Olağan devre – 22. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

03/09/2023 – OLAĞAN DEVRE – 22. Pazar Günü – A

1.Okuma Yer. 20,7-9 Mezmur 62 2.Okuma Rom 12,1-2 İncil Mt 16,21-27

İsa’nın bugünkü açıklamaları Petrus’un hoşuna gitmemektedir, çünkü kendi düşünce tarzından çok değişik, arzularından çok uzaktır. İsa, yaşamında Allah’ın Hizmetkarı hakkındaki peygamberliklerin gerçekleşeceklerini açıklamakta. Bu peygamberlikler acı çekeceğini, halkın başkanları tarafından ret edileceğini, öldürüleceği ve dirileceğini söylüyordu.

James Tissot (1836–1902), Get Thee Behind Me Satan (Rétire-toi Satan)
James Tissot (1836–1902), Get Thee Behind Me Satan (Rétire-toi Satan)

Diriliş konusunu Petrus duymamış gibidir: Son zamanlara bırakılacak bir fikirdir, en sonlara. Onun dikkati acı çekmek ve ölüm üzerinde kalıyor. Birçok kişiyi iyileştiren, her çeşit sınıfa ait olan insanlara mucizeler yapan, Allah’ı Baba gibi sevmeyi öğreten bir insanın tam da halkın başkanları tarafından ret edilmesi mümkün mü? Ölümden bile dirilten bir kişinin öldürülmesi mümkün mü? Petrus bunu düşünemiyor, anlayamıyor. Gerçekten sanki Petrus’un Kutsal Yazılar hakkında çok bilgisi yoktur veya Kutsal Yazıların kim bilir ne zaman gerçekleşeceklerini düşünüyor! Böylece itiraz etmek doğru, hatta kendi vazifesi olduğunu düşünüyor: Ona göre İsa o şekilde konuşmamalı.

Bu sebepten Petrus İsa’yı kenara çekiyor. İsa da körü veya sağır dilsizi iyileştirmek üzere onlara aynı şekilde davranmıştı. Öğrenci, Rab’be öğretmenlik yapmak istiyor, İsa o kör gibiymişçesine O’na öğretmek istiyor! Petrus, kendini Allah’ın yerine koymak isteyen ve Lucifer’e (Şeytan) dönüşen meleğe benziyor!

Rab ne yapmalıdır? Vazgeçmeli mi? Mesele o kadar ciddi ki vazgeçemez. Bu sebepten İsa, güçlü ve kararlı bir sevgi eylemiyle Petrus’a, çölde onu deneyen şeytana davrandığı gibi davranıyor. Nitekim şimdi burada da orada olan yine tekrarlanıyor: Petrus, itirazı ile kolay bir Mesihliği, insanların takdiri toplayacak ve kendini dünyanın kurtuluşu için sunmayacak bir Mesihliği yaşamak için İsa’yı Baba’nın arzusunu gerçekleştirmekten vazgeçtirmek istiyor. İsa bu yanlış fikri uzaklaştırmalıdır, bunu görünür ve herkesin anlayacağı şekilde yapmak için bu fikri ileten Petrus’u Kendinden uzaklaştırıyor.

Sonra İsa tüm öğrencilere yollarının Kendisininkinden uzaklaşmaması gerektiğini de eklemelidir: “Kim ardımdan gelmek isterse, nefsini yensin, haçını yüklensin ve yolumdan yürüsün”. Kim İsa’nın yanında kalmak istiyorsa kendini düşünmemeli, kendi zevkini, arzusunu aramamalı, kendini tanımaya veya tatmin etmeye çalışmamalı, tersine İsa’yı tanımalı ve kriter olarak İsa’nın Sözünü seçmeli, bu acılı yollardan geçilecek olsa bile.

Haç kötü bir şey değildir, hatta Mesih İsa’ya benzemenin yoludur. Aziz Pavlus şuna teşvik ediyor: “kendinizi (bedenlerinizi) diri, kutsal ve O’nu hoşnut eden bir kurban olarak sunun”. Bedenlerimizi sunmamız, arzularımızı ve zevklerimizi tatmin etmememizdir, İsa gibi ve İsa’nın bize öğrettiği gibi olmaya çalışmaktır.

Genelde bizim de olan, dünyevi düşünce tarzı bizi Allah’tan uzaklaştırır ve dolayısıyla bizi en gerçek ve derin sevinçten yoksun kılıyor. Bu sebepten dünyevi düşünce tarzlarını, alışkanlıklarını ve herhangi yerden gelen teklifleri, takip etmeyeceğiz. Biz İsa’yı izlemek ve Söz’ünü kabul etmek istiyoruz, bu bizler için yeni bir yaşam şekli için ışık ve kuvvet olacaktır. Bunu sevinçle ve inanarak yaparız. Bu olmadan artık yaşayamayız çünkü, Yeremya peygamberin dediği gibi, Rab’bimiz bizi Kendisine çekti. Sevgisiyle bizleri hemen hemen Kendisi gibi düşünmeye mecbur kılıyor çünkü yaşamın gerçeğinin ve güzelliğinin bunda olduğunu fark ettik.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Peder Antuan Ilgıt sj, Anadolu Havarisel Vekilliği Yardımcı Episkoposu olarak atandı

Papa Hazretleri Francesco, hali hazırda Anadolu Havarisel Vekilliğinde Episkopos Genel Vekili ve Şansölye olarak görev yapan, aynı zamanda Napoli’de mukim Papalık Güney İtalya İlahiyat Fakültesinde Ahlak Teolojisi ve Biyoetik alanında öğretim üyesi olan, Cizvit Cemaati mensubu Peder Antuan Ilgıt’ı “Tubernuca Episkoposu” ünvanı ile Anadolu Havarisel Vekilliği Yardımcı Episkoposu (Episcopus Auxiliaris) olarak atamıştır.

Özgeçmiş

Mons. Antuan Ilgıt 22 Haziran 1972 tarihinde Almanya’nın Hersbruck şehrinde dünyaya gelmiş, daha sonra ailesiyle birlikte Türkiye’ye kesin dönüş yapmıştır. 1994 yılında Ankara Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun olmuş, müteakiben askerlik hizmetini Yedek Subay olarak Ankara Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulunda ifa etmiştir. Adanmışlık yaşantısına İtalya’nın Emilia-Romagna Bölgesi Kapüsen Rahipleri arasında ilk adımlarını atan Mons. Ilgıt, 1 Kasım 2005’te Cizvit Cemaati’ne dâhil olmuş, 2007 yılında yine aynı cemaatte İlk Yeminlerini etmiştir. Papalık Gregoryen Üniversitesinde Kutsal Teoloji alanında Bakalorya derecesini aldıktan sonra (2008), Papalık Lateran Üniversitesi Alphonsian Akademisi’nde biyoetik odaklı Ahlak Teolojisi alanında Kanonik Yüksek Lisans derecesi almıştır (2011). Daha sonra özel çalışmalar için Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderilmiş, önce Saint Joseph Üniversitesi’nde Tıp Etiği alanında Yüksek Lisans yapmış (2013), ardından Boston College’de Ahlak Teolojisi alanında Kanonik Doktora derecesi almıştır (2017).

Mons. Ilgıt üstün başarılarından ötürü Cizvit Yüksek Öğrenim Kurumları Alpha Sigma Nu Honor Society, Saint Joseph Üniversitesi Alpha Epsilon Lambda National Honor Society – Omega Chapter ve FASPE (Fellowships at Auschwitz for the Study of Professional Ethics) onursal üyelikleri ile taltif edilmiş olup, İtalya merkezli Amici del Medio Oriente (AMO-FME) Derneği’nin de  kurucu üyesidir.

26 Haziran 2010 tarihinde Kardinal Giovanni Lajolo tarafından Roma’daki Gesù Kilisesi’nde rahip olarak takdis edilmiş olup, 2020 yılı eylül ayından 2021 yılı nisan ayına kadar İspanya’nın Salamanca şehrinde Cizvit eğitiminin son aşaması olan Tertia probationis’i tamamlamış, 19 Kasım 2022’te ise Ankara’da Son Yeminlerini etmiştir.

Rahip olarak takdis edilmesini müteakip şu görevlerde bulunmuştur: Ankara Azize Tereza Kilisesinde Rahip Yardımcılığı ve Ankara Cizvit Cemaati Saymanlığı (2010-2011); Napoli’deki Campania Papalık Bölgelerarası Semineri’nde Rektör Yardımcılığı, aynı Seminer’de Formasyon Ekibi Üyeliği ve Ruhani Rehberlik (2017-2020); Papalık Güney İtalya Teoloji Fakültesi Aziz Louis Kampüsünde Ahlak Teolojisi ve Biyoetik Ana Bilim Dalında Öğretim Üyeliği (2017’den günümüze kadar); Türkiye Katolik Ruhani Reisler Kurulu adına Gençlik Faaliyetleri ve Adanmışlık Çağrısı Ulusal Koordinatörlüğü (2022’den günümüze kadar); Anadolu Havarisel Vekilliğinde Episkopos Genel Vekilliği ve Şansölyelik (2022’den günümüze kadar).

Olağan Devre XXI.Pazartesi

Catacomb of St. Callixtus - The Good Shepherd (3rd century)
Catacomb of St. Callixtus – The Good Shepherd (3rd century)

Thomas [Aquino’lu], Yuhanna Üstüne, (Prolog; Opera Omnia, 5, 201-202)

“Ben iyi çobanım” (Yu. 10, 11). Çoban olmak açık olarak Mesih’in yetkisidir. Çünkü nasıl ki sıradan sürü çoban tarafından yönetilip otlatılmaktadır; aynı şekilde inanç sahipleri tinsel bir gıda ile, bedeni ve kanı ile Mesih tarafından beslenirler.

Olağan XXI. Pazar

Matta 16, 13-20

Yunus oğlu Simun!” dedi. “Bu sırrı sana açan insan değil, göklerdeki Babam’dır. Ben de sana şunu söyleyeyim, sen Petrus’sun ve ben kilisemi bu kayanın üzerine kuracağım. Ölüler diyarının kapıları ona karşı direnemeyecek. Göklerin Egemenliği’nin anahtarlarını sana vereceğim. Yeryüzünde bağlayacağın her şey göklerde de bağlanmış olacak; yeryüzünde çözeceğin her şey göklerde de çözülmüş olacak.”

Olağan Devre XX. Cumartesi

Episkopos Aziz Ambrosius’un Mezmurlar Üstüne Yorumlarından İsa dünyayı Allah ile barıştırdığına göre, elbette ki kendisinin barışmaya ihtiyacı yoktur. Gerçekten de hiçbir günah işlemediğine göre, hangi günahın cezasını çekecekti? Günahların  kefaretini  kendi  hesabına ödemesi gerekmez. Çünkü kendisi günahın tutsağı değildi. Allah’ın Oğlu olarak her tür yanılgıdan azattı. Gerçekten de Oğul kurtarır, tutsak ise günahın boyunduruğu altındadır. Demek oluyor ki, tümüyle özgür olanın hayatının fidyesini ödemesi gerekmez ve kanı tüm evrenin günahlarının kefaretini ödemeye yeterli bir fidye idi. Kendi hesabına hiçbir borcu olmayanın, başkalarını kurtarması doğaldır.