25/10/2020 OLAĞAN DEVRE – 30. Pazar günü – A –
Okuma Çıkış 22,20-26; Mez 17/18; Okuma 1Selaniklilere 1,5c-10; İncil Matta 22,34-40
Aziz Pavlus, Selanikli Hristiyanların, imanlarını ciddiye alarak İncil’in öğretilerine uygun yaşamalarından duyduğu sevinci anlatmaktadır. Havari şöyle diyor: “Herkes… Yaşayan gerçek Allah’a kulluk etmek, O’nun ölümden dirilttiği ve bizleri gelecek gazaptan kurtaran Oğlu İsa’nın göklerden gelişini beklemek üzere putlardan Allah’a döndüğünüzü anlatıyorlar”. Putlardan Allah’a dönmek, derin bir yaşamın değişmesidir. Nitekim putlar; insanların erdemlerinin, özellikle de onların kötü alışkanlıklarının simgeleridir. Putlar, her şeyi haklı çıkarırlar, Allah ise belirgin ilkeleri, sevmeye – sevmek, içgüdüsel hırslarla savaşıp onları yenmeyi gerektiren o sevgiye de – yönlendiren ilkeleri verir. Putların yolu kolay, Allah’ın yolu zor ve yorucudur. Fakat herkes; kolay yolun – başlandığında zevk verse de – acılığa ve acıya, Allah’ın zor olan yolunun ise huzura ve sevince götürdüğünü fark eder. “Yaşayan gerçek Allah’a kulluk etmek, O’nun ölümden dirilttiği ve bizleri gelecek gazaptan kurtaran Oğlu İsa’nın göklerden gelişini beklemek üzere putlardan Allah’a döndüğünüzü anlatıyorlar”: Havari, sadık imanlılara bunu söylemektedir. Onlar, sadece yaşam şeklini değil de, isteklerini de değiştirdiler. Gerçekten de onlar: Allah’ın Oğlu İsa’nın göklerden gelişini beklemeye başlamaktadırlar. Bizler, isteklerin önemli olduklarını bilmekteyiz, çünkü onlar hareket etmemize cesaret ve güç vermektedirler. Eğer Allah’ın Oğlunu beklemekte isek, yüreğimiz bizi O’nun hoşuna gitmemizi aramaya iter.
Selanikli Hristiyanların yaşam şekli putperestlerin beğenisini kazanıyor öyle ki herkes onlar hakkında konuşuyor. Bu şekilde de iman, Mesih İsa sayesinde gerçekleşen Allah’ın sevgisinin müjdesi birçok kişiye ulaşıyor: Artık onlar kendileri Rab’bi arayacaklardır!
Havarinin sözleri bana yıllar önce duyduğum ve beni çok etkileyen bir sözü hatırlatıyor: “Rab hakkında sadece soru sorulduğunda konuş, ama öyle bir şekilde yaşa ki, herkes sebebini bilmek için sorular sorsun!”. Biz Hristiyanlar merak, güzel ve ‘kutsal’ bir merak uyandıracak şekilde yaşamalıyız, öyle ki etrafımızdakiler o merak sayesinde Rab’be yaklaşsın. Musa merak yüzünden yanan ve tükenmeyen çalıya yaklaştı! Grekler de, merak ederek, İsa’yı görmek için yaklaştılar. Maltalılar, Pavlus’u yılan ısırıp da ölmediğinde durumu merak ettiler!
Senin sana kötülük yapanları af ettiğini ve onları sevdiğini görenler, sana selam vermeyenlerin sağlık durumu ile ilgilendiğini görenler, seni merak edeceklerdir. Hasta iken çektiğin acılardan şikâyet etmediğini görenler de huzurunu merak edecekler. Araba kullanırken, acele ve önemli işlerin varsa da, sakin kaldığını, başkalarına senin önüne geçmelerine izin verdiğini merak edenler de olacaktır. O zaman sen de cevap vereceksin. Cevabını da Mesih İsa’ya olan sevginle vereceksin: Basit ve yüzeysel bir cevapla yetinmeyeceksin, onlara imanını anlatacaksın ve hiçbir şekilde baskı yapmadan Allah’ının ve Peder’inin sevgisini anlatacaksın!
İsa da Ferisililerin sorduğu sorudan – bu, ikiyüzlü bir soru olsa da – faydalanıp verdiği cevapla Allah’ı düşünmelerini sağlamaktadır; biz de cevabını sevinçle ve minnettarlıkla kabul ediyoruz. “Kutsal Yasada en büyük emir”; Peder olarak tanıdığımız Allah’a bütün yüreğimizi, bütün canımızı ve bütün aklımızı sunmaktır.
Günün her anında, her işimizde, her boş zamanımızda O’na karşı minnettarlık hissedeceğiz, her şeyi O’nun armağanı olarak göreceğiz ve her şeyi bu duygularla yapacağız. O’nu o kadar çok seveceğiz ki, kardeşlerimize de O’nun sevgisinin işaretlerini vermeyi arzu edeceğiz: Onlara karşı hoşgörülü, merhametli, şefkatli, anlayışlı olacağız! Kardeşlerimize göstereceğimiz sevgi, Allah’a olan sevgimizin işareti olacak, Allah’a olan sevgimiz ise, kardeşlerimize olan sevginin kaynağı ve desteği olacaktır. Böylece iki sevgi tek sevgi; iki emir, bir tek alevin ışığı ve sıcaklığı olacaktır. Böyle ahenkli bir sevgi; kendi çeşitli yönlerini yansıtmak için bütün on emrini kullanan bir davranış şeklinin temeli olacaktır. Bu sevgiyi yaşarsak, dünyanın merağını uyandıracağız; bize sorular soracaklar, o zaman bize İncil’i müjdeleme fırsatı doğacaktır. O zaman bizler de karşılaştığımız kişilerle Peder’in ve İsa’nın sevgisinin misyonerleri olacağız. Dünyaya dağılmış misyonerlerin bizden en çok beklediği destek işte budur!
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it