Meditasyon – Yıl B

27/06/2021 – OLAĞAN DEVRESİ – 13. PAZAR – B YILI

1. okuma Bilgelik 1,13-15; 2,23-24 Mezmur  29/30; 2. okuma 2Kor 8,9.13-15; İncil Mk 5,21-43

Sık sık kendi kendimize kötülüğün nereden çıkıp, nereden doğduğunu soruyoruz. Madem ki Allah iyidir, neden dünyada kötülük var? Mademki, Allah sevgidir, neden başıma hastalık geliyor? Mademki, Allah Babamızdır, neden hepimiz ölümle karşılaşmalıyız? Bazen alçakgönüllülük, bazen maalesef gurur ve öfke ile bu soruları sormaktayız. Hatta bazen bu sorular bizi imandan uzaklaştırıyor ve içimizde Allah’ın yanlış bir imajını yaratıyor: Adil olmayan, sevgisiz ve acımasız bir sahip olan Allah’ın bir imajı… Aslında dünyada olup başımıza gelen kötülük Allah’tan gelmez, ölüm de O’ndan gelmez. Allah insanı yarattı, ona hayat, sağlık, sevinç verdi.

O bizi kendi suretinde yarattı: Yaptığından daha iyi yapamazdı! Bizim için ölümsüzlüğü istedi ve buna bizi uygun kıldı: Öyle bir şekilde bizi yarattı ki, daima O’nunla bir diyalog içinde ve daima O’nunla birlikte olabiliriz. O zaman ölüm, hastalık ve kötülük nereden geldi? “Şeytanın çekememezliği dünyaya ölümü getirdi, Şeytanla arkadaşlık yapanlar bu gerçekle karşılaşacaklardır”. Kötülüğü isteyen, Allah değildir, O’nun düşmanı, Şeytan’dır.

Peki, biz Şeytan’a karşı nasıl direnebiliriz? O, görülemediğinden dolayı, bize zarar vermeye çalışıyor ama biz onu yenemiyoruz. Allah böyle bir durumda bizi yalnız bırakmıyor, bize kesin bir cevap veriyor. O’nun cevabı da, hepimizin isteğine göre, sadece sözler değil, aksine somut bir eylemdir!

Allah’ın bizim bütün kuşkularımızı yok etmek istediği cevap İsa’dır! İsa Yair’le birlikte yürürken, O’na bak; on iki yıldan beri kanama yüzünden acı çeken kadını ararken, O’na dikkatle bak; bağıran insanların söylediklerini nasıl dinlediğine dikkat et! Yair, kızının son nefesini vermek üzere olduğunu bildirdiğinde, İsa bu durumdan kaçmıyor. Kızlarını kaybetmek üzere olan ebeveynlerin acısından ve ölüm gerçeğinden korkmuyor. Devamlı acı çeken ve hastalığı yüzünden daima kirli sayılan kadından uzaklaşmıyor. İsa’nın bu kadın için hiçbir şey yapması gerekmiyor: Gerçekten o kadın, kendisinin İsa’nın giysisinin püsküllerine dokunmasının yeterli olduğunu düşünüyor – püsküller, İsa’nın Peder’e olan itaatinin işaretleridir -. İsa Allah’ın, sorularımıza cevabı olmakla kalmıyor, O sorularımızın çözümüdür! O’nun huzurunda ve O’nun Sözünün müdahalesi ile hastalıklar yok oluyor ve ölüm, aldığı nefesi iade ederek, kaçıyor.

Bir şeye dikkat etmemiz gerekiyor. O kadının zor bir adım atması gerekiyordu: Herkesin önünde İsa’ya olan imanını göstermeliydi! Doğal olarak, kadın bunu yapmayacaktı. İsa ise, tamamen onu hastalığından, murdarlığından da kurtarmak için, ondan bu adımı diliyor. İsa’nın, havranın başkanının evinden ölümü kovmasından önce de, Yair kendi imanını gösterip imanının yüzünden İsa’yla birlikte alay edilmeyi kabul etmelidir.

Dünya, ölümün egemenliğinin altında kalmayı kabul ediyor, bunun için İsa’yla ve O’na imanla başvuranlar ile alay ediyor. Dünya Şeytan’ın verdiği zararlara boyun eğiyor, olsa olsa onunla uzlaşmaya çalışıyor. Allah’ı seven ise, O’nun bağışladığı ‘Cevabı’, yani bizimle birlikte yaşamak için gelen Oğlunu kabul ediyor. Allah’ın Oğlunu izlerken, başka acılar çekecektir, fakat bunu sevinçle yapacaktır. Çünkü İsa’nın, tüm insanlık için kurtuluş kaynağı olan acılarına katılmış olacaktır. İmanlı kişi imanı yüzünden çektiği sıkıntılardan dolayı üzüntüye ve mutsuzluğa düşmez, çünkü bunlar kendisini Allah’tan uzaklaştıramazlar, tersine kendi imanını güçlendirmek için ve dünyanın her bölgesindeki diğer kardeşlerinin acılarına katılmak için bir fırsat olacaktır!

Bugün Aziz Pavlus kardeşlerimizin durumlarıyla ilgilenmemizi tavsiye ediyor. Pavlus’un mektup yazdığı Korintoslular, ekonomik sıkıntılar yaşamıyorlardı: O zaman başka yerlerde yaşayan kardeşlerinin yoksulluğunu düşünmeleri çok iyi olacaktır. Kardeşlerinin açlıktan dolayı ölmelerini rahatça kabul etmek imkansızdır! Fakirlik yüzünden acı çeken bu kardeşlerinde çok güçlü ve canlı bir iman bulunmaktadır: Onlar güvenle Peder’e doğru boş ellerini devamlı kaldırmaktadırlar. Buna imkanı olan sen onlara yardım edersen, onların imanları seninkini güçlendirecektir. Bu ruhani varlıkların alış verişi ile Kutsal Ruh’un sayesinde sen onların imanlarının zenginliğine ve Allah’a olan yakınlıklarına katılacaksın!

Bir an İncil’e dönelim: Kanaması olan kadın on iki yıldır acı çekiyor, yani şimdi on iki yaşında ölüp dirilen kız, doğduğu zaman, o acı çekmeye başladı… Bu tesadüf bizim için bir sır kalıyor. On iki yaş, önemli bir yaştır! O yaşta İsa’nın Kendisi daha da olgun bir şekilde Baba’ya, insanlara – ebeveynlere dahil – Baba’nın bakışı ile bakmaya başladı. Bütün sırlara olan cevap, hala İsa’dır! İsa gelince, içimize hayat, barış, birlik ve paylaşım girer! Alleluya!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it