Paskalya devresi – 4. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

21/04/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 4. Pazar Günü – B

1.Okuma Hav. Kit, 4,8-12 Mezmur 117 2.Okuma 1Yh. 3,1-2 İncil Yh. 10,11-18

İyi Çoban Pazarı – Çağrılar için Dua Haftası

Petrus Yuhanna ile beraber niçin İsa’nın adına yalvararak, doğuştan sakat olan bir insanı iyileştirdi? Onlar katilmişler gibi zincirlenmiş olarak karşılarına çıktıkları halkın önderlerine Petrus cevap vermektedir. O kişi iyileşti, bunun sebebi de onların, yani önderlerin da Allah’ın, haça gerdikleri İsa’yı dirilttiğine iman edebilmeleridir.

Catacomb of St. Callixtus – The Good Shepherd (3rd century)

Hatta Allah, tam da başkanların reddettiği o İsa’yı binasında temel taşı kıldı! O, Kurtarıcıdır, insanların tek kurtarıcısı O’dur, sadece O, onları günahlarından kurtarabilir. Yeruşalim’de, Tapınağın kapısında gerçekleşen mucize bir işaret olmalıydı, aynen İsa’nın Kendisi’nin gerçekleştirdiği bütün mucizeler gibi. Şimdi bu tanıklık ile başkanların da İsa’nın canlı olduğuna ve aralarında olduğuna iman etmeleri için bir fırsat daha oluyor. Ama bu sefer de iman edenler; fakirler, alçakgönüllüler ve basit insanlardır.

Petrus’un İsrail halkının önderlerine müjdelediği İsa’yı bugün, Yeruşalim’de, en büyük işaretlerden birini gerçekleştirdikten sonra görüyoruz: Kör doğan bir insana ışık verdi. Bu işaretle birçok büyüklerin düşmanlığını üzerine çekti, ama yine de o düşmanlara çok bilinen çoban benzetmesini kullanarak Allah’ın kimliğini belirtiyor, halkını seven ve her yaratığını seven Allah’ı. 

Gerçekten de Allah peygamberler aracılığıyla birçok kere kendini, kuzularıyla ilgilenen bir çoban olarak gösterdi. Kaybolan koyunu arayan çoban olarak, hastalanan, doğuran koyunu kollayan ve sürüsünü koruyan, yeşil otlaklara yönlendiren çoban olarak kendini gösterdi. Allah kendinden böyle bahsetti, ama fakirleri sömüren yöneticileri gören halk kendi başına kalmış olmaktan acı çekmektedir, sevgi vermeyi bilmeyen insanların etkisindedirler. 

Şimdi İsa Kendini gerçek çoban olarak tanıtıyor, o çoban ki halkın arasında Allah’ın sevgisini yetkin kılıyor. İsa, Allah’ın peygamberler aracılığıyla söz verdiği Allah’ın sevgisidir, herkesle ilgilenen, fakiri ve ezileni dışlamayan, kendi yaşamını feda edecek kadar sevgidir. İsa; bizimle birlikte olan Allah’tır, bizi seven, sevgisiyle bizi büyük yapan, bizi evlatları olarak çağrılmaya, gerçekten de evlatları olmaya layık kılan büyük Allah’tır.

Bugün havari Yuhanna da bize Baba’nın sevgisinden bahsetmektedir; bu sevgi bize İsa vasıtasıyla ulaşmakta ve bu sevgi sayesinde Baba’yı görebilmekteyiz, hatta O’na benzer olabiliriz.

Bugün dua etmeye çağrılıyoruz, tüm Kilise tek yürek olarak İsa’nın seçtiği ve İyi Çoban’ın varlığını belirtmek için işaret olarak yolladığı kişiler için dua etmekteyiz: Ümit ve sevgiyi yaymak için imanda güçlü ve cömert olsunlar. 

Baba’nın ruhumuzla ilgilenen, O’nunla ilişkimizi, diğer kardeşlerle birliğimizi güçlendirecek insanlar yollaması için dua edelim. 

Baba’ya Kutsal Ruh’unu gençlere vermesi için yalvaralım, öyle ki onlardan birçokları yaşamlarını O’na bağışlasınlar ve Hristiyan cemaatine hizmet etmeye kendilerini sunsunlar öyle ki cemaatlerde İyi Çoban’ın varlığının temsilcisi eksik olmasın. Böylece İsa’nın adına bizi dinlemeye ve bize Allah’ın Sözü’nü bildirmeye hazır bir rahibi yanımızda daima bulabileceğiz!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya devresi – 3. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

14/04/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 3. Pazar Günü – B

1.Okuma Hav. Kit. 3,13-15.17-19 Mezmur 4 2.Okuma 1Yh. 2,1-5 İncil Lk. 24,35-48 

İsa’nın ölümünün ve dirilişinin amacı kurtuluşumuzdur, yani barışımızı, kardeşlerle ve Allah ile birliği engelleyen her şeyden kurtulmamızdır. Engel; günahtır, yani itaatsizliğimiz, kibrimiz. 

Christ Appears to the Disciples on the Mountain in Galilee Panel from the Maesta Altarpiece of Siena (Duccio di Buoninsegna – d. 1319)

İsa çok acıya mal olan görevini tamamladı ve Baba tarafından tam bizim için yüceltildi, bizim büyük sorunumuzu çözmek için. Bunu bugün havari Yuhanna da tekrar etmektedir: “Pederin huzurunda bir savunucumuz vardır; bu da günahsız olan Mesih İsa’dır. Kendisi, günahlarımızın ve yalnız günahlarımızın değil, bütün dünyanın günahlarının affı için kurban oldu”. O’nun şefaatinin Allah tarafından kabullenebilmesi için O’nun geldiğini bilmemiz yeterli değildir, O’nun Sözüne itaat ederek O’nunla birlik içerisinde olmalıyız. Bunun için havari, İsa’dan duyduğu öğretileri bize aktarmaktadır. İsa Paskalya günü öğrencilere görüldüğünde ölümden dirilişinin meyvesinin şu olduğunu söyledi: “Mesih’in adıyla günahların bağışlanması için tövbe çağrısı da tüm uluslara duyurulacak”. Ve de öğrencilerin O’na iman edebilmeleri için onlara haçtaki yaralarını gösterdi, O’na dokunmalarına izin verdi ve onlardan yemek bile istedi.

Rab’bin bu sözlerini anlamak ve benimsemek için yaşadığımız dünyadan uzaklaşmamız gerekiyor: Gerçekten dünyada artık kimse günahlardan bahsetmemektedir, onları açıkça görüp onların sonuçları yüzünden acı çekmemize rağmen. Günümüzün düşüncesi günah denilen bütün eylemleri doğrulamak istemektedir, fakat bizler bunların var olup düzensizlik ve söylenilemez acıların sebebi olduklarını çok iyi bilmekteyiz. 

Günahların affı gerçekten çok önemlidir! Bu af olmadan insan ebedi hayatı yaşamayı ümit edemez, Baba Allah’ın sevgisini tekrar bulamaz ne şimdi ne de başka herhangi bir zaman mutlu olamaz. Af ile nefes almaya başlamakta, kaldırılmakta, ruhun ve bedenin iyileşmesinin bir yürüyüşüne başlamakta, özellikle geleceğe, ölümün ötesine huzurla bakabilmekteyiz, çünkü orada Baba’nın sevincinin ve barışının doluluğu ile bizi beklediğini bilmekteyiz. 

Günahların bağışlanmasından önce tövbe çağrısı gelir: Bu ilanı İsa’nın kendisi duyurdu ve bu görevi havarilere verdi. 

Bunun örneğini ilk okuma bize vermektedir. Petrus bunu Yeruşalim’de tüm halka teklif etmeye başladı: “Tövbe edin ve yaşamınızı değiştirin, böylece günahlarınız affedilecektir”. Bunu birkaç hafta öncesine kadar İsa’ya kin duymuş olanlara ve O’nu ölüme mahkum edenlere cesaretle söyledi. Bugün bu sözler bizlere söylenmektedir: Yaşamımızı değiştirmeyi becermemiz için düşüncelerimizi ve isteklerimizi değiştireceğiz. Tövbe işte düşünme tarzını değiştirmektir: Yeni düşüncelerimizle ilerleyeceğiz, bu dünyanın geçici gerçeklerini aşarak sonsuza dek kalan gerçeklere ulaşacağız, zevklerimizin arzularını aşarak Allah’ın arzularına, egoizmimizi aşarak herkesle paylaşılan bir sevginin sevincine ulaşacağız. Bu düşüncelerin ve isteklerin değiştirilmesi ile hayatımızı, eylemlerimizi, yanımızda yaşayanlarla ilişkilerimizi, gelecek için projelerimizi bile değiştireceğiz. Ve de İsa’yı, dost, Kurtarıcı, hayatın Rab’bi olarak kabul edebileceğiz ve O’nunla birlikte Allah’ın vaat ettiği sevinçleri önceden tadacağız.

Alıştığımız günahlar, dirilmiş İsa ile Baba’nın yüreğine girdiğimizden beri artık ağırlıklarını hissettirmeyecekler, silinecekler, yok olacaklar. Ve de İsa’nın bizi kurtardığı o duruma yeniden düşmemek için denenmeleri ayırt edebileceğiz. Denenmeye girmemek için gücümüz olacaktır, çünkü duada uyanık olacağız, tıpkı İsa’nın Kendisinin Getsemani Bahçesi’nde uyanık kalmayı beceremeyen öğrencilere tavsiye ettiği gibi. ”Denenmeye girmek”; Adem’in, Baba’nın sevgisinden almış olduğu Söz’ü kabul edip değerlendirmek yerine dünyada akan düşünce durumuna gelen yılanın sözünü seçtiğinde yaptığı şeydir. Dua etmek, Baba Allah’ın bilgeliği ve önceden gören Söz’ünü kabul edip saklamak için daima fırsat olacaktır.

İsa, On İkiler’e tam da Baba’nın isteğini söylemek için dirildi ve onlara Son Akşam Yemeği’nin Odasında göründü: O’nun ölümünü ve dirilişini ilan edecekler, bunu bütün dünyada güçle yapacaklar, çünkü bütün halkların kurtuluşa ihtiyaçları var.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya’nın 2. Pazar Günü İlahi Merhamet Pazarı – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

07/04/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 2. Pazar Günü – B

İlahi Merhamet Günü 

1.Okuma Hav. Kit. 4,32-35 Mezmur 117 2.Okuma 1Yh. 5,1-6 İncil Yh. 20,19-31 

İsa’nın dirilişi gerçekten her tahmini alt üst eden bir olaydır. Öğrenciler korku içinde ve ümitsizlerken, hiçbir zaman tecrübe etmedikleri bir sevinçle sarsılırlar. Dirilmiş Rab’bin mevcudiyeti Sözü ile onları da diriltir. Onlar O’ndan Barışı alırlar, bu barış onların bir varış noktasına varmış olmanın ve yeni bir başlangıcın garantisini vermektedir.

Christ Appears to the Apostles Behind Closed Doors
(Duccio di Buoninsegna d. 1319)

Barış onları terk ettikleri Rab’leriyle barıştırır ve onlara güven verir. Bu barış içerisinde alışılmamış bir görev de kabul edebilirler: “Baba’nın beni gönderdiği gibi ben de sizleri gönderiyorum”. Şimdi onlar yaşamlarının ve kardeş gibi olmalarının amacının ne olduğunu bilmekteler: Daima İsa’yı hatırlamaya çalışacaklar, Baba’ya olan itaatini, insanlara olan merhametini: Kendi görevleri bu olacaktır.

Bundan sonra İsa Kutsal Ruh’unu onlara iletmek için üzerlerine üfler. Kutsal Ruh onlara, her gün, yeni misyonlarını gerçekleştirmek için gerekli olan gücü ve ilhamı, bilgeliği ve tedbiri verecektir. Kutsal Ruh insanların günahlarını tanımaya ve affetmeye de yardım edecektir, yeter ki insanlar kendilerini alçaltsınlar ve af dilesinler. Daha önce bazı kişiler İsa’nın önünde bunu yapmışlardı. Bu aftan ilk önce öğrenciler faydalanacaklardır: Onlar da günahsız değiller, onlar da Allah’ın gücünden ve sevgisinin büyüklüğünden şüphe edebilirler. 

İşte Tomas: O açıkça, herkesin önünde imansızlığını gösteriyor. Onun davranışı diğer on havariye karşı suçlayıcıdır: Onları yalancı ve aldatıcı olmakla suçlamakta. İsa sekizinci gün aralarına tekrar gelir ve her şeyden önce Tomas ile karşılaşmak ister. Havariler arasında bölünme olamaz ne üzüntü ne de imansızlık olamaz.

Rab İsa öğrencinin dileklerine boyun eğiyor ve ona yaralarını gösteriyor: o, onlara dokunmalıdır. 

Bu; bizleri hayran ve minnettar kılan İsa’nın büyük merhametidir. İsa, sadece Tomas ile değil, her gün bize karşı da merhametlidir. 

Kaç kere O’na iman etmemiz ve öğretilerini ciddiye almamız için Rab bizlere mevcudiyetinin, sevgisinin, ilahiliğinin işaretini vermek zorunda kaldı? Bu iman olmasa dünya bizi yenerdi, dünyada var olan kötülüğün etkisi altında olurduk, ama İsa’nın dirilişi sayesinde yüreğimize tükürmeye devam eden bu dünyayı yeniyoruz. Havariler İsa’nın dirilişinin tanıklığını yaparak imanlıların imanını desteklediler ve onların dünya yüzünde daha önce görülmemiş, yepyeni bir sevgiyi göstermelerini sağladılar: “Onlardan hiçbiri sahip olduğu herhangi bir şeye kendi malı gözüyle bakmıyordu”. İmanlıların karşılıklı sevgisi ve acılara dikkati, İsa’nın aralarında, ilahi gücü ile, gerçek ve sadık sevgisinin gücüyle var olduğunun işareti ve meyvesiydi.

İmanlıların yaşadıkları ve birbirlerine gösterdikleri sevgi, İsa’nın bu dünyada yaşayan ve mevcut olduğunun tanıklığıdır, O’nun Hükümranlığının dünyanın hükümranlıklarını yenmekte olduğunun işaretidir. Bu hükümranlıklar, insanın düşmanının hükümranlıklarıdır, onlarda karşılıksız sevgi, ilahi sevgi değil, en ölçüsüz bencillik mevcuttur.

Fakat şimdi bu dünyada dirilmiş İsa’ya imanımızla bizler varız ve bu iman ile gerçek sevginin var olmasını sağlamaktayız. Gerçekten, «Allah’tan doğmuş olan herkes dünyayı yener. Bize dünyaya karşı zafer kazandıran, imanımızdır». Aziz Yuhanna bize bu eminliği bağışlamaktadır; zaten bizlerin sevgiyi kardeşlerden aldığımız ve başka kardeşlere onu sevinçle vermeyi becerdiğimiz her defa bizler artık bu eminliği gördük ve yaşadık.

Bunun için İsa’nın merhametini kendisine gösterdiğinde tövbe etmiş olan Tomas’ın O’na hitap ettiği Söz’ü öğrenelim: «Rabbim ve Allah’ım!» Bu tapınma ile dolu alkışı tekrarlayacağız, onu İsa’ya doğru yeni bir sevgi ile tekrarlayacağız. Bu, kardeşler için de bir armağan olacaktır: Onlar bu duadan sevilmiş ve teselli edilmiş hissedecek ve kurtuluş kaynağı, karşılıksız sevgimizi – bazen pahalı olan karşılıksız sevgimizi – beslenen kaynak olan İsa’nın yaralarına bakmaya cesaret alacaklar.

«Rabbim ve Allah’ım!»

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya Bayramı – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

31/03/2024 – Paskalya Bayramı – B

1.Ok. Hav 10,34. 37-43 Mez 117 2.Ok. Kol 3,1-4 (1Kor 5,6-8) İncil Yh 20,1-9 (Lk 24,13-35)

Bizim için acı çekmiş, bizim için dirilmiş Rab’bimiz İsa senin yüreğinde daima kalsın ve O’nun varlığı bol bol sevginin meyvelerini doğurabilsin!

Bayramımız kutlu olsun!

Petrus pagan Kornelyus’un evinde ettiği ilk tanıklığı bize anlatıyor: O dirilmiş İsa’yı görmekle kalmadı, O’nunla yedi, içti. Havarinin vardığı sonuç gerçekten çok önemli: “O, Allah tarafından dirilerin ve ölülerin Yargıcı olarak atanmış olduğunu halka duyurmamızı ve buna tanıklık etmemizi buyurdu: Bütün peygamberler onunla ilgili tanıklıkta bulunuyorlar. Şöyle ki, ona iman eden herkes onun adıyla günahlarının bağışlanmasına kavuşsun”. Rab İsa bizim için, kurtuluşumuz için dirildi; günahlarımızın artık bizleri Allah’ın önünde suçlu duruma düşürmemesi ve Baba’dan uzaklaştırmamaları için dirildi. 

Aziz Pavlus da bizleri İsa’ya iman etmeye çağırmaktadır ve şöyle demektedir: “Gökteki değerlerin ardından gidin. Mesih orada, Allah’ın sağında oturuyor”. Hemen hemen her şeyin bizleri üzgün kıldığı bu dünyanın dışına bakmak güzeldir ve sevinç kaynağıdır, fakat özellikle göksel şeyleri arzulamak bizleri maddi şeylere bağlayan egoist dürtülerden hür kılmaktadır. 

İsa’yı gözümüzün önünde tutalım, O yeryüzündeki koşumuzu tamamlayacağımızda, Baba’nın bizleri de beklediği yerdedir. İsa’ya bakalım: Acılarının işaretlerini taşısa da, bizlere saf ve ruhani bir sevinç göstermektedir ve bunu bizlerle paylaşmaktadır. Bizler bu dünyada acı çekmeye devam etmekteyiz, O’nun öğretilerine uymak ve O’nunla dostluğu yaşamak için de zorluklardan geçip acı çekiyoruz, ama bugün haçımızı boşuna taşımadığımızın güvencesi yenilenmektedir. 

Haçlarımız Mecdelli Meryem’in acısı gibidir. O, acısına teselli ve çare olamayacağını düşünmektedir. İnsanların kötülüğünün bizlerin her çeşit iyiliğimizi ve Allah’ın her projesini de yeneceğinden emindir. Petrus ve diğer öğrenci, mezara doğru koşarlarken şüpheye ve hayrete cevap ve çözüm bulamamakla beraber Meryem’in ağlamasını paylaşmıyorlar. Onlar için yeni bir yaşam başlamaktadır, çünkü içlerinde yavaşça iman tomurcuğu yeşermeye başlamaktadır.

Paskalya daima bir başlangıçtır! Ölülerden dirilen İsa, ölümün korku ve acısına, bunun için yararsızlığa da boyun eğiyor gibi gözüken bu yaşamımızın ötesinde yaşamaktadır. Aynı zamanda O burada, yanımızda, bizimle değişik bir şekilde beraberdir, çürümeye ve bozulmaya artık tabi olmadığından bizlerden de umutsuzluğu ve boşluk hissini kaldırmaktadır. O’nun dirilişinin sayesinde umudumuz, sevincimiz ve güvenimiz canlanır, çünkü artık hayatımızın yeni olasılıklarından eminiz: Allah’ın Kendisi bunları yüreğinde korumaktadır.

Bugünkü bayram insanların yeryüzünde kutlayabilecekleri ilk, en büyük ve en sevinçli bayramdır. Bu bayram yüreğe bayramla geçmeyen öyle bir sınırsız sevinç koyar ki insanlar, yaşadıkları ortamlara ve ailelerine sevinç kaynağı ve sevgi araçları olmaya devam ederler. 

Halleluya ilahisi tüm yıl bizimle birlikte olacak, bizlere Allah tarafından çok sevildiğimizi hatırlatacak ve yaşamımızın O’nun gözlerinde ebedi bir değere sahip olduğunu anımsatacaktır. O bunun için ölümü yendi ve bizlere sonsuz sevgisini tanıyan yeni yaşam verdi. Halleluya!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Mesih İsa’nın Yeruşalem’e Giriş Bayramı – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

24/03/2024 – MESİH İSA’NIN YERUŞALEM’E GİRİŞ BAYRAMI – B

Giriş: Mk. 11,1-10; 1ª Okuma Yeş. 50,4-7 Mezmur 21; 2.Okuma Fil. 2,6-11; İncil Mk. 14,1 – 15,47

Bugünkü Ayine özel bir dua anı ile başlıyoruz: Ellerimizde zeytin ve palmiye dalları ile halk topluluğu ve öğrencilerin İsa’yı, Davut’un soyundan gelen İsrail halkının Kralı gibi karşıladığı olayı okuyoruz. Onlar yolculuğun sonunda Yeruşalem şehrine vardılar.

Lippo Memmi (1291–1356), Jesus rides into Jerusalem
Lippo Memmi (1291–1356), Jesus rides into Jerusalem

Bu, hacılar için özellikle sevinçli bir olay olmalıydı: Onlar yorucu ve uzun yolculuğun sonuna varmışlardı ve onları şehrin kapısına ve mabede götürecek son yokuşu Mezmurlar eşliğinde çıkmaya hazırlanıyorlardı. 

İsa, bu yürüyüşün son kısmını kendi hazırladı, böylece kalabalığın ve öğrencilerin önceden yapmayı düşündüklerini anlayarak yapmalarını sağladı. 

Onlar O’nu kral ilan etmek istiyorlardı, O da krallığının neyden ibaret olduğunu açıklamak istedi. O, evet kraldır, ama onların düşündüğü gibi, baskı ederek kendini saydırmak ve hükümranlığını zorla gerçekleştirmek istemiyor. O, peygamberlerin önceden bildirdikleri gibi uysal, alçakgönüllü, herkese hizmet etmek isteyen ve dolayısıyla herkesin, bir kişi tarafından değil de, Allah tarafından sevildiklerini anlamaları için, yaşamını vermeye hazırdır! 

Gerçek kralın tek düşmanı, insanlar, hatta gücü ve otoriteyi ellerinde tutanlar değildir, Şeytan’dır: Bu düşmanın alçakgönüllülüğe tahammülü yoktur ve alçakgönüllülük tarafından yenilgiye uğratılır. Ve işte İsa, kendisine bir sıpa getirtir. Şimdiye kadar üzerine kimse binmedi: Kral için öyle gerekiyordu, çünkü krala sadece yeni şeyler verilir. Fakat İsa, uysal bir hayvan olan bir eşek sıpası istiyor. Bu hayvan savaş için kullanılmıyor, sadece hizmete yarıyor. Böylece İsa yanlış beklentileri düzelten açık bir mesaj veriyor. 

Yollara serilen kaftanlar ve dallar, galip kralı karşılamanın tipik işaretiydi. Aynı zamanda herkesin söylediği ilahi, bizlerin, insandan gelen kuvvete değil de, sadece Rab’bin elinden gelene güvendiğimizi söyleyen bir Mezmur’dur: Rab yeryüzünün büyükleri tarafından reddedilen taşı büyük eylemler gerçekleştirmek için kullanmayı bilir. 

İsa işte böyle şehre girer, aynen yüreğimize de girer ve bizleri Yeşaya’nın peygamberliğini, Aziz Pavlus’un düşüncelerini ve İsa’nın ıstırapları ve ölümünü anlatan İncil’i dinlemeye hazırlar.

Yeşaya Allah’ın Hizmetkarının dayanması gerekecek olan acılardan bahsetmektedir. Aziz Pavlus da Mesih İsa’nın Allah olmasına rağmen sabrettiği alçaltmalardan bahsetmektedir. O güçlü bir Allah olmak istemedi, tersine sevgi dolu bir Allah, kendini feda edecek ve ölecek kadar seven ve itaat eden bir Allah olmak istedi. İşte bu sebepten şimdi bizler O’nu yüceltiyoruz, seviyoruz ve O’nun ardından gitmek istiyoruz. 

Uzun İncil bölümü Rab’bin yeryüzündeki son saatlerini anlatmaktadır. Böylece kurduğu Efkaristiya gizemine, ele verilişini, ölüme mahkum edilişini ve sessizlik içerisinde çektiği bütün acıları gizemine tapmaya yönlendiriliyoruz. 

İsa’nın ölümü anında haça germeye görevlendirilmiş askerlerin başında bulunan putperest yüzbaşı şaşırtıcı bir şekilde imana varıp bunu açıkça ilan ediyor: “Gerçekten bu adam Allah’ın Oğlu idi”. Bu iman bildirisine bizler de katılmak istiyoruz. 

Onun Allah’ın Oğlu olduğuna inanarak O’nu seviyoruz, yaşamımızı O’na veriyoruz ve tüm kutsal hafta boyunca imanımızı özel bir şekilde kutlamaya niyetleniyoruz. Dua edeceğiz, günahlarımızı itiraf ederek yeni tövbe adımları atacağız, kardeşlerimizle daha yakın olacağız ve birlikte, sevinçle Allah’ımız ve Kurtarıcımızın dirilişini kutlayacağız.

Her şeye kadir ve ebedi Allah, insanlara insan olmuş ve haçta ölecek kadar alçaltılmış, biricik Oğlun Kurtarıcı Mesih’i örnek olarak verdin; daima ıstıraplarının öğretisini gözlerimizin önünde bulundurmamızı ve böylece dirilişinin şanına katılmamızı sağla!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya’ya Hazırlık Devresi – 5. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

17/03/2024 – PASKALYA’YA HAZIRLIK DEVRESİ – 5. Pazar Günü – B –

1.Okuma Yer. 31,31-34 Mezmur 50 2.Okuma İbr. 5,7-9 İncil Yh. 12,20-23 

Artık dirilmiş İsa ile birleşerek Vaftizimizin lütfunu tekrar yaşayacağımız Paskalya bayramına yaklaştık. Allah’ın Sözü bu olayın ciddiyetinin bilincinde olmamızı sağlıyor. Gerçekten vaftiz sayesinde İsa’nın kutsallığına, ilahiliğine katılmış oluyoruz, dolayısıyla da bu O’nun haç yoluna katılmak anlamına da gelir.

James Tissot (1836–1902), The Gentiles Ask to See Jesus (Les gentils demandent à voir Jésus)
James Tissot (1836–1902), The Gentiles Ask to See Jesus (Les gentils demandent à voir Jésus)

Nitekim Allah’la Yeni Antlaşma, ebediyen sürecek, insanların günahları veya sadakatsizlikleri onu yıkamayacak o antlaşma, O’nun kanı ile kurulmuş olmaktadır. Yeremya bu antlaşmayı, bizlerin Allah’ın niyetlerine katılmamız olarak açıklamaktadır: Onun kanunları bizlere dışarıdan verilmeyecektir, içimizde var olacaklardır, çünkü bizler O’nun Kutsal Ruh’unu alacağız. O’na yakınlığımızın meyvesi günahlarımızın af olması olacaktır.

Günahlarımız İsa’nın duasının ve acılarının sebebidir. O; günahlarımız yüzünden öldü. Bu; günahların İsa’nın ölümüne sebep olduğu, fakat aynı zamanda da İsa’nın günahların ölümcül etkilerinden kurtulmamız için ölümü kabul ettiği de demektir. O’nun ölümü sayesinde İsa, O’na itaat eden, yani Allah’a ve insanlara sevgisini paylaşan herkes için “ebedi kurtuluş sebebi oldu”. Günümüzde dünyamızda yayılan düşünce tarzında, günah görmezlikten gelinir. Dolayısıyla da İsa’nın yaşamının ve ölümünün değeri bilinmez; O, birkaç öğreti ve örnek verebilen sadece iyi ve büyük bir insan gibi görülür. 

Bugünkü Sözü dinlerken kurtuluşa ihtiyacı olan yaşamımıza son derece ciddiyetle bakmaya çağrılmaktayız. İsa ölmemiş ve dirilmemiş olsa kendi halimize, düşmanımıza karşı güçsüz kendi kapasitelerimize bırakılmış olurduk. İsa, düşmanımızın silahı olan ölüme ‘girerek’ düşmanımızı yendi, çünkü ölümün alanını ve zamanını kendi yaşamı, kendi ışığı, kendi sevgisiyle doldurdu.

İsa için ölmek; şana bürünmek oldu, yani herkese O’nda Allah’ın sevgisinin gücü ve büyüklüğünün etkisini göstermek için fırsat oldu. Haçta yükseltildiğinde İsa, bütün insanların, İbrani ya da pagan olsun, tüm insanların bakışlarını kendine çekti: O an, onların kurtuluşunun en temel anıdır. Bu sebepten İsa, Greklerin, yani paganların O’nunla karşılaşmak ve görmek isteme olayına, peygamberlik işareti olarak, çok önem vermektedir. Paganların bu arayışı O’nun dünyada yaşadığı hayatı Baba’ya teslim etmek üzere tahtı, haça çıkma anının yaklaştığının işaretidir. 

Bu şekilde İsa, en büyük sevgi eylemini gerçekleştirmektedir: O’nun bu sunuşu gerçekleştirdiği yer, şanının yeridir, krallığının tahtıdır. İsa bunun tamamen bilincindedir, bu sebepten bir taraftan ruhunda sıkıntı çekmektedir ve Baba’sından bu saati yaşamama isteği denenmesini yaşamaktadır, diğer taraftan bunun, yollandığı misyonu gerçekleştirmek için, yani “bu dünyanın hükümdarı” olan Şeytan’ı yenmek için, kat etmesi gereken yol olduğunu bilmektedir. Bu sebepten Baba’dan kararlılıkla, Kendisini sunması vasıtasıyla adını yüceltmesini istemektedir.

Baba, göklerden gelen bir sesle İsa’nın Kendisini sunuşunun kabul olduğundan O’nu emin kılmaktadır. İsa’nın bu sevgi eylemine öğrencileri, O’nu izleyip O’na hizmet etmek isteyenler de katılmaktadırlar. Vaftizimizi yaşayarak kendimizi sunmak için İsa’yla birleşiriz, aynen Baba’nın ebedi ödülünü, sonsuz hayat ve sevinci tatmakta da O’nunla birlikte olacağız!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya’ya Hazırlık Devresi – 3. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

03/03/2024 – PASKALYA’YA HAZIRLIK DEVRESİ – 3. Pazar Günü – B

1.Okuma Çık 20,1-17 Mezmur 18 2.Okuma 1 Kor 1,22-25 İncil Yh 2,13-25 

Aziz Pavlus’un mektuplarını yazdığı dönemde İbrani dünyası ile diğer milletler arasında derin bir bölünme vardır. Bu bölünme Allah’ı değişik şekilde tanımadan meydana geliyordu. İbraniler tek bir Allah’ın var olduğundan emin olup, O’na iman ediyorlardı, diğerleri ise emin olmamalarından dolayı, tanımadıkları bir çok ilahlardan korkuyorlardı.

JESUS MAFA, Jesus drives out the merchants (Art in the Christian Tradition)
JESUS MAFA, Jesus drives out the merchants (Art in the Christian Tradition) – John 2:13-16

İbraniler, Mısır’dan çıkışlarından beri atalarının yanlarında koruyucu olan bir Allah’ı tecrübe ettiler: Kendini atalarının müttefiki yaptığı bu Allah’ın her şeye kadir olmasından övünüp O’nun olağan üstü şeylerle ve mucizelerle Kendisini hala göstermesinden emin oluyorlardı.

Diğerleri, yani putperestler ise sadece, değişik ilahlarla kişiselleştirdikleri kendi fikirlerine ve duygularına yer veren kendi akıl yürütmelerinden emin idiler.

Bu sebepten birinciler kendi Allah’larından mucizeler bekliyorlardı, diğerleri ise kendi fikirlerine uyarladıkları felsefi düşüncelerle kendilerini avutuyorlardı.

Aziz Pavlus daha önceleri İbrani veya putperest olmuş olan ve şimdi birbirlerinin yanlarında yaşayan Hristiyanlara şöyle diyor: “Bizler çarmıha gerilmiş olan Mesih’i ilan ediyoruz”. Kör, akılsız, düşünmeye kabiliyetsiz veya günahkar olarak gözükmemiz önemli değildir. Allah’ın hikmeti insanların yüreklerinde yer açacaktır: Gerçekten Allah İsa’nın haçtayken yaşadığı sevgiyle büyüklüğünü ve şanını bize gösterip bizleri bağışladı.

İsa Yeruşalim tapınağına girdiğinde de haçı düşünüyordu. İnsanların arasındaki Allah’ın mevcudiyetinin yeri ve O’nunla buluşma yeri olan gerçek tapınağın Kendisi olduğunu biliyordu: Tapınak olarak kullanılan yerin ticaret ve kar amaçlı kullanılmasına üzülüyordu. Tapınak, yürekleri zenginlik ve paraya bağlılıktan kurtaran tapınma duası ile Kendisinin gelişine hazırlayan işaret olmalıydı. Tersine tam da zenginliğe ve paraya belirgin bağlılığın olduğu yere dönüştürülmüştü. İsa’nın kızgınlığını çok iyi anlıyoruz ve ona katılıyoruz. Aynı kızgınlığı, paraya bağlı olduğumuzun farkına vardığımızda da hissetmemiz gerekir. Bizler Allah’a benzer, hatta evlatları olmak için yaratıldık, ama O’nun öğretilerine itaatsizlik yaparak yaşamımızı sakatlıyoruz. Kendimizi Allah’ın evladı olarak sayıyoruz, ama eğer biri davranış, konuşma ve düşünme tarzımızdan dolayı Baba’yı tanımak isteseydi, Baba’yı bir patron veya bir spekülatör gibi hayal etmeye mecbur olacaktı.

İlk okuma bize Allah’ın on tavsiyesini veya emirlerini hatırlatmaktadır: On emir! Onlara itaat edersek kişisel, ailevi ve sosyal yaşamımız, bizi Baba’dan ve insanlardan uzaklaştıran sapmalardan korunacaktır.

Allah’ın bize emrettiğine, daha iyisi O’nun tavsiye ettiğine göre yaşasak ne kadar çok acılar önlenebilirdi! O; iyiliğimiz için, sosyal çevremizin dengesini bozan sıkıntıları önlemek için On Söz’ünü vermektedir. altıncı emrine, yani “Zina etme” kuralına uyulsaydı kaç sıkıntı önlenebileceğini bir düşünelim: Kaç evlat ebeveynlerinin karşılıklı sevgisi ve güvenli mevcudiyetine sahip olacaktı, kaç aile hala birlik içinde olacaktı, kaç kişi, kendi eşinin birkaç kusuruna sabretmesine rağmen, huzurlu olacaktı, kaç çocuk ve genç, ebeveynlerini ayrılık ya da anlaşmazlık içinde görmeden sevinçli olacaktı! 

Hırsızlık yapma” emrine itaat edilseydi, hepimiz daha mutlu yaşayacaktık, her yere kilit takmayacak, her şeyi, hatta yüreğimizi saklama ihtiyacını hissetmeyecektik!

Haça gerilmiş Mesih’i müjdeleyelim! Nasıl? İsa’nın haçının yükünü taşımaya olan çağrısını kabul ederek, çünkü o yük bugün işlediğimiz günahlardan da gelir!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya’ya Hazırlık Devresi – 2. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

25/02/2024 PASKALYA’YA HAZIRLIK DEVRESİ 2. Pazar Günü – B

1.Okuma Yar 22,1-2.9.10-13.15-18 Mez 115 2.Okuma Rom 8,31-34 İncil Mk 9,1-9 

Paskalya Arifesinde vaftiz sırasında verilmiş sözlerimizi yenilemek için hazırlanmaya devam etmekteyiz. O gece birçok kişi vaftiz olacak, bizler de Şeytanı reddetmemizi ve Rab’bimiz ve Öğretmenimiz Mesih İsa’ya bağlılığımızı yenileyeceğiz. Yeni vaftiz olanlarla birlikte tek bir Beden olmakta, tek Ruh’a katılmaktayız.

Transfiguration of Christ (Unknown - circa 1600)
Transfiguration of Christ (Unknown – circa 1600)

Aziz Pavlus bugün, Allah’ın sevgisini garantilemektedir. Bu sevgisi hiç yok olamaz çünkü O, hepimiz için İsa’yı vererek bizi sevmeye bağlandı. Allah bizi aklamak ve kurtarmak için bunu yaptı. Hiçbir şeyden ve hiç kimseden korkmamalıyız, Allah’ın bizim için gerçekleştirdiği sevgiyi hiçbir düşman yok edemez.

Havarinin sözleri bizleri diğer iki okuma metnine yöneltmektedir: İbrahim oğlunu Allah’a kurban etmeye hazırlanmaktadır, İsa da Musa ve İlyas ile Baba’nın gösterdiği kurtuluş planlarını konuşmakta ve bu planı kendisi aracılığıyla gerçekleştireceğini söylemektedir.

İbrahim’in tek oğlu İshak ile dağa doğru yürüyüşü ilerisini göstermektedir: İsa’da gerçekleşecektir. Elbette bizim varış noktasına, yani Baba ile kucaklaşmamıza doğru yürüyüşümüzü de simgelemektedir. İbrahim Allah’tan her şeyi almaktadır: Bunu O’na ‘her şeyi’ iade ederek belirtmektedir. Bu ‘her şey’ içerisinde sadece kendi yaşamı değil, onun için daha değerli olan ve yıllarca beklenen tek oğlunun yaşamı da var. 

İlk bakışta Allah’ın arzusu bize acımasız gelmekte, ancak olayın nasıl geliştiğini gördüğümüzde sevgisinin ne kadar büyük ve ileri bakışlı olduğunu anlarız. Allah’ın bu isteği aracılığıyla İbrahim’in baba sevgisi her egoizmden arınmakta ve ruhani bir sevgiye dönüşmekte öyle ki oğlu, yaşamının her gününde Allah’ın bir armağanı olarak kalsın.

İsa dağa dinlemeye ve görmeye kabiliyetli olan havarileriyle çıktı. Orada Musa ve İlyas ile konuştu: Bu iki kişi, halkın önünde Allah’ı ve Allah’ın önünde halkı en iyi şekilde temsil edebilmeye nitelikli kişiydi. Her ikisi de rehber ve peygamberlik görevlerini yerine getirmek için etkileyici bir şekilde acı çekmişlerdi, hatta o kadar acı çekmişlerdi ki ölümü arzulamışlardı. İsa onlarla konuşuyor, onlara kendini Baba’ya sunmaya hazırlandığını anlatıyor. İsa tek Oğul, Baba’nın sevgili Oğlu’dur, İbrahim’in peygambersel sunuş eylemini gerçekleştirendir: O, her insan evladı yerine kurban edilen Allah’ın Kuzusudur.

Üç havarinin duyduğu gökten gelen ses; Baba’nın Oğlu İsa’nın sunuşunu kabul ettiğini, bu sunuşun sayesinde yanındaki iki peygamberin sadece hayal ettikleri plan gerçekleştireceğini garantilemektedir. Gökten gelen sözler İbrahim’in yaşadığı olayı hatırlatmakta: Sevgiyi tam olarak gerçekleştiren sevgili oğul, İshak değil, İsa’dır. Dua ve Allah Baba ile karşılaşma yeri olan dağdan inerken İsa bunu Kendi öğrencilerine açıklamaktadır. 

Bir ay kadar sonra vaftiz sırasında verilmiş sözlerimizi yenileyeceğiz: Bu ne demektir? Bu, İsa’nın yaşamını, tüm yaşamını, insanlar için kendini sunmak olan yaşamını, paylaşmak istediğimiz anlamına gelir. Kendimizi Allah’a sunarak, İsa’nın yaşamını paylaşmış oluruz. Bunu her gün imanla ve sevgiyle, imandan doğan sevgiyle, yapacağımız küçük veya büyük seçimlerle gerçekleştireceğiz. Acı çekmemiz gerekiyorsa da korkmayacağız, çünkü İsa da acı çekti; korkmayacağız çünkü İsa’ya itaat ettiğimizde Allah’ın kendisi bizim tarafımızdadır, bize aziz Pavlus’un garantilediği gibi.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya’ya Hazırlık Devresi – 1. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

18/02/2024 – PASKALYA’YA HAZIRLIK DEVRESİ – 1. Pazar – B 

1. Okuma Yar. 9,8-15 Mezmur 24 2.Okuma 1Pet. 3,18-22 İncil Mk. 1,12-15

Aziz Petrus, Hristiyan cemaatlerine yazarken evrensel tufanın suyundan, kurtarıcı bir su diye bahsetmektedir. Gerçekten de o su, tüm dünyaya yıkım ve ölüm getirirken, Nuh’u ve ailesini yok olmaktan ve ölümden kurtarıyordu: Bu adam, herkesin hor görmesinden ve alay etmesinden acı çekmesine rağmen Allah’ın Sözünü dinleyip itaat etmişti.

Briton Rivière (1840–1920), The Temptation in the Wilderness - Rivière
Briton Rivière (1840–1920), The Temptation in the Wilderness – Rivière

Aynı su, itaatsiz yeryüzünün kötülüğünü yok edip arındırırken itaatkar ve uysal adam için kurtuluş aracı oluyordu. O, Allah’ın dostluğundan faydalandı, hatta günümüze kadar tüm insanlar onun itaati sayesinde Allah’ın ona verdiği kutsama sözüne güvenebilmektedirler.

Aziz Petrus, İsa’nın ölümden sonra ölüler diyarına inişinin ve Nuh zamanında iman etmeyi reddeden günahkarlara gelişinin müjdesini vermesini anlatırken, yine aynı suya değiniyor. Onlar; hem diğer dinlerin takipçilerini hem de vaftiz olmadan önce ölen kişileri, yani Baba’nın sevgisinin müjdesini hiç alamayan tüm insanları temsil ediyorlar. Allah günahkarlara merhamet edip onları kurtarırsa, bunu Mesih İsa’nın kurban oluşu ve kendini sunması sayesinde kurtaracaktır. Yeni hayatı, İsa’nın haçta yaşayıp kendi dirilişindeki esintiyi yaydığı ilahi sevginin o yeni hayatını armağan olarak almak için, bir annenin rahmini gibi kabul ettiği Vaftizin suyunun sayesinde kurtarılacaklar.

Allah’a itaat yolunu, Adem’in ve Havva’nın yılanın çekiciliğini dinleyince terk ettikleri o yolunu yeniden kat etmeye başlayan O, İsa’dır.

İsa, Şeytan tarafından denenmiş olarak kırk gün çölde sebat etti: Şeytan, Allah ile karşılaşma yerinden- o Allah ki yüreğine konuşmak üzere O’nu oraya çekmişti- çıkması için O’nu teşvik ediyordu. Ayartıcı O’nu, insanlar arasında şan ve güç elde etmeye, kendi faydası için yeryüzünün nimetlerinden faydalanmaya, hatta sihirli güçleri kullanmaya teşvik ediyordu. Fakat İsa çölde kaldı; Musa gibi Allah’ı, O’nun Sözünü ve İlyas gibi O’nun gücünü aramakta sebat etti.

Düşmanın teklif ettiği itaatsizlikler, Rab tarafından yenilmektedirler. O, Ürdün Nehrinde vaftiz olunca insanların kötülüklerinin mezarı olan suya girerek, o suyu kutsadı ve Allah’ın evlatlarının yaşam kaynağı olmasını sağladı.

İsa, bizim için savaşmak üzere çölde kalmaktadır, vahşi hayvanların düşmanlığın ve tekliğin simgelediği zorluklarda sebat etmekte, Şeytanın yalancılığını ve ayartmalarını yenmektedir. O, Baba’ya dönen yolu kat etmeye başlıyor ve bizim için çoban ve rehber oluyor öyle ki bizler de bu dönüş yoluna katılabilelim.

Bize doğru yolu gösterebilecek güvenli tek kişi O’dur. Bu sebepten O, davranışımızı değiştirip Allah’ın insanlar için hazırladığı Hükümranlığa varabilmemiz için, Sözüne iman etmemiz gerektiğini hem alçakgönüllülükle hem de otorite ve açıklıkla bildirebilir. İncil’e iman etmek yeni bir içsel boyuta girmektir: Kurtuluşumuzu gücümüzle ve kendi teşebbüsümüzle kazanmayacağız, onu yol, hakikat ve yaşam olarak Baba’nın gönderdiği İsa’yı kabul ederek Baba’nın bedava armağanı olarak kabulleneceğiz!

İsa tarafından yönlendirilmiş olarak Allah’ın Sözünü dinleyerek ve ona oruç ve tapma duasıyla cevap vererek Paskalya’ya Hazırlık Devresini uysallık ve kararlılıkla yaşayacağız. 

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Olağan devre – 6. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

11/02/2024 – OLAĞAN DEVRE 6. Pazar Günü – B –

1.Okuma Lev. 13,1-2.45-46 Mezmur 31 2.Okuma 1Kor. 10,31 – 11,1 İncil Mar. 1,40-45

Ne mutlu o kimseye ki, günahı bağışlanmıştır ve kusuru örtülmüştür!”. Bu sözler, okumalar arsındaki Mezmur’un sözleridir. Allah’ın Sözünün, “ne mutlu günahı olmayan insan” dememesi ne güzel: Bağışlanan insana, ne mutlu; denmektedir.

Gesù guarisce il lebbroso (Mc 1,40-45)
Gesù guarisce il lebbroso (Mc 1,40-45)

Rab, hepimizin günahkar olduğunu, Adem’in yolundan yürüdüğümüzü, bu yolun bizi Allah’a itaatsizliğe götüren gururla işaretlendiğini bilmektedir. Günahımız, Kuzu’nun kanıyla kaldırılınca ya da örtülünce biz mutlu olabiliriz.

Günahkarız ve maalesef günah yaşamımızda kötü sonuçlar doğurmaktadır. Günahın sonucu; kötülük, hastalık ve ölümdür. Kötülüğün her varlığı, günahın dünyaya girişinin ispatıdır. Hastalık da aynen öyledir: Hastalandığımızda elbette büyücüler gibi kabahatliyi aramaya çıkmayız. Bizler günahın şeytanın kıskançlığı yüzünden dünyaya girdiğini biliyoruz: Her kötülüğün, hastalığın dahil, tek kabahatlisi odur. Hastalar bizden daha günahkar değildirler, bu sebepten herhangi birini hastalığı için suçlamak, hatalıdır. Yapmamız gereken tek şey, dünyada günaha hiçbir yer vermemeye ve onu, İsa ile birlikte, yok etmeye çalışmaktır. 

Bir hasta ile karşılaştığımızda veya kendimiz hastalandığımızda İsa gibi yapalım: Bizde ve kardeşimizde imanı daha güçlü kılmaya çalışacağız. İman, yani sevgi ve güvenle Baba’ya yeniden yönelmek; insanı gerçek bir insan, kendisine yaklaşan herkes için bir armağan yapan o barış ve merhamet ile dolu kılmaktadır. Aynen iman sayesinde hastalık durumunu, kendimizi Allah’a sunma, sevgi ve kutsama sebebi olmaktadır. Yine iman; bedenin üyelerinin iyileşmesine yardım edebilen içsel bir durumdur.

İsa cüzamlı ile karşılaşınca onun için acıma hissediyor. Çünkü cüzamlı iyileşmesi için günahlarından arındırılması için O’na yalvarıyor. Kendisini insanlardan uzaklaştıran, birliği ve barışı yıkan, diyaloğu ve paylaşmayı engelleyen cüzam hastalığı, ancak ve ancak günahın mevcut olup korkunç meyvesinin insanın hayatını mahvetmekte olduğunun işaretidir. İsa, insanı günahtan arındırıyor, böylece insan yine fedakarlığını sunup tekrar Baba’nın evladı olduğu için kardeşlik içerisinde yaşayabiliyor.

Aziz Pavlus, yaşamımızın daima imanda olması için ve dünyadaki günahın etkilerinden iyileşmemiz için bize reçeteyi veriyor: Her ne yaparsanız, küçük şeyler de olsalar, yemek ve içmek gibi normal şeyler de olsalar, hepsini Allah’ın şanı için yapınız. Ne yapılırsa yapılsın, hiç kimsenin İsa’ya gitmesini, Baba’ya ulaşmasını, O’na güvenmesini engellemeyeceğiz. Tüm meşgalelerimizin, düşüncelerimizin ve eylemlerimizin amacı, başkalarını ve kendimizi İsa’ya yöneltmek olacaktır. 

Havari kendisini bize yaşam örneği olarak sunuyor ve bizler, ondan örnek alarak, aynen kardeşlerimiz için iman örneği olacağız. Günahlarına ve dünyadaki günahın yayılmasına sebep olduk, şimdi iyileşmeleri için çaba göstereceğiz. Her nefes alışımız Baba’ya şükran, her eylemimiz İsa’ya övgü, her karşılaşmamız Kutsal Ruh’un yeryüzünü değiştirmesi için imkan olacaktır!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it