Türkiye Katolik Ruhani Reisler Kurulu -|- Թուրքիոյ Կաթողիկէ Եպիսկոպոսներու Համաժողով -|- Conférence Episcopale de Turquie -|- Conference of Catholic Bishops in Turkey -|- Conferenza Episcopale Turchia -|- مؤتمر الأساقفة الكاثوليك في تركيا
İstanbul Latin Katolik Episkoposluğumuz tarafından her hafta Avrupa ve Anadolu yakasında Efkaristiya tapınma düzenlenmektedir.
Avrupa yakasında oturanlar için kutsal Ruh (Saint Esprit) Katedrali’nde her Cuma akşamı, Saat 18:00’da ki Kutsal Ayinden hemen sonra Türkçe ve İngilizce Efkaristiya Tapınma yapılmaktadır.
Anadolu yakasında oturanlar için her Salı akşamı Fenerbahçe Aziz Agustinus Kilisesin’de Saat 20:00’da Söz Ayini ve EfkaristiyaTapınma yapılmaktadır.Ayrıca Salı günleri saat 19:15’den itibaren günah itirafları için bir peder hazır bulunmaktadır.
Kutsal Efkaristiya’da Mesih İsa’nın önünde olmak için davetlisiniz.
23 Nisan günü, Saat 16.00’da İzmir Metropolit Başepiskoposu Monsenyör Martin Kmetec’in Çobanlık Simgesi – Latince ismi Pallium – Giyme Töreni Aziz Yuhanna Katedrali’nde yapıldı. İstanbul Latin Katolik Ruhani Reisi Monsenyör Massimiliano Palinuro ve Türkiye Ermeni Katolik Başepiskoposu Monsenyör Levon Zekiyan da törene iştirak ettiler. Ozan Karagöz’ün yönetimindeki Katedral’in korosu, orgu çalan Şerkan Şahin ve Katedral’in görevlisi Mesut Kalaycı bu görkemli törene uygun ilahilerle eşlik ederken giriş alayı gerçekleşti. Vatikan’ın Türkiye Büyükelçisi ilk bölüme başkanlık etti.
Açılış konuşmasında, Monsenyör Marek ilk olarak Palyum’un anlamını açıkladı: “Palyum, 4. yüzyıla tarihlenen ve nihayetinde Episkoposlar ile ilişkilendirilen bir litürjik giysidir… Bu, dünyanın dört bir yanından yeni atanan Başepiskoposların Roma’ya seyahat ederek Papa’dan palyum’u alacakları yıllık bir kutlamaya dönüştü. 2015 yılında Papa Francis’in aldığı karardan dolayı, Episkoposlar 29 Haziran’da kutlanan Aziz Petrus ve Pavlus Bayramı için Roma’ya seyahat ediyor, Papa bu Ayin’de bir gece boyunca Aziz Petrus Bazilikası sunağının altındaki Aziz Petrus’un mezarında bırakılmış olan Palyumları kutsuyor ve onları her yeni Metropolit Episkoposa özel olarak sunuyor… Özel bir Ayin ile Vatikan Büyükelçisi Episkoposlara Palyum’u resmen bahşeder. Bu, yerel Episkoposluğun önemini vurgular ve Episkopos’un sürüsündekilerin de kutlamaya katılmasına olanak sağlar.
Palyum anlam bakımından oldukça zengindir: Her şeyden önce, palyum, Roma’da 21 Ocak tarihinde kutlanan ve adı Latince kuzu anlamına gelen ‘agnus’ kelimesiyle ilişkilendirilen Azize Agnes gününde sunulan kuzuların yününden yapılır. O gün iki kuzu geleneksel olarak papa tarafından kutsanır ve daha sonra Kutsal Perşembe günü bu koyunların yünü kırılır. Yün daha sonra yaklaşık beş santimetre kalınlığında düz bir kuşak haline getirilir, merkezinde kavislenerek omuzların üzerinde durabilir hale getirilir ve iki siyah kanat önden ve arkadan düşer. Her iki ucunda birer ve kıvrımda dört adet olmak üzere siyah ipek ile altı haç işlenir ve ön ve arkası, altın ve mücevherlerden yapılan ve asikül adı verilen üç iğne ile süslenir” şeklinde anlattı.
Açıklamaların ardından, Monsenyör Martin, Vatikan Büyükelçisi huzurunda diz çöktü ve Havarisel İman İkrarını söyledikten sonra Mons. Marek Palyum’a dair özel bir dua formülü söyleyerek onu Başepiskopos’un omzuna koydu.
Alkışlardan sonra törene her zamanki Ayin usulünde devam edildi. Peder İreneusz tarafından Aziz Yuhanna tarafından yazılan Mesih İsa’nın İncil’inden Sözler okunduktan sonra, İzmir Başepiskoposu verdiği vaazında: “Görmeden iman edenlere ne mutlu.” Bu söz hepimize yöneliktir. İman artık ispata değil, görenlerin tanıklığına bağlıdır; biz de bu tanıklığa iman ederek Mesih’e inanabilir ve O’nunla tanışabiliriz. Havariler, bizim için görgü tanıklarıdır. Onların tanıklığı aracılığıyla Mesih’e inanıyoruz. Hristiyanlık tarihi boyunca tanıkların iman tecrübeleri aracılığıyla Mesih’e inanıyoruz. Yaşayan Mesih’le karşılaştıklarını söyleyen iman şehitlerinin tanıklığı aracılığıyla Mesih’e inanıyoruz. Mesih hayatımızda mevcuttur. Hayatlarımızı değiştiren, kalplerimizi yumuşatan, bize tanık olmamız için güç veren Mesih ile karşılaştık. O’nunla tanıştık” dedi. (SAT-7 TÜRK/İZMİR-Nathalie Ritzmann)
Açılış duasının ardından İzmir Başepiskoposu Monsenyör Martin’in hoşgeldiniz konuşması ve giriş sözlerinden sonra, Anadolu Ruhani Reisliğinin Özel Kalem Müdürü P. Antuan Ilgıt’a söz verildi.
Anadolu Ruhani Reisliğinin Özel Kalem Müdürü P. Antuan Ilgıt
Bu Cizvit Rahibi sinod kelimesini – Yunanca syn (birlikte) ve odos (yürüyüş) parçacıklarından oluşan sinodos’tan türemiştir – açıklamasından sonra, “Fakat bu birlikte yürümek kesinlikle cümbür cemaat, bir sürü olarak yürümek şeklinde anlaşılmamalıdır. Burada kastedilen, birlikte hissederek…” dedi. Hem “sinodal yol”, hem de “sinodal yolda muhakeme etme” konuları irdelendi. “…muhakeme etme sinodal yol maneviyatının temelini teşkil etmektedir. Matta İncili’nde Rabbimiz Mesih İsa’nın bizzat kendisi ‘Bırakın [deliceler ve buğday] hasat vaktine dek birlikte büyüsünler’ demek suretiyle iyi buğdayın arasına ‘düşman’ tarafından zararlı deliceler bitkisinin ekildiği gerçeğini teyit etmiştir. Hemen ardından ise şöyle der: ‘Hasat vakti orakçılara, önce deliceleri toplayın diyeceğim, yakmak için demet yapın. Buğdayı ise toplayıp ambarıma koyun’… Şimdi sinodal yürüyüşün son kilometrelerindesiniz, dolayısıyla sizler için hasat vakti, yani deliceleri ve buğdayı ayırt etme vakti geldi çattı. Bunun için de Kilise olarak, Episkoposunuzun himayesinde beraber muhakeme etme durumundasınız” şeklinde açıkladı.
İzmir Başpiskoposluk Sinod Koordinatörü Fransisken Rahibi Peder Felianus Dogon
Aziz Polikarp Kilisesi bahçesinde öğle yemeği ve zengin sohbetlerin ardından öğleden sonra birkaç kişi söz alıp kendi inançlarını ve bağlılıklarını derinleştirmeye kaynaklık eden etkenleri ve ilgi alanlarını içeren iman ve yaşamları hakkındaki deneyimlerini paylaştı, ayrıca Caritas konulu bir sunum da salonda bulunan kişilere aktarıldı.
İzmir Başepiskoposu Monsenyör Martin Kmetec
Oturumun kapanış “Sinod Kilisesi:toplum, katılım ve görev” sentezinde, “Bu amaçla 17 Ekim 2021 tarihinde İzmir Başepiskoposluğu’nda Başepiskopos Martin tarafından bugünkü tarihi buluşma ile son bulan çok anlamlı ve verimli bir süreç başlatılmıştır. Bu süre zarfında, Başepiskoposluğun tüm cemaatlerinde ve topluluklarında “imanlıları dinleme” istişare toplantısı düzenlendi. Bu değerli çalışmanın meyveleri bugünkü buluşmada paylaşıldı… Birbirimizden ‘öğrenmeye’ ve birlikte büyümeye, teşvik etmeye ve İsa’nın görevine katılmaya çağrıldık” ifadeleriyledile getirildi. (SAT-7 TÜRK/İZMİR-Nathalie Ritzmann)
Bu sene 23 Nisan Cumartesi günü, İzmir Başepiskoposluğu’nda özel ve yoğun bir gün gerçekleştirildi. İlk olarak sabah saat 10.00’da İzmir Başepiskoposluğu Sinodu’nun ilk aşamasının kapanış oturumu, Vatikan’ın Türkiye Büyükelçisi Monsenyör Marek Solczyński katılımıyla Aziz Polikarp Kilisesi’nde başladı.
Oturumun kapanış “Sinod Kilisesi:toplum, katılım ve görev” sentezinde, “Bu amaçla 17 Ekim 2021 tarihinde İzmir Başepiskoposluğu’nda Başepiskopos Martin tarafından bugünkü tarihi buluşma ile son bulan çok anlamlı ve verimli bir süreç başlatılmıştır. Bu süre zarfında, Başepiskoposluğun tüm cemaatlerinde ve topluluklarında “imanlıları dinleme” istişare toplantısı düzenlendi. Bu değerli çalışmanın meyveleri bugünkü buluşmada paylaşıldı… Birbirimizden ‘öğrenmeye’ ve birlikte büyümeye, teşvik etmeye ve İsa’nın görevine katılmaya çağrıldık” ifadeleriyledile getirildi. Saat 16.00’da tüm katılımcılar İzmir Metropolit Başepiskoposu Monsenyör Martin Kmetec’in Çobanlık Simgesi – Latince ismi Pallium – Giyme Töreni için Aziz Yuhanna Katedrali’ne gittiler. İstanbul Latin Katolik Ruhani Reisi Monsenyör Massimiliano Palinuro ve Türkiye Ermeni Katolik Başepiskoposu Monsenyör Levon Zekiyan da törene iştirak ettiler. Ozan Karagöz’ün yönetimindeki Katedral’in korosu, orgu çalan Şerkan Şahin ve Katedral’in görevlisi Mesut Kalaycı bu görkemli törene uygun ilahilerle eşlik ederken giriş alayı gerçekleşti. Vatikan’ın Türkiye Büyükelçisi ilk bölüme başkanlık etti. Açılış konuşmasında, Monsenyör Marek ilk olarak Palyum’un anlamını açıkladı: “Palyum, 4. yüzyıla tarihlenen ve nihayetinde Episkoposlar ile ilişkilendirilen bir litürjik giysidir… Bu, dünyanın dört bir yanından yeni atanan Başepiskoposların Roma’ya seyahat ederek Papa’dan palyum’u alacakları yıllık bir kutlamaya dönüştü. 2015 yılında Papa Francis’in aldığı karardan dolayı, Episkoposlar 29 Haziran’da kutlanan Aziz Petrus ve Pavlus Bayramı için Roma’ya seyahat ediyor, Papa bu Ayin’de bir gece boyunca Aziz Petrus Bazilikası sunağının altındaki Aziz Petrus’un mezarında bırakılmış olan Palyumları kutsuyor ve onları her yeni Metropolit Episkoposa özel olarak sunuyor… Özel bir Ayin ile Vatikan Büyükelçisi Episkoposlara Palyum’u resmen bahşeder. Bu, yerel Episkoposluğun önemini vurgular ve Episkopos’un sürüsündekilerin de kutlamaya katılmasına olanak sağlar. Palyum anlam bakımından oldukça zengindir: Her şeyden önce, palyum, Roma’da 21 Ocak tarihinde kutlanan ve adı Latince kuzu anlamına gelen ‘agnus’ kelimesiyle ilişkilendirilen Azize Agnes gününde sunulan kuzuların yününden yapılır. O gün iki kuzu geleneksel olarak papa tarafından kutsanır ve daha sonra Kutsal Perşembe günü bu koyunların yünü kırılır. Yün daha sonra yaklaşık beş santimetre kalınlığında düz bir kuşak haline getirilir, merkezinde kavislenerek omuzların üzerinde durabilir hale getirilir ve iki siyah kanat önden ve arkadan düşer. Her iki ucunda birer ve kıvrımda dört adet olmak üzere siyah ipek ile altı haç işlenir ve ön ve arkası, altın ve mücevherlerden yapılan ve asikül adı verilen üç iğne ile süslenir” şeklinde anlattı. Açıklamaların ardından, Monsenyör Martin, Vatikan Büyükelçisi huzurunda diz çöktü ve Havarisel İman İkrarını söyledikten sonra Mons. Marek Palyum’a dair özel bir dua formülü söyleyerek onu Başepiskopos’un omzuna koydu. İzmir Metropolit Başepiskoposu Mons. Martin Kmetec’in Çobanlık Simgesi – Latince ismi Pallium – Giyme Töreni Alkışlardan sonra törene her zamanki Ayin usulünde devam edildi. Peder İreneusz tarafından Aziz Yuhanna tarafından yazılan Mesih İsa’nın İncil’inden Sözler okunduktan sonra, İzmir Başepiskoposu verdiği vaazında: “Görmeden iman edenlere ne mutlu.” Bu söz hepimize yöneliktir. İman artık ispata değil, görenlerin tanıklığına bağlıdır; biz de bu tanıklığa iman ederek Mesih’e inanabilir ve O’nunla tanışabiliriz. Havariler, bizim için görgü tanıklarıdır. Onların tanıklığı aracılığıyla Mesih’e inanıyoruz. Hristiyanlık tarihi boyunca tanıkların iman tecrübeleri aracılığıyla Mesih’e inanıyoruz. Yaşayan Mesih’le karşılaştıklarını söyleyen iman şehitlerinin tanıklığı aracılığıyla Mesih’e inanıyoruz. Mesih hayatımızda mevcuttur. Hayatlarımızı değiştiren, kalplerimizi yumuşatan, bize tanık olmamız için güç veren Mesih ile karşılaştık. O’nunla tanıştık” dedi. (SAT-7 TÜRK/İZMİR-Nathalie Ritzmann)
Kutsal Ruh Kilisesi’nde Kutsal Hafta boyuncaYağların Takdisi, Kutsal Perşembe ve Kutsal cuma Ayinleri geniş bir cemaat katılımı ile İstanbul Latin Katolik Kilisesi Havarisel Vekili, Episkopos Mons. Massimiliano Palinuro riyasetinde kutlandı.
Monsenyör Massimiliano vaazında şunları söyledi:
“Bu Kutsal Paskalya gecesinde, dünyadaki kötülük ve Mesih karşıtlığının, O’ nun sevgisini yenebilecek kadar güçlü olmadığını sevinçle ilan ediyoruz. Allah’ın Oğlu, insanlığın asli itaatsizliğini kendi itaatiyle yendi. Mesih, bizim yaralarımızı kendi yaralarıyla iyileştirdi, bizim gururumuzu kendi kibarlığıyla nezaketiyle alçak gönüllülüğe çevirdi. Bizim gibi gerçek insan olarak Mesih, Haç üzerindeki fedakarlığıyla, kötülüğün ancak iyilikle yenilebileceğini öğreterek, adaletsizlik ve acımasızlık karşısında sevmeye devam etti; kin ve şiddet karşısında affetmeye devam etti.
O’nun kadar bu büyük eşsiz sevgisini tanıdıktan sonra, Hristiyan olmak, sadece kültürel bir tanımlama veya çeşitli ritüel uygulamaları olarak basite indirgenemez.
Hristiyan olmak demek İsa gibi yaşamak ve ölmek demektir. Hristiyan olmak bencilliğimiz bizi öfkeye iterken bile sevmeye devam etmek demektir. Hristiyan olmak, amaçsız gibi gözükse bile yaşamı sevmeye devam etmek demektir. Hristiyan olmak, ayartmalar bize başka insanları cinsel obje gibi gösterirken bile temiz olarak kalmaya ve saf ilişkiler kurmaya devam etmek demektir. Hristiyan olmak, İsa ile birlikte dirilmiş, yeni yaratıklar olmak demektir. Hristiyan olmak, İsa dirildiği için yeni insanlık olmayı ve yeni dünyayı inşaa etmeyi yılmadan umut etmek demektir. Allah’ın yok edilemez hayali işte budur.”
Vikarya Gününde Papa Franciskus Hazretlerinin 10 Ekim 2021’de başlattığı Sinodalita için Sinod konusu ele alındı.
03.04.2000 Pazar Günü, İstanbul Havarisel Temsilcisi Ekselansları Monsenyör Massimiliano Palinuro beraberindeki rahipler ve İstanbul Latin Katolik Kilisesi cemaati mensupları ile Taksim Aya Triada Kilisesine, ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdi.
Papa Francesco ile birlikte Rusya ve Ukrayna’nın Meryem’in Lekesiz Kalbine adanmaları için hazırlanan duaya iştirak edelim. 25 Mart Cuma günü İstanbul Kutsal Ruh Katedrali’ndeki program aşağıdaki gibi olacaktır: * 17:00 Haç Yolu
* 18:00 Müjde Bayramı Efkaristiya Ayini
* 19:00 Rusya ve Ukrayna’nın Meryem’in Lekesiz Kalbine adanmaları duası