Papa Franciskus’un Sinod Açılış Konuşması

Olağan XVI. Episkoposlar Sinodu, Vatikan’da yeni oturumlar için toplanmış bulunuyor. 2 Ekim’de başlayıp 27 Ekim’e kadar sürecek olan çalışmalar, “Sinodalite üzerine Sinod” başlığı altında yürütülüyor.  “Birlikte Yürümek”  anlamına gelen Sinod’un açılışında Papa herkesi birbirini dinlemeye, herkesin empoze etmeden katkısını sunmaya, kendi fikirlerine kapalı kalmamaya ve gerektiğinde herkesin yararı uğruna kendinden feragat etmeye davet etti. Papa, açılış konuşmasında dünyadaki savaşlar ve zorluklar nedeniyle 7 Ekim’de oruç ve dua çağrısında bulundu.

Papa, sinodal mecliste, “düşünceler ve parlak sezgiler” sunabilen “güçlü, hazırlıklı insanların” varlığının, “uyaran”, “daha açık bir şekilde düşünmeye ve kararlı bir şekilde ilerlemeye” teşvik eden “zenginlik” olduğunu ve “zorluklar ve güçlükler karşısında bile inançta sağlam kalmaya yardımcı olduğunu” söyledi. Ve sonra “açık bir kalbe, diyalog içinde bir kalbe” sahip olmak, “açık olmak”, “kendimizi birbirimize kucaklayıcı bir kucak ve sığınılacak bir yer olarak sunmak” gerekir. Çünkü sinodal mecliste her bir kişi “etrafında kendisini seven, saygı duyan, takdir eden ve söyleyeceklerini dinlemek isteyen dostlarının varlığını ne kadar çok hissederse, kendisini o kadar kendiliğinden ve özgürce ifade etmekte o kadar özgür hissedebilir” diye sözlerine devam etti. Bunun, ‘kolaylaştırıcı bir teknik’ olmadığını, ancak ‘Kilise’nin doğası’ olan ‘kucaklama, koruma ve önemseme’ ile ilgili olduğunu belirtti. Temel olanın “uyum” olduğunu, bunun da pek çok farklılıkta tek bir ses yaratabilen Kutsal Ruh sayesinde uyumun sağlanabileceğini vurguladı.

Papa son olarak Son olarak, İsa’nın öğrencilerinin önüne koyduğu, “onları tövbe etmeye ve kendisini kabul eden küçük çocuk gibi olmaya” davet eden okumayı hatırlattı.

Göklerin Egemenliğinde “büyük olmak” için bir çocuk gibi küçük olmak gerektiğini söyledi. Sinod, büyük ve önemli konuları ele almaktaysa da İsa’nın “küçük çocuğu” toplantıların ve çalışmaların merkezine yerleştirmeye devam ettiğini vurguladı.

https://www.vaticannews.va/en/pope/news/2024-10/pope-opens-synod-general-assembly-with-mass-in-st-peter-s-square.html

https://www.vaticannews.va/it/papa/news/2024-10/papa-sinodo-ascolto-comunione-umilta-aprire-mente-cuore.html

Avrupa Doğu Katolikleri Episkoposlarının yıllık toplantısı 16-19 Eylül 2024 tarihleri arasında Romanya’nın Oradea kentinde yapıldı

Episkopos ve Rahipler Arasındaki İlişki – Kardeşlik ve İnsanlık. Sinodalite Üzerine Sinod

 Avrupa Doğu Katolik Episkoposlarının yıllık toplantısı 16-19 Eylül 2024 tarihleri arasında Romanya’nın Oradea kentinde yapıldı. Toplantının konusu: “Episkoposlar ve Rahipler Arasındaki İlişki – Kardeşlik ve İnsanlık, Sinodalite Üzerine Sinod” olarak belirlenmişti. Toplantı, Avrupa Episkoposlar Konferansları Konseyi (CCEE) himayesinde, Oradea Yunan-Katolik Eparkhlığı Episkoposu Mons. Virgil Bercea’nın daveti üzerine düzenlendi. Toplantıya Ukrayna, Macaristan, Slovakya, Kıbrıs, Belarus, İtalya, Yunanistan, Fransa, Avusturya, İspanya, Bulgaristan, Türkiye, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Hırvatistan ve Romanya’dan Doğu Katolik Kiliselerini temsilen altmış episkopos ve rahip katıldı. Romanya ve Moldova Episkoposlar Konferansından Latin-Ritine bağlı Katolik episkoposlar da toplantıda hazır bulundu. Ayrıca Doğu Kiliseleri Bakanlığı Başkanı Kardinal Claudio Gugerotti, Romanya ve Moldova Apostolik Nuncio’su Kardinal Giampiero Gloder ve Avrupa Episkoposlar Konferansları Konseyi (CCEE) Başkanı Kardinal Gintaras Grušas da toplantıda bulundular. (EGCO Basın Ofisi)

KUTSANMIŞ ANNA KATHARINA EMMERICK’İN ÖLÜMÜNÜN İKİ YÜZÜNCÜ YIL DÖNÜMÜ ANISINA SEMPOZYUM DAVETİ

Başepiskopos Martin Kmetec’in girişimiyle İzmir Başepiskoposluğu 11-12 Ekim, 2024 tarihlerinde Alman mistik Anna Katharina Emmerick’in ölümünün iki yüzüncü yılı münasebetiyle bir sempozyum düzenliyor. Sempozyumun birinci günü İzmir Karşıyaka Kilisesi’nde ve ikinci günü ise Efes Bakire Meryem Evi’nde gerçekleştirilecektir. Bu olay 2021’de başlayıp bizi Efes Konsil’inin (431) yapılışının 16. Yüzyılı olacağı 2031 yılına dek sürdürülecek olan iman yolculuğumuzun bir parçasıdır.

İzmir Başepiskoposu ve CET Genel Başkanı Mons. Martin KMETEC’in daveti ile İzmir’e gelen Fransa Episkoposlar Kurulu Başkanı Mons. Eric de MOULINS-BEAUFORT’un Mesajı

Monsenyör Martin’in davetiyle önce buraya İzmir’e sonra Efes’e geldim. Kendisi birçok kez beni Türkiye’deki Kiliseyi görmem için davet etmişti. 15 Ağustos vesilesiyle organize olup gelebildim. Burada olmaktan çok mutlu olduğumu ve çok duygulandığımı söylemek isterim. Bu Meryem Ana’ya 3. gelişim ve Türkiye’ye daha birçok seyahat yapmıştım. Aslında, Türkiye 15 yaşımda ailemden uzak ilk seyahatimdi. Mahalli Kilise rahibimiz eşliğinde 30 kişilik bir gezgin ve hacı grubuyla Türkiye’ye gelmiştim.

Size vereceğim özel bir mesajım yok ama buraya geldiğim için çok duygulandığımı söylemeliyim çünkü burada Kilise’nin kaynaklarındayız. Gelecek sene güçlü bir şekilde, İznik Konseyi’nin yıldönümünde, Efes ve Kalkedonya Konseylerinde, Aziz Yuhanna ve Meryem Ana’nın varlığında, Aziz Pavlus’un geçişinde bunları hatırlayacağız. Bütün bunlar bizi çok etkiliyor.

Burada, değişik nüfuslardan oluşan bir Kilise olduğunun farkındayım. Bu kişiler tarihimizde yaşanan çatışmaların ve talihsizliklerin izlerini taşıyorlar. Ve ben, kendi adıma, sebat etmeye teşvik ediliyorum. Aziz Pavlus’un da Romalılara mektup ayetinde dediği gibi: “Doğru kişi sadakatiyle yaşar.”

Bana öyle geliyor ki, azimli ve sadık olunması gereken zamanlarda yaşıyoruz. Buradaki Hristiyanlar, ister Türk kökenli, ister Yakındoğu ya da Ortadoğu’dan sığınmacı olarak gelenler olsun, hepsi Hz. İsa’nın sadakatinin ve azminin şahitleri ve bu da biz batılı Hristiyanlar için, çok önemli bir derstir.

Mons. Eric de Moulins-Beaufort