11/04/2021 – PASKALYA DEVRESİ – 2. PAZAR GÜNÜ (MERHAMET GÜNÜ) – B –
İlk okuma Hav. Kit. 4,32-35 ; Mezmur 117/118 ; İkinci okuma 1Yh. 5,1-6 ; İncil Yh. 20,19-31
Rab’bin Dirilişinin meyvesi yeni bir gerçektir; İsa’nın ölümünü ve dirilişini, Allah’ın kendisini göstermesi olarak kabul eden insanların, yeni yaşam tarzlarıdır. İşte ilk okuma Kudüs’teki ilk Hristiyanların cemaatini bu şekilde tanıtıyor: Onlar İsa’ya olan iman yüzünden birbirlerini kardeş olarak hissediyorlardı ve bu kardeşliği somut bir şekilde ifade etmek arzusunu hissediyorlardı. İmandan gelen bu kardeşlik bağı, akrabalık bağından daha güçlüydü. Cemaatin üyelerinin ihtiyaçlarını karşılamak için, yürekten kendi mallarını satıyorlardı ve Peder’in merhametinin araçları olmaktan mutlu oluyorlardı.
Her şeyi Havarilerle birlikte karar verip yapıyorlardı. Şüphesiz Kutsal Kitap’ın bu okuması bize sadece bir hikaye anlatmıyor: Rab bununla yaşamımıza da bir yenilik getirmek istiyor. Cemaatlerimizin kendi kimliğini yeniden keşfetmeye, canlanmaya, İsa’nın dirilişinin, somut ve parlak bir biçimde, tanıkları olmaya ihtiyaçları vardır! Bu, ancak ve ancak her birimizin gerçekten Mesih İsa’yı yaşamımıza kabul etmesinden sonra, gerçekleşebilir! Nitekim Kudüs’teki ilk Hristiyanlar da, bu bilinci, bu kardeşliği ‘yukardan’ aldılar; bu armağanlar Kutsal Ruh’tan gelirler ve Kutsal Ruh bize bu armağanları, İsa’ya yaşamımızı sunarak iman ettiğimizde, bağışlar! İkinci okuma ise bu adımı atmamıza yardımcı olmaktadır: Vaftizden ve İsa’nın Kanı’ndan doğan iman, bizi dünyanın köleliğinden kurtaran zaferdir. Hepimiz, doğal olarak, yeryüzünün seviyesine bağlıyız, yani insanların hoşnutluğunu kazanmak için, onlar tarafından dışlanmayıp alay edilmemek için, onların bencil isteklerini gidermeye teşvik ediliyoruz. Gerçek sevgiyi bağışlayabilmek için, kararlılıkla hakikate doğru yönelebilmek için, özgür değiliz, ne gücümüz belki, ne de hikmetimiz var. Bu gücü ve bu hikmeti sadece imandan alabiliyoruz!
İman, alçakgönüllülük gerektirir: Kendi gururunda kapanmış Tomas İsa’nın Dirilişinden gelen sevinçten ve yeni yaşamdan mahrum kalıyor. Kendi gururu ölümün üstünde İsa’nın zaferinin belirtilerini kavramasını engelliyor. Kadınlar hariç, on erkek de tamamen değişti, huzurlu ve sevinçlidirler. Onlara ne oldu? Tomas bu işaretle yetinmiyor, görmek ve dokanmak istiyor, çünkü sadece kendine ve duyularına güveniyor. Fakat bunlardan iman doğamaz! İman, alçakgönüllülük varsa, ‘Yukardan’ gelir!
İman, Allah’ın armağanıdır! İsa, sevgiyle Tomas’ı azarlayarak, bize görmeden de iman edebileceğimizi söylüyor. Hatta diyor ki, kendi yeteneklerine dayanmadan, tersine Allah’a güvenerek iman edenler mutluluk tatmakta, yani Allah ile ve Azizleri ile olan birliği yaşamaktadırlar. Tomas diz çöküp kendini alçaltarak iman yürüyüşüne başladığında, İsa’nın daha önce diğer Havarilere söylediği sözlerini duyabiliyor: “Üzerinize esenlik olsun! Baba beni gönderdiği gibi, ben de sizi gönderiyorum”. İman ettiğimiz anda, İsa’nın Kilisesi’ni donattığı lütfu alıyoruz! İman ettiğimiz anda, Kilise’nin dünyadaki misyonuna, Dirilmiş İsa’nın bulunduğu yerde olmanın, Dirilmiş İsa’nın barışı ile bütün insanlara ulaşmak istediği o yerde olmanın sevincine, katılmaya başlıyoruz. Bu yerden Rab İsa, esenliğiyle her insana ulaşmak istiyor! İman armağanı; Allah’ın, Tomas’a, bana, sana ve O’nun önünde diz çöken herkese bağışladığı merhamettir, sevgidir!
İsa’nın merhametini Tomas’a gösterdiği gün, yeniden haftanın ilk günü, hem de İsa’nın Son Yemeğin yapıldığı yerde toplanmış öğrencilerine yeniden gelip ortalarında durduğu sekizinci gün idi. İsa varlığı ile öğrencilerinin buluşmalarını kutsadı ve cumartesiden sonraki günü, Kendisiyle buluşma günü olarak adadı. Bizler bu haftalık ritme devam etmekte ve bu günü; imanımızın günü, Kilisesi’ndeki İsa’nın varlığı için bayram günü olarak tanımaktayız. Pazar gününde dinlenerek, iş ağırlığından uzaklaşarak, iman kardeşlerimizle birlikte buluşarak, şimdiden, hedefimiz olan cennetin mutluluğunu birazcık tatmaya başlıyoruz. Pazar günü, sevinç günüdür! Pazar günü, yaşamımızda Peder’in sevgisi, Kutsal Ruh’un birliği ve Mesih İsa’nın haçının hikmeti parlamaktadır! Kilise bin yıllık hikmetiyle biz imanlılara, hem işlerden uzak kalmanın, hem de Ayine katılmanın hayatımız için çok önemli olduğunu durmadan söylemektedir. Bunu yapmasak, kısa bir zamanda Hristiyan olmanın ne demek olduğunu anlamayacak hale geleceğiz, yavaş yavaş cemaatten uzaklaşacağız ve İncil ile olan her bağlantıyı kaybedeceğiz. Sekizinci Gün, Rab’bin Günü’dür. Bu günde Efkaristiya Ayinine katılacağız, yardıma muhtaç insanlar için ve yalnızlıkta yaşayanlar için biraz zaman harcayacağız, ailenin ve cemaatin birliği ile ilgileneceğiz, kendi din eğitimimiz ve duamız için biraz zaman ayırmaya çalışacağız. Bu şekilde bizler de evlatlarına olan Peder’in merhametinin aracı olacağız!
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it