Meditasyon – Yıl B

07/02/2021 – OLAĞAN DEVRE – 5. Pazar Günü – B –

1. Okuma Eyüp 7,1-4.6-7 Mezmur 146/147; 2. Okuma 1Korint 9,16-19.22-23; İncil Markos 1,29-39

İlk Okuma aşağı yukarı her gün dinlediğimiz ve birçok kere bizim de yakınlarımıza acı veren yaptığımız yakınmalardan birini bize işittirmektedir. Bu metinde Eyüp hastalığı için yakınmaktadır, fakat o, yakınmasını Allah’a yöneltiyor. Eyüp; yaşamımızın, kendimize boş ve harcanmış gibi gelse de, yine de Allah tarafından değerlendirilmiş olduğunu bilmektedir. Habil’in adının anlamının “soluk” olduğunu bilerek, “Yaşamım bir nefes, bir soluktur” diyor. Hayatım Habil’in hayatına benziyor: Acı ile dolu, kardeşi tarafından kıskanılmış ve reddedilmiş, kırılgan ve zayıf bir hayat, ama yine de bana onu bağışlayanı daima hoşnut eden bir hayattır!

Healing of the Paralytic - Anthony van Dyck (1599–1641)
Healing of the Paralytic – Anthony van Dyck (1599–1641)

Bu yakınmaya, İsa’nın ilk öğrencilerinin sözleri yankı etmektedirler; onlar İsa’ya Simon’un kaynanasının hastalığının haberini iletiyorlar. Niçin İsa’ya bundan bahsediyorlar? Belki ona yaklaşmaması için mi? O zamanlarda ateşi olan bir kadına dokunan da kirli sayılırdı. Olabilir, ama bize, öğrencilerin İsa’ya haber verme sebeplerinin, Rab’bin kadınla ilgilenmesini istedikleri olduğuna inanmak hoşumuza gitmektedir. Ve de gerçekten İsa onunla ilgilenecektir. Biraz önce O, havrada bir adamı kötü bir ruhtan kurtarmıştı, şimdi evde kadını ateşten kurtarabiliyor. Ateş, şeytanın insanlara olan ezeli düşmanlığının işareti gibi cehennemden yükselen sıcaklık sayılmıştır. İsa’nın hasta kadına yaklaştığını, ona şefkatle baktığını, elini korkusuzca tutup diriltecekmiş gibi kaldırdığını görmek güzeldir. Hastalık, daima ölüm yoluna atılmak gibidir, öyle ki ondan kurtulmak sadece bir rahatlama değil, dirilişin başlamasıdır!

Kadın “onlara hizmet etmeye başladı”! İyileşme, kadının rahat oturması için değil, sevgi göstermesi ve hizmet edebilmesi içindir. Hastalığın tersi; sağlık değildir, hizmettir! Sağlıklı, fakat hizmet etmeye hazır olmayan bir insan, ruhani olarak hastadır. İnsan; sevgi ile hizmet edince canlıdır, büyüktür, yaşamını tam olarak gerçekleştirmektedir ve sevinç içerisindedir! Ve de bu, insan içinde acılar ve hafiflikler hala bulunsa da. O insan, Aziz Yuhanna’nın birinci mektubunda yazdığı gibi, şimdiden dirilişi, yeni hayatı tatmaktadır. “Bizler ölümden yaşama geçtiğimizi biliyoruz, çünkü kardeşleri seviyoruz. Sevmeyen insan ölümde kalır” (1Yh 3,14).

Hastalıktan kurtuluş, ev içerisinde gerçekleşmektedir: Ev, Allah’ın Sözünün ilan edildiği ve Allah’ın övüldüğü yer olan havra gibi kutsal değildir. Fakat İsa’nın eve geldiği zaman, burası da kutsallaşmıştır çünkü havrada ilan edilen Söz burada yaşanmaktadır. Sadık, sık sık görünmez olsa da hizmetin yaşandığı yer, evdir. İsa varlığıyla bize ne kadar büyük bir armağan vermektedir! O, bütün evlerimizi kutsallaştırmaktadır. Gerçekten de evlerimizde İsa’dan aldığımız güç sayesinde kilisede dinlediğimiz Söze, itaat edilmektedir: Bedenleşmektedir, yani yaşamımızda somut bir tecrübe olmaktadır, insani, aynı zamanda da ilahi eylemlere dönüşmektedir.

Hemen sonra İncil yazarı bize İsa’nın özel bir davranışını göstermektedir: İsa sabah erkenden kalkıp dua edecek saklı bir yer arıyor. İşte, Hristiyan’ın günü böyle başlamaktadır! Belki sen de İsa’nın duası nedir, bilmek istiyorsun. Markos bunu yazdığı İncil’in sonunda bize söylüyor: İsa’nın duası Peder’ini dinlemektir ve arzularını kabullenmektir: “Benim değil, senin isteğin olsun!” O, meşhur olmanın etkisine kapılmıyor, kendisini mucizeleri için arayanlara gitmiyor, bunun yerine Peder’in hükümranlığını hala duymamış olanlara ilan etmeye devam ediyor. İsa’nın Sözü, mucizelerinden daha önemlidir! Sözü bizi iyileştirir, bize Peder’in çehresini gösterir, bize yaşam verir! O’nun Sözünü ilan etmek, Havarilerinin görevi ve mutluluğudur, Kilise’nin de görevi ve mutluluğudur! Söz, insanın yaşamının anlamını belirtir ve insana yaşamı başından sonuna kadar kabullenme gücünü verir!

Bunun için İsa, Kefernahum’da, Kendisini yanlarında tutmak isteyenler ile kalmıyor, bunun yerine başka köylerde vaaz etmek üzere uzaklaşıyor. Kim isterse, rahatlığını ve günlük ilgilenecek şeylerden vazgeçerek O’nu izleyebilecektir.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it