Pentekost Bayramı – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

19/05/2024 – PENTEKOST BAYRAMI – B –

1.Okuma Hav. 2,1-11 Mezmur 103 2.Okuma Gal. 5,16-25 İncil Yh. 15,26-27; 16,12-15

Gel Kutsal Ruh, gel, göklerden bize ışığını yolla! Bugün tüm Kilise ile beraber işte böyle dua ederiz. Kutsal Ruh’un üzerimize döküldüğünü biliyoruz, ancak gelişini istemeye devam etmekteyiz. Çünkü süzgeç gibi olduğumuzu biliyoruz, aldığımız hediyeleri içimizde tutabilme kabiliyetimiz yok! Biz halen ve daima günahkarız, bu sebepten Allah’ın Ruhu çoğu kez yüreğimizde, bedenimizde kalmamaktadır.

JESUS MAFA. Pentecost, from Art in the Christian Tradition, a project of the Vanderbilt Divinity Library, Nashville, TN. (Pentecost – Acts 2:1-4)

Egoizmimiz ve günahımız Kutsal Ruh’u üzmektedir, çünkü yaşamımızda Allah’ın kutsallığını yansıtmasını engelliyor. Bu sebepten de O’na şunu sormaya devam etmekteyiz: Gel, gel, bizi iyileştir, yıka, temizle, doğru yolda ilerlememizi sağla, yüreğimizi ısıt, yüzeysel ve dünyasal ruhlarımızın yerini al! 

Aziz Pavlus, Galatyalılara mektubunda seçici olmamız yönünde açıkça bizi eğitmektedir, Allah’ın Ruh’unu irademizle kabul etmemizi ve bizleri O’ndan uzak tutan her şeyi kararlıkla ret etmemizi tavsiye etmektedir. Pavlus, bedensel arzuların Ruh’u engellediğini söylemekte. Çünkü bunlar, hırs, oburluk, cinsellik, güç içgüdülerini tatmin etmeye götürmektedirler ve bunlar, sevgiyi yani Allah’ın varlığını ve eylemini engeller. Saf ve karşılık beklemeyen sevgi olan Allah’ın gerçeğini, sadece Kutsal Ruh gösterir ve iletir. 

Nitekim Ruh’un içimizde olması “sevgi, sevinç, barış, uyum, iyilik, sadakat, uysallık ve kendine hakim olmayı” sağlar. Bu meyvelerden hiç biri insana zarar vermez, tersine onun büyümesini, zenginleşmesini ve diğer insanlarla birlik içerisinde yaşayıp tüm halkları kabul edebilen bina olan Kilise’yi inşa etmeye hazırla. 

Gel, Kutsal Ruh! Her gün bizde dünya bazı zaferler kazanır, her gün egoizmimiz, arzularımızdan ve sözlerimizden çıkageliyor. Bu sebepten Rab’bin Ruh’unu çağırmaya devam edelim. İsa bize O’nu söz verdi ve O’nu yollayacaktır. 

Ruh Baba’dan gelir, o halde sevgidir ve İsa bize O’nu Paraklitos (yani ‘Yanına Çağırılan’) ve Gerçek Ruhu olarak göndermektedir. O, Paraklitos olarak, her zayıflık durumumuzda bize yardımcı olacaktır. Baba’nın evlatları ve İsa’nın öğrencileri olarak yaşayabilmemiz için kuvvete, teselliye, tavsiyeye, teşvik edilmeye, korunmaya, desteğe ihtiyacımız var. Kutsal Ruh, Paraklitos’tur, yani yolculuğumuzda bize dostluk eder, zayıf ve yersiz kaldığımız her durumda bize destek olmaya ve yardım etmeye çağrılmaktadır. O, aynı zamanda Gerçek Ruh’udur, bu sebepten davranışımızı ve var olmamızı, göklerde Oturan’ın, bu yüzden de saklı Olan’ın, herkes tarafından görülemeyenin, göstergesi kılar. Gerçekten de Kutsal Ruh içimizde ve bizim sayemizde sevgi eylemleri, sevgi veren davranışlar, Baba’nın sevgisini canlı ve aktüel kılan sözler gerçekleştirmektedir. 

İsa öğrencilerine birçok şey söyleyip tüm söylediklerini akıllarında tutmalarını isterdi. Fakat onlar Allah’ın isteğinin gizemini, kendi merkezinde haç tutan o gizemi anlamaya ve kabullenmeye hala hazır değiller. Bu sebepten İsa, gerektiğinde hatırlatma ve yüreklerini eğitme görevini Ruh’a emanet etmektedir. O bizleri “gerçeğe yöneltecektir” ve tüm işittiklerini söyleyecek”, “benden alıp size müjdeleyecektir”. İsa gözü arkada kalmadan, huzur içinde gidebilir, çünkü O’na ait olanlar tam eğitilmiş ve emin olmasalar da Ruh gelecek ve tarihin değişik ve zor zamanlarında onlara destek olacaktır. 

Biz bugün Kutsal Ruh’un Kilise’nin yaşamındaki varlığından emin olabiliriz. Tarihine bir göz atmamız yeterlidir. En zor çağlarda, içsel sebeplerden bile ya da yetkili üyelerinin günahlarından veya bölünmelerden, anlaşmazlık ve şiddettin varlığından dolayı, Kilise çökecekmiş gibi gözüken zamanlarda, özellikle o zamanlarda kutsallık ve yeni İncil yaşamı yeşeriyordu. 

Kilise’nin tarihi, evet, insanın günahı ile örülü bir tarihtir, fakat özellikle yeni kişilerin, Allah’ın varlığını ve İsa’nın tatlığını gösteren hareketler ve eylemlerle dolu bir tarihtir. Allah’ın Ruh’u Kilise’ye yön vermeye devam etmektedir, ona her halktan Allah’ın evlatları çağrılmaya devam etmektedir, yüreklerde ve yeni faaliyetlerde Baba’nın kutsallığını ve merhametini göstermeye devam etmektedir.

Kutsal Ruh’un Havarilerin üzerine inmesiyle tüm dünyada bir değişim meydana geldi. Aziz Luka herkesin Allah’ın eylemlerinin anlatımını kendi dilinde duyduklarını söyleyerek bunu belirtmektedir. İlk sonuç hayrettir, ama hayret dinlemeye dönüşür, sonra da karara. Allah’ın büyük eylemleri İsa’nın ölümü ve dirilişi ile doruk noktasına varır: Kim bu haberi duyuyorsa, Kutsal Ruh tarafından Allah’ın Oğlu ile birleşmeye teşvik ediliyor, böylece O’nun sevgisine doyar ve O’nunla birlikte tüm dünyayı sever.

Gel, Kutsal Ruh!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Mesih İsa’nın Göğe Çıkışı – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

12/05/2024 – MESİH İSA’NIN GÖĞE ÇIKIŞI – B

1.Okuma Hav. Kit. 1,1-11 Mezmur 46 2.Okuma Ef. 4,1-13 İncil Mk. 16,15-20

İsa niçin dirildikten sonra kırk gün boyunca öğrencilerine kendini gösterdi? Dirilmiş İsa’yı görmek yüreklerini değiştirmeleri ve bekleyişlerini olgunlaştırmak için yeterli olmadı. Onlar İsa’nın “İsrail hükümdarlığını” kurmasını halen beklemekteydiler. O ise onları değişik, içsel, günahtan kurtuluş olan ve yürekleri derin ve kalıcı bir birlik ruhu ile birleştiren, Kutsal Ruh’un armağanı olan bir hükümranlığın yeniliğine yöneltiyordu. 

Onları Allah’ın Ruh’unu almaya hazırlıyordu, bu sebepten öğrencilerine O’na bakmalarına, dokunmalarına izin verdi. Onların Allah’ın Ruh’unu beklemelerini ve arzulamalarını sağlamak için, onlardan ayrıldı ama daima Baba’nın sağında olup onlar için şefaat edeceğini söyleyerek onlara güven verdi. Bu, dirildiği günün sabahında İsa’nın Kendisinin Mecdelli Meryem’e verdiği iki haberdir; İsa, ona bu haberi öğrencilere iletme görevini verdi.

Şimdi O, görülmez ellerle yükseltilmiş ve Allah’ın varlığının açık işareti olan bir bulutla sarılmış saklanmaktadır. O’nu saklayan bulut, O’nun artık Baba Allah ile birlikte Allah olduğunu ve O’nunla birlikte tapılabileceğini belirtmektedir. Ayrıca İsa’nın önceden söylediği sözler, Allah’ın Söz’ü olarak kabul edilme hakkını kazanmaktadırlar. Artık öğrencilerin, İsa’nın yaptıklarını hatırlamaktan ve O’nun öğrettiği gibi yaşamaktan başka şey yapmaları gerekmiyor: Bütün bunların ilahi değeri vardır. Aziz Markos’un yazdığı gibi son nasihati şudur: “Bütün dünyaya gidin ve İncil’i tüm yaratıklara duyurun”. 

İsa havarileri gönderiyor, ama onları Kendisinden uzaklaştırmıyor, çünkü O göklerde, Allah’ın yanındadır, yani her yerde, her zaman var olabileceği konumdadır: Onlar İsa’nın dikkatli bakışları ve Rablerinin elinin altında gidecekler: onların O’na itaatli olarak bulundukları her yerde, İsa etki edecektir. 

Onlar İsa’nın varlığının işaretlerini görüp onlardan faydalanacaklar: Şeytanlar onların seslerini duyduklarında kaçacaklardır. Egoizm, öç, kıskançlık, kızgınlık, ahlaksızlık, kin, isyan şeytanları İsa’nın öğrencilerinin varacakları yerde, onların dua ettikleri insanların yüreklerinde de dayanamayacaklardır! 

Yeni diller, sevginin ifadesini konuşan o diller, anlaşılacaklar ve bütün halklar arasında birlik kuracaklardır. 

Yılanlar, yani zor ve beklenmeyen durumlar, kendilerinin Baba tarafından sevilmiş ve Ruh tarafından yönlendirilmiş olduklarını bilenleri korkutmayacaklardır: Tersine onlar, bu durumları sabır ve güç ile girişip çözmek için İsa’da bilgiyi ve tedbiri bulacaklardır.

Zehir, yani insanlar tarafından kabul edilmemek, depresyon veya cesaretin kırılmasına sebep olmayacaktır, tersine daha çok muhtaç olan insanlarla ilgilenmek için sebep olacaktır, özellikle hastalıktan ve sevgisizlikten acı çekenler: -Bunlar- kendilerinin sevilmiş olduklarını görerek tekrar yaşamaya ve ümit etmeye başlayacaklardır. 

İsa’nın göğe çıkmasından sonra tüm tarih bu olaylarla bezenmiştir, yalan ve egoizmin üzerindeki sevginin zaferleri ile zenginleştirilmiş, dirilmiş İsa’nın mevcudiyeti ile dolmuştur. 

Aziz Pavlus İsa’nın bu gizemli mevcudiyetinin tanığı oldu. Bugünkü Efeslilere mektubunun kısa bölümünde alçakgönüllülükte, tatlılıkta, karşılıklı sevgide yürümeye devam etmemizi önererek bunun sonuçlarını bildirmektedir. Böylece birlik Ruhu bahşedilmiş olan bizlerin yaşamı, Allah’ın günümüzde de insanları kurtarmaya devam ettiğini gösterecektir. 

Göğe çıkan o İsa, her şeyi Kendisiyle doldurmakta, değiştirmekte, sevgi aracına, Allah’ın armağanına çevirmektedir. İsa, Kilisesi aracılığıyla göklerden yeryüzünde etkili olmaya devam etmektedir: Yeryüzünün çehresini yenileyip onu barış yeri olarak kılmaktadır.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya’nın 6. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

05/05/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 6. Pazar Günü – B

1.Okuma Hav. Kit. 10,25-27.34-35.44-48 Mezmur 97 2.Okuma 1Yh. 4,7-10 İncil Yh. 15,9-17

İbrani Hristiyanlar için, paganların da Allah’ı, İsa’nın ölümü ve dirilişi için yücelttiklerini görmek büyük bir sürpriz oldu! Paganlar da Kutsal Ruh’u almışlardı ve bu sebepten kardeş gibi kabul edilip aynı Kilise tarafından vaftiz edilmeleri gerekiyordu.

Duccio di Buoninsegna. L’Apparizione di Cristo sul monte della Galilea. Museo dell’Opera del duomo, Siena.

Kim İsa’yı tanıyorsa ve yaşamında O’nu kabul ediyorsa yeni bir insan olmaktadır, Allah’ın evladı ve dolayısıyla Baba Allah’ın sevgisiyle sevmeye kabiliyetli olmaktadır. İşte bugün İncil’de İsa, Yuhanna da ilk mektubunda, yüreklerimize dökülen bu sevgiden bahsetmektedirler.

İsa, Baba tarafından sevilmekten mutlu! Tüm yaşamı, Baba’nın sevgisidir. Bu sebepten İsa, bu sevgiyi öğrencilerine döküp onlara aynı sevgiyi öğreterek bu sevgiye devam etmeyi kendi görevi olarak görmektedir. O’nun tarafından sevildiklerini hisseden öğrenciler, sevgisini hayatlarının ”yeri” kılacaklar, yani ”kalmaya” çalışacakları yeri. 

İsa onlara bu sevgide kalmalarını tembihliyor, çünkü sevincin, herkesin devamlı olmasını istediği o sevincin tek yolu budur. 

İsa’nın sevgisinde kalmak için “emirlerine uymak” yeterlidir. İsa’nın emri tektir ve tam da O’nun aracılığıyla yaşamımıza girmiş olan sevgidir: Birbirimizi İsa’nın bizi sevdiği gibi ve O’nun bizi sevdiği için, sevmek.

İsa bizi niçin sevdi? Biz bunu hak ediyoruz diye değil, iyi olduğumuz için de değil, ama buna ihtiyacımız olduğu için İsa bizi sevdi! İsa bizi nasıl sevdi? O bizleri “sonuna kadar sevdi” yani yaşamının sonuna kadar ve sevginin sonsuz imkanlarının sonuna kadar sevdi. Aynı şekilde bizim de birbirimizi sevebilmemiz için bize lütuf verildi. 

Kardeşlerin sevgisini, hak etmesek de, kabul edebiliriz ve biz de onları karşılıksızca sevebiliriz çünkü buna ihtiyaçları vardır, onları sempatik olduklarından veya bize iyilik yapmış olduklarından veya minnettar olduklarından dolayı sevmeyiz. Bizler, Allah’a şükürler olsun, Azizlerin yaşamında çok örnekler görürüz. Kim aziz Françesko’nun cüzamlıyı öptüğünü hatırlamaz? Veya aziz Kamillo de Lellis, aziz Vinçenzo de Paoli, aziz Yusuf Kottolengo, Molokai’deki aziz Damyano’nun en zor hastalarla nasıl ilgi verdiklerini kim bilmez? Veya aziz Yuhanna Bosko’nun ve annesi Margerita’nın çocuklara dikkatlerini kim bilmez? 

Sadece Kilise’nin ilan ettiği Azizler’e bakmak da gerekmiyor, çünkü her birimiz bazı kardeşlerin sınırsız sevgisini görmüş veya duymuş, ondan faydalanmıştır. Küçücük bir örnek: Çocuklar zili çalıyordu. Kız kim olduğunu bakmaya gidiyor, ama onlar kaçıyor. Kız onları yüreğinde kutsuyor ve onların İsa ile karşılaşmalarını diliyor. Kızın bu sebeple çektiği yorgunluk, gün boyunca bir çok kere tekrarlansa da, azdır, fakat sevgi büyüktür ve küçük şeylerle daha zor durumlarda etkili olabilmeye hazırlanmaktadır.

Aziz Yuhanna İsa’nın öğretisine devam ediyor ve yeni ufuklar açıklıyor. Kim karşılık beklemeden seviyorsa Allah tarafından doğduğunu, yani O’nun evladı olduğunu gösterir: Nitekim Allah sevgidir! Allah’ın sevgisi; Oğlu, İsa, günahlarımızın sonuçları için çare bulmak için gelmiş olan İsa’dır. Biz günahkardık ve günahkarız, yani Allah’a karşı çıkmış, cehenneme layık olmuştuk. Ama O, dostluğunu tekrar elde etme, yüreğindeki yerimizi tekrar alma imkanını bize verdi: İşte ilahi sevgi, gerçekten sınırsız ilahi sevgi! İsa’yı ve Sözünü kabul ederek kurtuluruz! 

Bu sebepten ”birbirimizi sevelim çünkü sevgi Allah’tandır!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya devresi – 5. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

28/04/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 5. Pazar Günü – B –

1.Okuma Hav. 9,26-31 Mezmur 21 2.Okuma 1Yh. 3,18-24 İncil Yh. 15,1-8

İlk okuma metni bize, Saul’un yüreğini baştan çıkaran ve gözlerini kamaştıran İsa ile karşılaşmasından sonra Yeruşalim’den dönüşünü anlatmaktadır. Şam’daki cemaatte vaftiz oldu ve şimdi Hristiyan olarak ölesiye zulmettiği o Hristiyanlarla karşılaşmaya gelmektedir.

Christ the True Vine (Russia, 19th century)
Christ the True Vine (Russia, 19th century)

Tövbe eden genç, havarilere ve diğer imanlılara yaklaşınca kim bilir neler bekliyordu! Alkışları mı acaba? Ama sadece şüpheci bakışlar buldu. Herkes ondan korkuyordu, ona güvenmiyorlardı. Onu Şam’da tanımış olan ve yüreğinin değiştiğine tanık olan bilgili ve dindar Barnabas işe karışmak mecburiyetinde kaldı. 

Bu zorluk aşıldıktan sonra Saul kutsal şehirde bir deneme ile daha karşılaştı: İsa’ya olan imanını İbraniler’e müjdelerken onlar onu öldürmeye çalıştılar, bu sebepten yeni imanlıların cemaati onu doğduğu şehir olan Tarsus’a göndermeye karar verdi. Saul’u güvenli bir duruma koyduktan sonra onu unuttular. Bu şekilde Saul ciddi bir “budanma” yaşadı!

Bu tecrübesi sayesinde o, İsa’nın Son Yemek’te havarilerine emanet ettiği sözleri anladı. O gün Rab, Baba’yı bir bağcıya benzetmişti, bağcı makasla gereken kuru dalları merhamet etmeden kesiyor, yeşil olanları ise buduyor. Genç Saul kendini budanan ve sıkıntısını çeken bir bağa benzetmiş olmalıydı. 

Bağcı, budamadan sonra bağın meyvesinin daha güzel olacağını bilmektedir, aynen imanlının yaşamının ruhani meyvesi de Baba tarafından “budandıktan” sonra Allah’ın Hükümranlığı için daha faydalı olacaktır. 

Her imanlı “budanma” tecrübesini yaşar, bu beklenmeyen durumlar aracılığıyla olabilir: Hastalıklar, arzulananı gerçekleştirmemizi engelleyen olaylar, işimiz veya ailemizle gerçekleştirmeyi arzuladığımız ve yapamadığımız olaylar, her çeşit terslik. İmanlı bu denenmelerin sabrını güçlendirdiklerini bilmektedir, bu durumların Baba tarafından bilindiklerini, zekamızın ve arzumuzun göremediği gibi ileriyi gören sevgisi tarafından yönlendirildiklerini de bilmektedir. Her durumda imanlı, daha doğrusu bizler barış içerisinde, sakin ve güvenli kalmaya çalışıyoruz. Aziz Pavlus şöyle diyor: “Allah’ın kendisini sevenler için her durumda iyilik için işlediğini biliriz” (Romalılar’a Mektup). Allah’ın Oğlu İsa’ya bağlı kalıyoruz ve tüm insanların kurtuluşunu engellemeyen, aksine sağlayan haçını sevgiyle taşımış olan O’na, sıkıca sarılıyoruz. Onunla birlik içerisinde olunca terslikler de olsa, daha acılı “budanmalar” da olsa yaşamımız meyve verecektir, olgun ve Allah’ın beğeneceği, birçok insana faydalı bir meyve verecektir. İsa ile birlik içerisinde kalan kişi, bazen dünya tarafından değer verilen şeyler gerçekleştirmese de varlığı, gizemli bir şeklide birçoklarının faydası için olacaktır.

İsa tarafından özel bir şekilde sevilmiş hisseden havari Yuhanna, Rab’be bağlı olan kişide daima var olan bir meyveyi yetiştirmemizi istiyor: Sevgiyi. Sevgiyi tüm imkanlarımızla, sözler ve eylemlerle yaşamalıyız. Sevgiden kaynaklanan eylemler gerçekte olduğumuzun garantileridir, bunlar bizim Allah’ta olduğumuzun, Allah’ın da bizlerde olduğunun bir ispatıdır.

O zaman bugün Rab yolumuzu aydınlatmaktadır: Denenmeleri ve haçları ceza olarak değil, Baba’nın sevgisinin işaretleri olarak görmeliyiz; bunların aracılığıyla Baba, bizi O’nun gibi sevmeye kabiliyetli olarak şekillendirir. Böylece İsa’nın haçta ölümünü paylaştıktan sonra Onunla diriliş sevincini de paylaşacağımızın tecrübesini yaşayacağız.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya devresi – 4. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

21/04/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 4. Pazar Günü – B

1.Okuma Hav. Kit, 4,8-12 Mezmur 117 2.Okuma 1Yh. 3,1-2 İncil Yh. 10,11-18

İyi Çoban Pazarı – Çağrılar için Dua Haftası

Petrus Yuhanna ile beraber niçin İsa’nın adına yalvararak, doğuştan sakat olan bir insanı iyileştirdi? Onlar katilmişler gibi zincirlenmiş olarak karşılarına çıktıkları halkın önderlerine Petrus cevap vermektedir. O kişi iyileşti, bunun sebebi de onların, yani önderlerin da Allah’ın, haça gerdikleri İsa’yı dirilttiğine iman edebilmeleridir.

Catacomb of St. Callixtus – The Good Shepherd (3rd century)

Hatta Allah, tam da başkanların reddettiği o İsa’yı binasında temel taşı kıldı! O, Kurtarıcıdır, insanların tek kurtarıcısı O’dur, sadece O, onları günahlarından kurtarabilir. Yeruşalim’de, Tapınağın kapısında gerçekleşen mucize bir işaret olmalıydı, aynen İsa’nın Kendisi’nin gerçekleştirdiği bütün mucizeler gibi. Şimdi bu tanıklık ile başkanların da İsa’nın canlı olduğuna ve aralarında olduğuna iman etmeleri için bir fırsat daha oluyor. Ama bu sefer de iman edenler; fakirler, alçakgönüllüler ve basit insanlardır.

Petrus’un İsrail halkının önderlerine müjdelediği İsa’yı bugün, Yeruşalim’de, en büyük işaretlerden birini gerçekleştirdikten sonra görüyoruz: Kör doğan bir insana ışık verdi. Bu işaretle birçok büyüklerin düşmanlığını üzerine çekti, ama yine de o düşmanlara çok bilinen çoban benzetmesini kullanarak Allah’ın kimliğini belirtiyor, halkını seven ve her yaratığını seven Allah’ı. 

Gerçekten de Allah peygamberler aracılığıyla birçok kere kendini, kuzularıyla ilgilenen bir çoban olarak gösterdi. Kaybolan koyunu arayan çoban olarak, hastalanan, doğuran koyunu kollayan ve sürüsünü koruyan, yeşil otlaklara yönlendiren çoban olarak kendini gösterdi. Allah kendinden böyle bahsetti, ama fakirleri sömüren yöneticileri gören halk kendi başına kalmış olmaktan acı çekmektedir, sevgi vermeyi bilmeyen insanların etkisindedirler. 

Şimdi İsa Kendini gerçek çoban olarak tanıtıyor, o çoban ki halkın arasında Allah’ın sevgisini yetkin kılıyor. İsa, Allah’ın peygamberler aracılığıyla söz verdiği Allah’ın sevgisidir, herkesle ilgilenen, fakiri ve ezileni dışlamayan, kendi yaşamını feda edecek kadar sevgidir. İsa; bizimle birlikte olan Allah’tır, bizi seven, sevgisiyle bizi büyük yapan, bizi evlatları olarak çağrılmaya, gerçekten de evlatları olmaya layık kılan büyük Allah’tır.

Bugün havari Yuhanna da bize Baba’nın sevgisinden bahsetmektedir; bu sevgi bize İsa vasıtasıyla ulaşmakta ve bu sevgi sayesinde Baba’yı görebilmekteyiz, hatta O’na benzer olabiliriz.

Bugün dua etmeye çağrılıyoruz, tüm Kilise tek yürek olarak İsa’nın seçtiği ve İyi Çoban’ın varlığını belirtmek için işaret olarak yolladığı kişiler için dua etmekteyiz: Ümit ve sevgiyi yaymak için imanda güçlü ve cömert olsunlar. 

Baba’nın ruhumuzla ilgilenen, O’nunla ilişkimizi, diğer kardeşlerle birliğimizi güçlendirecek insanlar yollaması için dua edelim. 

Baba’ya Kutsal Ruh’unu gençlere vermesi için yalvaralım, öyle ki onlardan birçokları yaşamlarını O’na bağışlasınlar ve Hristiyan cemaatine hizmet etmeye kendilerini sunsunlar öyle ki cemaatlerde İyi Çoban’ın varlığının temsilcisi eksik olmasın. Böylece İsa’nın adına bizi dinlemeye ve bize Allah’ın Sözü’nü bildirmeye hazır bir rahibi yanımızda daima bulabileceğiz!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya devresi – 3. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

14/04/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 3. Pazar Günü – B

1.Okuma Hav. Kit. 3,13-15.17-19 Mezmur 4 2.Okuma 1Yh. 2,1-5 İncil Lk. 24,35-48 

İsa’nın ölümünün ve dirilişinin amacı kurtuluşumuzdur, yani barışımızı, kardeşlerle ve Allah ile birliği engelleyen her şeyden kurtulmamızdır. Engel; günahtır, yani itaatsizliğimiz, kibrimiz. 

Christ Appears to the Disciples on the Mountain in Galilee Panel from the Maesta Altarpiece of Siena (Duccio di Buoninsegna – d. 1319)

İsa çok acıya mal olan görevini tamamladı ve Baba tarafından tam bizim için yüceltildi, bizim büyük sorunumuzu çözmek için. Bunu bugün havari Yuhanna da tekrar etmektedir: “Pederin huzurunda bir savunucumuz vardır; bu da günahsız olan Mesih İsa’dır. Kendisi, günahlarımızın ve yalnız günahlarımızın değil, bütün dünyanın günahlarının affı için kurban oldu”. O’nun şefaatinin Allah tarafından kabullenebilmesi için O’nun geldiğini bilmemiz yeterli değildir, O’nun Sözüne itaat ederek O’nunla birlik içerisinde olmalıyız. Bunun için havari, İsa’dan duyduğu öğretileri bize aktarmaktadır. İsa Paskalya günü öğrencilere görüldüğünde ölümden dirilişinin meyvesinin şu olduğunu söyledi: “Mesih’in adıyla günahların bağışlanması için tövbe çağrısı da tüm uluslara duyurulacak”. Ve de öğrencilerin O’na iman edebilmeleri için onlara haçtaki yaralarını gösterdi, O’na dokunmalarına izin verdi ve onlardan yemek bile istedi.

Rab’bin bu sözlerini anlamak ve benimsemek için yaşadığımız dünyadan uzaklaşmamız gerekiyor: Gerçekten dünyada artık kimse günahlardan bahsetmemektedir, onları açıkça görüp onların sonuçları yüzünden acı çekmemize rağmen. Günümüzün düşüncesi günah denilen bütün eylemleri doğrulamak istemektedir, fakat bizler bunların var olup düzensizlik ve söylenilemez acıların sebebi olduklarını çok iyi bilmekteyiz. 

Günahların affı gerçekten çok önemlidir! Bu af olmadan insan ebedi hayatı yaşamayı ümit edemez, Baba Allah’ın sevgisini tekrar bulamaz ne şimdi ne de başka herhangi bir zaman mutlu olamaz. Af ile nefes almaya başlamakta, kaldırılmakta, ruhun ve bedenin iyileşmesinin bir yürüyüşüne başlamakta, özellikle geleceğe, ölümün ötesine huzurla bakabilmekteyiz, çünkü orada Baba’nın sevincinin ve barışının doluluğu ile bizi beklediğini bilmekteyiz. 

Günahların bağışlanmasından önce tövbe çağrısı gelir: Bu ilanı İsa’nın kendisi duyurdu ve bu görevi havarilere verdi. 

Bunun örneğini ilk okuma bize vermektedir. Petrus bunu Yeruşalim’de tüm halka teklif etmeye başladı: “Tövbe edin ve yaşamınızı değiştirin, böylece günahlarınız affedilecektir”. Bunu birkaç hafta öncesine kadar İsa’ya kin duymuş olanlara ve O’nu ölüme mahkum edenlere cesaretle söyledi. Bugün bu sözler bizlere söylenmektedir: Yaşamımızı değiştirmeyi becermemiz için düşüncelerimizi ve isteklerimizi değiştireceğiz. Tövbe işte düşünme tarzını değiştirmektir: Yeni düşüncelerimizle ilerleyeceğiz, bu dünyanın geçici gerçeklerini aşarak sonsuza dek kalan gerçeklere ulaşacağız, zevklerimizin arzularını aşarak Allah’ın arzularına, egoizmimizi aşarak herkesle paylaşılan bir sevginin sevincine ulaşacağız. Bu düşüncelerin ve isteklerin değiştirilmesi ile hayatımızı, eylemlerimizi, yanımızda yaşayanlarla ilişkilerimizi, gelecek için projelerimizi bile değiştireceğiz. Ve de İsa’yı, dost, Kurtarıcı, hayatın Rab’bi olarak kabul edebileceğiz ve O’nunla birlikte Allah’ın vaat ettiği sevinçleri önceden tadacağız.

Alıştığımız günahlar, dirilmiş İsa ile Baba’nın yüreğine girdiğimizden beri artık ağırlıklarını hissettirmeyecekler, silinecekler, yok olacaklar. Ve de İsa’nın bizi kurtardığı o duruma yeniden düşmemek için denenmeleri ayırt edebileceğiz. Denenmeye girmemek için gücümüz olacaktır, çünkü duada uyanık olacağız, tıpkı İsa’nın Kendisinin Getsemani Bahçesi’nde uyanık kalmayı beceremeyen öğrencilere tavsiye ettiği gibi. ”Denenmeye girmek”; Adem’in, Baba’nın sevgisinden almış olduğu Söz’ü kabul edip değerlendirmek yerine dünyada akan düşünce durumuna gelen yılanın sözünü seçtiğinde yaptığı şeydir. Dua etmek, Baba Allah’ın bilgeliği ve önceden gören Söz’ünü kabul edip saklamak için daima fırsat olacaktır.

İsa, On İkiler’e tam da Baba’nın isteğini söylemek için dirildi ve onlara Son Akşam Yemeği’nin Odasında göründü: O’nun ölümünü ve dirilişini ilan edecekler, bunu bütün dünyada güçle yapacaklar, çünkü bütün halkların kurtuluşa ihtiyaçları var.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya’nın 2. Pazar Günü İlahi Merhamet Pazarı – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

07/04/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 2. Pazar Günü – B

İlahi Merhamet Günü 

1.Okuma Hav. Kit. 4,32-35 Mezmur 117 2.Okuma 1Yh. 5,1-6 İncil Yh. 20,19-31 

İsa’nın dirilişi gerçekten her tahmini alt üst eden bir olaydır. Öğrenciler korku içinde ve ümitsizlerken, hiçbir zaman tecrübe etmedikleri bir sevinçle sarsılırlar. Dirilmiş Rab’bin mevcudiyeti Sözü ile onları da diriltir. Onlar O’ndan Barışı alırlar, bu barış onların bir varış noktasına varmış olmanın ve yeni bir başlangıcın garantisini vermektedir.

Christ Appears to the Apostles Behind Closed Doors
(Duccio di Buoninsegna d. 1319)

Barış onları terk ettikleri Rab’leriyle barıştırır ve onlara güven verir. Bu barış içerisinde alışılmamış bir görev de kabul edebilirler: “Baba’nın beni gönderdiği gibi ben de sizleri gönderiyorum”. Şimdi onlar yaşamlarının ve kardeş gibi olmalarının amacının ne olduğunu bilmekteler: Daima İsa’yı hatırlamaya çalışacaklar, Baba’ya olan itaatini, insanlara olan merhametini: Kendi görevleri bu olacaktır.

Bundan sonra İsa Kutsal Ruh’unu onlara iletmek için üzerlerine üfler. Kutsal Ruh onlara, her gün, yeni misyonlarını gerçekleştirmek için gerekli olan gücü ve ilhamı, bilgeliği ve tedbiri verecektir. Kutsal Ruh insanların günahlarını tanımaya ve affetmeye de yardım edecektir, yeter ki insanlar kendilerini alçaltsınlar ve af dilesinler. Daha önce bazı kişiler İsa’nın önünde bunu yapmışlardı. Bu aftan ilk önce öğrenciler faydalanacaklardır: Onlar da günahsız değiller, onlar da Allah’ın gücünden ve sevgisinin büyüklüğünden şüphe edebilirler. 

İşte Tomas: O açıkça, herkesin önünde imansızlığını gösteriyor. Onun davranışı diğer on havariye karşı suçlayıcıdır: Onları yalancı ve aldatıcı olmakla suçlamakta. İsa sekizinci gün aralarına tekrar gelir ve her şeyden önce Tomas ile karşılaşmak ister. Havariler arasında bölünme olamaz ne üzüntü ne de imansızlık olamaz.

Rab İsa öğrencinin dileklerine boyun eğiyor ve ona yaralarını gösteriyor: o, onlara dokunmalıdır. 

Bu; bizleri hayran ve minnettar kılan İsa’nın büyük merhametidir. İsa, sadece Tomas ile değil, her gün bize karşı da merhametlidir. 

Kaç kere O’na iman etmemiz ve öğretilerini ciddiye almamız için Rab bizlere mevcudiyetinin, sevgisinin, ilahiliğinin işaretini vermek zorunda kaldı? Bu iman olmasa dünya bizi yenerdi, dünyada var olan kötülüğün etkisi altında olurduk, ama İsa’nın dirilişi sayesinde yüreğimize tükürmeye devam eden bu dünyayı yeniyoruz. Havariler İsa’nın dirilişinin tanıklığını yaparak imanlıların imanını desteklediler ve onların dünya yüzünde daha önce görülmemiş, yepyeni bir sevgiyi göstermelerini sağladılar: “Onlardan hiçbiri sahip olduğu herhangi bir şeye kendi malı gözüyle bakmıyordu”. İmanlıların karşılıklı sevgisi ve acılara dikkati, İsa’nın aralarında, ilahi gücü ile, gerçek ve sadık sevgisinin gücüyle var olduğunun işareti ve meyvesiydi.

İmanlıların yaşadıkları ve birbirlerine gösterdikleri sevgi, İsa’nın bu dünyada yaşayan ve mevcut olduğunun tanıklığıdır, O’nun Hükümranlığının dünyanın hükümranlıklarını yenmekte olduğunun işaretidir. Bu hükümranlıklar, insanın düşmanının hükümranlıklarıdır, onlarda karşılıksız sevgi, ilahi sevgi değil, en ölçüsüz bencillik mevcuttur.

Fakat şimdi bu dünyada dirilmiş İsa’ya imanımızla bizler varız ve bu iman ile gerçek sevginin var olmasını sağlamaktayız. Gerçekten, «Allah’tan doğmuş olan herkes dünyayı yener. Bize dünyaya karşı zafer kazandıran, imanımızdır». Aziz Yuhanna bize bu eminliği bağışlamaktadır; zaten bizlerin sevgiyi kardeşlerden aldığımız ve başka kardeşlere onu sevinçle vermeyi becerdiğimiz her defa bizler artık bu eminliği gördük ve yaşadık.

Bunun için İsa’nın merhametini kendisine gösterdiğinde tövbe etmiş olan Tomas’ın O’na hitap ettiği Söz’ü öğrenelim: «Rabbim ve Allah’ım!» Bu tapınma ile dolu alkışı tekrarlayacağız, onu İsa’ya doğru yeni bir sevgi ile tekrarlayacağız. Bu, kardeşler için de bir armağan olacaktır: Onlar bu duadan sevilmiş ve teselli edilmiş hissedecek ve kurtuluş kaynağı, karşılıksız sevgimizi – bazen pahalı olan karşılıksız sevgimizi – beslenen kaynak olan İsa’nın yaralarına bakmaya cesaret alacaklar.

«Rabbim ve Allah’ım!»

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya Bayramı – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

31/03/2024 – Paskalya Bayramı – B

1.Ok. Hav 10,34. 37-43 Mez 117 2.Ok. Kol 3,1-4 (1Kor 5,6-8) İncil Yh 20,1-9 (Lk 24,13-35)

Bizim için acı çekmiş, bizim için dirilmiş Rab’bimiz İsa senin yüreğinde daima kalsın ve O’nun varlığı bol bol sevginin meyvelerini doğurabilsin!

Bayramımız kutlu olsun!

Petrus pagan Kornelyus’un evinde ettiği ilk tanıklığı bize anlatıyor: O dirilmiş İsa’yı görmekle kalmadı, O’nunla yedi, içti. Havarinin vardığı sonuç gerçekten çok önemli: “O, Allah tarafından dirilerin ve ölülerin Yargıcı olarak atanmış olduğunu halka duyurmamızı ve buna tanıklık etmemizi buyurdu: Bütün peygamberler onunla ilgili tanıklıkta bulunuyorlar. Şöyle ki, ona iman eden herkes onun adıyla günahlarının bağışlanmasına kavuşsun”. Rab İsa bizim için, kurtuluşumuz için dirildi; günahlarımızın artık bizleri Allah’ın önünde suçlu duruma düşürmemesi ve Baba’dan uzaklaştırmamaları için dirildi. 

Aziz Pavlus da bizleri İsa’ya iman etmeye çağırmaktadır ve şöyle demektedir: “Gökteki değerlerin ardından gidin. Mesih orada, Allah’ın sağında oturuyor”. Hemen hemen her şeyin bizleri üzgün kıldığı bu dünyanın dışına bakmak güzeldir ve sevinç kaynağıdır, fakat özellikle göksel şeyleri arzulamak bizleri maddi şeylere bağlayan egoist dürtülerden hür kılmaktadır. 

İsa’yı gözümüzün önünde tutalım, O yeryüzündeki koşumuzu tamamlayacağımızda, Baba’nın bizleri de beklediği yerdedir. İsa’ya bakalım: Acılarının işaretlerini taşısa da, bizlere saf ve ruhani bir sevinç göstermektedir ve bunu bizlerle paylaşmaktadır. Bizler bu dünyada acı çekmeye devam etmekteyiz, O’nun öğretilerine uymak ve O’nunla dostluğu yaşamak için de zorluklardan geçip acı çekiyoruz, ama bugün haçımızı boşuna taşımadığımızın güvencesi yenilenmektedir. 

Haçlarımız Mecdelli Meryem’in acısı gibidir. O, acısına teselli ve çare olamayacağını düşünmektedir. İnsanların kötülüğünün bizlerin her çeşit iyiliğimizi ve Allah’ın her projesini de yeneceğinden emindir. Petrus ve diğer öğrenci, mezara doğru koşarlarken şüpheye ve hayrete cevap ve çözüm bulamamakla beraber Meryem’in ağlamasını paylaşmıyorlar. Onlar için yeni bir yaşam başlamaktadır, çünkü içlerinde yavaşça iman tomurcuğu yeşermeye başlamaktadır.

Paskalya daima bir başlangıçtır! Ölülerden dirilen İsa, ölümün korku ve acısına, bunun için yararsızlığa da boyun eğiyor gibi gözüken bu yaşamımızın ötesinde yaşamaktadır. Aynı zamanda O burada, yanımızda, bizimle değişik bir şekilde beraberdir, çürümeye ve bozulmaya artık tabi olmadığından bizlerden de umutsuzluğu ve boşluk hissini kaldırmaktadır. O’nun dirilişinin sayesinde umudumuz, sevincimiz ve güvenimiz canlanır, çünkü artık hayatımızın yeni olasılıklarından eminiz: Allah’ın Kendisi bunları yüreğinde korumaktadır.

Bugünkü bayram insanların yeryüzünde kutlayabilecekleri ilk, en büyük ve en sevinçli bayramdır. Bu bayram yüreğe bayramla geçmeyen öyle bir sınırsız sevinç koyar ki insanlar, yaşadıkları ortamlara ve ailelerine sevinç kaynağı ve sevgi araçları olmaya devam ederler. 

Halleluya ilahisi tüm yıl bizimle birlikte olacak, bizlere Allah tarafından çok sevildiğimizi hatırlatacak ve yaşamımızın O’nun gözlerinde ebedi bir değere sahip olduğunu anımsatacaktır. O bunun için ölümü yendi ve bizlere sonsuz sevgisini tanıyan yeni yaşam verdi. Halleluya!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Mesih İsa’nın Yeruşalem’e Giriş Bayramı – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

24/03/2024 – MESİH İSA’NIN YERUŞALEM’E GİRİŞ BAYRAMI – B

Giriş: Mk. 11,1-10; 1ª Okuma Yeş. 50,4-7 Mezmur 21; 2.Okuma Fil. 2,6-11; İncil Mk. 14,1 – 15,47

Bugünkü Ayine özel bir dua anı ile başlıyoruz: Ellerimizde zeytin ve palmiye dalları ile halk topluluğu ve öğrencilerin İsa’yı, Davut’un soyundan gelen İsrail halkının Kralı gibi karşıladığı olayı okuyoruz. Onlar yolculuğun sonunda Yeruşalem şehrine vardılar.

Lippo Memmi (1291–1356), Jesus rides into Jerusalem
Lippo Memmi (1291–1356), Jesus rides into Jerusalem

Bu, hacılar için özellikle sevinçli bir olay olmalıydı: Onlar yorucu ve uzun yolculuğun sonuna varmışlardı ve onları şehrin kapısına ve mabede götürecek son yokuşu Mezmurlar eşliğinde çıkmaya hazırlanıyorlardı. 

İsa, bu yürüyüşün son kısmını kendi hazırladı, böylece kalabalığın ve öğrencilerin önceden yapmayı düşündüklerini anlayarak yapmalarını sağladı. 

Onlar O’nu kral ilan etmek istiyorlardı, O da krallığının neyden ibaret olduğunu açıklamak istedi. O, evet kraldır, ama onların düşündüğü gibi, baskı ederek kendini saydırmak ve hükümranlığını zorla gerçekleştirmek istemiyor. O, peygamberlerin önceden bildirdikleri gibi uysal, alçakgönüllü, herkese hizmet etmek isteyen ve dolayısıyla herkesin, bir kişi tarafından değil de, Allah tarafından sevildiklerini anlamaları için, yaşamını vermeye hazırdır! 

Gerçek kralın tek düşmanı, insanlar, hatta gücü ve otoriteyi ellerinde tutanlar değildir, Şeytan’dır: Bu düşmanın alçakgönüllülüğe tahammülü yoktur ve alçakgönüllülük tarafından yenilgiye uğratılır. Ve işte İsa, kendisine bir sıpa getirtir. Şimdiye kadar üzerine kimse binmedi: Kral için öyle gerekiyordu, çünkü krala sadece yeni şeyler verilir. Fakat İsa, uysal bir hayvan olan bir eşek sıpası istiyor. Bu hayvan savaş için kullanılmıyor, sadece hizmete yarıyor. Böylece İsa yanlış beklentileri düzelten açık bir mesaj veriyor. 

Yollara serilen kaftanlar ve dallar, galip kralı karşılamanın tipik işaretiydi. Aynı zamanda herkesin söylediği ilahi, bizlerin, insandan gelen kuvvete değil de, sadece Rab’bin elinden gelene güvendiğimizi söyleyen bir Mezmur’dur: Rab yeryüzünün büyükleri tarafından reddedilen taşı büyük eylemler gerçekleştirmek için kullanmayı bilir. 

İsa işte böyle şehre girer, aynen yüreğimize de girer ve bizleri Yeşaya’nın peygamberliğini, Aziz Pavlus’un düşüncelerini ve İsa’nın ıstırapları ve ölümünü anlatan İncil’i dinlemeye hazırlar.

Yeşaya Allah’ın Hizmetkarının dayanması gerekecek olan acılardan bahsetmektedir. Aziz Pavlus da Mesih İsa’nın Allah olmasına rağmen sabrettiği alçaltmalardan bahsetmektedir. O güçlü bir Allah olmak istemedi, tersine sevgi dolu bir Allah, kendini feda edecek ve ölecek kadar seven ve itaat eden bir Allah olmak istedi. İşte bu sebepten şimdi bizler O’nu yüceltiyoruz, seviyoruz ve O’nun ardından gitmek istiyoruz. 

Uzun İncil bölümü Rab’bin yeryüzündeki son saatlerini anlatmaktadır. Böylece kurduğu Efkaristiya gizemine, ele verilişini, ölüme mahkum edilişini ve sessizlik içerisinde çektiği bütün acıları gizemine tapmaya yönlendiriliyoruz. 

İsa’nın ölümü anında haça germeye görevlendirilmiş askerlerin başında bulunan putperest yüzbaşı şaşırtıcı bir şekilde imana varıp bunu açıkça ilan ediyor: “Gerçekten bu adam Allah’ın Oğlu idi”. Bu iman bildirisine bizler de katılmak istiyoruz. 

Onun Allah’ın Oğlu olduğuna inanarak O’nu seviyoruz, yaşamımızı O’na veriyoruz ve tüm kutsal hafta boyunca imanımızı özel bir şekilde kutlamaya niyetleniyoruz. Dua edeceğiz, günahlarımızı itiraf ederek yeni tövbe adımları atacağız, kardeşlerimizle daha yakın olacağız ve birlikte, sevinçle Allah’ımız ve Kurtarıcımızın dirilişini kutlayacağız.

Her şeye kadir ve ebedi Allah, insanlara insan olmuş ve haçta ölecek kadar alçaltılmış, biricik Oğlun Kurtarıcı Mesih’i örnek olarak verdin; daima ıstıraplarının öğretisini gözlerimizin önünde bulundurmamızı ve böylece dirilişinin şanına katılmamızı sağla!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya’ya Hazırlık Devresi – 5. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

17/03/2024 – PASKALYA’YA HAZIRLIK DEVRESİ – 5. Pazar Günü – B –

1.Okuma Yer. 31,31-34 Mezmur 50 2.Okuma İbr. 5,7-9 İncil Yh. 12,20-23 

Artık dirilmiş İsa ile birleşerek Vaftizimizin lütfunu tekrar yaşayacağımız Paskalya bayramına yaklaştık. Allah’ın Sözü bu olayın ciddiyetinin bilincinde olmamızı sağlıyor. Gerçekten vaftiz sayesinde İsa’nın kutsallığına, ilahiliğine katılmış oluyoruz, dolayısıyla da bu O’nun haç yoluna katılmak anlamına da gelir.

James Tissot (1836–1902), The Gentiles Ask to See Jesus (Les gentils demandent à voir Jésus)
James Tissot (1836–1902), The Gentiles Ask to See Jesus (Les gentils demandent à voir Jésus)

Nitekim Allah’la Yeni Antlaşma, ebediyen sürecek, insanların günahları veya sadakatsizlikleri onu yıkamayacak o antlaşma, O’nun kanı ile kurulmuş olmaktadır. Yeremya bu antlaşmayı, bizlerin Allah’ın niyetlerine katılmamız olarak açıklamaktadır: Onun kanunları bizlere dışarıdan verilmeyecektir, içimizde var olacaklardır, çünkü bizler O’nun Kutsal Ruh’unu alacağız. O’na yakınlığımızın meyvesi günahlarımızın af olması olacaktır.

Günahlarımız İsa’nın duasının ve acılarının sebebidir. O; günahlarımız yüzünden öldü. Bu; günahların İsa’nın ölümüne sebep olduğu, fakat aynı zamanda da İsa’nın günahların ölümcül etkilerinden kurtulmamız için ölümü kabul ettiği de demektir. O’nun ölümü sayesinde İsa, O’na itaat eden, yani Allah’a ve insanlara sevgisini paylaşan herkes için “ebedi kurtuluş sebebi oldu”. Günümüzde dünyamızda yayılan düşünce tarzında, günah görmezlikten gelinir. Dolayısıyla da İsa’nın yaşamının ve ölümünün değeri bilinmez; O, birkaç öğreti ve örnek verebilen sadece iyi ve büyük bir insan gibi görülür. 

Bugünkü Sözü dinlerken kurtuluşa ihtiyacı olan yaşamımıza son derece ciddiyetle bakmaya çağrılmaktayız. İsa ölmemiş ve dirilmemiş olsa kendi halimize, düşmanımıza karşı güçsüz kendi kapasitelerimize bırakılmış olurduk. İsa, düşmanımızın silahı olan ölüme ‘girerek’ düşmanımızı yendi, çünkü ölümün alanını ve zamanını kendi yaşamı, kendi ışığı, kendi sevgisiyle doldurdu.

İsa için ölmek; şana bürünmek oldu, yani herkese O’nda Allah’ın sevgisinin gücü ve büyüklüğünün etkisini göstermek için fırsat oldu. Haçta yükseltildiğinde İsa, bütün insanların, İbrani ya da pagan olsun, tüm insanların bakışlarını kendine çekti: O an, onların kurtuluşunun en temel anıdır. Bu sebepten İsa, Greklerin, yani paganların O’nunla karşılaşmak ve görmek isteme olayına, peygamberlik işareti olarak, çok önem vermektedir. Paganların bu arayışı O’nun dünyada yaşadığı hayatı Baba’ya teslim etmek üzere tahtı, haça çıkma anının yaklaştığının işaretidir. 

Bu şekilde İsa, en büyük sevgi eylemini gerçekleştirmektedir: O’nun bu sunuşu gerçekleştirdiği yer, şanının yeridir, krallığının tahtıdır. İsa bunun tamamen bilincindedir, bu sebepten bir taraftan ruhunda sıkıntı çekmektedir ve Baba’sından bu saati yaşamama isteği denenmesini yaşamaktadır, diğer taraftan bunun, yollandığı misyonu gerçekleştirmek için, yani “bu dünyanın hükümdarı” olan Şeytan’ı yenmek için, kat etmesi gereken yol olduğunu bilmektedir. Bu sebepten Baba’dan kararlılıkla, Kendisini sunması vasıtasıyla adını yüceltmesini istemektedir.

Baba, göklerden gelen bir sesle İsa’nın Kendisini sunuşunun kabul olduğundan O’nu emin kılmaktadır. İsa’nın bu sevgi eylemine öğrencileri, O’nu izleyip O’na hizmet etmek isteyenler de katılmaktadırlar. Vaftizimizi yaşayarak kendimizi sunmak için İsa’yla birleşiriz, aynen Baba’nın ebedi ödülünü, sonsuz hayat ve sevinci tatmakta da O’nunla birlikte olacağız!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it