Paskalya’ya Hazırlık Devresi – 5. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

26/03/2023 –PASKALYA’YA HAZIRLIK DEVRESİ 5. Pazar Günü A

1. Okuma Hez 37,12-14 Mezmur 129 2.Okuma Rom 8,8-11 İncil Yh 11,1-45

Paskalya’ya Hazırlık Devresi Pazar günlerinde Kilise, katekümenleri vaftize hazırlar, daha önce vaftiz olanları da vaftiz lütfunu ve bilgilerini derinleştirmelerine yardım eder.

Léon Bonnat (1833–1922), The Resurrection of Lazarus
Léon Bonnat (1833–1922), The Resurrection of Lazarus

Bugünkü Söz bu yolda devam eder ve bizleri açıkağızla bırakarak bu konuyu tamamlar. Geçen Pazar günlerinde İsa bizlere, denenmeleri yenerek Allah’ın Oğlu şeklinde yaşayan olarak, yaşamını sunarak Baba’nın hoşuna giden olarak, insanlara en derin susuzluklarını giderebilen suyu veren olarak, insanlara gerçek ışığı vererek gerçek hürriyetini veren olarak tanıtıldı. Bugünkü olay bizi hayrete düşürür: İsa bize, insanın hastalık, korku ve ölüme maruz kalmasına rağmen, onu yaşatabilen olarak Kendini gösterir.

Hezekiel peygamber’in bir bölümüyle litürji, bizleri İsa’nın Lazar’ın mezarının önünde söylediği sözleri dinlemeye hazırlar. Hezekiel şöyle müjdeler: “Mezarlarınızı açacağım; sizleri oradan çıkarıp İsrail topraklarına yeniden getireceğim”: Elbette bu Söz, peygamberlik şeklinde ve ruhani olarak anlaşılmalıdır, ama bugün İsa, Lazar’ı yaşama çağırırken Sözün ciddiye alınması gerektiğini ve söylediğini gerçekten gerçekleştirdiğini göstermektedir. Diriltmenin anlamını anlamamız için şöyle diyor: Diriliş; ebedi hayatı, Peder’in ve sevilen Oğlu’nun o hayatını bize yaşatan Kutsal Ruh’u kabul etmekten ibaret olmaktadır.

Birçok insan dünyevi şeylere bağımlı olarak yaşarlar, insana yük olan ve diğerleriyle, Allah ile bile diyalog, birlik kurmasını, sevinçli bir ilişkiye girmesini engelleyen, yüreğini ve aklını hapseden şeyler için koşar ve yorulur. İsa gerçekten mezarı açtırıyor ve ölünün bandajlarını söktürüyor. Ölü yaşamaya başlıyor, kız kardeşleri İsa’nın gerçekten Allah’ın Oğlu” olduğunu, “diriliş ve yaşam” olduğunu anlıyorlar. Öldürülmek için arandığı Kudüs’e doğru İsa’yı izlemekten korkan öğrencileri de şaşırıyorlar. Hiçbir zaman bir ölünün O’nun sesini dinleyeceğini, sözünün gömülmüş ve koca bir taşla önü örtülmüş olan birini yaşama döndüreceğini, tahmin etmiyorlardı.

Böylece İsa’nın öğrencileri ve arkadaşları, Lazar’ınkinden çok değişik olan O’nun dirilişine inanmaya yardım ediliyorlar. Onlar aynı zamanda tekrarlayacakları İsa’nın Sözünün, birlik kurmayı ve iman etmeyi bilmeyen Yahudiler’e ve putperestlere, Rabler’inden ve Öğretmenler’inden aldıkları hayatı verebileceğini ummaya hazırlanmaktadırlar.

Marta’dan İsa’ya olan imanımızı ifade etmeyi öğreneceğiz. Belki onun imanı henüz tam değil, hala sabit değil, hala yeterli olarak aydınlanmış değil, fakat bizler imanımızı emin bir şekilde ve sevgi ile telaffuz ediyoruz: Marta bilerek ya da bilmeyerek kendi söylediğini söylüyordu. Anlamlarını tam olarak anlamayarak da olsa gerçek sözleri telaffuz ediyordu. Tıpkı bizlerin de olduğu gibi: Birçok defa imanımızı ifade ettiğimiz sözlerin sadece bir kısmını anlamaktayız. Ne olursa olsun, Kutsal Ruh’un bizi aydınlatacağından, O’nun sözlere anlayışı da katacağından ve her takdirde sözlerin verdikleri meyvelerle bizi zenginleştireceğinden emin olarak, biz yine imanımızı bildiriyoruz.

Bizler de Lazar’ın mezardan çıktığını gördüğümüzde, kaybolmuş, Rab İsa ile birliğinden ve kurtuluştan sonsuza dek dışlanmış olarak düşündüğümüz birçok kişinin, O’na imana açılabileceklerini ümit ediyoruz. Yeter ki birisi mezarlarının önünde Rab’bin Sözünü güçle bildirsin, yeter ki birisi iman ve cesaretle kulaklarına İncil’i bildirsin!

Böylece Aziz Pavlus’un yazdığı gerçekleşecektir: “Mesih’i ölüler arasından dirilten O, sizde bulunan Ruh’uyla ölümlü bedenlerinize de yaşam verecektir”.

Bu iman bizde olsun ve ilk olarak bizler kurtaran ve yaşam veren Sözü kabul edelim: O zaman onu başkalarına da götürmeye hazır olacağız.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya’ya Hazırlık Devresi – 4. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

19/03/2023 -PASKALYA’YA HAZIRLIK DEVRESİ 4. Pazar Günü A

1.Okuma 1Sam 16,1.4. 6-7.10-13 Mezmur 22 2.Okuma Ef 5,8-14 İncil Yh 9,1-41

İnsanlar görünüşe bakarlar, Rab ise yüreğe bakar”. Bu sözlerle Allah peygambere değerlendirme hatalarının nedenini gösteriyor. Biz bu hataları her gün yaparız. Bu sebepten hiçbir zaman kimseyi yargılamamalıyız, kötülük yaptıklarını gördüğümüz zaman bile. Gerçek iyiyi ve kötüyü ayırma kabiliyeti, kimseyi yargılamamız için sebep olmamalı; sadece kötülükten sakınmamız için ve olsa olsa kardeşlerimize denenmelerini yenmeleri için yardımcı olmamıza yaramalıdır.

James Tissot (1836–1902), The Blind Man Washes in the Pool of Siloam (Le aveugle-né se lave à la piscine de Siloë)
James Tissot (1836–1902), The Blind Man Washes in the Pool of Siloam (Le aveugle-né se lave à la piscine de Siloë)

Rab yüreğe bakar! Sadece Rab, kişileri ve şeyleri doğru ışıkta, yani her şeyi aldatmacasız gösteren ışıkta, görür. Biz gerçekten birçok kez körüz! Dünyayı Allah’ın gördüğü gibi görmüyorsak, körüz. İsa’nın Yeruşalim’de gerçekleştirdiği mucize bizi buna inandırır: O gözümüzü açıp, O’na, mevcudiyetine ve yeniliğine bakmamız sağlamıyorsa, biz körüz!

İsa’nın karşılaştığı, doğuştan kör adam hepimizi temsil edebilir. Kör doğdu: Bunun anlamı nedir? Kör doğan, kimsenin yüzünü tanımaz, rahatça yürüyemez, çünkü ne yolu ne de engelleri görür, neyin temiz neyin kirli olduğunu bilemez, dolayısıyla da tuttuğunu kirlettiğinin farkında olmaz, farkına varmadan zehir yiyip içebilir, farkında olmasa da daima tehlikededir. Onun başkalarının yardımına hep ihtiyacı vardır, kendisini seven ve yardımcı olacak birisine.

İşte, biz de aynen böyle, körüz. Başkalarını aldatmadan tanıtacak birine bizim çok ihtiyacımız var: Bize yol gösterecek, ellerimizin ne zaman kirli olduğunu söyleyecek, yüreğimiz ve aklımız için sağlıklı gıda yerine zehir içiyorsak, bizi uyaracak birine çok ihtiyacımız var.

İsa; karşılaştığı köre onu çamur ile kirleterek parmağı ile dokundu; kör ona hemen itaat etti: Gönderilmiş Olan’ın (Siloha) havuzunda yıkanmaya hemen gitti. Döndüğünde gözleri görüyordu! Yani kendisine konuşanları, eşlik edenleri tanıyıp, tek başına yönünü bulabiliyor, kendini koruyabiliyordu, başkalarına yardımcı olabiliyordu bile.

Sadece biraz toprağı temizleyen değil de gözlerin körlüğünü açabilen, hangi sudur? Biz bunu kolayca anlayabiliriz: Vaftiz suyu bu mucizeyi gerçekleştiriyor. Baba’ya olan sevgisini yaşamak, dünyaya Kutsal Ruh’unu getirmek için İsa ile birleşen kişi, işte o, ışığa sahiptir: Başkalarını sevmesi gereken kişiler olarak görür, dünyada nasıl davranması gerektiğini görür, neyin iyi neyin kötü olduğunu anlar, çünkü Allah’ın Oğlu’nun ölçütlerini, kendine mal eder.

Aziz Pavlus bize şöyle diyor: “Uyan, ey uyuyan sen! Kalk ölüler arasından! Mesih de senin ışığın olacaktır”. Havari şunu söylemekten mutlu: “Bir zamanlar karanlıklarda idiniz, ama şimdi Rab’de ışıksınız”. Ayrıca şunu tembihler: “Işık çocukları gibi yaşayınız. Işık her tür iyilik, doğruluk ve gerçek meydana getirir. Rabbi neyin hoşnut ettiğini öğrenmeye çalışın. Karanlığın meyvesiz işlerine katılmayın. Tam tersine bunları kınayın”.

İsa’nın ışığıyla aydınlanmış olarak, dünyanın Baba’ya doğru yönelmesi ve gerçek barış ve sevgi eylemleri gerçekleştirmesi için, O’nunla iş birliği yapabiliriz. Bizler de kör gibi ret edilip kovulursak, yine de Allah’ın Ruh’unu taşıdığımızdan sevineceğiz, mutlu olacağız!

İsa’nın ışığıyla aydınlanmış olarak artık iyi-kötü ayrımı yapma hatalarını işlemeyeceğiz. Kardeşlerle karşılaştığımızda onları ne dış gösterişe ne de toplumsal seviyeye ne kültüre ne de işe göre, sadece Allah Baba’nın onların üzerine döktüğü sevgiye göre onları değerlendireceğiz. İsa gerçek ışıktır: O’nu sürekli, aralıksız görebilmemiz için gözlerimizi tedavi edeceğiz.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it