Kutsal Kitab’ın Okunması
14/08/2022 – OLAĞAN DEVRE – 20. Pazar Günü – C
1.Okuma Yer. 38,4-6.8-10 Mezmur 39 2.Okuma İbr. 12,1-4 İncil Lk. 12,49-57
“Gözümüzü, imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı İsa’ya dikelim”! Bugün bize yöneltilen tavsiye budur. Yürüyüşümüze devam ederken bakışlarımızı İsa’ya çevrili tutalım; yürüyüşümüz yorucu, çünkü bizim, kardeşlerimizin ve tüm dünyanın günahları tarafından ağırlaştı. Her gün işimizle, başkalarıyla olan ilişkilerimizle, sağlık sorunlarımızla, değişik sorunlarla meşgulüz ve bütün bunlar dikkatimizi dağıtır. Sakin zamanlarda aklımıza gelen sorulara açıklıkla cevap vermekte zorlanıyoruz: Niçin buradayım? Koşuşumun anlamı nedir? Nereye varacağım? “Gözümüzü, imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı İsa’ya dikelim”! Bu bakış sayesinde sabitliği ve tüm sorularımızın cevaplarını bulacağız. İsa, “imanımızın kaynağı ve tamamlayıcısıdır”: Hayatımız tam olması için gereken armağan imandır ve imanımızın daima İsa’ya ihtiyacı vardır. Bakışımızı O’na yönelik tutarsak, özellikle O’nun, şikayet etmeden hatta arzulayarak, yaşadığı acılar dikkatimizi çeker. İsa acıları bir iyilikmiş gibi arzulamadı, fakat Baba’ya itaatin bu yoldan geçmesi gerektiğini biliyordu. O, Kendisinin tüm peygamberlikleri gerçekleştirmesi gerektiğini biliyordu.
Biz özellikle Yeşaya peygamberin, günahlarımız için ölen Allah’ın Hizmetkarı’nın acılarını bildirdiğini biliyoruz. Yeremya ise değişik zamanlarda kendi yaşadığı acılarla peygamberlik yaptı. İlk okuma onun zulüm edildiği anlardan birini anlatır. Onun bildirmesi gereken Allah’ın Sözü, Kudüs şehrinin büyüklerinin, ekonomik ve diplomatik inanışlarına ters düşüyordu. Bu sebepten hapse düştü ve kralın bir hizmetkarı aracı olmasaydı, orada açlık ve yokluktan ölecekti.
İsa bu peygamberlikleri tanıyor ve Kendisinin onları gerçekleştirmesi gerektiğinin bilincindedir. Bu sebepten şöyle diyor: “Katlanmam gereken bir vaftiz var. Bu vaftiz gerçekleşinceye kadar nasıl bir sıkıntı çekiyorum”. İsa vaftizi, ret edilmenin ve şiddetli bir ölümün korkunç acısından geçmek olarak düşünüyor. O, bunun olması gerektiğini biliyor ve beklemek onu neredeyse sabırsızlandırıyor. O an, zor bir zaman olacak, arındırıcı bir ateş gibi. Dünyanın yargısı O’nun ölümü olacak: Ateşe benzetilen bir yargı. O’nunla birlikte olan, ışığı, sevinci ve barışı görecek, aynen iyi haydut gibi; O’ndan utanan veya O’nu hor gören, İsa’nın bir benzetmede anlattığı zengin adam ile birlikte alevler arasında bulunacak.
İsa’yı kurtarıcı olarak kabullenen kurtulacak, kim ise kendi kendini dini uygulamalar veya varsayılan kendi şahsi iyiliği ile kurtarmak istiyorsa, kurtulmamış halde, dünyanınki ile aynı halde kalacak. Herkes İsa’nın karşısında durumunu belirlemeli: Bu hiçbir zaman kolay olmayacak, çünkü kendi evinde bile anlayışsızlık ve düşmanlık olacak.
Böylece Hristiyan kişi, İsa’nın acı çekmesi ve ölmesiyle dünyayı kurtarma misyonuna katılır ve İsa’nın yeryüzünde yaktığı ateşten geçer. İsa bizi uyanık olmaya, yaşadığımız zamanları ayırt etmeye çağırır. Bizim zamanımız da O’nun ateşi ve vaftizi zamanlarıdır. İmanımız açıkça hor görülmekte ve imanlıların kendilerini İsa’nın öğrencisi olarak göstermeleri, engellenmektedir. Eğer yaparlarsa Yeremya’nın ve Rab’bin durumunu hemen anlıyorlar.İmanımız için acı çekmeye hazırlanmaktayız, bunu kardeşlerimizle birliği yaşayarak, duayı ve Allah’ın Sözünü paylaşarak, bakışlarımızı daima İsa’ya çevrili tutarak yapacağız!
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it