Olağan devre 13. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

02/07/2023 OLAĞAN DEVRE – 13. PAZAR – A YILI

1. Okuma 2.Krallar Kit. 4,8-10;14-16 Mezmur 89 2. Okuma Rom 6-3-11 İncil Mt 10,37-42

İlk okumada okuduğumuz olay duygulandırıcıdır. Peygamber Elişa bir evli çiftin konuğu olur ve oradan her geçtiğinde yemek yemek için gelmeye davet edilir. Ayrıca Allah’ın adamı olduğu için, kadının cömertliği ve nazikliği göze çarpar: Kocasından onun için bir oda hazırlamasını ister, böylece adam oralarda olunca kalacak bir yeri de olacaktır.

Gerbrand van den Eeckhout (1621–1674), Elisha and the Shunammite woman
Gerbrand van den Eeckhout (1621–1674), Elisha and the Shunammite woman

O kadın bütün bunları karşılıksız yapıyor, Allah’ın bir peygamberine hizmet etmekten mutludur! Allah da onun en büyük arzusunu gerçekleştirerek, mükafatlandırır. Peygamber ilahi düşünceleri söyler ve kadının bir oğul doğuracağını müjdeler.

Bu cömertlik örneği İsa’nın sözlerini dinlerken aklımıza gelir; havarilerini eğitirken belki O’nun da aklında bu örnek vardı: “Bir peygamberi, peygamber olduğu için kabul eden, peygambere yaraşan bir karşılık alacak. Doğru bir adamı, doğru olduğu için kabul eden, doğru adama yaraşan bir karşılık alacaktır”.

Bu sözler Allah’ın adamlarını ciddiye almamız için bize güç verirler ve yardım ederler, çünkü Allah Kendisini bize somut kişiler vasıtasıyla gösterir ve karşılaştırır. Böylece bu sözler kalbimizi, İsa’ya açmamıza hazırlar: İsa; Peder’in yolladığı, Mesih, Allah’ın Oğlu, insani bedeninde ilahiyi getirendir. İsa havarilerine ödüllendirme prensibini uygular: Kim onları kabul ederse, onları yollayanı, yani Kendisini kabul etmiş olur. Bu şekilde öğrenciler kendileri Allah’ın koruması altında hissederler ve O’nun iyiliğinden yardım görerek görevleri için cesaret alırlar. Ama onlar gerçek öğrenciler olmalıdırlar. Gerçek öğrenci olmak nedir?

Kim İsa’nın gerçek öğrencisidir? Rab’bin öğretisi yarım terimlerle veya yarım ölçülerle değildir. Biz öğretisini tatlılaştırmak, kolaylaştırarak açıklamak isteriz, ama O ilk bakışta cesaret kıracak kelimeler kullanmaktan korkmuyor! Kim annesini ve babasını benden çok seviyorsa bana layık değildir!

Allah’ın Oğlu yanımızda iken kutsal bağların önemi azdır. En büyük sevgimiz genelde anne ve babamız veya çocuklarımız içindir. Bu sevgiyi herkes bilir. İsa bir anne, bir baba, bir evlat gibi sevilebilir, hatta onlardan daha çok tercih edilebilir ve edilmelidir. Herkes İsa’yı diğer tüm büyük sevgilerin önüne koymayı anlamaz ve kabul etmez. Fakat Hristiyan ebeveynler, çocuklarında İsa sevgisi görmedikleri zaman üzülürler: Aralarında gerçek bir birlik olmadığını da fark ederler!

İsa’yı kendi yaşamımızdan da çok sevmeliyiz. Bunu havariler ve din şehitleri anlamışlardır ve bize bunun örneğini vermişlerdir. Biz de İsa’ya olan sevgimizden dolayı fedakarlıklar yapmazsak veya O’nun adına hor görülmeye veya alay edilmeye katlanmazsak, imanımız kaybolabilir ve yaşamımız en güzel ve en gerçek anlamını kaybeder! İsa, insan kalbinin hazinesidir. İsa içimizde ise, biz daha olgun, daha cömert, sevmeye ve yaşamaya, küçük veya büyük haçlar taşımaya hazır oluruz. Eğer bizde İsa varsa, bizim aynı sevgimizi paylaşan birçok kişi ile kendimizi birlik içinde hissederiz. Bu birlik gerçekten büyüktür, kalbimizi ve yaşamımızı dolduran bir mutluluğu paylaşmaktır!

İkinci okumada Aziz Pavlus bize İsa ile bağlı yaşamdan bahseder! Kim Mesih İsa’da vaftiz edildi ise, bu dünyaya, gereksiz şeylerine ve yalancı güvenliklerine ölmüş gibidir. Kim İsa’nın ölümünü reddetmeden O’nunla birleşmişse, O’nunla yaşıyor, Allah için yaşıyor, artık yaşayan Allah’ınkine bağlı olduğu için ebedi diyebileceğimiz yeni bir yaşam yaşıyor. Biz de yeni bir yaşamda yaşayabiliriz”. Kim İsa’yı bulursa, en güzel ve en gerçek hayatı bulur! Ben de bunu söylüyorum, fakat İsa’yı ebeveynlerimden çok, dostlarımdan çok, kendimden çok, zenginlikten ve onurlardan çok sevmeye başladığım zaman bunu anladım.

Sana da yeni bir yaşama başlamayı bağışlaması için Rab’be dua ediyorum. O zaman sadece anlamakla kalmayacaksın, en güzel ve en kalıcı mutlulukları da tadacaksın!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

OLAĞAN DEVRE 12. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

25/06/2023 – OLAĞAN DEVRE 12. Pazar Günü – A

Birinci okuma Yer 20,10-13 Mezmur 68 İkinci okuma Rom 5,12-15 İncil Mt 10,26-33

Ara sıra, zulüm gören Hristiyanların haberi bize ulaşır. Birçok kardeşimiz sadece Hristiyan oldukları için zulme maruz kalırlar veya dışlanırlar. Bu genelde yurttaşların çoğunluğunun Hristiyan olmadığı yerlerde olur. Ancak aynı durum “Hristiyan” denilen ülkelerde de olabilir, çünkü Hristiyan olduğunu bildirmesi halinde hor görülebilir, susturulabilir.

Giovanni da Udine (1487-1564), Study of a Flying Sparrow
Giovanni da Udine (1487-1564), Study of a Flying Sparrow

Mutlaka sen de İsa’ya iman ettiğin için bazen alay edildin veya seninle dost olmak istemeyen oldu. Belki bazı durumlarda sen sadece Rab’bine olan sevgiyi yaşamak ve çevrendekileri O’nun meyveleriyle zenginleştirmek isteyecektin, fakat fanatik, yobaz, geri sayılmamak için sustun ve gerçek kimliğini sakladın… Evet, bu durumlara hiç şaşmamaktayız. Zaten Rab’bin Kendisi bize haber vermişti. O, Kutsal Yazılardan doğru kişinin, davranışından ötürü azarlanmış hisseden insanlar tarafından haksızca suçlandığını ve denendiğini biliyordu. Bunu bugünkü ilk okuma da söylemekte ve aynen kurtuluş tarihinin birçok olayı bunu göstermekte.

Habil; Allah’ın dostu olduğu için ağabeyi tarafından kıskanıldı, reddedildi ve öldürüldü. Yakup’un oğulları da küçük kardeşleri Yusuf’u kıskandılar ve babalarının çekeceği acıyı hiç düşünmeden onu sattılar. Saul, Davut’tan iyilik görmüş olmasına ve onun Allah’ın ayrıcalığına sahip olduğunu bilmesine rağmen onu öldürmeye çalışıyordu.

Allah’a sadık olan kişi, insanların kendisine karşı yapabileceklerinden korkmamalıdır. O, sadakatli olmaya devam etmelidir, çünkü bu herkesin faydası içindir. Aynen kardeşleri tarafından satılan Yusuf’un Allah’a gösterdiği sadakatin sonucunda, onların ve birçoklarının kurtuluşunun gerçekleştirmesi, gibi.

Zulme maruz kalınca sadakatli olmak kolay değildir, hiç kolay değildir! Bu sebepten İsa bu konu hakkında açıkça ve kararlılıkla konuşur. Zulüm görme ve reddedilme kendini hep takip eder: Bize de öyle davranılıyorsa sebep İsa’dır, O’ndan aldığımız o hayat ve kutsallıktır.

İsa, Baba’nın sevgisine güvenimizi kuvvetlendirdikten sonra korkmamamızın gerektiğini söylüyor. Çünkü kuşları bile unutmayan Baba’mız, evlatlarını unutamaz, hatta önemsiz olan saçımızın her teline karşı bile dikkatlidir. Bizi zulüm edenler bedenimizi öldürse de ruhumuza sahip olamazlar ve onu öldüremezler.

Sevgimiz ölümden güçlüdür, İsa’ya gösterdiğimiz bağlılık da öyle! İsa’yı kurtarıcımız olarak kabul edersek ve bunu insanların önünde yaparsak, yani açıkça kabullenirsek, kurtuluşumuz garantidir. O’nun tanıkları olmamız, O’nun hayatının zenginliğini ve mevcudiyetinin hikmetini saklamamız önemlidir. O herkese ilan edilmelidir, çünkü O, Baba’nın bütün dünyaya olan sevgisidir!

İsa sayesinde Allah’ın lütfu, Adem’in itaatsizliğinin yolunda doğmuş olduklarından dolayı günahkar olan bütün insanlara yayılır. O olmadan kimse günahtan ve günahın sonucundan olan ölümden kurtulamaz. Bu sebepten sevinçle dünyanın Rab’bi ve Kurtarıcı’sı İsa’yı müjdeliyoruz: Bu, haksızlık ve üzüntü sebebi olacaksa da, ilan ediyoruz; bu, hayatımızı tamlıkla gerçekleştirmenin, dünyaya sevgimizi göstermenin de tek yoludur!

Birinci okuma, Yeremya’nın bu daveti ile sona eriyor: ”Ezgiler okuyun RAB’be! Övün RAB’bi! Çünkü yoksulun canını kötülerin elinden O kurtardı”. Biz kendimiz bu kurtuluşun tanıklarıyız. Rab’bimiz İsa’nın dirilişi sayesinde ölüm korkusundan kurtulduk. İsa’nın övgüsü ile dolu sözlerimizi dinleyenler ve sevincimizi gören birçok kardeşlerimiz için kurtuluş araçları da oluruz. Yeremya’yı dinleyenler, imanı ve Allah’a olan itaatinden dolayı onun ne kadar acı çektiğini bilmekte idiler. Yeremya; Rab’be sevinçle ilahi söylemiş, O’na övgüyü sunmuş ise de daha ne kadar çok ben de hepimizle birlikte bunu yapacağız! Çünkü insanların hakaretlerine katlanarak zaferimizden eminiz. Sabrımız sayesinde bu insanlar da kendilerini düzeltebilecek ve kardeşlerimize dönebileceklerdir.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

OLAĞAN DEVRE – 11. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

18/06/2023 – OLAĞAN DEVRE – 11. Pazar Günü – A

1.Okuma Çıkş. 19,2-6 Mezmur 99 2.Okuma Rom. 5,6-11 İncil Mt 9,36-10,8

Caravaggio (1573–1610), St Matthew and the Angel
Caravaggio (1573–1610), St Matthew and the Angel

Allah halka Musa aracılığıyla konuşmaya devam ediyor. Dağa çıkan Musa’dır, Allah’ın Sözünü dinleyip halka anlatan da o’dur. Allah, Musa’nın ağzından, zekasından, iyiyi ve kötüyü ayırt etme kabiliyetinden faydalanıyor. Musa da, Allah’ın emirlerini halka anlatmak için uygun sözleri, zamanı ve yeri seçmelidir. Musa’nın sözlerine itaat edenler Allah’a itaat etmiş olacaktır, mükafat olarak da Allah’ın mirası olacaklardır, yani diğer milletler için Allah’ın varlığının ve sevgisinin belirtisi olacaklardır.

İsa geldiği zaman, büyük vaatleri alan halkın bulunduğu zayıflığın farkına varıyor. Halk, önderleri yüzünden artık Allah’ın Sözünü dinlemiyor ve dolayısıyla Baba’nın sevgisini gösteremiyor! İsa gördüklerini öğrencilerine söylüyor: Çobanlarını kaybetmiş kuzular gibi yolu şaşırmış insanlar, rehberleri yok, gıdaları yok, huzurları yok. Bu durumda İsa ne yapabilir?

Her şeyden önce öğrencileri duaya çağırıyor: Onlar; birilerinin, halka ebedi yaşam için gerekli ruhani gıdayı vermek için, Allah’ın hizmetine girmelerini sağlamak için dua etmeliler! Dua etmek; kendilerinde büyük bir arzunun olmasıdır ve bu arzunun gerçekleşmesi için kendini hür olarak ve sevgi ile sunmaktır. On ikilerin yüreklerini böyle hazırladıktan sonra, İsa onları rehber, çoban olmaya çağırıyor. Onlar halka gerçek Allah’ı tanıtacak ve O’nun yakın olduğunu belirtecekler. Bu on iki kişiyi İsa, tek tek olarak, adlarıyla çağırıyor ve onlara vereceği vazife için gereken yetenekleri de veriyor. Onlara “kötü ruhları kovma ve her çeşit hastalığı iyileştirme” gücünü veriyor. Bu şekilde dünyaya girmiş olan kötülüğü, hem bedenin hem de ruhun kötülüğünü yenmiş olacaklardır. İnsanların acı çekmesine sebep olan kötülük, daima düşman şeytan tarafından gelmektedir. O, insanların yüreklerini Allah’tan uzakta tutarak onları mutsuz, memnuniyetsiz kılar, yüreklerini egoist, yalancı, aldatıcı duygularla doldurur ve kendini kötü hissetmeye ve hastalıklara sebep olur. Hükümranlığın “işçileri” bu kötülükle kökünden savaşmaları gerekir ve bu sebepten insan yüreğinden kötü ruhları kovacaklardır. Onlar İsa’yı müjdeleyerek insanlara gururdan, kıskançlıktan, ahlaksızlıklardan, zenginliğe bağlılıktan, başkalarından üstün olma arzusundan, kendini beğenmişlikten, aile ve iş hayatındaki sadakatsizliklerden, yalancı dindarlıktan, yüzeysellikten, Allah’ın arzusunun dışında alınan kararlardan kurtulmak için yardımcı olacaklardır. İsa onlara bu ruhları yenecek gücü veriyor, onların varlığını ve tehlikesini anlama, dolayısıyla yüreklerden kendi adına, Baba’nın her birimize ve hepimize olan sevgisi ile dolu kendi adına onları uzaklaştırma kabiliyetini veriyor. Baba’nın sevgisinin bildirilmesiyle ne kadar çok psikolojik ve dolayısıyla psikosomatik hastalık iyileşecektir!

Öğrenciler sadece Rabbin onlara dediklerini yapmaları gerekecek: Onlar sadece “İsrail halkının kaybolmuş koyunlarına” gideceklerdir. Şimdilik onların çalışma alanı sınırlıdır, fakat daha sonra genişleyecektir.

Her şeyden önce Allah’ı tanıyan halkı iyileştirmeye çalışacaklardır, İsa dünya için yaşamını verdikten sonra onları bütün halklara yollayacak. Gidecekleri her yerde Allah’ın hükümranlığını vaaz edeceklerdir, yani sevgisini ve İsa’nın kendisi olan Kral’ın varlığını bildirecekler! Bu iyileştirici, yaşam veren ve şeytandan, yani Allah ile ve insanlar ile olan birliği engelleyen davranışlar ve hislerden hür kılan sevginin meyvelerini verecekler, Allah ve insanlar ile birliği engelleyen davranışları yok edecekler.

Öğrenciler, kendilerinin kimsenin kurtarıcısı olmadıklarının bilincinde olacaklar, çünkü tek kurtarıcı daima ve yalnız İsa’dır. Aziz Pavlus’un söylediği gibi, “biz daha günahkarken”, bize Baba’nın sevgisini vermeye gelen, O’dur.

Düşmandık, bizleri Kedisi ile barıştırdı. O halde bizler Allah ve Oğlu ile gururlanıyoruz, çünkü O yaşamımızı ilahi kata yükselterek bizleri kendisi ile beraber tüm dünyanın kurtuluşu için işbirlikçi yapar.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Efkaristiya Bayramı, Polonezköy Notre Dame de Czestochowa Kilisesinde Kutlandı.

İstanbul Latin Katolik Kilisesi, Efkaristiya Bayramını, geçtiğimiz Pazar günü, 11 Haziran 2023 tarihinde Polonzeköy’de kutladı.

Her yıl tüm İstanbul Latin Katolik Cemaatinin katılımı ile Polonzeköy’de kutlanan Corpus Christi (Efkaristiya) Bayramı’na bu sene de tüm kiliselerden katılım oldu.

İstanbul Episkoposluk Bölgesi Pastoral Konseyi’nin organize ettiği ve Polonezköy Cemaatinin katkılarıyla kutlanan bu büyük bayramda Kilise cemaati birbiri ile kaynaşma fırsatı bulurken, gençler ve çocuklar da keyifli saatler geçirdi.

Devamını oku