Olağan VIII. Pazartesi

İncil: Markos 10, 17-27

İsa yola çıkarken, biri koşarak yanına geldi. Önünde diz çöküp O’na, “İyi öğretmenim, sonsuz yaşama kavuşmak için ne yapmalıyım?” diye sordu. İsa, “Bana neden iyi diyorsun?” dedi. “İyi olan yalnız biri var, O da Tanrı’dır. O’nun buyruklarını biliyorsun: ‘Adam öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan yere tanıklık etmeyeceksin, kimsenin hakkını yemeyeceksin, annene babana saygı göstereceksin.'”

Adam, “Öğretmenim, bunların hepsini gençliğimden beri yerine getiriyorum dedi. Ona sevgiyle bakan İsa, “Bir eksiğin var” dedi. “Git neyin varsa sat, parasını yoksullara ver; böylece gökte hazinen olur. Sonra gel, beni izle.”

Bu sözler üzerine adamın yüzü asıldı, üzüntü içinde oradan uzaklaştı. Çünkü çok malı vardı.

İsa çevresine göz gezdirdikten sonra öğrencilerine, “Varlıklı kişilerin Tanrı Egemenliği’ne girmesi ne güç olacak!” dedi.

Öğrenciler O’nun sözlerine şaştılar. Ama İsa onlara yine, “Çocuklar” dedi, “Tanrı’nın Egemenliği’ne girmek ne güçtür! Devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin Tanrı Egemenliği’ne girmesinden daha kolaydır.”

Öğrenciler büsbütün şaşırmışlardı. Birbirlerine, “Öyleyse kim kurtulabilir?” diyorlardı.

İsa onlara bakarak, “İnsanlar için bu imkânsız, ama Tanrı için değil. Tanrı için her şey mümkündür” dedi.

Kutsal Üçlü Birlik Bayramı

RESPONSORİUM Ef. 1, 17. 18; 1. Kor. 2, 12

¥ Rabbimiz Mesih İsa’nın Peder’i, Yüce Allah, bize verdiği esini kavramamız için bilgelik ruhunu bize versin ve onu tam olarak tanımamızı sağlasın. * O, kutsalların mirası olarak verdiği yüceliğe olan çağrımızı görebilmemiz için aklı-mızı aydınlatsın.

¶ Biz bu dünyanın ruhunu değil, Allah’tan gelen Kutsal Ruh’u aldık.

¥ O, kutsalların mirası olarak verdiği yüceliğe olan çağrımızı görebilmemiz için aklımızı aydınlatsın.

Kutsal Üçlü – Birlik bayramı – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

26/05/2024 – KUTSAL ÜÇLÜ-BİRLİK BAYRAMI – B

1. Okuma Yasa 4,32-34.39-40 Mezmur 32 2. Okuma Rom 8,14-17 İncil Mt 28,16-20

Biz Katolikler sıkça haç işaretini yaparız, bu görünür ve anlamlı işareti sağ elimizle yaparız. Bunu başkaları için değil, kendimiz için yapıyoruz, Allah’ın bize olan sevgisini hatırlamak ve kutlamak için.

Jan Polack (1450-1519), Gnadenstuhl / Trinity (An iconographical representation of the Trinity in which God the Father holds Christ the son, either on a cross or after the crucifixion, and the Holy Spirit appears near or on God's shoulder in the form of a dove)
Jan Polack (1450-1519), Gnadenstuhl / Trinity (An iconographical representation of the Trinity in which God the Father holds Christ the son, either on a cross or after the crucifixion, and the Holy Spirit appears near or on God’s shoulder in the form of a dove)

Başkalarının bunu görmesi bizim için problem değildir, çünkü onlar aynı zamanda kendilerine karşı olan sevgimizi, Allah’tan kaynaklanan sevgimizi görüyorlar. Bizim ve herkesin, sevgimizin kaynağının ne olduğunu bilmeleri iyidir!

Haç işaretimizi yaparken ağzımızla da “Peder, Oğul ve Kutsal Ruh’un adına” diyerek Allah’ımızın adını anarız. Bu şekilde vaftizde bize söyleneni tekrar etmiş oluruz: Peder, Oğul ve Kutsal Ruh’un adına! Biz yaşamaya ve işlerimizi yapmaya bu isim adına devam etmekteyiz, yani Allah’ımızın sevgisinin yaşamı içerisinde.

Kutsal Yazının dediği ve Büyük İman Açıklanmasında tekrarladığımız gibi Allah’ımız tektir. O halde biz niye üç Şahında O’na taparız? Tek bir Allah üç Kişi olabilir mi?

Bu haklı bir sorudur ve tüm Hristiyanlar buna cevap verebilmeli. Bu soruyu başkaları sorduğunda bazen cevap veremiyoruz, çünkü uygun sözcükleri bulmak kolay değildir, ama bu soru aklımızdan veya yüreğimizden geçtiğinde en azından kendi kendimize cevap verebilmeliyiz.

Allah tektir, ama yalnız ve kendi içine kapanmış değildir. O, sevgidir ve sevgi, kendini sunmaktır: Bu sebepten Allah verilen, bunun için alınan da Sevgidir. Allah’ın sevgi olduğunu düşündüğümde O’nu bir aile gibi düşünmek bana sevinç vermekte, hatta ancak bu şekilde O’nu sevgi olarak anlayabilmekteyim.

Tek sevgide inisiyatif alan sevgiye de (Peder’e), diğerinin önerilerini kabul eden sevgiye de (Oğu’la), diğerinin sevgisine destek vererek işbirliği yapan sevgiye de (Kutsal Ruh’a), yer vardır. Tek Allah’ta Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a yer vardır. Onlar, birbirlerinden uzak veya bağımsız üç varlık değil: Tek bir yüreğin üç sevme kabiliyetidir.

Bizler Kutsal Üçlü-Birlik olan Tek Allah’ımızı anlatabilmek için uygun sözlere veya imajlara sahip değiliz: Sadece kısmi bir anlama ile yetinmeliyiz, ama aslında içten içe anlıyoruz ki, eğer Allah, birbirini seven Üç Şahıs olmasa, O’ndan korkmamız gerekecekti. Dahası var, biz O’nu sadece anlamakla yetinmiyoruz, O’nda bir yerimiz var, O’nunla yaşıyoruz ve O’ndan birliğimizi besleyen sevgiyi alıyoruz.

Kutsal Kitap metinleri bize yardım etmektedirler: “Rab Allah yukarda göklerde ve burada yeryüzünde Rab’dir”: Allah göklerde olan Peder’dir, insanlığımız kadar bizim için inen Oğul’dur ve de “evlat kılan Ruh’tur”, bu sebepten İsa’nın sözlerini kullanarak Peder’e: “Abba, Baba” diyebiliriz. 

Allah’ın yaşamı, onu tanıdıkça yaşamımızın birçok yüzünü açıklamakta ve yeni sevgi ve birlik imkanı yaratmaktadır. O’nu tanımamız önemlidir: Haç işaretimizi yaparken sadece vaftizimizin sözlerini tekrarlamakla yetinmeyelim, aynı zamanda bu sözleri derin düşünelim, onları daha iyi anlamaya çalışalım. Allah’ın eylemlerini görebilmemiz ve İsa’nın sevgisini paylaşabilmemiz için Kutsal Ruh’un aklımızı aydınlatmasını dileyelim.

Bu armağan bize artık sunuldu, ama biz onu kabul ettiğimizden daha çok kabul edebiliriz. Yüreğimizi açalım öyle ki Peder’in ve İsa’nın sevgisinin gücünü ve ışığını almaya devam edelim!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Kutsal Üçlü Birlik Görkemli Bayramı – B


Jan Polack (1450-1519), Gnadenstuhl / Trinity (An iconographical representation of the Trinity in which God the Father holds Christ the son, either on a cross or after the crucifixion, and the Holy Spirit appears near or on God's shoulder in the form of a dove)
Jan Polack (1450-1519), Gnadenstuhl / Trinity (An iconographical representation of the Trinity in which God the Father holds Christ the son, either on a cross or after the crucifixion, and the Holy Spirit appears near or on God’s shoulder in the form of a dove)

Solemnity of the Most Holy Trinity – B

Santissima Trinità – Solennità – B

Sainte Trinité – B


Meditasyon


Olağan Devre VII. Cumartesi

İncil: Markos 10, 13-16

Bu arada bazıları küçük çocukları İsa’nın yanına getiriyor, onlara dokunmasını istiyorlardı. Ne var ki, öğrenciler onları azarladılar. İsa bunu görünce kızdı. Öğrencilerine, “Bırakın, çocuklar bana gelsin” dedi. “Onlara engel olmayın! Çünkü Allah’ın Egemenliği böylelerinindir. Size doğrusunu söyleyeyim, Allah’ın Egemenliği’ni bir çocuk gibi kabul etmeyen, bu egemenliğe asla giremez.” Çocukları kucağına aldı, ellerini üzerlerine koyup onları kutsadı.

Olağan Devre VII. Perşembe

İncil: Markos 9, 41-50

Size doğrusunu söyleyeyim, Mesih’e ait olduğunuz için sizlere bir bardak su veren ödülsüz kalmayacaktır.”

“Kim bana iman eden bu küçüklerden birini günaha düşürürse,  boynuna kocamanbir değirmen taşı geçirilip denize atılması kendisi için daha iyi olur. Eğer elin günah işlemene neden olursa, onu kes. Tek elle yaşama kavuşman, iki elle sönmez ateşe, cehenneme gitmenden iyidir. Eğer ayağın günah işlemene neden olursa, onu kes. Tek ayakla yaşama kavuşman, iki ayakla cehenneme atılmandan iyidir. Eğer gözün günah işlemene neden olursa, onu çıkar at. Allah’ın Egemenliği’ne tek gözle girmen, iki gözle cehenneme atılmandan iyidir.

‘Oradakileri kemiren kurt ölmez,

Yakan ateş sönmez.’

Çünkü herkes ateşle tuzlanacaktır. Tuz yararlıdır. Ama tuz tuzluluğunu yitirirse, bir daha ona nasıl tat verebilirsiniz? İçinizde tuz olsun ve birbirinizle barış içinde yaşayın!”

Olağan Devre VII. Çarşamba

İncil: Markos, 9, 38-40

Yuhanna O’na, “Öğretmenim” dedi, “Senin adınla cin kovan birini gördük, ama bizi izleyenlerden olmadığı için ona engel olmaya çalıştık.”

“Ona engel olmayın!” dedi İsa. “Çünkü benim adımla mucize yapıp da ardından beni kötüleyecek kimse yoktur. Bize karşı olmayan, bizden yanadır.”

Olağan Devre VII. Cuma

İncil: Markos 10, 1-12

İsa oradan ayrılıp Yahudiye’nin Şeria Irmağı’nın karşı yakasındaki topraklarına geçti. Çevresinde yine kalabalıklar toplanmıştı; her zamanki gibi onlara öğretiyordu. Yanına gelen bazı Ferisiler O’nu denemek amacıyla, “Bir erkeğin, karısını boşaması Kutsal Yasa’ya uygun mudur?” diye sordular. İsa karşılık olarak, “Musa size ne buyurdu?” dedi.

Onlar, “Musa, erkeğin bir boşanma belgesi yazarak karısını boşamasına izin vermiştir” dediler. İsa onlara, “İnatçı olduğunuz için Musa bu buyruğu yazdı” dedi.

“Allah, yaratılışın başlangıcından ‘İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı.’ O halde Allah’ın birleştirdiğini insan ayırmasın.”

Öğrencileri evde O’na yine bu konuyla ilgili bazı sorular sordular. İsa onlara, “Karısını boşayıp başkasıyla evlenen, karısına karşı zina etmiş olur” dedi. “Kocasını boşayıp başkasıyla evlenen kadın da zina etmiş olur.”

Olağan Devre VII. Salı

İncil: Markos 9, 30-37

Oradan ayrılmış, Celile bölgesinden geçiyorlardı. İsa hiç kimsenin bunu bilmesini istemiyordu. Öğrencilerine öğretirken şöyle diyordu: “İnsanoğlu, insanların eline

teslim edilecek ve öldürülecek, ama öldürüldükten üç gün sonra dirilecek.”

Onlar bu sözleri anlamıyor, İsa’ya soru sormaktan da korkuyorlardı. Kefarnahum’a vardılar. Eve girdikten sonra İsa onlara, “Yolda neyi tartışıyordunuz?” diye sordu.

Hiç birinden ses çıkmadı. Çünkü yolda aralarında kimin en büyük olduğunu tartışmışlardı.

İsa oturup Onikiler’i yanına çağırdı. Onlara şöyle dedi: “Birinci olmak isteyen en sonuncu olsun, herkesin hizmetkârı olsun.”

Küçük bir çocuğu alıp orta yere dikti, sonra onu kucağına alarak onlara şöyle dedi: “Böyle bir çocuğu benim adım uğruna kabul eden, beni kabul etmiş olur. Beni kabul eden de beni değil, beni göndereni kabul etmiş olur.”

Olağan Devre VII. Pazartesi

İncil: Markos, 7, 14-29

Yeruşalim’den gelen din bilginleri ise, “Baalzevul O’nun içine girmiş” ve “Cinleri, cinlerin önderinin gücüyle kovuyor” diyorlardı.

Bunun üzerine İsa din bilginlerini yanına çağırıp onlara benzetmelerle seslendi. “Şeytan, Şeytan’ı nasıl kovabilir?” dedi.

“Bir ülke kendi içinde bölünmüşse, ayakta kalamaz. Bir ev kendi içinde bölünmüşse, ayakta kalamaz. Şeytan da kendine karşı gelip kendi içinde bölünmüşse, artık ayakta kalamaz; sonu gelmiş demektir. Hiç kimse güçlü adamın evine girip malını çalamaz. Ancak onu bağladıktan sonra evini soyabilir. Size doğrusunu söyleyeyim, insanların işlediği her günah, ettiği her küfür bağışlanacak, ama Kutsal Ruh’a küfreden asla bağışlanmayacak. Bunu yapan, asla silinmeyecek bir günah işlemiş olur.” İsa bu sözleri, “O’nda kötü ruh var” dedikleri için söyledi.

Pentekost Bayramı

RESPONSORİUM                                                                      Gal. 4, 6; 3, 26; 2. Tim. 1, 7

¥ Mesih İsa’ya iman ettiğiniz için hepiniz Allah’ın oğullarısınız. * Oğullar olduğunuz için Allah öz Oğlu’nun “Abba! Baba!” diye seslenen Ruh’unu yüreklerinize gönderdi.

¶ Çünkü Allah bize korkaklık ruhu değil, güç, sevgi ve özdenetim ruhu vermiştir.

¥ Oğullar olduğunuz için Allah öz Oğlu’nun “Abba! Baba!” diye seslenen Ruh’unu yüreklerinize gönderdi.

Paskalya Devresi VII. Cumartesi

RESPONSORİUM                                                                                  Ha. İş. 15, 8-9; 11, 18

¥ İnsanın yüreğini bilen Allah, Kutsal Ruh’u tıpkı bize verdiği gibi onlara da vermekle, onları kabul ettiğini gösterdi iman etmeleri üzerine yüreklerini arındırdı. *Onlarla bizim aramızda hiçbir ayrım yapmadı.

¶ Demek ki Allah, tövbe etme ve yaşama kavuşma fırsatını öteki uluslara da vermiştir.

¥ Onlarla bizim aramızda hiçbir ayrım yapmadı.

Pentekost Bayramı – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

19/05/2024 – PENTEKOST BAYRAMI – B –

1.Okuma Hav. 2,1-11 Mezmur 103 2.Okuma Gal. 5,16-25 İncil Yh. 15,26-27; 16,12-15

Gel Kutsal Ruh, gel, göklerden bize ışığını yolla! Bugün tüm Kilise ile beraber işte böyle dua ederiz. Kutsal Ruh’un üzerimize döküldüğünü biliyoruz, ancak gelişini istemeye devam etmekteyiz. Çünkü süzgeç gibi olduğumuzu biliyoruz, aldığımız hediyeleri içimizde tutabilme kabiliyetimiz yok! Biz halen ve daima günahkarız, bu sebepten Allah’ın Ruhu çoğu kez yüreğimizde, bedenimizde kalmamaktadır.

JESUS MAFA. Pentecost, from Art in the Christian Tradition, a project of the Vanderbilt Divinity Library, Nashville, TN. (Pentecost – Acts 2:1-4)

Egoizmimiz ve günahımız Kutsal Ruh’u üzmektedir, çünkü yaşamımızda Allah’ın kutsallığını yansıtmasını engelliyor. Bu sebepten de O’na şunu sormaya devam etmekteyiz: Gel, gel, bizi iyileştir, yıka, temizle, doğru yolda ilerlememizi sağla, yüreğimizi ısıt, yüzeysel ve dünyasal ruhlarımızın yerini al! 

Aziz Pavlus, Galatyalılara mektubunda seçici olmamız yönünde açıkça bizi eğitmektedir, Allah’ın Ruh’unu irademizle kabul etmemizi ve bizleri O’ndan uzak tutan her şeyi kararlıkla ret etmemizi tavsiye etmektedir. Pavlus, bedensel arzuların Ruh’u engellediğini söylemekte. Çünkü bunlar, hırs, oburluk, cinsellik, güç içgüdülerini tatmin etmeye götürmektedirler ve bunlar, sevgiyi yani Allah’ın varlığını ve eylemini engeller. Saf ve karşılık beklemeyen sevgi olan Allah’ın gerçeğini, sadece Kutsal Ruh gösterir ve iletir. 

Nitekim Ruh’un içimizde olması “sevgi, sevinç, barış, uyum, iyilik, sadakat, uysallık ve kendine hakim olmayı” sağlar. Bu meyvelerden hiç biri insana zarar vermez, tersine onun büyümesini, zenginleşmesini ve diğer insanlarla birlik içerisinde yaşayıp tüm halkları kabul edebilen bina olan Kilise’yi inşa etmeye hazırla. 

Gel, Kutsal Ruh! Her gün bizde dünya bazı zaferler kazanır, her gün egoizmimiz, arzularımızdan ve sözlerimizden çıkageliyor. Bu sebepten Rab’bin Ruh’unu çağırmaya devam edelim. İsa bize O’nu söz verdi ve O’nu yollayacaktır. 

Ruh Baba’dan gelir, o halde sevgidir ve İsa bize O’nu Paraklitos (yani ‘Yanına Çağırılan’) ve Gerçek Ruhu olarak göndermektedir. O, Paraklitos olarak, her zayıflık durumumuzda bize yardımcı olacaktır. Baba’nın evlatları ve İsa’nın öğrencileri olarak yaşayabilmemiz için kuvvete, teselliye, tavsiyeye, teşvik edilmeye, korunmaya, desteğe ihtiyacımız var. Kutsal Ruh, Paraklitos’tur, yani yolculuğumuzda bize dostluk eder, zayıf ve yersiz kaldığımız her durumda bize destek olmaya ve yardım etmeye çağrılmaktadır. O, aynı zamanda Gerçek Ruh’udur, bu sebepten davranışımızı ve var olmamızı, göklerde Oturan’ın, bu yüzden de saklı Olan’ın, herkes tarafından görülemeyenin, göstergesi kılar. Gerçekten de Kutsal Ruh içimizde ve bizim sayemizde sevgi eylemleri, sevgi veren davranışlar, Baba’nın sevgisini canlı ve aktüel kılan sözler gerçekleştirmektedir. 

İsa öğrencilerine birçok şey söyleyip tüm söylediklerini akıllarında tutmalarını isterdi. Fakat onlar Allah’ın isteğinin gizemini, kendi merkezinde haç tutan o gizemi anlamaya ve kabullenmeye hala hazır değiller. Bu sebepten İsa, gerektiğinde hatırlatma ve yüreklerini eğitme görevini Ruh’a emanet etmektedir. O bizleri “gerçeğe yöneltecektir” ve tüm işittiklerini söyleyecek”, “benden alıp size müjdeleyecektir”. İsa gözü arkada kalmadan, huzur içinde gidebilir, çünkü O’na ait olanlar tam eğitilmiş ve emin olmasalar da Ruh gelecek ve tarihin değişik ve zor zamanlarında onlara destek olacaktır. 

Biz bugün Kutsal Ruh’un Kilise’nin yaşamındaki varlığından emin olabiliriz. Tarihine bir göz atmamız yeterlidir. En zor çağlarda, içsel sebeplerden bile ya da yetkili üyelerinin günahlarından veya bölünmelerden, anlaşmazlık ve şiddettin varlığından dolayı, Kilise çökecekmiş gibi gözüken zamanlarda, özellikle o zamanlarda kutsallık ve yeni İncil yaşamı yeşeriyordu. 

Kilise’nin tarihi, evet, insanın günahı ile örülü bir tarihtir, fakat özellikle yeni kişilerin, Allah’ın varlığını ve İsa’nın tatlığını gösteren hareketler ve eylemlerle dolu bir tarihtir. Allah’ın Ruh’u Kilise’ye yön vermeye devam etmektedir, ona her halktan Allah’ın evlatları çağrılmaya devam etmektedir, yüreklerde ve yeni faaliyetlerde Baba’nın kutsallığını ve merhametini göstermeye devam etmektedir.

Kutsal Ruh’un Havarilerin üzerine inmesiyle tüm dünyada bir değişim meydana geldi. Aziz Luka herkesin Allah’ın eylemlerinin anlatımını kendi dilinde duyduklarını söyleyerek bunu belirtmektedir. İlk sonuç hayrettir, ama hayret dinlemeye dönüşür, sonra da karara. Allah’ın büyük eylemleri İsa’nın ölümü ve dirilişi ile doruk noktasına varır: Kim bu haberi duyuyorsa, Kutsal Ruh tarafından Allah’ın Oğlu ile birleşmeye teşvik ediliyor, böylece O’nun sevgisine doyar ve O’nunla birlikte tüm dünyayı sever.

Gel, Kutsal Ruh!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya Devresi VII. Cuma

RESPONSORİUM                                                                                             Yu. 14, 1. 27; 16, 7

¥ Yüreğiniz sıkılmasın. Allah’a iman edin, bana da iman edin. * Size esenlik bırakıyorum, size kendi esenliğimi veriyorum. Yüreğiniz sıkılmasın ve korkmasın.

¶ Gitmezsem, Yardımcı size gelmez. Ama gidersem, O’nu size gönderirim.

¥ Size esenlik bırakıyorum, size kendi esenliğimi veriyorum. Yüreğiniz sıkılmasın ve korkmasın.

Türkiye Kilisesi Efkaristiya Yılı:

Kutsal Ayin ve Türkiye Kilisesi’nin İzmir’de İSa’nın Kutsal Yüreği’ne Adanması

Türkiye Kilisesi’nin Efkaristiya Yılı etkinliklerinde, 7 Haziran 2024 Cuma,  saat 19.00’da İzmir Aziz Yuhanna Katedrali’nde Türkiye Kilisesi’nin “Mesih İsa’nın Kutsal Yüreği’ne adanması ayini kutlanacaktır. 

Ayin S. E. Mons. Mareck Solczynski riyasetinde kutlanacaktır. Bu görkemli ayine  Türkiye’deki tüm Katolik imanlılar davetlidir. 

Paskalya Devresi VII. Perşembe

RESPONSORİUM                                                                                                  Yu. 16, 7. 13

¥ Gitmezsem, Yardımcı size gelmez. Ama gidersem, O’nu size gönderirim. * Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruh’u gelince, sizi tüm gerçeğe yöneltecek.

¶ Çünkü kendiliğinden konuşmayacak, yalnız duyduklarını söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek.

¥ Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi tüm gerçeğe yöneltecek.

Paskalya Devresi VII. Çarşamba

RESPONSORİUM  Yu. 7, 37. 38. 39

¥ Bayramın son ve en önemli günü İsa ayağa kalktı, yüksek sesle  şöyle  dedi:  Bir  kimse susamışsa  bana  gelsin,  içsin. * Bunu, kendisine iman edenlerin alacağı Ruh’la ilgili olarak söylüyordu. Alleluya.

¶ Bana iman edenin içinden diri su ırmakları akacaktır.

¥ Bunu, kendisine iman edenlerin alacağı Ruh’la ilgili olarak söylüyordu. Alleluya.

Paskalya Devresi VII. Salı

Jan Brueghel (1568-1625), Sermon on the Mount

RESPONSORİUM Yu. 14, 27. 28; 16, 7. 22; 14, 16

¥ Yüreğiniz sıkılmasın ve korkmasın. Gidiyorum, ama Gerçeğin Ruhu’nu göndereceğim. * O zaman yürekten sevineceksiniz.

¶ Baba’dan dileyeceğim. O sonsuza dek sizinle birlikte olsun

diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhu’nu verecek.

¥ O zaman yürekten sevineceksiniz.

Paskalya Devresi VII. Pazartesi

RESPONSORİUM    1. Kor. 12. 6-7. 27

¥ Çeşitli etkinlikler vardır, ama herkeste hepsini etkin kılan aynı Allah’tır. * Herkesin ortak yararı için herkese Ruh’u belli eden bir yetenek veriliyor.

¶ Sizler Mesih’in bedenisiniz, bu bedenin ayrı ayrı üyelerisiniz.

¥ Herkesin ortak yararı için herkese Ruh’u belli eden bir yetenek veriliyor.

Mesih İsa’nın Göğe Yükseliş Bayramı

RESPONSORİUM        Ha. İş. 1, 3. 9. 4  

¥ İsa, ıstıraplarından sonra diri olarak kırk gün süreyle onlara görünerek Allah’ın Egemenliği hakkında konuştu. *Sonra, yukarı alındı, bir bulut O’nu gözlerinin önünden uzaklaştırdı.

¶ Kendileriyle birlikteyken onlara şu buyruğu vermişti: “Uzaklaşmayın, Baba’nın verdiği ve benden duyduğunuz sözün gerçekleşmesini bekleyin.”

¥ Sonra, yukarı alındı, bir bulut O’nu gözlerinin önünden uzaklaştırdı.

Mesih İsa’nın Göğe Çıkışı – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

12/05/2024 – MESİH İSA’NIN GÖĞE ÇIKIŞI – B

1.Okuma Hav. Kit. 1,1-11 Mezmur 46 2.Okuma Ef. 4,1-13 İncil Mk. 16,15-20

İsa niçin dirildikten sonra kırk gün boyunca öğrencilerine kendini gösterdi? Dirilmiş İsa’yı görmek yüreklerini değiştirmeleri ve bekleyişlerini olgunlaştırmak için yeterli olmadı. Onlar İsa’nın “İsrail hükümdarlığını” kurmasını halen beklemekteydiler. O ise onları değişik, içsel, günahtan kurtuluş olan ve yürekleri derin ve kalıcı bir birlik ruhu ile birleştiren, Kutsal Ruh’un armağanı olan bir hükümranlığın yeniliğine yöneltiyordu. 

Onları Allah’ın Ruh’unu almaya hazırlıyordu, bu sebepten öğrencilerine O’na bakmalarına, dokunmalarına izin verdi. Onların Allah’ın Ruh’unu beklemelerini ve arzulamalarını sağlamak için, onlardan ayrıldı ama daima Baba’nın sağında olup onlar için şefaat edeceğini söyleyerek onlara güven verdi. Bu, dirildiği günün sabahında İsa’nın Kendisinin Mecdelli Meryem’e verdiği iki haberdir; İsa, ona bu haberi öğrencilere iletme görevini verdi.

Şimdi O, görülmez ellerle yükseltilmiş ve Allah’ın varlığının açık işareti olan bir bulutla sarılmış saklanmaktadır. O’nu saklayan bulut, O’nun artık Baba Allah ile birlikte Allah olduğunu ve O’nunla birlikte tapılabileceğini belirtmektedir. Ayrıca İsa’nın önceden söylediği sözler, Allah’ın Söz’ü olarak kabul edilme hakkını kazanmaktadırlar. Artık öğrencilerin, İsa’nın yaptıklarını hatırlamaktan ve O’nun öğrettiği gibi yaşamaktan başka şey yapmaları gerekmiyor: Bütün bunların ilahi değeri vardır. Aziz Markos’un yazdığı gibi son nasihati şudur: “Bütün dünyaya gidin ve İncil’i tüm yaratıklara duyurun”. 

İsa havarileri gönderiyor, ama onları Kendisinden uzaklaştırmıyor, çünkü O göklerde, Allah’ın yanındadır, yani her yerde, her zaman var olabileceği konumdadır: Onlar İsa’nın dikkatli bakışları ve Rablerinin elinin altında gidecekler: onların O’na itaatli olarak bulundukları her yerde, İsa etki edecektir. 

Onlar İsa’nın varlığının işaretlerini görüp onlardan faydalanacaklar: Şeytanlar onların seslerini duyduklarında kaçacaklardır. Egoizm, öç, kıskançlık, kızgınlık, ahlaksızlık, kin, isyan şeytanları İsa’nın öğrencilerinin varacakları yerde, onların dua ettikleri insanların yüreklerinde de dayanamayacaklardır! 

Yeni diller, sevginin ifadesini konuşan o diller, anlaşılacaklar ve bütün halklar arasında birlik kuracaklardır. 

Yılanlar, yani zor ve beklenmeyen durumlar, kendilerinin Baba tarafından sevilmiş ve Ruh tarafından yönlendirilmiş olduklarını bilenleri korkutmayacaklardır: Tersine onlar, bu durumları sabır ve güç ile girişip çözmek için İsa’da bilgiyi ve tedbiri bulacaklardır.

Zehir, yani insanlar tarafından kabul edilmemek, depresyon veya cesaretin kırılmasına sebep olmayacaktır, tersine daha çok muhtaç olan insanlarla ilgilenmek için sebep olacaktır, özellikle hastalıktan ve sevgisizlikten acı çekenler: -Bunlar- kendilerinin sevilmiş olduklarını görerek tekrar yaşamaya ve ümit etmeye başlayacaklardır. 

İsa’nın göğe çıkmasından sonra tüm tarih bu olaylarla bezenmiştir, yalan ve egoizmin üzerindeki sevginin zaferleri ile zenginleştirilmiş, dirilmiş İsa’nın mevcudiyeti ile dolmuştur. 

Aziz Pavlus İsa’nın bu gizemli mevcudiyetinin tanığı oldu. Bugünkü Efeslilere mektubunun kısa bölümünde alçakgönüllülükte, tatlılıkta, karşılıklı sevgide yürümeye devam etmemizi önererek bunun sonuçlarını bildirmektedir. Böylece birlik Ruhu bahşedilmiş olan bizlerin yaşamı, Allah’ın günümüzde de insanları kurtarmaya devam ettiğini gösterecektir. 

Göğe çıkan o İsa, her şeyi Kendisiyle doldurmakta, değiştirmekte, sevgi aracına, Allah’ın armağanına çevirmektedir. İsa, Kilisesi aracılığıyla göklerden yeryüzünde etkili olmaya devam etmektedir: Yeryüzünün çehresini yenileyip onu barış yeri olarak kılmaktadır.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya Devresi VI. Cuma

RESPONSORİUM 1. Pe. 5, 10; 2, Ko. 4, 14

¥ Sizleri Mesih’te sonsuz yüceliğine çağıran ve bütün lütfun kaynağı olan Allah’ın kendisi * kısa bir süre acı çekmenizden sonra sizi yetkinleştirip pekiştirecek, güçlendirip temellendirecektir, alleluya.

¶ Çünkü Rab İsa’yı dirilten Allah’ın, bizi de İsa’yla diriltecek,

¥ kısa bir süre acı çekmenizden sonra sizi yetkinleştirip pekiştirecek, güçlendirip temellendirecektir, alleluya.

Paskalya Devresi VI. Perşembe

RESPONSORİUM     İbr. 8, 1; 10, 23.22

¥ Göklerde, Yüce Olan’ın tahtının sağında görev yapan böyle bir baş kâhinimiz vardır. * Yüreklerimiz kötü vicdandan arınmış imanın verdiği tam güvenceyleAllah’a yaklaşalım.

¶ Açıkça benimsediğimiz umuda sımsıkı tutunalım. Çünkü vaat eden Allah güvenilirdir.

¥ Yüreklerimiz kötü vicdandan arınmış imanın verdiği tam güvenceyleAllah’a yaklaşalım.

Paskalya Devresi VI. Çarşamba

RESPONSORİUM   Yu. 14, 2. 3. 16. 18

¥ Size yer hazırlamaya gidiyorum. * Siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye yine gelip sizi yanıma alacağım.

¶ Ben de Baba’dan dileyeceğim. O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhu’nu verecek. Sizi öksüz bırakmayacağım, size geri döneceğim.

¥ Siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye yine gelip sizi yanıma alacağım.

Paskalya Devresi VI. Salı

RESPONSORİUM  Yu. 17, 20. 21. 22. 18

¥ Ekmek bir olduğu gibi, biz de çok olduğumuz halde bir bedeniz. * Çünkü hepimiz bir ekmeği paylaşıyoruz. Allah’a şükrettiğimiz şükran kâsesiyle Mesih’in kanına paydaş oluyoruz.

¶ Ey Allah, sevginle yoksullar için bir sofra hazırladın ve onları evine çağırdın.

¥ Çünkü hepimiz bir ekmeği paylaşıyoruz. Allah’a şükrettiğimiz şükran kâsesiyle Mesih’in kanına paydaş oluyoruz.

Paskalya Devresi VI. Pazartesi

Pentecoste

RESPONSORİUM     Yşa. 44, 3; Yu. 4, 14

¥ Susamış toprağı sulayacak, kurumuş toprakta dereler akıtacağım. Çocuklarının üzerine Ruhum’u dökecek, * sonsuz yaşam için fışkıran bir pınar olacağım.

¶  Oysa benim vereceğim sudan içen sonsuza dek susamaz. Benim vereceğim su.

¥ Sonsuz yaşam için fışkıran bir pınar olacağım.

Paskalya Devresi V. Cumartesi

RESPONSORİUM                                                                                              Yu. 16, 20. 21

¥ Size doğrusunu söyleyeyim, siz ağlayıp yas tutacaksınız, dünya ise sevinecektir. * Kederleneceksiniz, ama kederiniz sevince dönüşecek.

¶ Kadın doğum yapacağı zaman ağrı çeker. Ama doğurunca, dünyaya bir çocuk getirmenin sevinciyle çektiği acıyı unutur.

¥ Kederleneceksiniz, ama kederiniz sevince dönüşecek.

Paskalya’nın 6. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

05/05/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 6. Pazar Günü – B

1.Okuma Hav. Kit. 10,25-27.34-35.44-48 Mezmur 97 2.Okuma 1Yh. 4,7-10 İncil Yh. 15,9-17

İbrani Hristiyanlar için, paganların da Allah’ı, İsa’nın ölümü ve dirilişi için yücelttiklerini görmek büyük bir sürpriz oldu! Paganlar da Kutsal Ruh’u almışlardı ve bu sebepten kardeş gibi kabul edilip aynı Kilise tarafından vaftiz edilmeleri gerekiyordu.

Duccio di Buoninsegna. L’Apparizione di Cristo sul monte della Galilea. Museo dell’Opera del duomo, Siena.

Kim İsa’yı tanıyorsa ve yaşamında O’nu kabul ediyorsa yeni bir insan olmaktadır, Allah’ın evladı ve dolayısıyla Baba Allah’ın sevgisiyle sevmeye kabiliyetli olmaktadır. İşte bugün İncil’de İsa, Yuhanna da ilk mektubunda, yüreklerimize dökülen bu sevgiden bahsetmektedirler.

İsa, Baba tarafından sevilmekten mutlu! Tüm yaşamı, Baba’nın sevgisidir. Bu sebepten İsa, bu sevgiyi öğrencilerine döküp onlara aynı sevgiyi öğreterek bu sevgiye devam etmeyi kendi görevi olarak görmektedir. O’nun tarafından sevildiklerini hisseden öğrenciler, sevgisini hayatlarının ”yeri” kılacaklar, yani ”kalmaya” çalışacakları yeri. 

İsa onlara bu sevgide kalmalarını tembihliyor, çünkü sevincin, herkesin devamlı olmasını istediği o sevincin tek yolu budur. 

İsa’nın sevgisinde kalmak için “emirlerine uymak” yeterlidir. İsa’nın emri tektir ve tam da O’nun aracılığıyla yaşamımıza girmiş olan sevgidir: Birbirimizi İsa’nın bizi sevdiği gibi ve O’nun bizi sevdiği için, sevmek.

İsa bizi niçin sevdi? Biz bunu hak ediyoruz diye değil, iyi olduğumuz için de değil, ama buna ihtiyacımız olduğu için İsa bizi sevdi! İsa bizi nasıl sevdi? O bizleri “sonuna kadar sevdi” yani yaşamının sonuna kadar ve sevginin sonsuz imkanlarının sonuna kadar sevdi. Aynı şekilde bizim de birbirimizi sevebilmemiz için bize lütuf verildi. 

Kardeşlerin sevgisini, hak etmesek de, kabul edebiliriz ve biz de onları karşılıksızca sevebiliriz çünkü buna ihtiyaçları vardır, onları sempatik olduklarından veya bize iyilik yapmış olduklarından veya minnettar olduklarından dolayı sevmeyiz. Bizler, Allah’a şükürler olsun, Azizlerin yaşamında çok örnekler görürüz. Kim aziz Françesko’nun cüzamlıyı öptüğünü hatırlamaz? Veya aziz Kamillo de Lellis, aziz Vinçenzo de Paoli, aziz Yusuf Kottolengo, Molokai’deki aziz Damyano’nun en zor hastalarla nasıl ilgi verdiklerini kim bilmez? Veya aziz Yuhanna Bosko’nun ve annesi Margerita’nın çocuklara dikkatlerini kim bilmez? 

Sadece Kilise’nin ilan ettiği Azizler’e bakmak da gerekmiyor, çünkü her birimiz bazı kardeşlerin sınırsız sevgisini görmüş veya duymuş, ondan faydalanmıştır. Küçücük bir örnek: Çocuklar zili çalıyordu. Kız kim olduğunu bakmaya gidiyor, ama onlar kaçıyor. Kız onları yüreğinde kutsuyor ve onların İsa ile karşılaşmalarını diliyor. Kızın bu sebeple çektiği yorgunluk, gün boyunca bir çok kere tekrarlansa da, azdır, fakat sevgi büyüktür ve küçük şeylerle daha zor durumlarda etkili olabilmeye hazırlanmaktadır.

Aziz Yuhanna İsa’nın öğretisine devam ediyor ve yeni ufuklar açıklıyor. Kim karşılık beklemeden seviyorsa Allah tarafından doğduğunu, yani O’nun evladı olduğunu gösterir: Nitekim Allah sevgidir! Allah’ın sevgisi; Oğlu, İsa, günahlarımızın sonuçları için çare bulmak için gelmiş olan İsa’dır. Biz günahkardık ve günahkarız, yani Allah’a karşı çıkmış, cehenneme layık olmuştuk. Ama O, dostluğunu tekrar elde etme, yüreğindeki yerimizi tekrar alma imkanını bize verdi: İşte ilahi sevgi, gerçekten sınırsız ilahi sevgi! İsa’yı ve Sözünü kabul ederek kurtuluruz! 

Bu sebepten ”birbirimizi sevelim çünkü sevgi Allah’tandır!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya Devresi V. Cuma

RESPONSORİUM                                                                                  Kol. 2, 9-10; 1, 18

¥ Çünkü İlahi Doğa’nın bütün doluluğu bedence Mesih’te bulunuyor. * Siz de her yönetim ve hükümranlığın başı olan Mesih’te doluluğa kavuştunuz.

¶ Bedenin, yani kilisenin * başı O’dur. Her şeyde ilk yeri alsın diye başlangıç olan ve ölüler arasından ilk doğan O’dur.

¥ Siz de her yönetim ve hükümranlığın başı olan Mesih’te doluluğa kavuştunuz.

ORDO VIRGINUM RAHİBESİ MARIAGRAZIA ZAMBON İLE KATEKİZM SEMPOZYUMU ÜSTÜNE SÖYLEŞİ

Selçuk – İzmir’de düzenlenen 2. Ulusal Yetişkinler için Katekizm Sempozyumu koordinatörü Mariagrazia Zambon’a bazı sorular yönelttik. 

  1.       İkinci kez düzenlenen Katekizm Sempozyumunun konusu ve amacı hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Geçen yıl düzenlenen ilk sempozyumun ardından, tüm katılımcılardan bu değerli yıllık etkinliğin devam etmesi yönünde bir talep doğmuştu. Belirli bir tema üzerinde atölye çalışmalarıyla birlikte formasyon verilmesi yanında; tanışma, paylaşma, tartışma ve dua anlarının da yaşanacağı daha uzun bir zamana yayılmış bir sempozyum düzenlenmesi yönünde yoğun bir istek vardı. PUM ve CET’in desteği sayesinde, bu yıl da dolu dolu 3 gün boyunca Selçuk’ta kalarak bu sempozyumu düzenleyebildik. Katekistler, belirli bir tema üzerinde teolojik, İncil’e dayalı, ruhani ve pedagojik düzeyde bir eğitim kursu alma fırsatı buldular. Bu yıl, konu olarak Allah’ın Sevgisi’nin somut bir işareti ve O’nunla ve kardeşlerimizle bir araya gelmenin tükenmez bir kaynağı olan Efkaristiya’yı ele aldık.

Eylül ayında Ekvador’un başkenti Quito’da “Dünyaya şifa vermek için kardeşlik” temasıyla düzenlenecek olan 53. Uluslararası Efkaristiya Kongresi kutlamalarına denk gelen bu dönemde, Türkiye’deki Kilisemiz de 2023 yılı Aralık ayında, Advent döneminin ilk Pazar gününden itibaren bir yıllık dönemi  Ulusal Efkaristiya Yılı ilan ederek bu girişime katılmış bulunuyor.

Tüm cemaatlerimizde Efkaristiya’yı artan bir şekilde merkeze yerleştirebilmek ve ondan hareketle yeni birlik bağları kurabilmek, Hristiyan yaşamını ve pastoral eylemleri yenileyebilmek üzere özel bir zaman ayırmak isteyen Katekizm Komisyonu olarak bizler de Efkaristiya Yılı’nın, İsa’nın Son Akşam Yemeği’nde Fısıh Bayramı’nın bir anısı ve inananlar için ruhani bir besin, bir birlik işareti ve ilahi sevginin bağı olarak tesis ettiği bu büyük ve derin sakrament hakkındaki anlayışımızı derinleştirmek için değerli bir fırsat olmasını sağlamak amacıyla bu temayı seçtik. 

  1.  Sempozyum teması olarak “onlara siz yiyecek verin” cümlesi seçildi. Neden bu cümleyi seçtiniz?

Sempozyumun “sloganı” olarak İsa tarafından söylenen bu cümleyi seçtik, çünkü bu cümle, Hoca’nın bize öğrettiği gibi Sözün ve Efkaristiya’nın Ekmeğini kırarak somut ve etkili bir şekilde Müjdesini iletmeye çağrılanlara yönelttiği en güzel davet olarak göründü. İsa, aç ve yorgun kalabalığın önünde, Havarilerden ellerindeki çok az olan yiyeceği Kendisine vermeye davet eder, çünkü bizim vereceğimiz birazcık şey, O’nun ellerinde herkes için bir mucizeye dönüşür. Havariler İsa’nın yaptığı gibi vermeye, hatta daha da fazlasını vermeye çağrılırlar: yoksulluğumuz, sahip olduğumuz az şey, Rab’bin ellerinden geçerek herkes için bir berekete dönüşür. Ayrıca, Peder Alessandro Amprino’nun çok iyi açıkladığı gibi: bu Efkaristiya’dır. İsa’nın Bedeni olan ekmeğin kırılmasıyla Birlik yeniden keşfedilir.

  1.  Sempozyuma sadece din adamları ve adanmışlar mı katıldı?

Hayır, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sempozyum yetişkinlerin katekezi (Hristiyanlığa giriş eğitimi) için çalışan herkese yönelikti. Bu Sempozyum Türkiye’deki Katolik Kilisesi için de bir peygamberlik ve bir işarettir, çünkü Episkoposlar, rahipler, kutsanmış erkekler ve kadınlar ve laik kişiler, ortak bir Kardeşlik içinde bir araya geldik.

  1.  Türkiye’de böyle bir sempozyum düzenlemenin önemi nedir?

En önemli şey, kateşist olmanın bir vazife değil, Hıristiyan toplumu içinde değerli ve karşılık beklemeden yerine getirilen, bir kişinin tüm kimliğini ve varlığını içeren bir hizmet olduğunu anlamaktı.

Bu bağlamda, Mons. Antuan Ilgıt’ın bu dini hizmetin özelliklerini göstermek için seçtiği üç İncil figürü çok güzeldir. İncil’deki ilk kateşist, öğrencilerini kendine saklamayan, ancak onlara Mesih’i işaret eden ve böylece tereddüt etmeden İsa’ya yönlendirebilen Vaftizci Yahya’dır. İkinci kateşist, Son Akşam Yemeği sırasında İsa’nın göğsüne eğilen ve Hoca’nın kalbini dinleyen, onun sevgi dolu kalp atışlarına uyum sağlayan ve adıyla çağırdığı kişileri ona emanet eden ‘sevilen öğrenci’ İncilci Yuhanna’dır. Son olarak, en mükemmel figür, Oğlu’nu en başından beri nasıl karşılayacağını bilen ve ona çarmıhın dibine kadar eşlik eden, beden almış Allah’ın Sözü’nün sessiz ve özenli taşıyıcısı olan Anne Meryem’dir.

Maciej daha sonra, kateşistin nasıl olması gerektiğini örnek vererek anlattı. Emmaus yolundaki iki öğrencisinin hikayesinde okuduğumuz gibi, yolda bir yol arkadaşı ve bir pedagog olan İsa’nın kendisine atıfta bulundu.

Konuşmacılar, fikir alışverişi ve dua anları sayesinde, kateşistin görevinin sadece haftada bir ders vermek değil, öncelikle Mesih’le ve daha sonra kendisine emanet edilenlerle bir ilişkiye tamamen dahil olmak, yolun bir parçasını onlarla birlikte yapmak olduğu konusunu vurguladı.

  1.  Bu sempozyumdan beklentileriniz nelerdir?

Dileğimiz, bu yıllık toplantıları sürdürebilmek, ama aynı zamanda yıl içinde başka eğitsel ve ruhsal paylaşım zamanları oluşturarak katekistlerin birbirleriyle korkusuzca yüzleşebilmelerine yardım etmek ve kimsenin muaf olmadığı yorgunlukların, sevinçlerin, başarısızlıkların, korkuların, şüphelerin de yaşandığı bu hassas hizmette onlara destek verip yoldaş olmaktır.

Röportaj: Mariagrazia Zambon, Ordo Virginum

Sorular ve Çeviri: Şule Rogenbuke

Foto: Fr. Jawahar Cutinho

II. KATEKİZM SEMPOZYUMU İZMİR’DE MERYEM ANA EVİ’NDE YAPILDI

Sempozyum, 10 Nisan Çarşamba günü saat 18.00’de Efes’teki Meryem Ana Evi’nde tesbih duasının ardından Anadolu Havarisel Vekilliği Yardımcı Episkoposu Mons. Antuan Ilgıt riyasetinde kutlanan Efkaristiya ayini ile başladı. Böylece katılan ruhban ve laik katekistler ile katekist adayları üstlendikleri görevi Meryem Ana’ya emanet ettiler. Ayinin ardından yapılan açılış toplantısında İzmir Başepiskoposu ve Türkiye Katolik Episkoposlar Kurulu (CET) Başkanı Muhterem Mons. Martin Kmetec, Müjde’nin ilanı için öncelikle yaşanan kültürü tanımak gerektiğini ifade etti. Meleğin Meryem’e Müjdesini örnek verdi ve Allah’ın insan özgürlüğüne saygı duyduğunu vurguladı. Görevimizin inandığımıza tanıklık etmek olduğunu ve kilise geleneğinde herkesin kucaklanması için çaba göstermek gerektiğini belirtti.

Papalık Görev Birliği Genel Sekreterliği’nin teşviki ile düzenlenen sempozyumda, Kurum’un Genel Sekreteri ve Uluslararası Görevlilik Animasyon Merkezi Direktörü Dinh Anh Nhue Nguyen OFM Conv. de hazır bulundu.

Anadolu Havarisel Vekilliği Yardımcı Episkoposu Mons. Antuan Ilgıt Katekizmde Kaçınılması Gereken Hatalar hakkında konuştu. Maciej Sokolowski, Katekezde Pedagoji ve Metodoloji hakkında bilgi verdi. Peder Alessandro Amprino, Efkaristiya’ya Verilen Farklı İsimler ve Efkaristiya Kutlamasında Yer ve Hareketler hakkında katılımcıları aydınlattı.

Gün Efkaristiya Ayininden sonra Ordo Virginum Rahibesi ve Konya Aziz Pavlus Kilisesi Sorumlusu Mariagrazia Zambon tarafından Yüzyıllar İçinde Efkaristiya’nın Sanatta Temsili konulu sunum ile sona erdi.

Sempozyumun ikinci gününde Maciej Sokolowski bir toplantının nasıl olacağına dair bir şema verdi ve ardından katılımcılar gruplara ayrılarak kendilerine verilen konularda bir katekizm simülasyonu hazırladılar.

Kutsal Yazılarda Efkaristiya, Efkaristiya Ayini üstüne bir Katekez ve Efkaristiya ve Kilise / Hristiyan Cemaati başlıklı konularda hazırlanan gruplar Sempozyum’da anlatılan metodoloji ve pedagoji doğrultusunda hazırladıkları simülasyonları sergilediler.

Efkaristiya Ayini’nin ardından akşam yemeği ve sohbet ile gün sona erdi.

13 Nisan Cumartesi sabahı, Sempozyum’un son günü Mons. Antuan Ilgıt sempozyumun genel bir özetini yaptı. Daha sonra katılımcıların gerek sempozyum gerekse Türkiye genelinde katekizm hakkında tecrübeleri ve fikirleri soruldu.

Ortak bir plan, uygulama yöntemi ve kaynak oluşturulması gerektiği konusu öne çıktı.

Öğlen kutlanan Efkaristiya ayinin ardından yenen öğle yemeği ile Sempozyum sona erdi. Katekistler, Sempozyumun evsahipliğini yapan İzmir Başepiskoposu ve CET Genel Başkanı Mons. Martin Kmetec’e, Anadolu Havarisel Vekilliği Yardımcı Episkoposu Mons. Antuan Ilgıt’a, özveri ile yılmadan çalışan sevgili Mariagrazia Zambon’a, sevgili Eda Çelik’e, misafirperverliği için Selçuk Emmaus Kilisesi Cemaatine ve Fr. Jawahar’a ve özellikle Sempozyumun sponsorluğunu yapan Papalık Görev Birliği Genel Sekreteri ve Uluslararası Görevlilik Animasyon Merkezi Direktörü Dinh Anh Nhue Nguyen’e tek tek şükran ve sevgilerini sundular.

Kardeşlik ve sevgi havası içinde, bilgide ve Rab’bin sevgisinde güçlenen katekistler, görevlerini yapmak üzere evlerine geri döndüler.

29 Nisan Azize Sienalı Katerina

RESPONSORİUM    

¥ Ey kız kardeşim, yüreğinin kapısını bana aç, benimle birlikte krallığıma gir. Benim, özel konutumda yerini al. * Ruhumu verir ve zenginleştirir, kanımın her damlasıyla seni pak kılarım.

¶ Temaşa içinde çık ve benim gerçeğimin tanığı olacaksın. 

¥ Ruhumu verir ve zenginleştirir, kanımın her damlasıyla seni pak kılarım.

Paskalya Devresi V. Pazartesi

RESPONSORİUM   1. Kor. 15, 21. 22; 2. Pet. 3. 13

¥ Ölüm bir insan aracılığıyla geldiğine göre, ölümden diriliş de bir insan aracılığıyla gelir. * Herkes nasıl Adem’de ölüyorsa, herkes Mesih’te yaşama kavuşacak.

¶ Biz Tanrı’nın vaadi uyarınca doğruluğun barınacağı yeni gökleri, yeni yeryüzünü bekliyoruz. 

¥ Herkes nasıl Adem’de ölüyorsa, herkes Mesih’te yaşama kavuşacak.

Paskalya devresi – 5. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

28/04/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 5. Pazar Günü – B –

1.Okuma Hav. 9,26-31 Mezmur 21 2.Okuma 1Yh. 3,18-24 İncil Yh. 15,1-8

İlk okuma metni bize, Saul’un yüreğini baştan çıkaran ve gözlerini kamaştıran İsa ile karşılaşmasından sonra Yeruşalim’den dönüşünü anlatmaktadır. Şam’daki cemaatte vaftiz oldu ve şimdi Hristiyan olarak ölesiye zulmettiği o Hristiyanlarla karşılaşmaya gelmektedir.

Christ the True Vine (Russia, 19th century)
Christ the True Vine (Russia, 19th century)

Tövbe eden genç, havarilere ve diğer imanlılara yaklaşınca kim bilir neler bekliyordu! Alkışları mı acaba? Ama sadece şüpheci bakışlar buldu. Herkes ondan korkuyordu, ona güvenmiyorlardı. Onu Şam’da tanımış olan ve yüreğinin değiştiğine tanık olan bilgili ve dindar Barnabas işe karışmak mecburiyetinde kaldı. 

Bu zorluk aşıldıktan sonra Saul kutsal şehirde bir deneme ile daha karşılaştı: İsa’ya olan imanını İbraniler’e müjdelerken onlar onu öldürmeye çalıştılar, bu sebepten yeni imanlıların cemaati onu doğduğu şehir olan Tarsus’a göndermeye karar verdi. Saul’u güvenli bir duruma koyduktan sonra onu unuttular. Bu şekilde Saul ciddi bir “budanma” yaşadı!

Bu tecrübesi sayesinde o, İsa’nın Son Yemek’te havarilerine emanet ettiği sözleri anladı. O gün Rab, Baba’yı bir bağcıya benzetmişti, bağcı makasla gereken kuru dalları merhamet etmeden kesiyor, yeşil olanları ise buduyor. Genç Saul kendini budanan ve sıkıntısını çeken bir bağa benzetmiş olmalıydı. 

Bağcı, budamadan sonra bağın meyvesinin daha güzel olacağını bilmektedir, aynen imanlının yaşamının ruhani meyvesi de Baba tarafından “budandıktan” sonra Allah’ın Hükümranlığı için daha faydalı olacaktır. 

Her imanlı “budanma” tecrübesini yaşar, bu beklenmeyen durumlar aracılığıyla olabilir: Hastalıklar, arzulananı gerçekleştirmemizi engelleyen olaylar, işimiz veya ailemizle gerçekleştirmeyi arzuladığımız ve yapamadığımız olaylar, her çeşit terslik. İmanlı bu denenmelerin sabrını güçlendirdiklerini bilmektedir, bu durumların Baba tarafından bilindiklerini, zekamızın ve arzumuzun göremediği gibi ileriyi gören sevgisi tarafından yönlendirildiklerini de bilmektedir. Her durumda imanlı, daha doğrusu bizler barış içerisinde, sakin ve güvenli kalmaya çalışıyoruz. Aziz Pavlus şöyle diyor: “Allah’ın kendisini sevenler için her durumda iyilik için işlediğini biliriz” (Romalılar’a Mektup). Allah’ın Oğlu İsa’ya bağlı kalıyoruz ve tüm insanların kurtuluşunu engellemeyen, aksine sağlayan haçını sevgiyle taşımış olan O’na, sıkıca sarılıyoruz. Onunla birlik içerisinde olunca terslikler de olsa, daha acılı “budanmalar” da olsa yaşamımız meyve verecektir, olgun ve Allah’ın beğeneceği, birçok insana faydalı bir meyve verecektir. İsa ile birlik içerisinde kalan kişi, bazen dünya tarafından değer verilen şeyler gerçekleştirmese de varlığı, gizemli bir şeklide birçoklarının faydası için olacaktır.

İsa tarafından özel bir şekilde sevilmiş hisseden havari Yuhanna, Rab’be bağlı olan kişide daima var olan bir meyveyi yetiştirmemizi istiyor: Sevgiyi. Sevgiyi tüm imkanlarımızla, sözler ve eylemlerle yaşamalıyız. Sevgiden kaynaklanan eylemler gerçekte olduğumuzun garantileridir, bunlar bizim Allah’ta olduğumuzun, Allah’ın da bizlerde olduğunun bir ispatıdır.

O zaman bugün Rab yolumuzu aydınlatmaktadır: Denenmeleri ve haçları ceza olarak değil, Baba’nın sevgisinin işaretleri olarak görmeliyiz; bunların aracılığıyla Baba, bizi O’nun gibi sevmeye kabiliyetli olarak şekillendirir. Böylece İsa’nın haçta ölümünü paylaştıktan sonra Onunla diriliş sevincini de paylaşacağımızın tecrübesini yaşayacağız.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it