Olağan Devre XXII. Pazartesi
RESPONSORİUM Bkz. Mt. 23,37; Yer. 19,15
¥ Ey Yeruşalim! Peygamberleri öldüren, kendisine gönderilenleri taşlayan Yeruşalim! Tavuğun civcivlerini kanatları altına topladığı gibi ben de kaç kez senin çocuklarını
toplamak istedim, ama siz istemediniz.
¶ Ey Halkım! Dik başlılık edip sözümü dinlemedin. * Tavuğun civcivlerini kanatları altına
topladığı gibi kaç kez senin çocuklarını toplamak istedim, ama siz istemediniz.
Olağan Devre XXII. Pazar
RESPONSORİUM Yu. 12,27–28; Mez. 42,6
¥ Şimdi yüreğim sıkılıyor, ne diyeyim? ‘Baba, beni bu saatten kurtar’ mı diyeyim? Ama ben
bu amaç için bu saate geldim. * Baba, adını yücelt!”
¶ Neden üzgünsün, ey gönlüm, Neden içim huzursuz? * Baba, adını yücelt!”
Olağan Devre XXI. Cumartesi
RESPONSORİUM Bkz. Mat. 25,35.40; Özd. 19,17
¥ Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz; yabancıydım,
beni içeri aldınız. , * ‘Size doğrusunu söyleyeyim, bu en basit kardeşlerimden biri için
yaptığınızı, benim için yapmış oldunuz.’
¶ Yoksula acıyan kişi Rab’be ödünç vermiş olur, * ‘Size doğ-rusunu söyleyeyim, bu en basit
kardeşlerimden biri için yaptığınızı, benim için yapmış oldunuz.’
Olağan Devre XXI. Cuma
RESPONSORİUM Yer. 14,7; Mez. 130,3
¥ Suçlarımız bize karşı tanıklık etse de, Adın uğruna bir şeyler yap, ya Rab!
*Pek çok döneklik ettik, Sana karşı günah işledik.
¶ Ya Rab, sen suçların hesabını tutsan, Kim ayakta kalabilir, ya Rab? *Pek çok döneklik
ettik, Sana karşı günah işledik.
Olağan Devre 22. Pazar Günü B Yılı
Dimanche, 22ème Semaine du Temps Ordinaire
22st Sunday in Ordinary Time
22ª Domenica del Tempo Ordinario
Olağan Devre 22. Pazar Günü B Yılı
Kutsal Kitab’ın Okunması
1.Okuma Yasa 4,1-2.6-8 Mezmur 14 2.Okuma Yakup 1,17-18.21-27 İncil Mk 7,1-8.14-15.21-23
Musa halkı uyarıyor: Allah’ın verdiği kanunlara ne bir şey eklemeleri ne de eksiltmeleri gerekir. Kim Allah’ın emirlerini değiştirmek istese büyük bir gurur ve kibir günahı işlemiş olur. Bu, kendini Allah’tan daha iyi ve büyük görme anlamına gelecektir. On Emirle verilen kanunlar şahsi, ailevi ve sosyal yaşamımızı kapsarlar, tamdırlar ve başka herhangi bir milletinkilerinden daha iyidirler. Dünyanın tüm milletleri, bizden On Emir denilen bu bilgeliği, zekayı ve ileri görüşlülük kapasitesini kıskanırlar. Kim bu kanunlara uyuyorsa gerçek bir ilaha, insanları seven ve dünyadaki yürüyüşlerinde onlara eşlik eden bir Allah’a taptığını gösterir.
Bizler Musa’nın, On Emirden kaynaklanan ve görülen hikmetine, yaptığı övgülere devam etmekten başka bir şey yapamayız. Bu bilgelik, On Emri yaşadığımızda hissettiğimiz huzur ve sevinçle parlar. Aynı zamanda onları yaşamayanların çektiği acıları ve insanın kişisel ve sosyal yaşamında kalan negatif sonuçları gördüğümüzde de belirir.
İsa, bugünkü İncil metninde de Emirlere uyma gereğinden bahsediyor. Emirler ikincil kanunlara yer vermemelidirler; zaten bu kanunlar neredeyse sadece iyi davranış ve temizlik kurallarıdır. Bunları yapmasan ciddi bir sorun yaşamazsın, ama On Emre itaatsizlik düzeltilmez bir zarar getirir. Yüreğimizde, insanların ilettiği geleneklere uyma kaygısı olmadan önce, kutsal Allah korkusu, yani O’nu üzmekten duyulan korku olmalıdır. Rab’den gelen Emirler yaşam verir, insanların ilettiği kurallardan daha önemlidirler! İnsan ve tüm yaşantısı, yediği kirli eller ile değil, Allah’ın Emirlerine itaatsizlik meyveleri olarak kendi yüreğinden çıkan kötü niyetleri ile harap olur. İsa bunlardan birkaçını sıralıyor: “Ahlaksızlık, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık”. Yüreğimize ve etrafımıza bakalım: Allah’a karşı insanın aldığı özgürlüğü ve onun O’na itaatsizliklerinin büyüklüğünü göreceğiz ve bundan korkacağız. Ve de bu sahte özgürlüklerin yarattıkları acıları ve zararları da göreceğiz.
Aziz Yakup mektubunda bizleri Allah’ın Sözünü kabul etmeye çağırıyor, böylece hayatımız ile onu görülür ve güncel kılacağız. O Söz, bizi kurtaran bir Söz’dür, çünkü bizi Babamız Allah’a benzer kılan sevgiyi yaşamaya ve geliştirmeye yöneltir.
Aziz Yakup, tıpkı Papa Francesko’nun her gün söylediği gibi, gerçek dinin, somut sevgi olduğunu söylüyor. Bu sevgi bizleri yardıma muhtaç olanlara, zayıf ve korumasız olanlara dikkatli kılar, duyularımıza hakim olmaya alıştırır. Bu saf ve cömert sevgiyi yaşamayı becermek için “dünyanın kötülüklerinden uzak kalmak” gerekir: Gerçekten de bu dünya bizi Baba’dan uzaklaştırır, İsa’nın adından ve O’nun ardından olanlardan nefret eder, Allah’ın Emirlerine itaatsizliği vaaz eder.
Bu dünya, kötülüğü yapmaya ve onu haklı kılmaya yöneltilmektedir, hatta onu kanun olarak teklif edip parayla destekler: Bu dünya gerçekten, insana düşman olan, acı ve ölüm getiren şeytana boyun eğen bir dünyadır.
Biz bu dünyada yön gösteren, güvenli bir yürüyüş için ışık veren yıldızlar olacağız; bu dünyada değişik, yeni bir yaşamın işareti olacağız; Allah’ın bir armağanı, gerçeğin ışığını, affın ve içsel birliğin tesellisini veren armağan olacağız.
Bu dünyanın yaşamak ve ümit etmek için Allah’ın hikmetli Emirlerine uyan yaşamımızdan başka kaynağı yoktur! Bu dünya bizden nefret eder, ama onun bize ihtiyacı var ve o, Allah’ımızın ve Baba’mızın bilge Sözlerine itaat ettiğimizde sayemizde yaşamaktadır.
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it
Olağan Devre XXI. Perşembe
RESPONSORİUM Yer. 14,7; Mez. 130,3
¥ Suçlarımız bize karşı tanıklık etse de, Adın uğruna bir şeyler yap, ya Rab!
*Pek çok döneklik ettik, Sana karşı günah işledik.
¶ Ya Rab, sen suçların hesabını tutsan, Kim ayakta kalabilir, ya Rab? *Pek çok döneklik
ettik, Sana karşı günah işledik.