Olağan devre – 14. Pazar Günü – C

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

03/07/2022 – OLAĞAN DEVRE 14. Pazar Günü – C –

1. Okuma İş. 66,10-14 Mezmur 65 2.Okuma Gal. 6,14-18 İncil Lk. 10,1-12.17-20

İlk okuma sevinç ilahisidir, Allah’ın halkına verdiği sözler için sevinmeye davettir. Peygamber Yeşaya, kölelikte ve sürgünde, bu durumların yarattığı sorunlarda ve acılarda kesin bir ümit vermektedir: İyi bir haberi, gerçek anlamıyla bir “İncil’i” duyurmaktadır. Gelecekte barış, birlik ve huzur gibi en güzel teselliler gelmek üzeredir.

Vincent van Gogh (1853–1890), Harvest in Provence
Vincent van Gogh (1853–1890), Harvest in Provence

Yeşaya’nın bu sayfası, vaat edilmiş o sözleri gerçekleştirdiği İncil’in olayına hazırlamaktadır. Allah’ın Sözünü gerçekleştiren gerçekten İsa’dır. Bu defa İsa kımıldamıyor, öğrencilerini yolluyor, hatta yetmiş iki kişi seçiyor! Bu sayı ile de, İsa’da Kutsal Yazıların gerçekleştiğine dikkatimiz çekiliyor. İsa, gerçek Musa, Allah’ın gerçek rehberi, halkı son varacağı yere götürmekle yükümlü rehberdir. Musa, halkı birlik içinde tutmak ve ona Allah’ın emirlerine itaat etmeyi öğretmek için yetmiş iki yaşlı adamdan yardım dilemişti. Ve İsa da, İncil’i müjdelemek için, daha doğrusu yürekleri Kendisi ile kişisel karşılaşmaya hazırlamak için yetmiş iki öğrencisinden yardım alıyor. Şimdi vaftizci Yahya yok, başka kişiler Rab’bin gelişini müjdelemeye görevlendiriliyor. Görevlendirilenlerin bu kadar kalabalık olması, Rab’bin tüm Kilise’ye bu görevi vermek istediğini bize hissettiriyor. Gerçekten de İsa her kişi ile doğrudan karşılaşmak istiyor çünkü Kendisi, insanın tek kurtarıcısıdır.

Öğrenciler kendilerine verilen görevi yapmak için direktifleri alıyorlar. İlk tavsiye dua durumunda kalmalarıdır. Onlar Allah’ın Hükümranlığını müjdeleyebileceklerse bu Allah’ın bir armağanı olacaktır. Başka kişiler de aynı niyetle onlara katılırlarsa bu da Baba’nın armağanıdır. Onlar kendilerini beğenip görevlerinden gurur duymadan bakışlarını Baba’dan ayırmamalıdırlar. Onlar da Allah’ın Oğlu İsa’nın varlığını müjdeledikleri insanlar için Allah’ın bir armağanı olacaklar. Dua ve alçakgönüllülük, onların kıyafetleri olacaklar.

Gittikleri her yerde “kurtların arasına kuzular gibi” olacaklardır. İsa, onların zorluk ve kin, hor görülme ve zulüm bulacaklarını biliyor. Fakat O, bu sert ve zor gerçekle cesaretini yitirmiyor: Öğrencilerini gönderiyor. Görevlerinin meyvesi, kendi iyiliklerinden ve sağlıklarından değerlidir. “Kurtların arasına kuzular gibi”: İsa’nın bu sözünü hiç unutamayız. Bu sadece misyonerler için değil, her birimiz için de geçerlidir. İsa hepimizi, sevgisini ve Sözü’nü yaşamaya ve vermeye yolluyor. Bunu uysallıkla, kişiliğimizi değiştirmeden yapacağız. Dünyayı günahlarından kurtarmaya gelen Allah’ın kuzusudur, biz O’na bağlıyız. O’nunla birlik içerisinde, biz de kendimizin ve herkesin günahının yükünü taşımaktayız. O’nunla, yani İsa ile birliktelik, gücümüz olacaktır: Maddi şeylere ihtiyacımız yok! Her şeyimizin olması insanların yüreklerini İsa’ya taşımaz, bunun yerine yüreğimizi sadece İsa’nın doldurduğunun ve başka hiçbir şeyin bizi mutlu etmediğinin, başka bir şeyin bizi meraklandırmadığının tanıklığı insanların yüreğini İsa’ya götürür.

İsa’nın gelişi; hükümranlığının müjdelenmesi ile, aynı zamanda da daha zayıf, yalnız, özellikle de hasta kişilere karşı sevgi eylemleri ile hazırlanır. İsa’nın öğrencileri, onları tutarak kirleneceklerini, ‘murdar’ olduklarını zanneden kişiler gibi yapmayacak, onları tutmaktan korkmayacaklar. İnsana sevgi her korkudan üstündür. İsa’nın başka bir tavsiyesi, zaman kaybetmemektir: Birileri dinlemek istemiyorsa veya İsa’nın gelişi ile ilgilenmiyorsa, kabul edilmesi için mesaj yumuşatılmamalı. O kişiler hür bırakılıp Allah’ın sabrına teslim edilecekler.

Öğrencilerin sözlerini kabul edenlerse kendileriyle böbürlenmeyecek, gurur duymayacak, yaptıkları işlere bakmayacaklar. Bütün yaptıkları, Allah’a aittir! Onlar sadece Baba’nın onlara duyduğu sevgiden mutlu olacaklar: “Adlarınızın gökte yazılmış olmasına sevinin!”.

Bu sevincin örneğini bize aziz Pavlus, Galatyalılar’a mektubunda veriyor: Kendisinin haça gerilmiş İsa’nın öğrencisi olması, O’nunla birlikte acı çekmesi, aynen O’nun gibi insanlar tarafından ret edilip yargılanması ile gurur duymaktadır. İsa’ya bağlı olmakla yeni, değişik bir hayat tecrübe ediyor. O’nunla birlikte kendi yorgunluğuyla biriktireceği haklara artık ihtiyacı olmayıp İsa’nın haçta elde ettiği haklara güvenebilen yeni yaratılış oldu!

Rab’bin, Baba’nın sevgisinde sevinç bulmaya davetini kabul ederek Mezmur yazarı ile şöyle diyeceğiz: “Eserlerin ne yücedir! Tüm yeryüzü, senin önünde secde eder. Seni över ve senin adını yüceltir. Gelin ve görün Allah’ın yaptıklarını: Bundan sevinç duyduk!”.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it