Meditasyon – Yıl A

23/08/2020 – OLAĞAN DEVRE 21.-  Pazar Günü – A –

İlk Okuma Yeşaya 22,19-23; Mezmur 137/138; İkinci Okuma Romalılara 11,33-36;
İncil Matta 16, 13-20

Birçok durumda bizler de Aziz Pavlus ile birlikte şöyle diyebiliriz: “Allah’ın zenginliği ne kadar yücedir! O’nun bilgeliği ve bilgisi ne kadar derindir! O’nun yargıları ne kadar akıl ermez, yolları da ne kadar anlaşılmaz!”. Bunlar; Pavlus’un, Allah’ın tüm halkları sevgi ve barış Allah’ına imana çağırma şeklini düşünürken söylediği sözlerdir: Allah, İsa’nın kurban edilmesiyle onları kurtardı ve bu, seçilmiş halkın başındakilerin O’nu reddetmeleriyle gerçekleşti. O kadar büyük bir günah bile, bütün halkların, sonra ‘O’nun’ halkının da kurtuluşu için kullanılmış oluyor! Allah’ın yolları gerçekten anlaşılmaz, yargıları gerçekten akıl ermez!

Allah’ın kararları için seçtiği yollar içimizde daima hayret uyandırmaktadır. Bugün uyandırılmış hayretimiz, İsa’nın göklerin hükümranlığının anahtarlarını bir insana emanet etmesini görmektir. Göklerin hükümranlığının anahtarları nasıl bir insana emanet edilebilir? Bu iyi bir şey mi? Şans oyunundan daha tehlikeli değil mi bu? Bir insan, ne kadar iyi olsa da, içinde dünyanın günahının barındığı bir insandır. Biz Allah’ın danışmanları olsak, O’na bunu yapmaya izin veriyor olur muyduk? Elbette hayır. İsa bunu yaptı. Ve o anahtarlar hala bir insanın ellerindedir. Petrus en kutsal kişi değildi ne de en akıllıydı: İsa günahsız ve kusursuz bir insan seçmedi, normal ve günahları, kusurları olan birini seçti; fakat onun yanında olmaya bağlandı. İsa’nın emin olmak istediği tek şey; anahtarları açmak ve kapatmak için kullanması gereken o insanın, O’nu tanıyan, O’na iman eden, Allah tarafından yönlendirilmeye açık, alçak gönüllü biri olmasıdır! İsa’nın Kendisi kendi seçtiği adam tarafından hayal kırıklığına uğrayacaktır, ama bu kişinin zayıflığına, onun günahına rağmen onun görevini onaylayacaktır: İsa’nın güvendiği tek şey, Kendisinin Peder’ine yapacağı dua, Peder’in de yukarıdan göndereceği Kutsal Ruh’tur.

Petrus, o zamanlar elbette sembolik olarak İsa’nın elinden aldığı anahtarları, bizim sevmeye ve dinlemeye devam ettiğimiz başka bir insana aktardı. Biz bu insanın örneği ve sözü sayesinde imanımızı güçlendiriyoruz ve onun tüm Kilise adına Mesih İsa’nın Allah olduğunu bildirmeye devam etmesi için dua ediyoruz. Petrus, Rab’be şöyle cevap vermişti: “Sen, var olan Allah’ın Oğlu Mesih’sin”. Ellerinde anahtarları taşıyan kişi; İsa’yı tanıyor, dua ile ve öğreti ile, teşvik ile ve azarlama ile, sevinç ile ve gözyaşları ile, günahın dünyada ekebildiği insanların bütün sefil durumlarına ilgisi ile olsun, imanını değişik yollarla ilan ediyor.

O kişi önemlidir: “O kapıyı kapatırsa, kimse açamayacak, o açarsa kimse kapatamayacaktır”; Allah onun kararlarına değer veriyor! Bu kişi için Peygamber Yeşaya’nın Elyakim için dedikleri geçerlidir. Peygamber bu adama her insani otoriteden üstün bir otoriteyi tanıyor.

Allah’ın yapma şekli büyük bir gizemdir! O, insanları kutsallaştırmak için insanlardan faydalanmaktadır! O, günahıma ve layık olmayışıma bakmadan benden faydalanmaktadır; O, senin çekimserliğine rağmen senden faydalanmaktadır. Allah’ın her çağrısını ciddiye almamız, sevinç ve sorumlulukla İsa’nın Allah olduğuna imanımızı bildirmemiz ve yargılanmış olacağımız O’nun Sözlerinin önemlerini ilan etmemiz gerekiyor. İsa’nın O’nun Allah’ın Oğlu olduğu ne demektir? Dayanak noktasının O’nun Kendisi olduğu demektir: Sadece birkaç kişi için değil de, herkes için, erkekler ve kadınlar, olgunlar ve gençler, bütün halklar için. İsa; dünyanın bütün insanları için, herhangi bir dine ait olan bütün insanlar için tek gerçek dayanak noktasıdır. Hiç kimse hayatında İsa olmayınca, karşılıksız sevgiyi, huzurlu sevinci, yüreklerin derin birliğini yaşamayacaktır. İsa ile karşılaştıkları anda, insanlar bunun farkına varmaktadırlar ve İsa’yı kaybetmemek için, O’nu inkâr etmemek için ölmeye bile hazırdırlar! “Hristiyan olurum, Allah’ın Oğlunu tanırım, O’nu severim” bile demeye alışmış olanlar ise, bunun farkına varmamaktadırlar. Alışmış olan O’nu tanımıyor.

O’nun bilgeliği ve bilgisi’ nden dolayı hayranlık duyan bizler, O’nun hükümranlığı için çabalayacağız: O da bizi bırakmayacak, terk etmeyecektir!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it