Présence

Türkiye’deki Katolik Kilisesi’nin Aylık Kültür ve Haber Dergisi

“Présence” dergisi Türkiye Katolik Ruhani Reisler Kurulu’nun resmi organıdır. Ana dili Fransızca’dır, ancak İtalyanca ve Türkçe makaleler de okuyabilirsiniz. Bu nedenle Türkiye Katolik Ruhani Reisler Kurulu üyelerinden duyurular, görüşler ve düşünceler içerir. Başyazı şu anda İzmir Piskoposu olan Mgr Mgr Martin Kmetec tarafından sağlanmaktadır.
Evrensel Kilise’ye açılan ve Türkiye’deki Hıristiyan Katoliklerin eğitimi ile ilgili olarak, Vatikan’dan aylık resmi metinler veya bu metinler hakkında yayın kurulu tarafından seçilen tema ile ilgili yorumlar sunulmaktadır. Çift sayfalı bu alan temayla ilgili tanıklık için ayrılmıştır. Her şeyden önce Türkiye’deki Katolik Kilisesi’nin yaşamını yansıtması amaçlanmıştır ve farklı Episkoposlukların ana olayları ve vurguları arasındaki ilişkiyi içermektedir. Ekümenik ve dinler arası ilişkiler de önemlidir, bu da Doğu Kiliseleri ve İslam’la olan ilişkileri ayrıcalıklı kılar. Son olarak, okuyucularına bu ülkenin Hıristiyan geçmişinin zenginliğini göstermeyi ve bu yerlerin tarihini belirleyen olayların ve kişilerin anılarına katılmalarını istemektedir.

Yazı işleri müdürü:
Nathalie Ritzmann


Geçmiş yıllara ait yayınlar

Paskalya Bayramı – C Yılı

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

İlk okuma Elç.İşl. 10,34. 37-43 Mezmur 117 İkinci okuma Kol 3, 1-4 İncil Yh. 20, 1-9

Bugün her okumada sevinçten konuşulur. Öyle bir sevinç ki, sadece mutluluk ifade etmemekte ama tüm dünyanın dahil olduğu ve yaşamı etkileyen, beklenmeyen bir yeniliği görmekte. Gerçekten de bugün her gerçeğe anlam ve değer veren bir olayı kutlamaktayız. 

İsa dirilmemiş olsa dünya ne olurdu? Sadece kocaman bir mezarlık olmaz mıydı? Güçlü insanların egoizmlerinin karşılaştığı ve herkesin kötü güçlerin etkisinde olacağı, merhametsizce gelen ölüm korkusunun tehdit ettiği bir yer olmaz mıydı? Her insanın yaşamı değersiz bir karınca gibi olmaz mıydı? Acılarımız ve sıkıntılarımız ne anlam taşırdı? Bizlerin barış ve birlik arzuları dinlenmezdi, düşünecek cesaretimiz olmayacak sonsuz ütopyalar olurdu.

Halbuki bugün sevinç ilahisini söylemekte, sonsuz alleluya’yı söylemekteyiz: güçlülerin ölmesini istedikleri dirildi, anlamsız bir köyden gelen dirildi, sadece basit marangozluk işini yapmayı bilen dirildi. Ölüm O’nu durduramadı, O’nu yutan ölüm tutamadı, O’nu tekrar dünyaya iade etmeli idi. Ve de O, dünyaya döndü, ama artık dünyadan etkilenemez halde! Ağır mezar taşı yana atıldı, insanların koyduğu damgalar, O’nun için düşünülmüş tedbirler boşuna. Artık kokular gereksiz, mezar da gereksiz… Artık mezar sadece ölümün yenildiğinin tanığı ve yeni bir dönemin başlangıcının ilanı olarak kalmaktadır. 

Şimdi insan düşleyebilir, en güzel şeyleri arzulayabilir, korkuyu kendinden uzaklaştırabilir. Allah hakkında, Baba olan bir Allah, seven bir Allah hakkında konuşmayı beceren tek insan olan İsa sonsuza dek yaşayandır. Sözü yankılanmaya, çehresi ümit vermeye, elleri bizim hasta ve okşamayı bilmeyen ellerimize dokunmaya devam edecek.

Bizler “yukarıdaki şeyleri” düşünmeye başlamaktayız. Çünkü bunlar; tek gerçek, tek insana layık olanlardır. Kendimizi yeni, Allah’ın sevgisi, başlangıcı ve O’nun şanı, sonu olan bir hayata sahip hissediyoruz. Şimdi artık yaşamımız bir karıncanınki gibi değildir, çünkü içimizde Allah’ın Oğlu’nun yaşamını taşımaktayız: O, bizim için gıda oluyor, böylece kendi değerimizi gösteriyor, yaşamımızın her saatine anlam kazandırıyor.

Şimdiye kadar işlediğimiz günahlar ne olacak? Ve de seyirci olarak kalmadığımız, ortak olduğumuz tüm kötülükler ne olacaklar? Ve Allah’ın ve insanların düşmanı şeytana uyarak ektiğimiz kötülük ne olacak? İşte, havari Petrus bize güven vermektedir: Dirilmiş Olan, canlıların ve ölülerin yargıcıdır! O, O’na iman eden herkese affı bağışlamaktadır. Mademki bugün O diriliyor, biz “O’na” iman edebliriz!

Bugün Allah’a olan imanımızı, severek ölen ve sonsuza dek sevmek için dirilen İsa’yı göz önünde tutarak belirtelim. Allah’a imanımız bugün yeni bir temele kavuşuyor: artık bizden üstün ve her şeye kadir, korkutan bir dünyanın yaratıcısı bir Allah’a iman etmiyoruz; bizi sevildiğimizden, arzulandığımızıdan, gözlerinde değerli olduğumuzdan bilinçli kılmak için dünyaya Oğlu’nu yollayan bir Allah’a, tam da bizim için kullandığı merhameti ve affı olan bir Allah’a iman ediyoruz.

Bugün Petrus ile Yuhanna’nın İsa’yı saran bantları gördüklerinde, yüreklerinde doğan köklü değişikliğe katılıyoruz. Hayal kırıklığı ve acıyla, üzüntülü ve korku içinde, önce sessiz ve düşünceli kaldılar, sonra sevinçli ve hiçbir şeyden korkmayan, bu nur gününde doğan yeni yaşamın cesaretli tanıkları oldular! Alleluya!

Bizim ilahimiz tüm insanların ve tüm yaratılışın ilahisidir. Nihayet bugün dünyamız Allah’ın dünyası oluyor, ölüm korkusunun hükmetmediği, günah artık insanın yüreğini tek yöneten şey olmayan yeni bir dünya oluyor. 

Artık yeni bir ümit, güvenli eller ve şefkatli bir yürek tarafından sevildiğini ve korunduğunu bilen bir çocuğun neşesi ve huzuru ile hayatı kaşılamamızı sağlamaktadır.

Alleluya!

Dirilmiş Rab’bimiz Mesih İsa her birinizi takdis etsin! Alleluya!

P.Vigilio Covi

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Zeytin Dalı Pazarı – C Yılı

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

(Lk. 19,28-40) 

I. Okuma Yeş. 50,4-7 Mezmur 21/22 II. Okuma Fil. 2,6-11 İncil Lk. 22,14 – 23,56

Bugün İsa’nın, Küdüs’e beklenen Kral Mesih gibi girdiğini hatırlıyoruz: O’nunla birlikte öğrencileri var, onlar O’nu alkışlayıp O’na sevinçlerini gösteriyorlar, çünkü nihayet Allah’ın hükümranlığını başlatacağından eminler. Bugün elimizde taşıdığımız zeytin veya başka ağacın dalları bizim de onların haykırışına katıldığımızı belirtmekte. 

Bugün hükümranlığına girmemiz için Baba’nın yolladığı Rab Mesih’e imanımızı belirtiyoruz. Hemen sonra kederli olayları ve ölümünün metnini dinliyoruz. Aynen peygamber Yeşaya ve 22. Mezmur da yardım etmekte: böylece İsa’nın yargılanmasının devrelerini, işkence edilişini, bir düşüşün sonucu olarak değil de, Baba’nın tüm insanlık için planladığı kurtuluşun, kötülerin eli ile gizemli bir şekilde gerçekleşmesi olarak görürüz.

Havari Pavlus, İsa’nın haçta ölümünü bir alçaltma olarak görmeyip büyük alçakgönüllülük gerektiren istenmiş bir sevgi eylemi olarak görmemize yardım etmekte. Mükemmel bir sevgi olduğu için bize sevgi Allah’ının güzelliğini ve büyüklüğünü göstermekte. Bundan itibaren İsa’nın yüceltilmesi başlar, biz de buna adını saygıyla telaffuz etmekle kalmayıp, O’na taparak ve O’nu dinleyip itaat etme arzusuyla katılırız. Bu şekilde zeytin dalları evimizde İsa’nın büyüklüğünün işaretleri olarak kalacaklar. Ayrıca O’nu kabul etme arzumuzu da hatırlatacaklar. Günlük yaşamımızla O’nu Rab olarak ilan etmeye devam edeceğiz.

Aziz Luka’nın kederli olayları anlatışı son yemek ile başlar; Rabbin mayasız ekmek ve kupa üzerine söylediği sözler dikkatimizi çeker. İsa Baba’ya o ekmek ve o şarap için şükrederken onlar için “benim bedenim” ve “benim kanım” der. Böylece İsa Babasına kendi yaşamını ölüm vasıtasıyla sunduğu için şükreder: bunun sayesinde Kendisi imanlıların besini ve desteği olur, aralarında birliğin kurulmasına neden olur, en büyük kötülük olan günahtan kurtulmalarını sağlar. Bizler İsa’nın tüm öğretilerine dikkat edeceğiz, yanındaki iki haydut dahil, herkesi kapsayan duasına ve sevgisine bakacağız, pişmanlıklara, gurura, düşmanlığa yer vermeyen ölümünü izleyeceğiz. Fakat ilk önce Mesih’in Bedenine katılmamızı daha dikkatli bir ruh ile ve her gün Allah’ın planlarını gerçekleştirmek üzere Allah’a kendini sunan biri gibi yaşayacağız. 

Becerirsek, önümüzdeki haftayı özel bir hafta olması için programlayalım. Her gün şahsi bir dua veya meditasyon yapalım ve aynen her gün de cemaatçe yapılan bir duaya veya törene katılalım. Tüm Kilise İsa’nın ıstıraplarında ve ölümünde yaşadığı sevgiye katılarak kutsallaşır. Buna tüm Kilisenin ihtiyacı vardır Böylece çünkü bu şekilde o, Mesih’in Bedeni oluşunu gerçekleştirmekte.

P. Vigilio Covi

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Oruç Devresi V. Pazartesi

RESPONSORİUM                                                                                                                        Rom. 5, 10. 8                                                                                           

¥ Çünkü biz Allah’ın düşmanlarıyken Oğlu’nun ölümü sayesinde O’nunla barıştıksa, * barışmış olarak Oğlu’nun yaşamıyla kurtulacağımız çok daha kesindir.

¶  Allah ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü

¥ Barışmış olarak Oğlu’nun yaşamıyla kurtulacağımız çok daha kesindir.

Oruç Devresi V. Pazar

RESPONSORİUM                                                                                                                   İbr. 6, 20; Yu. 1, 29

¥ Lekesiz Kuzu bizim öncümüz olarak oraya girdi *

¶  İşte dünyanın günahını kaldıran Allah Kuzusu. *  Melkisedek düzeni uyarınca sonsuza dek baş kâhin niteliğini almıştır.

Tövbe Devresi IV. Cumartesi

RESPONSORİUM                                                                                                             2. Kor. 5, 15; Rom. 4. 25

¥   Evet, Mesih herkes için öldü. * Öyle ki, yaşayanlar artık kendileri için değil, kendileri uğruna ölüp dirilen Mesih için yaşasınlar.

¶  İsa suçlarımız için ölüme teslim edildi ve aklanmamız için diriltildi.

¥ Öyle ki, yaşayanlar artık kendileri için değil, kendileri uğruna ölüp dirilen Mesih için yaşasınlar.

Tövbe Devresi IV. Cuma

RESPONSORİUM                                                                                                   Sef. 3, 8. 9; Yu. 12, 32

¥ Ulusları yargılayacağım günü bekleyin. Halkların dudaklarını pak kılacağım. * O zaman, birlikte bana yakaracak, omuz omuza bana hizmet edecekler.

¶  Ben yerden yukarı kaldırıldığım zaman bütün insanları kendime çekeceğim.

¥ O zaman, birlikte bana yakaracak, omuz omuza bana hizmet edecekler.

Oruç Devresi IV. Perşembe

RESPONSORİUM                                                                                                                 1. Kor. 1, 18. 23                                           

¥  Çarmıhla ilgili bildiri mahva gidenler için saçmalık, * biz kurtulmakta olanlar içinse Allah gücüdür.

¶  Biz çarmıha gerilmiş Mesih’i duyuruyoruz. Yahudiler bunu yüzkarası, öteki uluslar da saçmalık sayarlar.

¥ Biz kurtulmakta olanlar içinse Allah gücüdür.