Litürji
Kutsal Kitab’ın Okunması
1.Okuma Dan. 7,13-14 Mezmur 92 2.Okuma Vahiy 1,5-8 İncil Yh. 18,33-37
Bugün İsa’ya, kral, hatta evrenin kralı unvanını vermekteyiz. Bu alışkanlık nereden gelmektedir?
İsa Pilatus’a cevap verip şöyle dediğinde: “Dediğin gibi, ben kralım” peygamber Daniel’in yazdığını düşünmektedir: “Ona egemenlik, yücelik ve krallık verildi. Bütün halklar, uluslar ve her dilden tüm insanlar ona hizmet edecekler. Onun egemenliği ebedi bir egemenliktir ortadan kalkmayacak. Onun Krallığı, yıkılmayacak bir krallıktır”.
İsa, krallığının acılar ve zulümlerle hazırlanması gerektiğini bilmekte idi, bu sebepten Pilatus O’nu ölüme mahkum etse de, Baba’nın verdiği sözü tutacağına ne ümidini ne de güvenini kaybetmekte idi. Biz bugün alay edildiği ve ölüme mahkum edilmesine sebep olan unvanla İsa’nın önünde diz çökmek istiyoruz.
İsa kraldır ve evrenin kralıdır! Bunu sadece söylemekle yetinmeyeceğiz: Bu çok kolay ve bizim için faydasız olurdu. Biz, peygamberin dediği gibi, O’na hizmet etmek için O’nu kral olarak kabul etmek istiyoruz!
O’na hizmet etmek ne demektir? O’na edilen hizmetin kime faydası dokunacaktır?
Mesih İsa’ya kral olarak hizmet etmek; O’nu herkesten üstün tutmaktır, sözlerini herhangi bir filozoftan üstün kabul etmektir, emirlerini de herhangi insani kanunlardan daha önemli görmektir. Ayrıca O’nun planlarının gerçekleşmesi için, arzularının yerine getirilmesi için çalışmaktır.
Bizim yaşamımızla, huzurumuzla, rahatlığımızla, faaliyetlerimizle ilgili birçok arzumuz vardır, çoğu zaman da bunlar iyi arzulardır, ama İsa’nınkiler ilerisini görür, barışçı, huzurlu bir ortamın oluşturması için ve ebedi yaşamımız için gerekli olanı görür.
Gerçekten de İsa’ya hizmet etmenin en büyük yararı kendimiz içindir: Yüreğimiz huzur bulur, başkalarıyla ilişkilerimiz düzelip daha derin ve içsel boyutlar kazanır, dolayısıyla da sevinç ve huzura kavuşuruz. İsa’ya itaat ederek egoizm ve bundan gelen her şey yok olur, etrafımıza ümit ve sevinç saçarız.
İsa’nın krallığı, Kendisinin Pilatus’a söylediği gibi bir hizmettir: “Hakikatte tanıklık etmek”tir. Hakikat Allah’ın kendini, sevginin ve merhametin o Allah’ının kendini göstermesidir. İsa’nın yaşamı ve ölümü; insanları seven Allah’a, onları, herkese acı yaratan karmaşalarından ve egoizmlerinden kurtarmak isteyen o Allah’a bir tanıklıktır.
Bu sebepten İsa’nın ardından gitmek, O’na itaat etmek, O’nu herkesten üstün tutmak istiyoruz. O’nu kralımız olarak seçiyoruz ve herkesin O’nu kral olarak görmesini teklif ediyoruz. İsa kimseye kendini zoraki kabul ettirmeyecek; O, tanıdığımız krallara benzememektedir: “Benim krallığım bu dünyadan değildir”.
O, “ulusları” beklemektedir, çünkü onların hür olmalarını istemektedir, hatta onları ulus değil, dünyayı Baba’nın sevgisiyle doldurma arzusunu paylaşan dost veya evlat olarak istemektedir.
Sevinçle imanımızı ilan edip sevgimizi Mesih İsa’ya bağışlamaya devam edelim, çünkü O, “ölüler arasından ilk doğan, dünya krallarına egemen olan, güvenilir tanıktır”.