Olağan devre – 23. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

10/09/2023 – OLAĞAN DEVRE – 23. Pazar Günü – A

1. Okuma Hez. 33,7-9 Mezmur 94 2.Okuma Rom 13,8-10 İncil Mt 18,15-20

Aziz Pavlus’u dinlemekle başlayalım. O İsa’yı şahsen tanımadı, ama Ruh’unu aldı. Bu sebepten öğretileri İsa’nın birçok durumda öğrencilerine öğrettikleriyle tamamen uyum içerisindedir.

James Tissot (1836–1902), Two or Three are Gathered in my Name (Deux ou trois personnes assemblées en mon nom)
James Tissot (1836–1902), Two or Three are Gathered in my Name (Deux ou trois personnes assemblées en mon nom)

Pavlus, Hristiyanlar arasında hüküm sürmesi gereken karşılıklı sevgiden bahsediyor. Bu sevgi hiçbir zaman ödeyemediğimiz bir borçtur, Allah’a karşı olan bir borcumuzdur. O bizi o kadar çok sevdi ki, biz etrafımızdakileri ne kadar çok sevsek bile O’na borcumuzu hiç ödeyemeyiz.

Komşumuzu sevmek yani ihtiyacı olan herkesi sevmek Kutsal Yasa’nın gerçekleşmesidir: Allah bize emirlerini, sevginin değişik yüzlerini yaşamamız için verdi. Zina işlememek gerçek sevginin, sadık bir yüzüdür. Aynı şekilde öldürmemek ve hırsızlık yapmamak da Allah’ın armağanı olan yaşama değer ve saygı vermemize yardım eden emirlerdir. Başkasına ait olan şeylere göz dikmemek, sevinci kısıtlamaz, aksine bu emir, kendimizin ve başkalarının birçok acılar çekmesini önlemek içindir. Aziz Pavlus zamanında da birçok erkek ve kadın sevmenin kendi duygularını ve hayallerini doyurmak olduğunu düşünürlerdi. Ama Havari, “Seven kişi komşusuna kötülük etmez” diye söylüyor: Bunu eşlerini ve çocuklarını bırakarak başkasını “sevmeye” kalkışan evlilere söyleyelim. Bunlar başkalarına karşı büyük bir kötülük yaparlar ve bunun “sevgi” olduğunu söylerler!

Bunu söylemek gerekiyor: Hezekyel peygamber bizi buna inandırıyor: Kötü kişiye, ‘Ey kötü kişi, kesinlikle öleceksin’ dediğim zaman, onu uyarmaz, kötü yolundan döndürmek için konuşmazsan, o kişi günahı içinde ölecek; ama onun kanından seni sorumlu tutacağım.

Sonra İsa bize bir kardeşe yaptığının “kötü”, yani acı kaynağı olduğunu “nasıl” söylememiz gerektiğini öğretiyor. O bize dikkatli ve nazik olmayı öğretiyor.

Birisine yaptığının kötü olduğunu anlasın ve kendisini düzeltsin diye yardım etmek için bir şey söylüyorsak, bunu nezaketle ama emin bir şekilde yapmalıyız.

Eğer onu tek başımıza inandıramayacaksak, bunu daha becerikli kişilerle yapalım.

Eğer kötülük yapan bunu yapmaya ısrar ediyorsa tüm cemaat ona yardım etmek için karışmalıdır, onu cemaat birliğinden bile men edebilir. Bu şekilde durumunun ciddiyetini belki anlayabilir ve başkalarını da onun yaptığı kötülüğe sürüklemesi önlenebilir.

Hristiyan cemaatinin kararları önemlidir, çünkü Allah da onları önemli ve kararlı görür: Kendisi bunları onaylar! Allah Ruh’unu Kilise’ye yollarında yön vermesi için verdi. Allah niçin İsa’nın öğrencilerinin cemaatine bu kadar önem vermektedir?

İsa, kendi adına toplanan iki veya üç kişi arasında olacağını söyledi. Allah İsa’yı dinliyor, bu sebepten İsa’nın adına toplananları da dinliyor ve arzularını gerçekleştiriyor. İsa’nın adına toplanmak ne demektir? Elbette O’nun çıkarlarından başka çıkar aramamaktır. İsa, Baba’ya şan vermek istiyor, tüm insanların kurtarıcısı olmak istiyor, dünyayı şeytanın etkisinden kurtarmak için ve dünyaya sadece kendisinden gelebilen ışığı ve barışı vermek için O’nunla işbirliği yapmamızı istiyor. Ölülerden dirilen O, dünyaya sadece ölümden dirilmiş kendisinden gelebilen ışığı ve barışı vermek istiyor. O’nun sayesinde insanlar arasında gerçek, sadık, alçakgönüllü, sevinçli sevgi hüküm sürebilecektir!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it