Kutsal Kitab’ın Okunması
09/10/2022 – OLAĞAN DEVRE – 28. Pazar Günü – C
1.Okuma 2 Kr. 5,14-17 Mez. 97 2.Okuma 2 Tim. 2,8-13 İncil Luka 17,11-19
İlk bakışta, bugünkü okumaların ana teması minnettarlık gibi gözüküyor. Cüzamdan iyileşen Naaman, Ürdün’de yedi kez yıkanması için çağıran peygambere minnettardır! İsa tarafından diğer dokuz Yahudi cüzamlı ile iyileştirilen yabancı cüzamlı, teşekkür etmek için geri geliyor. Her iki durumda da minnettarlık, cüzamla simgelenen ölüme mahkumiyeti yok edecek güçte olan merhametli Allah’ı tanımaya dönüşüyor.
Naaman, putperest olan kendi yaşadığı yere dönerken, kendini iyileştiren peygamberin üzerinde dua ederek Allah’ına yeni imanı göstermek için yanına İsrail toprağı taşımaktadır. Samiriyeli yüksek sesle Allah’ı övmek için İsa’ya dönmektedir; Allah, İsa’nın verdiği şifada Kendini gösterdi. Her iki durumda da iman övülmektedir ve o imanlı Yahudiler için bile örnek olarak gösterilmektedir. Gerçek imana sahip olan halka ait olmak yeterli değildir: İyilik gösteren Allah’a tanıklık edebilmek için, bu imanın her imanlının yaşamının merkezi olması gerekir!
İsa cüzamlıların yakarmalarını duyunca, onları iyileştirince ve onları tapınaktaki kahinlerin yanına yollayınca, sadece acı çekenlere karşı merhamet göstermiş olmuyor, ayrıca Kendisinin, Allah’ın kurtuluşa muhtaç dünyaya armağanı olduğunun işareti, yani Kendisinin Baba tarafından yollandığının tanınması için bir işaret vermiş oluyordu.
Kim İsa’yı Allah’ın armağanı ve yaşamımız olarak kabul etmiyorsa, vücudu sağlıklı olsa da, mutsuzdur, duygusuzdur, derin sevgiden ve yaşamın gerçek manasından yoksun kalır. İsa on cüzamlıdan sadece birinin dönüp O’nu tanıyıp kabul etmesine şaşırıyor: Diğer dokuz kişi de faydalanmış olup açık bir işaret görmelerine rağmen Allah’ı övme sevincine katılmadan yollarına devam ediyorlar! Onlarda İsa’nın gerçekleştirdiği ve ümit ettiği sonucu görmüyor, çünkü bedensel iyileşmeleri onlara yeterli geldi ve kendi yaşamlarının karanlıkta, dünyayı boş ve ağır darbeler veren egoizme dalmış olduklarının farkında değiller.
Aziz Pavlus İsa’da ve O’nun için yaşamayı öğrendi. O, Rab ve Kurtarıcı ile bir bütün olmadıkça insanın hayatın ne olduğuna dair bir bilgisi olmadığını bilmektedir. Bu yüzden, bugün Timoteus’a mektupta yazdığı gibi, öğrencilere durmaksızın sadece sözle değil, ama aynı zamanda kendi zorluklarıyla O’nun ölümüne katılarak İsa’ya imanda sebat ile kalmaya tavsiye vermektedir. Pavlus’un kendisi, İncil için hapishanede olması ile bu durumun örneğidir. Öğrenci, Pavlus’un çektiği acıları düşündükçe – biz de birçok kardeşimizin imanları yüzünden zulüm görmelerinden gelen acıları düşündükçe – bütün dünya ona karşı olsa da, imanda sabit kalmak için güç alıyoruz.
Bugünkü Efkaristiya, bize verilmiş olan İsa için Allah’a bir teşekkür olsun! İsa’nın hayat ve kurtuluş olduğunun işareti ve tanığı olmamız için kalbimizdeki bu teşekkür ile sevmeye devam edeceğiz!
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it