OLAĞAN DEVRE X. ÇARŞAMBA

İncil: Matta 5, 17-19

“Kutsal Yasa’yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim. Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa’dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak. Bu nedenle, bu buyrukların en küçüğünden birini kim çiğner ve başkalarına öyle öğretirse, Göklerin Egemenliği’nde en küçük sayılacak. Ama bu buyrukları kim yerine getirir ve başkalarına öğretirse, Göklerin Egemenliği’nde büyük sayılacak.

OLAĞAN DEVRE X. SALI

İncil: Matta 5, 13-16

“Yeryüzünün tuzu sizsiniz. Ama tuz tadını yitirirse, bir daha ona nasıl tuz tadı verilebilir? Artık dışarı atılıp ayak altında çiğnenmekten başka işe yaramaz. “Dünyanın ışığı sizsiniz. Tepeye kurulan kent gizlenemez. Kimse kandil yakıp tahıl ölçeğinin altına koymaz. Tersine, kandilliğe koyar; evdekilerin hepsine ışık sağlar. Sizin ışığınız insanların önünde öyle parlasın ki, iyi işlerinizi görerek göklerdeki Babanız’ı yüceltsinler!”

OLAĞAN DEVRE X. PAZARTESİ

İncil: Matta 5, 1-12

İsa kalabalıkları görünce dağa çıktı. Oturunca öğrencileri yanına geldi.

İsa konuşmaya başlayıp onlara şunları öğretti:

“Ne mutlu ruhta yoksul olanlara!

Çünkü Göklerin Egemenliği onlarındır.

Ne mutlu yaslı olanlara!

Çünkü onlar teselli edilecekler.

Ne mutlu yumuşak huylu olanlara!

Çünkü onlar yeryüzünü miras alacaklar.

Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara!

Çünkü onlar doyurulacaklar.

Ne mutlu merhametli olanlara!

Çünkü onlar merhamet bulacaklar.

Ne mutlu yüreği temiz olanlara!

Çünkü onlar Allah’ı görecekler.

Ne mutlu barışı sağlayanlara!

Çünkü onlara Allah oğulları denecek.

Ne mutlu doğruluk uğruna zulüm görenlere!

Çünkü Göklerin Egemenliği onlarındır.

“Benim yüzümden insanlar size sövüp zulmettikleri, yalan yere size karşı her türlü kötü sözü söyledikleri zaman ne mutlu size!

Sevinin, sevinçle coşun! Çünkü göklerdeki ödülünüz büyüktür. Sizden önce yaşayan peygamberlere de böyle zulmettiler.”

PENTEKOST BAYRAMI

C:  Yuhanna 14, 15-16; 23-26

“Beni seviyorsanız, buyruklarımı yerine getirirsiniz. Ben de Baba’dan dileyeceğim. O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhu’nu verecek. İsa ona şu karşılığı verdi: “Beni seven sözüme uyar, Babam da onu sever. Biz de ona gelir, onunla birlikte yaşarız. Beni sevmeyen, sözlerime uymaz. İşittiğiniz söz benim değil, beni gönderen Baba’nındır. “Ben daha aranızdayken size bunları söyledim. Ama Baba’nın benim adımla göndereceği Yardımcı, Kutsal Ruh, size her şeyi öğretecek, bütün söylediklerimi size hatırlatacak.

PASKALYA VII. CUMARTESİ

İncil: Yuhanna 21, 20-25

Petrus arkasına döndü, İsa’nın sevdiği öğrencinin kendilerini izlediğini gördü. Bu öğrenci, akşam yemeğinde İsa’nın göğsüne yaslanan ve, “Ya Rab, sana kim ihanet edecek?” diye soran öğrencidir. Petrus onu görünce İsa’ya, “Ya Rab, ya bu ne olacak?” diye sordu. İsa, “Ben gelinceye dek onun yaşamasını istiyorsam, bundan sana ne?”

dedi. “Sen ardımdan gel!” Bu yüzden kardeşler arasında o öğrencinin ölmeyeceğine dair bir söylenti çıktı. Ama İsa Petrus’a, “O ölmeyecek” dememişti. Sadece, “Ben gelinceye dek

onun yaşamasını istiyorsam, bundan sana ne?” demişti. Bütün bunlara tanıklık eden ve bunları yazan öğrenci budur. Onun tanıklığının doğru olduğunu biliyoruz. İsa’nın yaptığı daha başka çok şey vardır. Bunlar tek tek yazılsaydı, sanırım yazılan kitaplar dünyaya sığmazdı.

Pentekost Bayramı – C

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

05/06/2022 – Pentekost Bayramı – C

1.Oku Hav.İşl. 2,1-11 Mezmur 103 2.Oku Rom 8,8-17 İncil Yh. 14,15-16.23-26

Bekleyişi tamamlamaktayız: Kutsal Ruh’un gelmesi için dua ettik, ilahiler söyledik, gelmesi için yalvardık ve bugün Baba arzumuzu gerçekleştiriyor. Allah’ın Ruh’u insanlara, İsa’yı tanımış ve sevmiş olanlara yeni bir ışık ve yaşam vermek için geliyor. Onlar tüm yaratılışı değişik bir açıdan görecekler, Allah’ın şanını belirten aydınlık bir ortam görecekler!

Duccio, di Buoninsegna, Pentecost. Panel from the Maestà Altarpiece of Siena (1308-1311, Museo dell’Opera del Duomo Siena, Italy)
Duccio, di Buoninsegna, Pentecost.
Panel from the Maestà Altarpiece of Siena (1308-1311)

İlk Pentekost’ta Ruh havarilerin yüreklerine İsa hakkında konuşma ve O’nu herkese tanıtma arzusunu koydu. Bu aynı Ruh onlara İsa’nın sadece Öğretmen olmadığını, O’nun onların yaşamı, en büyük sevgileri, tüm insanlık için gerekli armağan olduğunu açıkladı. Onlar Ruh’un etkisiyle susamıyordular. Ruh’un içlerinde var olmasından dolayı İsa’nın eylemini devam ettirmek için, yani dünyayı değiştirmek için, Allah’ın araçları oldular. Dünyanın, şeytanın etkisinden kurtularak cennete dönüşmesi için, Baba ile birlik bahçesi ve sevginin muzaffer olduğu bir alan olması için çalışmaya başladılar.

Kutsal Ruh, havarileri dinleyenleri hayrete düşürüp içlerinde hayatı deyiştirme arzusunu uyandırarak indi. Filipus’un yaklaştığı Samiriyeliler, Kornelius’un evinde Petrus’un müjdelemesine yüreklerini açan putperestler üzerine de indi: Hepsi büyük bir sevinçle Allah’ı övüyordu. Bu aynı Ruh, Allah’ın Oğlu’nun adının ilan edilmesini kabul edenlerin üzerine de iniyor. Peygamberlik etmek, yani İsa’dan konuşmak, yeterlidir, hemen bir sevinç, yeni bir hayat yayılıveriyor. Biz inandırıcı konuşmalara önem vermeye alışık olduğumuzdan bu durum karşısında nefesimiz tutuluyor. Sadece İsa’dan konuşmakla nasıl her şey yenilenebiliyor? İsa’dan konuşmak, O’nu sevdiğini göstermek, dünyanın değişmesini gerçekleştirecek sırdır. Dünya değişmezse içindeki insanlara düşman olur, onları yok eder. Ama dünyada İsa’nın adı sevgiyle yankınlığında beklenmeyen bir mucize gerçekleşir: Sevinç başlar, coşkunluk devam eder!

İsa’yı müjdeleyen sözler dünyanın tüm dillerinde anlaşılırlar. Aziz Luka orada bulunan ve Rab’bin ölümünü ve dirilişini bildiren sözleri dinleyen on beş ülkenin halkını sıralar: Herkes anlıyordu. Tüm halklara, tüm dinlere, tüm kültürlere Baba’nın sevgisini ve İsa’nın ilahiliğini bildiren Kutsal Ruh’tur. İsa kimse için yabancı, gereksiz, zararlı değildir. O kabul edildiğinde Kutsal Ruh yaşamı değiştirir, yüreği doldurur, alışkanlıkları ve kültürleri sevgi hikmetiyle zenginleştirir.

Kutsal Ruh her şeyden önce İsa adını dinleyen kalplerde pişmanlık yaratır. İsa ıstırapları ve ölümü çekti, bunları sadece Hristiyanlar’ın değil, bütün insanların ortak olduğu günahlar yüzünden çekti. Her şeyden önce pişmanlık! Affa ihtiyacımız olduğunu, İsa’ya acı çektirenlerin bizler olduğunu ve şeytanın eylemlerini desteklediğimizi kabullenelim. Bu alçakgönüllülük, Allah’ın Ruh’unun eylemlerini devam ettirebilmesi ve Allah’ın Oğlu’nun sevgisinde büyüyebilmemiz için değerli ortamdır.

İncil’in sözleri de her şeyin nasıl Mesih sevgisi etrafında döndüğünü göstermektedir! Bu sevgi canlı olduğunda, Baba yaratıkları üzerine eğilir: “Beni seven… Babam da onu sever. Biz de ona gelir, onunla birlikte yaşayacağız!”. İsa’yı seven Allah’ın mevcudiyetinin tapınağı olur, sevgisinin yeri olur. İsa’yı seven, konuşmadan da, ilahi olarak görülen tüm diğer gerçeklerin sahte olduğunu gösterir. Onlar kandırmacadır, çünkü ne sevinç ne de sevgi verirler.

Pentekost Bayramı, Kutsal Ruh’un gelişinin kutlamasıdır, fakat bu Bayram Baba’ya ve İsa’ya olan minnettarlığımızı da kapsamaktadır. Gerçekten de bize Kutsal Ruh’u gönderen Baba’dır ve Baba, İsa’nın duası sayesinde O’nu gönderiyor. İsa, acılarının amacının ve rüyasının gerçekleştiğini, sadece dünyaya ve içimize Kutsal Ruh geldiğinde görür. Kutsal Ruh geldiğinde, İsa mutludur diyebiliriz, çünkü yaşamımızın tamamlandığını görmektedir. Gerçekten de, büyük Rus Azizi Sarov’lu Serafim’in dediği gibi, Hristiyan yaşamının amacı Kutsal Ruh’u almaktır: Sonra da O bizden yayılıp dünyayı değiştirecektir. Gerçekten de sadece Kutsal Ruh bizde etkili olunca biz tam ve olgun kişiler oluruz. Bunun için Sözü alıp yüreğimizde muhafaza ederek İsa ile birlik içerisinde olmaya devam etmeliyiz. Sözü, yüreğimizi açan ve tüm mevcudiyetimizi Teselli Edici’nin gelişine hazırlayan anahtardır. Bugünkü İncil’de İsa’nın Sözlerini dinlemenin ne kadar gerekli olduğu söylenmektedir. Ruh’un Kendisi bunu bize hatırlatmakla, anlatmakla ve sevdirmekle yükümlüdür!

Onu dinlememizle gerçekleşen Rab’bimiz İsa’ya sevgi şarttır. O olmadan dünya kurtulamaz. Birçok kere kendi kendime sorarım, İsa niçin Petrus’a tek bir şeyi, yani O’nu sevip sevmediğini sordu. Ona; anladı mı, hatırlıyor mu veya kuzularını seviyor mu diye sorabilirdi. Bunlardan hiç birini sormadı. Gerekli olan tek şey İsa’yı sevmektir. Gerçekten de İsa’yı seven Kutsal Ruh’a kavuşur, bu Ruh “kuzular” için sevgidir, hikmetli sözlerin hatırasıdır, yaşamak için ve insanların şehrini Baba’nın sevgisinin şehrine dönüştürmek için gerekli İsa’nın öğretilerini anlamaktır.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

PASKALYA DEVRESİ VII. CUMA

İncil: Yuhanna 21, 15-19

Yemekten sonra İsa, Simun Petrus’a, “Yuhanna oğlu Simun, beni bunlardan daha çok seviyor musun?” diye sordu. Petrus, “Evet, ya Rab” dedi, “Seni sevdiğimi bilirsin.”

İsa ona, “Kuzularımı otlat” dedi.

İkinci kez yine ona, “Yuhanna oğlu Simun, beni seviyor musun?” diye sordu. O da, “Evet, ya Rab, seni sevdiğimi bilirsin” dedi.

İsa ona, “Koyunlarımı güt” dedi.

Üçüncü kez ona, “Yuhanna oğlu Simun, beni seviyor musun?” diye sordu. Petrus kendisine üçüncü kez, “Beni seviyor musun?” diye sormasına üzüldü. “Ya Rab, sen her şeyi bilirsin, seni sevdiğimi de bilirsin” dedi.

İsa ona, “Koyunlarımı otlat” dedi.

“Sana doğrusunu söyleyeyim, gençliğinde kendi kuşağını kendin bağlar, istediğin yere giderdin. Ama yaşlanınca ellerini uzatacaksın, başkası seni bağlayacak ve istemediğin yere götürecek.”

Bunu, Allah’ı ne tür bir ölümle yücelteceğini belirtmek için söyledi. Sonra ona, “Ardımdan gel” dedi.

PASKALYA DEVRESİ VII. PERŞEMBE

İncil: Yuhanna 17, 20-26

Yalnız onlar için değil, onların sözüyle bana iman edenler için de istekte bulunuyorum, hepsi bir olsunlar. Baba, senin bende olduğun ve benim sende olduğum gibi, onlar da bizde olsunlar. Dünya da beni senin gönderdiğine iman etsin. Bana verdiğin yüceliği onlara verdim. Öyle ki, bizim bir olduğumuz gibi bir olsunlar. Ben onlarda, sen bende olmak üzere tam bir birlik içinde bulunsunlar ki, dünya beni senin gönderdiğini, beni sevdiğin gibi onları da sevdiğini anlasın. Baba, bana verdiklerinin de bulunduğum yerde benimle birlikte olmalarını

ve benim yüceliğimi, bana verdiğin yüceliği görmelerini istiyorum. Çünkü dünyanın kuruluşundan önce sen beni sevdin. Adil Baba, dünya seni tanımıyor, ama ben seni tanıyorum. Bunlar da beni senin gönderdiğini biliyorlar. Bana beslediğin sevgi onlarda olsun, ben de onlarda olayım diye senin adını onlara bildirdim ve bildirmeye devam edeceğim.”

PASKALYA DEVRESİ VII. ÇARŞAMBA

İncil: Yuhanna 6, 35-40

İsa, “Yaşam ekmeği Ben’im. Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden hiçbir zaman susamaz” dedi.

“Ama ben size dedim ki, ‘Beni gördünüz, yine de iman etmiyorsunuz.’ Baba’nın bana verdiklerinin hepsi bana gelecek ve bana geleni asla kovmam. Çünkü kendi isteğimi değil, beni gönderenin isteğini yerine getirmek için gökten indim. Beni gönderenin isteği, bana verdiklerinden hiçbirini yitirmemem, son gün hepsini diriltmemdir. Çünkü Babam’ın isteği, Oğul’u gören ve O’na iman eden herkesin sonsuz yaşama kavuşmasıdır. Ben de böylelerini son günde dirilteceğim.”