Olağan devre – 31. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

05/11/2002 OLAĞAN DEVRE – 31- PAZAR – A YILI

1. Okuma Malaki 1,14 – 2,8. 8-10 Mez 131 (130) 2. Okuma 1.Selanik. 2,7-9. 13 İncil Mt.23,1-12

“Eğer beni dinlemezseniz ve adımı tüm yüreğinizle yüceltmezseniz…”. Kimileri bu sözlerin Allah’a layık olmadıklarını düşünebilir, çünkü bu sözleri böbürlenen ve tehdit edici bir kişinin sözleri gibi görür. Fakat “Allah’ın adını yüceltmek” ne demektir?

Gaddo Gaddi (c.1239–c.1312), Malachia
Gaddo Gaddi (c.1239–c.1312), Malachia

Kutsal Kitabı tanıyan, Allah’ın, Kendisine itaat eden insan tarafından yüceltildiğini bilmektedir. Fakirleri severek, dürüstlük, sevgi ve uyum ile davranarak, insanlar için çok büyük bir saygı isteyen Emirlerini uygulayarak, O’na itaat edilir! Allah’ın adını yüceltmek, kendi hayatı aracılığıyla, kendi ailesinin hayatı aracılığıyla, toplum hayatı aracılığıyla, Allah’ın sevgi ve merhamet olduğunu, birliği, paylaşmayı ve işbirliğini istediğini, insanın dostu olduğunu göstermektir! Bu gerçekleri yaşamayan, kendini Allah’ın halkına ait sanmamalı, böyle bir kişi kendini Allah’ın halkının üyesi olarak tanıtamaz: Çünkü Allah hakkında yalancı bir tanıklık vermiş olur; O’nu adaletsiz, şiddetli, egoist olarak tanıtmış olurdu.

Eğer bütün insanları yaratan Tek Allah tarafından yaratıldığımızı biliyorsak, neden “birbirimize hainlik ediyoruz?”“Eğer beni dinlemezseniz ve adımı tüm yüreğinizle yüceltmezseniz üzerinize lanet gönderirim”: Bu ciddi ve etkili sözlerle Rab komşusunu sevme buyruğunu önemsemeyenin durumunun ağırlığını anlatmak ister. Hiç kimse böyle bir vaadi duyduktan sonra kendi hatasında kalmak istemeyecektir!

Allah, Peygamber Malaki aracılığıyla ilettiği uyarıyı, ilk önce halkın sorumluları olan din adamlarına yöneltir. Onların hayatına, onlarda Allah’ın hoşuna giden davranışın somut bir örneğini arayan fakirler tarafından çok dikkatle bakılmaktadır.

Bugünkü İncil’de İsa, peygamberin uyarılarına devam ederek halka, Allah’ın emirlerini öğretme görevinde bulunanların kötü davranışlarına karşı tetikte olmayı tavsiye eder. O’nun zamanında bunlar, din bilginleri ve Ferisilerdi. Sözlerle iyi öğretiyor, ama davranışlarıyla bambaşka yaşıyorlardı! Bu yüzden İsa: “Size tüm söylediklerini yapın ve yerine getirin, ama yaptıklarını yapmayın” diyordu.

Günümüzdeki aklımıza hemen Episkoposlar ve rahipler gelir. Allah’ın yolunu öğreten onlardır ve insan olduklarından dolayı bazen iyi birer örnek olmayabilir, İncil’e göre yaşamayabilirler. Gerçek şu ki: Onlar da insan ve insan olarak, zayıflar, güçsüzler ve Şeytan tarafından günaha teşvik edilirler. Bunun için aralarından bazılarının hayatlarında itaatsizlik, zayıflık görürsen veya öğrettikleri ile yaşadıkları arasında tutarsızlık bulursan şaşırmayacaksın.

Fakat İsa’nın sözü sana hitap etmektedir: Sana İncil’i ilan eden rahip henüz buna göre yaşamaya yeterli olmasa da, sen İncil’e göre yaşayacaksın. Rahibin sözlerinde ilahi otorite vardır. Sen Allah’ın kutsal sözlerine uygun yaşayacaksın, o zaman sen kendini bir ışık, başkalarına yaşamın gerçek kaynağına doğru eşlik eden bir yıldız olacaksın!

İsa öğrencilerine alçakgönüllülüğün yolunu öğretiyor, çünkü insanı Allah’ın yüreğinde sağlamca tutan tek yol budur. Diğerlerinden kendini daha üstü görme. Ünlü unvanları isteme, büyüklük taslama yolunda yürüme. İsa, sana ilahi ve ebedi hayatı iletmiş ya da şimdi de ileten insanı “peder” diye çağırmanı engellemez; O sana bir unvan aracılığıyla kendini yüceltmemeyi önerir. Ben her zaman vaftiz ismim ile çağrılmak isterdim, fakat eğer biri beni “peder” diye çağırırsa, bunda ona engel koymam, çünkü bu ona itaat ve alçakgönüllülüğün yolunda yürümek için faydalı olabilir.

Bugün İsa’nın sözleri Aziz Pavlus’un örneği ile aydınlanır. Pavlus Selanikliler arasındaki çalışmasını hatırlatarak, onlara sevgi ve şefkat ile yazar. Onlara Allah’ın Müjdesini duyurarak onları sevdi, aralarında uğraş verip yoruldu, “çocuklarını bağrına basan bir anne gibi” onlara şefkatle davrandı, onlara Hristiyan hayatının örneği oldu.

Aziz Pavlus’un sözleri, İncil’e uygun olan hayatları sayesinde iyi bir örnek olan birçok rahip ve episkoposlar tarafından tekrarlanabilirler! Hem eskiden hem de günümüzde İsa’nın Sözlerini önemseyen, ciddiye alan çobanlar çoktur! Aynı zamanda, Selanikli Hristiyanların yaptıkları gibi, çobanlardan duydukları sözleri, “insan sözü olarak değil, Allah’ın sözü olarak” kabul eden Hristiyanlar da çoktur! Peder’in hikmetini yaşayan ve O’na şan veren Allah’ın Kilisesi, güzeldir!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Olağan Devre XXX. Cumartesi

RESPONSORİUM                                                                                                      Bkz. Bil. 11,23.24.26; Sir. 36,1                                   

¥ Yaşamı seven Rabbim, sen her şeyi esirgiyorsun,

Çünkü her şey senindir. İnsanların sana dönmeleri için günahlarını bağışlayabilirsin.* Çünkü sen Rab Allah’ımızsın.

¶ Sevgini bizden esirgeme ve bizi gözet * Çünkü sen Rab Allah’ımızsın.

Olağan Devre XXX. Cuma

RESPONSORİUM                                                                                     Bkz. Bil. 7,7.8; Yak. 1,5

¥   Dua ettim ve bana us verildi, Yalvarıp yakardım ve bilgelik ruhu bana geldi. * Bilgeliği her türlü onur ve güce tercih ettim.

¶  İçinizden birinin bilgelikte eksiği varsa,  Allah’tan istesin; kendisine verilecektir. * Bilgeliği her türlü onur ve güce tercih ettim.

2 Kasım Tüm Ölüleri Anma Günü

RESPONSORİUM                                                                    Bkz. 2. Mak. 12, 45; Mt. 13,43

¥  Allah’a saygı göstererek ölenler* kendilerine  verilecek görkemli ödülü alacaklar.

¶  Doğru olanlar, Peder’in Krallığında, bir güneş gibi palayacaklar. Onlar,

¥ kendilerine  verilecek görkemli ödülü alacaklar.

Olağan Devre XXX. Perşembe

RESPONSORİUM                                                                                                                  Kol. 1, 15-16; Bil. 7,26 

¥  Görünmez Allah’ın görünümü, bütün yaratılışın ilk doğanı O’dur.*  Her şey O’nun aracılığıyla ve O’nun için yaratıldı.

¶  ölümsüz ışığın bir yansımasıdır, Allah’ın etkin gücünün kararmış aynası, İyiliğin simgesidir. *  Her şey O’nun aracılığıyla ve O’nun için yaratıldı.

Tüm Azizlerin Bayramı

RESPONSORİUM Bkz. Va. 19, 5.6; Mez. 33. 1

¥ Ey Allah’ımızın bütün kulları! Küçük büyük, O’ndan korkan hepiniz, O’nu övün! * Çünkü Her Şeye Gücü Yeten Rab Allah’ımız Egemenlik sürüyor.

¶ Ey doğru insanlar, Rab’be sevinçle haykırın!  Dürüstlere O’nu övmek yaraşır.

¥   Çünkü Her Şeye Gücü Yeten Rab Allah’ımız Egemenlik sürüyor.

Tüm Azizlerin Bayramı

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

01/11/2023 – TÜM AZİZLERİN BAYRAMI

Birinci okuma Ap 7,2-4.9-14 Mezmur 23 İkinci okuma 1Gv 3,1-3 İncil Mt 5,1-12

Tüm Azizler Bayramında, Matta İncil’inden İsa’nın, öğrencilerine ve kalabalığa kendini tanıttığı sözleri okuyoruz. İsa, dağa çıkıyor ve ardından herkes onu takip ediyor. Yahudi olsaydık bunun büyük ve belirtici bir olay olduğunu hemen anlardık. Dağa çıkmak; Musa’nın, Allah ile konuşmak için çağrıldığında, yaptığı şeydir. Musa dağa tek başına çıkabildi, tüm halk ise aşağıda beklemeliydi. İsa ise beraberinde herkesi alarak dağa çıkıyor: O’nunla birlikte tüm insanlar Allah ile karşılaşabilir ve O’nun sözlerini duyabilir. Ve O, dağda oturarak konuşuyor, yani O’nda Rab otoritesi var: İsa’nın sözleri, Allah’ın insanlara yöneltmek istediği mesajdır.

İsa’nın karşısında yalnız günahkarlar, Vaftizci Yahya tarafından tövbe etmeye çağrılmış günahkarlar durmaktadırlar. İsa günahkarlara konuşuyor fakat azarlama sözlerini kullanmamaktadır. Onları sadece tatlılık ve merhametle sevmek ister gibidir. Onlara kendi günahlarına bakmalarını söylemiyor; yaşamlarına da o ana kadar yaptıkları gibi devam etmelerini de söylemiyor. O, arzularını değiştirecek şekilde konuşuyor, onlara yeni varış noktaları sunuyor, bu dünyanın gözüktüğünün ötesinde başka türlü olabileceği konusunda onları bilinçli kılıyor.

O’nu dinledikten sonra öğrencileri ve kalabalık; yeni bir şekilde nefes almaya başlıyor, yaşamlarına yeni bir anlam veriyor, acılarından fayda görüyor, adalet ve kardeşlik arzularının gerçekleşebileceği ümidine kapılıyor, hayal ettikleri dünyanın mümkün olabileceğine inanmaya başlıyorlar, çünkü bunu Allah’ın Kendisi istemektedir.

İsa’nın cümleleri Kutsal Kitab’ın en güzel cümleleri gibi başlamaktadırlar:

Ne mutlu adalete uyanlara (Mez 106).

Ne mutlu O’nu özlemle bekleyenlere (Yeşaya 30,18).

Ne mutlu sabırla bekleyene (Dan 12,12).

Ne mutlu bilgelik konusunda düşünceye dalan kişiye (Şirak 14,20)!

Ne mutlu beni dinleyenler, her gün kapımı gözleyen, kapımın eşiğinden ayrılmayan kişiye (Özd 8,34)!

Ne mutlu Rab’den korkana, O’nun yolunda yürüyene (Mez 128)!

Ne mutlu sana güvenen insana (Mez 84).

Ne mutlu yoksulu düşünene (Mez 41).

Bu şekilde İsa yeni bir şey başlatmak istemediğini gösteriyor, sadece Allah’ın dinleyici ve işbirlikçi bulabilirse, her zaman gerçekleştirmek istediği şeyleri söylüyor. Şimdi İsa, Allah’ın istediği gibi yaşamak ne kadar güzel olduğunu göstermek istiyor! Onu dinleyen ve takip eden olacak mı? Kalabalığın içerisinde Allah’ın yaşamının yeniliğini, Allah ile ve Allah için yaşamayı kabul eden birileri olacak mı? Bu bir yeniliktir çünkü yaşamdan günaha götüren ve dolayısıyla acı veren her şey yok olmalı.

İşte İsa şöyle diyor: Ne mutlu ruhta fakir olanlara, yani ümitlerini zenginliklere bağlamayanlara; onlar zenginliğin daima aldatıcı olduğunu biliyor, bu yüzden onu arzulamıyorlar bile! Kendi ve başkalarının günahları için üzüntüde ağlayanlara, ne mutlu! Onlar kendi yaşamlarını ve üzüntülerini Allah’a teslim ederler, o zaman Allah kendisi onlarla ilgilenecek ve onları teselli edecek! Ne mutlu uysal olanlara, ne insanlardan ne de Allah’tan iddia ile bir şey beklememekteler: Yeryüzünde olan azla yetinmeyi biliyorlar.

İsa mutluluklara devam ediyor: Öç almayanları övüyor, çünkü onlar insanların kötülüğünü merhametle yenmektedirler. Sonra da, “Ne mutlu doğruluk uğruna eziyet çekenlere” diye ilan etmektedir. Bu mutluluk, Allah ve insanlar ile adaletli olmayı arzu edenler içindir: Allah mutlaka arzularını gerçekleştirecektir.

İsa günahkarları azarlamıyor, ama onları günah işlemeye götürmeyen şeyleri arzulamalarını sağlıyor, bu, onların bulunduğu zayıf ve zavallı durumdan kurtaracaktır.

İsa’yı şimdi dinleyen de günahkardır: Bizler günahkarız. İsa bizi azarlamıyor, ama arzulamamız gerekeni gösteriyor. Zenginlikleri, önemli yerleri, insani adaleti arzulamaya devam edersek, günahın etkisi altında olmaya devam edecektik. Göklerin hazinelerini arzulayarak ise, bizi kötülüğe sürükleyen döngüden çıkacağız ve Baba Allah’ın kutsamasının, İsa’ya itaatin, Ruh’un katsallığının etkisi altına gireceğiz.

Azizler İsa’yı dinlediler ve arzularını değiştirdiler! Böylece yaşamları Allah’ın Oğlu’nunkine uygun oldu! Biz onlara hayranlıkla bakıyoruz, onların tanıklıklarından ve sevgilerinden mutlu oluyoruz: Bugün onlardan öğrenebilme, onların örneğini takip edebilme ve başlattıkları işleri devam ettirebilme lütfunu Baba’dan diliyoruz.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Olağan Devre XXX. Pazartesi

RESPONSORİUM                                                                                                              Tob. 4,19; 14,8

¥ Bir işe girişirken Allah’a yalvar, sana yol göstermesi ve amacına ulaşa-bilmen için O’na yakar. * bütün iyilikleri veren Allah’tır.

 ¶Allah için içtenlikle çalışın ve O’nu sevindirecek biçimde davranın. * bütün iyilikleri veren Allah’tır.

Olağan Devre XXX. Pazar

RESPONSORİUM  Bkz. Yud. 9,13; 6:9                                      

¥   Göğün ve yerin Allah’ı, suları yaratıcısı, tüm yaratılışın kralı, * kullarının duasını işit.

¶  Göğün ve yerin yaratıcısı, soyumuzun düşkünlüğüne bak,  * kullarının duasını işit.

Olağan XXIX. Cumartesi

RESPONSORİUM  Rom. 5, 18.12                                             

¥ İşte, tek bir suçun bütün insanların mahkûmiyetine yol açtığı gibi, * bir doğruluk eylemi de bütün insanlara yaşam veren aklanmayı sağladı.

¶ Günah bir insan aracılığıyla, ölüm de günah aracılığıyla dünyaya girdi. * bir doğruluk eylemi de bütün insanlara yaşam veren aklanmayı sağladı.

Olağan devre – 30. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

29/10/2023 – OLAĞAN DEVRE – 30. Pazar Günü – A

Birinci okuma Çıkış 22,20-26 Mezmur 17 İkinci okuma 1 Sel. 1,5-10 İncil Mt 22,34-40

İsa’ya yöneltilen soru, zor bir sorudur: «Öğretmenim, Kutsal Yasa’da en önemli buyruk hangisi?». Cevap vermek zordur, çünkü bütün emirler, Allah’ın emirleridir, bunun için onların hepsi önemlidir. Fakat İsa bu zorluğu aşıyor, çünkü O, emirlere değil, onları sunan Kişiye bakmaktadır. O, hikmetli sözleri sunan, onları sevgi ile sunan Baba’ya bakmaktadır.

James Tissot (1886-1894), Jesus speaks to the Pharisees - Gesù parla ai farisei
James Tissot (1886-1894), Jesus speaks to the Pharisees – Gesù parla ai farisei

Biz O’nu dinliyoruz çünkü O’na sevgisi için minnettarız ve bunun için O’nu seviyoruz. En güzel ve temel, hayatımızı da güzel kılan Söz şudur: Sevmek. O’nu ve O’nun bir anne gibi yüreğinde taşıdığı her insanı seviyoruz. Eğer bir anneyi seversen, bütün evlatlarını da seversin. Allah’ı ve O’nun bütün evlatlarını sevmek; hayatın temeli, bütün öğretilerin amacıdır. Öldürmüyorum, çünkü seviyorum; çalmıyorum, çünkü seviyorum, eşime sadakatsiz olmuyorum, çünkü seviyorum; yalan söylemiyorum, çünkü seviyorum. Eğer sevmezsem, kendime ve bencilliğimin bütün isteklerini tatmin etmeye izin veriyorum, fakat bu şekilde Allah’ın güzelliğini saklıyorum, O’nu kimseye tanıtmıyorum, ben de O’nu tanımıyorum.

Komşuları sevme emri insan kadar eskidir. Allah insanı yarattığı andan beri ona sevme kabiliyetini ve sevilme ihtiyacını verdi. Her insanda bu iki özellik vardır, onların sayesinde o, başkalarıyla birlik içerisinde yaşayabilir. Başkalarıyla birlik içerisinde yaşayanın yüreğinde sevinç vardır ve bunu etrafında kilerine saçar. Sevme kabiliyetini kullanamayan ve sevilmeyi kabul etmeyen, başkalarıyla olan birliği engeller, mutsuzluğa kapılır ve etrafında kilerini acı çektirir.

Maalesef egoizm ve gurur kolaylıkla yüreklere girer: Bu sebepten sevmede ve sevilmeyi kabul etmede zorlanırız, birçok kere de bunlardan kaçınırız. Bu; insanı mahveden, mutlu olmasını engelleyen günahtır.

Allah insanın kötülükten hür olmasını ister ve bu sebepten ona kendi ve başkasının günahının yükünden acı çekenleri sevmeyi ”emreder”. Fakat Allah zayıflığımızı da bilir. Bu sebepten O, sadık ve devamlı olarak, gücü ve sevme kabiliyeti ile, içimizde olmak ister. Kendisinin içimizde oturabilmesi için Kendisini sevmemizi, Kendisi ile birlik içinde kalmamızı ister ve bu yolu kolaylaştırmak için işte bize İsa’yı yolluyor! Ve de İsa bizlere yeni bir sevgiyi vermekte, her çeşit kibir veya egoizmden uzak bir sevgiyi: O, bu sevgiyi ilk önce bize göstermekte, Babasına ölüme kadar itaati ve Kendisini haça gerenleri affedecek kadar merhameti yaşayarak!

Allah’a gerçek sevgiyi ve insanlara gerçek sevgiyi, İsa’nın yaşadığını görebiliriz. Din bilginine verdiği cevapta İsa, o ana kadar yaşadığı ve sonuna kadar yaşayacağı sevgiyi anlatıyordu. Biz O’nu görüp O’ndan öğrenebilmek için bakışlarımızı İsa’ya çevirip O’na dikkatle bakmaya çalışacağız.

Aziz Pavlus da bunu yapmamızı öneriyor. Ayrıca Havari, İsa’dan başka onu da örnek almamıza davet ediyor. Çünkü o, Rab tarafından çağrıldığından beri O’nun öğretilerine uygun yaşadı, yorgunluğu hiç düşünmedi. Tüm Hristiyanların yaşamı da bir model olmakta, aynen mektup yazdığı Selanikliler gibi! Onlar tövbe ettiler ve putlardan uzaklaştılar, putların izin verdiği ve egoizmin tüm şekillerini kapsayan yaşam tarzını terk ettiler: Başkalarının ve ailenin yaşamını hor görme, cinsel ahlaksızlık, eşlerin sadakatsizliği, cimrilik, şiddet.

Putları terk ederek Hristiyanlar tek gerçek ve canlı Allah’a hizmet etmektedirler: Her insanı seven Allah’a, fakire ve öksüze merhamet eden, dulu koruyan, yabancıyı koruyan Allah’a!

Hristiyan bu dünyada yabancı gibi yaşar, çünkü göklerin vatandaşı olduğunu bilir, bu sebepten bu dünyadaki yabancılara iyilikle bakar ve onlara Baba’nın sevgisini göstermek ister. Hristiyan yabancılara sadece Allah’ın sevgisinin maddi birkaç işaretini vermekle yetinmez, ona Allah’ın kendisine verdiği kocaman armağanı da tanıtmak ister, “bizleri gelecek olan öfkeli yargıdan kurtaran” ve ebedi yaşama girmemizi hazırlayan İsa’yı tanıtmak ister!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Olağan Devre XXIX. Cuma

RESPONSORİUM Bkz.Rm. 8,26; Zek. 12,10                             

¥  Ne için dua etmemiz gerektiğini bilmeyiz, * ama Ruh’un kendisi, sözle anlatılamaz iniltilerle bizim için aracılık eder.

¶  Davut soyuyla Yeruşalim’de oturanların üzerine lütuf ve yakarış ruhunu dökeceğim, * ama Ruh’un kendisi, sözle anlatılamaz iniltilerle bizim için aracılık eder.

CET Genel Başkanı ve İzmir Metropolitan Başepiskoposu Mons. Martin Kmetec, Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılı için bir tebrik mesajı yayınladı

Mons. Martin Kmetec, Cumhurbaşkanı’na gönderdiği mesajında “Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü kuruluş yıldönümü vesilesiyle ülkede yaşayan tüm Episkoposların ve Katolik Hristiyanların samimi iyi dileklerini, size sunmak arzusundayız.” diyerek tebriklerini iletti.

Olağan Devre XXIX. Pazar

RESPONSORİUM           Bkz. Yer. 29,13.12.11                                         

¥ Bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız, *gelip bana yakaracaksınız. Ben de sizi işiteceğim.

¶  Tasarılarım, size umutlu bir gelecek sağlayan esenlik tasarılarıdır,  *gelip bana yakaracaksınız. Ben de sizi işiteceğim.

Olağan Devre XXVIII. Cumartesi

RESPONSORİUM                                                                              Bkz. Elç. İşl. 10, 36; 4,12; 10, 42                                   

¥   Allah’ın, İsa Mesih aracılığıyla esenliği müjdeleyerek  ilettiği bildiri budur: * O Rab’dir ve başka hiç kimsede kurtuluş yoktur.

¶ Allah tarafından ölülerle dirilerin Yargıcı olarak atandı. * O Rab’dir ve başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. 

Olağan Devre XXVIII. Cuma

Holy Wisdom (16th cent), Vologda museum
Holy Wisdom (16th cent), Vologda museum

RESPONSORİUM Bkz. Mik. 6, 6.8; Yas. 10, 14.12                                       

¥  Rab’bin önüne ne ile çıkayım, Ey insanlar, Rab iyi olanı size bildirdi;*Adil davranmanızı, sadakati sevmenizi Ve alçakgönüllülükle yolunda yürümenizi istedi.

¶ Gökler de, göklerin gökleri de, yeryüzü ve içindeki her şey Allah’ınız Rab’bindir. Şimdi, Allah’ınız Rab sizden ne istiyor?  *Adil davranmanızı, sadakati sevmenizi Ve alçakgönüllülükle yolunda yürümenizi istedi.

Olağan Devre XXVIII. Perşembe

RESPONSORİUM    Yu. 6,44-45                                             

¥   Beni gönderen Baba bir kimseyi bana çekmedikçe, o kimse bana gelemez. *Baba’yı işiten ve O’ndan öğrenen herkes bana gelir.

¶ Peygamberlerin yazdığı gibi, ‘Hepsi Allah  tarafından eitilecektir.  *Baba’yı işiten ve O’ndan öğrenen herkes bana gelir.

Olağan Devre XXVIII. Çarşamba

RESPONSORİUM Yu. 12, 35.36; 9,39                                             

¥    Işığınız varken yürüyün. Karanlıkta yürüyen nereye gittiğini bilmez * Işığa iman edin ki, ışık oğulları olasınız.

¶  Görmeyenler görsün, diye bu dünyaya geldim

* Işığa iman edin ki, ışık oğulları olasınız.

Olağan Devre XXVIII. Salı

İncil: Luka 11, 37-41

İsa konuşmasını bitirince bir Ferisi O’nu evine yemeğe çağırdı. O da içeri girerek sofraya oturdu. İsa’nın yemekten önce yıkanmadığını gören Ferisi şaştı. Rab ona şöyle dedi: “Siz Ferisiler, bardağın ve tabağın dışını temizlersiniz, ama içiniz açgözlülük ve kötülükle doludur.

Ey akılsızlar! Dışı yapanla içi yapan aynı değil mi? Siz kaplarınızın içindekini sadaka olarak verin, o zaman sizin için her şey temiz olur.

Olağan Devre XXVIII. Pazartesi

RESPONSORİUM  Bkz. Lk. 22,  19; Yu. 6, 58                             

¥ İsa,  eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve onlara verdi. “Bu sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir. *  Beni anmak için böyle yapın” dedi.

¶ İşte gökten inmiş olan ekmek budur.

bu ekmeği yiyen sonsuza dek yaşar *  Beni anmak için böyle yapın” dedi.

Olağan devre – 28. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

15/10/2023 – OLAĞAN DEVRE – 28. PAZAR GÜNÜ – A

Birinci okuma Yeş 25,6-10 Mezmur 22 İkinci okuma Fil 4,12-14.19-20 İncil Mt 22,1-14

İsa göklerin hükümranlığı hakkında başka bir benzetme de anlatıyor. Gerçekten bu çifte bir benzetme, kalabalıklara veya öğrencilere yönelik değildir. Onların buna ihtiyaçları yoktu.

Pieter Brueghel the Younger (1564–1638), The Wedding Feast
Pieter Brueghel the Younger (1564–1638), The Wedding Feast

Bu benzetme “prens rahiplere ve halkın yaşlılarına” yöneliktir, yani İsrail halkının sorumlularına. Mutlaka İsa’nın aklında ilk okuma metninde okuduğumuz Yeşaya’nın peygamberliği vardı. Allah herkese özel bir ziyafet sözü vermektedir, hatta her ulusa, dolayısıyla da paganlara, yani İsrail halkına ait olmayanlara da! Allah tüm insanları sever ve onlar için kurtuluşu, sevinç verecek, herkesin yaşamını dolduracak bir kurtuluşu ister. Kullanılan simge ziyafettir: Karnımız tok olan bizlere fazla bir şey dememekte, ama hiçbir şeyi olmayanlara veya her gün yiyeceği ekmeyi hesap eden için ne anlama geldiğini tahmin edelim!

Halkın başkanlarının ne ilgisi var? Birçok kere Allah’ın Sözünün halka ulaşmasını engellemiş olanlar onlardır, peygamberlerin Allah’a itaate ve fakirlere adaletli olmaya çağrılarını da ilgisizlikle ve zulümlerle susturmuş olanlar, onlardır. Onların İsa’nın halka konuşmasını ve halkın İsa’yı dinlemesini engelleyerek yaptıkları kötülüğü anlamaları gerekir.

İsa, Baba’nın yolladığı ve başkanlar tarafından hırpalanmış ya da öldürülmüş olan birçok peygamberlerden sonra son olarak yollanmış Oğul’dur: Ondan sonra Allah tarafından kimse gelmeyecektir. O, halk tarafından reddedilirse, ziyafete davet başkalarına yapılacak, sokaktaki “iyi ve kötüler” çağrılacak. Bu benzetme ile İsa kendi ölümünü önceden söylüyor, bunun sorumlusu da başkanlardır, ayrıca O’nu daha hiç tanımamış olanlar, hatta on emri bilmeyen, bunun için ”kötü” denen paganların da tövbe edeceklerini belirtiyor.

İsa başka bir öğreti daha vermek istiyor, bunu özellikle öğrencilerine, yani Kilise’ye bırakıyor. Allah’ın davetini kabul edenler ve Oğul’un düğün ziyafetine katılanlar, ”kötüler” dahil, yine de uyanık olmalıdırlar. Onlar düğün kıyafetini giymeye dikkat etmeliler.

Bu uyarı önemlidir, onun anlamı şudur: İsa’yı onun verebileceği sevinç ve heyecanlar için veya diğerleriyle kendini iyi hissetmenin zevki için ya da kendisini iyi bir insan sayabilmek için aramak, kolaydır. Bu şekilde yaşayan bir Hristiyan kendini göstermek ister, düğünü yani Kralın Oğlunun sevgisini her şeyin üzerinde tutmaz! Allah’ın davetinden gerçekten sevinebilen kişi; ancak ve ancak O’nun verdiği kıyafete bürünendir, ancak ve ancak İsa tarafından kurtulmayı kabul edendir.

Düğün kıyafeti giymeyi reddeden; kendi iyiliği sayesinde, kendi emirlere uyma kabiliyeti ve kendi erdemleri sayesinde düğüne katılmaya hakkı var olduğunu düşünendir.

Allah’ın davetinden ve O’nun sevgisinden faydalanabilmek için gerekli olan düğün kıyafeti; İsa’nın ölümüne girmeyi, O’nunla haçı taşımayı kabul eden alçakgönüllülüktür. Damadın sevgisini belirten bu düğün kıyafeti olmayan, İsa’nın ölümüne ve dirilişine katılmayı sağlayan vaftizi reddedendir, kendisini İsa’ya ait olarak tanıtmayandır: Bu kişi, Kilise’sine katılamaz, İsa ile ziyafete oturamaz, Ona ait olanlarla komünyonu, birliği paylaşamaz.

Düğün kıyafeti, hak edilmemiş bir armağandır. Onu giyen, minnettardır, kendisinin herkesin önünde teşekkür etmek mecbur olduğunu bilmektedir, çünkü kendisinde kendisinin aldığı ve hala almakta olduğu kıyafeti hak eden hiçbir şey olmamaktadır.

Düğün kıyafetini giyen kendini davet edenin sevgisinden mutludur ve onun başka hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Aziz Pavlus ile birlikte şunu söyleyebilirdi: İster tok ister aç olayım, ister bollukta ister ihtiyaçta olayım, her durumda ve her koşulda yaşamanın sırrını öğrendim. Beni güçlendirenin aracılığıyla her şeyi yapabilirim. Hristiyan’nın sevinci, yeryüzünün zenginlikleri değiller, bunların eksiği onun için üzüntü değildir çünkü kralın Oğlunun düğün şölenine katılmaktadır, Rab’bin haçına, sevgisinin doluluğuna katılmaktadır.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Olağan XXVII. Cumartesi

RESPONSORİUM  Bkz. Kol. 2, 6.7; Mt. 6, 19-20

¥ Rab Mesih İsa’yı nasıl kabul ettinizse, O’nda öylece yaşayın.  O’nda köklenin ve gelişin, size öğretildiği gibiimanda güçlenerek * Şükranla dolup taşın.

¶  Yeryüzünde kendinize hazineler biriktirmeyin. Bunun yerine kendinize gökte hazineler biriktirin. *  Şükranla dolup taşın.

Olağan XXVII. Cuma

RESPONSORİUM   Mt. 6,25; 1. Tim. 6,8                             

¥ ‘Ne yiyip ne içeceğiz?’ diye canınız için, ‘Ne giyeceğiz?’ diye bedeniniz için kaygılanmayın. * Can yiyecekten, beden de giyecekten daha önemli değil mi?

¶  Yiyeceğimiz, giyeceğimiz varsa bunlarla yetiniriz. * Can yiyecekten, beden de giyecekten daha önemli değil mi?

Olağan XXVII. Perşembe

RESPONSORİUM  Ef.2, 20. 22. 21                                                     

¥   Elçilerle peygamberlerden oluşan temel üzerine inşa edildiniz. Köşe taşı Mesih İsa’nın kendisidir.* Ruh aracılığıyla Allah’ın konutu olmak üzere hep birlikte Mesih’te inşa ediliyorsunuz.

¶ Bütün yapı Rab’be ait kutsal bir tapınak olmak üzere O’nda kenetlenip yükseliyor. * Ruh aracılığıyla Allah’ın konutu olmak üzere hep birlikte Mesih’te inşa ediliyorsunuz.

Olağan Devre XXVII. Çarşamba

RESPONSORİUM   Bkz. 1. Tim. 4, 8.10; 2. Kor. 4,9

¥  Şimdiki ve gelecek yaşamın vaadini içeren Allah yolunda yürümek her yönden yararlıdır.   * Çünkü umudumuzu  diri Allah’a bağladık.

¶  Kovalanıyoruz, ama terk edilmiş değiliz. Yere yıkılmışız, ama yok olmuş değiliz. * Çünkü umudumuzu  diri Allah’a bağladık.

Olağan Devre XXVII. Salı

RESPONSORİUM Ef. 4, 3-6; 1. Kor. 3,11                                 

¥  Çağrınızdan doğan tek bir umuda çağrıldığınız gibi, beden bir, Ruh bir, *Rab bir, iman bir, vaftiz birdir.

¶  Çünkü hiç kimse atılan temelden, yani İsa Mesih’ten başka bir temel atamaz. * Rab bir, iman bir, vaftiz birdir.

Cumhuriyet Tarihinin İlk Kilisesi olan Mor Efrem Süryani Kadim Kilisesi 8 Ekim’de açıldı

Cumhuriyet tarihinin ilk kilisesi olan Yeşilköy’deki Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açıldı. Törende Pek Muhterem Fener Rum Patriği Bartholomeos I Hazretleri, Pek Muhterem Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan Hazretleri, Vatikan’ı temsilen Pek Muhterem Kardinal Kurt Koch Hazretleri de hazır bulundu.

Açılış törenine ayrıca Dünya Kiliseler Konseyi Merkez Komitesi’nin İngiltere Kilisesi Temsilcisi. Archdeacon Dr Canon Leslie Nathaniel; Turabdin Metropoliti Timotheos Samuel Aktaş, İsveç Metropoliti Dioskoros Binyamin Ataş, Mardin Metropoliti Filüksinos Saliba Özmen, Adıyaman Metropoliti Grigorios Melki Ürek katıldılar.  Ayrıca TBMM Başkanı ve bakanlar da açılışta hazır bulundular.

Yeşilköy’deki kilisenin açılış töreninde konuşan İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin, tarihi bir gün yaşadıklarını, Cumhuriyet’in yüzüncü yılında ülkeye, İstanbul’a yakışan bir kilise yapma çalışmalarının sonuna geldiklerini belirtti.

Süryani Kadim Cemaati Patriklik Vekili Mor Filüksinos Yusuf Çetin ise Allah’ın inayeti ve Cumhurbaşkanı sayesinde, 179 yıl sonra Yeşilköy’de yıllardır umutla bekledikleri ikinci kiliseye kavuştuklarını belirtti. Erdoğan’ın iktidarda bulunduğu 21 yıllık süreçte sadece Süryanilere değil, ülkede yaşayan tüm farklı inanç sahiplerine yüreğini ve kapısını açtığını kaydetti. Çetin, Süryani Ortodoks Kilisesi’nin geleneğinde icra edilen tüm ayinlerde her daim devletin yöneticilerinin anıldığını, onların esenliği, ülkenin birlik ve beraberliği için dua edildiğini de ifade etti.

Hristiyan Birliğini Teşvik Bakanlığı Prefecti  Pek Muhterem Kardinal Hazretleri Kurt Koch da kilisenin  açılışı vesilesi ile Papa Hazretleri Franciskus’un dualarını ve en içten dileklerini iletti.

Olağan Devre XXVII. Pazartesi

CREATOR: gd-jpeg v1.0 (using IJG JPEG v62), default quality

RESPONSORİUM 1.Ti.2, 5-6: İbr.2, 17

¥ Çünkü tek Allah  ve Allah ile insanlar arasında tek aracı vardır. O da insan olan * ve kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan Mesih İsa’dır.

¶  Bunun için her yönden kardeşlerine benzemesi gerekiyordu. Öyle ki,  halkın günahlarını bağışlatabilsin. * O, kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan Mesih İsa’dır.

Olağan Devre XXVII. Pazar

RESPONSORİUM Mez.51(50), 15,16-17                                      ¥  Senin yollarını öğreteceğim ve günahkârlar sana dönecekler. *  Dilim senin kurtarışını ilahilerle övsün.

¶ Ya Rab, aç dudaklarımı,  Ağzım senin övgülerini duyursun.*  Dilim senin kurtarışını ilahilerle övsün.

Olağan Devre XXVI. Cumartesi

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.netguru.ibreviary&hl=tr&gl=US

RESPONSORİUM  Bkz. Flp.4, 12-13; 2.Ko.12, 10                     

¥  Yoksulluk çekmeyi de bilirim, bolluk içinde yaşamayı da. İster tok ister aç, ister bolluk ister ihtiyaç içinde olayım, her durumda, her koşulda yaşamanın sırrını öğrendim.  * Beni güçlendirenin aracılığıyla her şeyi yapabilirim.

¶ Mesih uğruna güçsüzlükleri, hakaretleri, zorlukları, zulümleri ve darlıkları sevinçle karşılıyorum.  * Beni güçlendirenin aracılığıyla her şeyi yapabilirim.

Olağan devre – 27. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

08/10/2023 – O. D. – 27. Pazar Günü – A

Yeş. 5,1-7 Mez 79 Fil 4,6-9 Mt 21,33-43

İsa’nın benzetmesi ve Yeşaya’nın metni, ikisi de bir bağdan bahsetmektedir. Her iki metinde de bağ, sahibi tarafından sevgi ve özen ile yetiştirilmektedir.

Marten van Valckenborch (1535–1612), Parable of the wicked husbandmen
Marten van Valckenborch (1535–1612), Parable of the wicked husbandmen

Yeşaya’nın metninde bağa sahip olan ve yorularak ve devamlılıkla bakan “sevgilim”dir. İsa’nın benzetmesinde ise bağın sahibi çok hizmetkarları ve tek oğlu olan biridir.

Yeşaya’da bağ, sahibi o kadar hayal kırıklığına uğratır ki o üzerine yağmur yağmasın diye bulutlara bile emreder. Bundan bağın sahibinin, bulutlara tek emir verebilen olan Allah’ın Kendisi olduğunu anlıyoruz: O, bağı ekti, O onu yetiştirdi. O, bağ tarafından hayal kırıklığına uğratılmaktadır. Her şey çok açık: Bağ; Allah’ın gösterdiği özenlere ve bekleyişlere karşılık vermeyen İsrail halkıdır; halk Allah’a itaatkar bir sevgi ile hizmet etmemektedir.

Aynen İsa’nın benzetmesini de adım adım dinlerken, İsa’nın bahsettiği halkın Baba’ya sevgi ile cevap vermeyen halk olduğunu anlarız. Başkanlar halkı buna teşvik etmediler, öğretilerle, özellikle de örneklerle halka yardım etmediler. Yüzyıllar boyunca halkın din başkanları; peygamberlerin bildirdiği Allah’ın Söz’ünü bile ret ettiler, peygamberlere kötü davranarak Allah’ın Söz’ünü ret ettiler. Şimdi Oğlu, Baba’nın kendilerine yolladığı biricik Oğlu öldürmeye hazırlananlar tam da başkanlardır.

İsa bu şekilde kendi acı çekişini ve ölümünün anlamını bildirmekte, ama aynı zamanda bunların sonuçlarını da sezdirmektedir: Halkın rehberliği başkalarına teslim edilecek, Allah’ın halkının görevi “meyvelerini yetiştirecek başka bir halka verilecektir”.

İsa’nın zamanında gerçekleşenleri düşündükçe her şey çok açık. Ama bu sözün bugün de bildirildiğini düşününce bizim için onun ne anlam taşıyabileceğini düşünelim. Gerçekten de onda öyle bir uyarı var ki sakin oturamayız.

Tarih boyunca birçok kere Kilise’nin yaşamının “tatsız” olduğu yerlerde, yani Hristiyanların dünyevi ilgilere ve zevklere kapıldıkları yerlerde, Hristiyanların İsa’yı ve O’nun öğretilerini, bazen bilerekte, unuttukları yerlerde Hristiyanların mevcudiyeti, birbirlerine güvenebilen, yardımlaşabilen üyeleri olan toplumun iyiliği de yok oldu. Tüm Batı’daki toplum yavaş yavaş İncil’in tadını kaybetti ya da onu kaybetmektedir: Gerçekten de İsa’nın var olmasını inkar etmekte! O halde bu topluma Allah’ın halkı denilemez, artık Hükümranlığının taşıyıcısı değildir. Göksel Hükümranlık başka uluslara verilecektir, onlar İncil’in var olmasından ve meyvelerinden faydalanacaklar, Baba’ya karşılıklı sevgi ve barış eylemlerini sunacaklardır.

Biz buna boyun eğemeyiz: Baba’nın bize yolladığı Oğul’u kabul ederek yaşamımızı İsa’nın Sözü ile doldurmaya çalışacağız, o zaman toplumumuza yeniden yaşam vermek için, onu sevgiye ve barışa daima ihtiyacı olan insanın hayatına uygun kılmak için yeryüzünün tuzu ve dünyanın ışığı olmaya devam edeceğiz.

Bulunduğumuz durum çok ağır, ama bugün Havari Pavlus’un bize emrettiği gibi sıkıntıya kapılmayacağız. Dualarımızı, Baba’ya şükranımızı ve Allah’ın Sözünü dinleyişimizi çoğaltacağız öyle ki O’nun düşünceleri aklımızı doldursun. O zaman dünyaya yeni hayatı verebilen, evlatlarının hayatını güzel ve kutsal kılarak Allah’ın yüreğini sevindirebilen maya olarak bizler halen dünyada mevcut olacağız!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Olağan Devre XXVI. Cuma

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.netguru.ibreviary&hl=tr&gl=US

RESPONSORİUM  Bkz. Mez.40 (39), 2-4                                  

¥  Rab ayaklarımı kaya üzerinde tuttu, adımlarımı güçlendirdi. * Ağzıma yeni bir ezgi koydu.

¶  Yakarışımı duydu,  Ölüm çukurundan çıkardı beni,* Ağzıma yeni bir ezgi koydu.

Olağan Devre XXVI. Perşembe

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.netguru.ibreviary&hl=tr&gl=US

RESPONSORİUM Bkz.  İbr.13,21, 2 Mak.  1,3                                            

¥  Allah, isteğini yerine getirebilmeniz için sizi her iyilikle donatsın; * kendisini hoşnut eden şeyi İsa Mesih aracılığıyla bizlerde gerçekleştirsin.

¶ Hepinize O’na tapınacak ve istekleri doğrultusunda davranacak yürek versin. * kendisini hoşnut eden şeyi İsa Mesih aracılığıyla bizlerde gerçekleştirsin.

Olağan Devre XXVI. Çarşamba

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.netguru.ibreviary&hl=tr&gl=US

RESPONSORİUM                                                                            Bkz. 2.Pe.1,10-11; Ef.5,8,11                                                   

¥ Çağrılmışlığınızı ve seçilmişliğinizi kökleştirmeye daha çok gayret edin. *Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in sonsuz egemenliğine girme hakkı size cömertçe sağlanacaktır.

¶  Işık çocukları olarak yaşayın Karanlığın meyvesiz işlerine katılmayın. *Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in sonsuz egemenliğine girme hakkı size cömertçe sağlanacaktır.

Olağan Devre XXVI. Salı

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.netguru.ibreviary&hl=tr&gl=US

RESPONSORİUM Bk. 1.Pe.2, 24; İbr.2, 14; İbr.12,1                                   

¥ Mesih İsa, günahlarımızı çarmıhta kendi bedeninde yüklendi. * ölüm gücüne sahip olanı,ölüm aracılığıyla etkisiz kıldı. ¶ imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı İsa kendisini bekleyen sevinç uğruna utancı hiçe sayıp çarmıhta ölüme katlandı * ölüm gücüne sahip olanı, ölüm aracılığıyla etkisiz kıldı.

Olağan Devre XXVI. Pazartesi

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.netguru.ibreviary&hl=tr&gl=US

RESPONSORİUM    Flp.1, 20- 21                           ¥ Hiçbir şekilde utandırılmayacağım, * Yaşasam da ölsem de Mesih bedenimde yüceltilecek. ¶  Çünkü benim için, yaşamak Mesih’tir, ölmek kazançtır. * Yaşasam da ölsem de Mesih bedenimde yüceltilecek.