2ème Dimanche de l’Avent – B
2ª Domenica di Avvento – B
2nd Sunday of Advent – B
CET - Katolik Ruhani Reisler Kurulu
Türkiye Katolik Ruhani Reisler Kurulu -|- Թուրքիոյ Կաթողիկէ Եպիսկոպոսներու Համաժողով -|- Conférence Episcopale de Turquie -|- Conference of Catholic Bishops in Turkey -|- Conferenza Episcopale Turchia -|- مؤتمر الأساقفة الكاثوليك في تركيا
2ème Dimanche de l’Avent – B
2ª Domenica di Avvento – B
2nd Sunday of Advent – B
Kutsal Kitab’ın Okunması
08/12/2023 – GÜNAHSIZ MERYEM BAYRAMI
1.Okuma Yar. 3,9-15.20 Mezmur 97 2.Okuma Ef. 1, 3-6.11-12 İncil Luka. 1, 26-38
Bakışlarımızı Meryem’e yöneltmekteyiz. Bugün onu bizde olmayan bir armağanı için kutluyoruz: Meryem ilk günahı olmadan doğdu. Onun bu armağana sahip olması, bizim içimizde beslediğimiz ümidin gerçekleşeceğinin kanıtıdır. Ondaki armağan, kaynaktan gelen bir saflıktır, Adem’in kaybettiği ve mükemmel Oğul, yeni Adem hariç, hiçbir evladının sahip olmadığı bir saflıktır. Meryem, Allah’ın sevgisinin sınırsız ve bedava olduğunu gösteren bu büyük armağana sahiptir!
Meryem Allah’tan şüphe etmeye, O’na itaatsizlik yapmayı istemeye olan içsel yatkınlığı Adem’den miras almadı. Bu sebepten biz bugün mutluyuz: Anne olmak için, Allah’ın Oğlu’nun ve, tek bir beden olarak, O’nunla birleşenlerin Annesi olmak için seçilen Meryem, günahtan korunmuştur. Fakat kendisinin bu armağanı almış olması, bunu yaşamakta zorlanmadığı anlamını taşımaz. Meryem de denendi, Kötü Olan ona denenmeleri yaşatmaktan çekinmedi. Meryem’in günahsız oluşu için Allah’a şükredelim, ama ona da çektiği zorluklar için teşekkür edelim.
Meryem’e yeni Havva denilmektedir. İlk Havva Allah’ın Sözünü dinledi ama denendiğinde, kendisine sevgi ve hikmetle konuşana gereken güveni gösteremedi: o kendi duyularına kulak vermeye karar verdi ve duyular Allah’ın kati bir şekilde “hayır” dediklerini güzel ve iyi gördüler.
Meryem, yeni Havva, yaşayanların gerçek annesi, Allah’ın Sözünü kabul ediyor, onu seviyor ve onu gerçekleştirmek için kendini tamamen sunuyor. Kendi gördüğüne ve bildiğine önem vermiyor: Allah’ın kendi yeteneğinden üstün olduğunu biliyor. Meryem kendisine konuşan meleği seviyor ve ona inanıyor, onun söylediklerini gerçekleştirmek için kendini sunuyor.
Meryem Allah’ın ışığıyla parlamaya devam ediyor. Günahın lekesi ondaki Allah’ın kutsallığına gölge düşüremiyor: Herkesin şüphelerini ve anlayışsızlıklarını çeken Nasıra’da; İsa’nın hayranlıkla izlendiği ama inanılmadığı Kefernehum’da; İsa’ya olan sadakati ve sevgisi en son derecede denendiği Yeruşalem’de Meryem’in hayatında Allah’ın kutsallığı parlamaya devam ediyor. Meryem’de günah tutunamıyor, bize olduğu gibi ona yapışamıyor.
Havari şöyle diyor, “dünya yaratılmadan önceden beri Onun önünde sevgide kutsal ve günahsız olmak” için seçildik. Bizlere kutsallık ve arınma, vaftiz aracılığıyla verilmektedir, vaftiz de, yani ilahi yaşama dalmamız, kendimizi İsa ile Baba’ya sunmamızla gerçekleşir. İsa sayesinde bize verilen armağanları yaşamak için Meryem’e bakabiliriz: Onun Oğluyla birlik olma şekli, her birimize örnek, şefaat, güçtür!
Günahsız Meryem, Kilise’nin imajıdır, bugünkü adaklar üzerine duanın dediği gibi, “Mesih’’n lekesiz ve kırışıksız, güzelliğiyle parlayan, gelindir!” Kilise ne ise, Meryem o’dur! Meryem ne ise de Kilise o’dur! Kilise’ye dahil olan her derecedeki tüm günahkarlar, Meryem’in kutsallığından ve lekesiz parlaklığından sevinç duyar ve faydalanır: Onlar da İsa’yı sevdiklerinde Meryem’in kutsallığıyla parlarlar. Bizler Adem ile Havva’nın suçlarının yaralarından iyileşmeliyiz; bu suçlar, bizim ve atalarımızın Allah’a itaatsizlikleriyle tekrarlandı, yenilendi ve büyüdü. İsa sayesinde iyileşeceğiz ve böylece Meryem’in çehresinde tam olan güzelliğin işaretleri bizde de gözükmeye başlayacaklardır.
Bugünkü bayram, Noel Bayramından iki hafta kadar öncesine denk gelmektedir. Mutlaka biz de Meryem sayesinde, dünyanın Kurtarıcısını saf bir ortamda, gurur ve kötülükten uzakta, karşılamayı arzuluyoruz. Bu sebepten Bakire’nin saflığına bakarak günahlarımızı itiraf etmeye hazırlanalım ve İsa’ya dönmeye devam edelim.
Noel Bayramına sadece yüzeysel işaretlerle hazırlanmayacağız: Bunların içimizde gerçekleşen bir şeylerin işareti olması için çalışacağız. Kutsal Bakire Meryem Kilisedeki mevcudiyeti ile kutsallık yürüyüşümüzde bize yardım etsin: Allan’ın ışığı dünyada bizim sayemizde de parlayacaktır!
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it
1er Dimanche de l’Avent
1ª Domenica di Avvento
1st Sunday of Advent
Kutsal Kitab’ın Okunması
03/12/ 2023 – NOEL BAYRAMINA HAZIRLIK DEVRESİ –
1. Pazar günü– B –
1.Okuma Yeş 63,16-17.19;64,1-7 Mezmur 79 2.Okuma 1Kor 1,3-9 İncil Mk 13,33-37
Peygamber Yeşaya tüm İsrail’in duasını yankılatmaktadır: ”Keşke gökleri yarıp insen!”
Bu, garip bir duadır: Allah dünyaya inebilir mi? O; gelip ağır suçlardan, yalandan, karanlıktan, günahtan o kadar acılı bir şekilde kirletilmiş insanlığımıza dokunabilir mi? O’nun sevgi ile gözettiği bir insanın, bir yaratığın var olduğu her yerde O şimdiden mevcut değil mi?
Bu dua ile O’nun farklı bir şekilde var olmasını mı istemekteyiz? Yeni bir şekilde bizimle var olmasını, yeni bir dikkat ile bizi sevmesini mi istiyoruz?
Allah bizi severdi ve yanımıza gelirdi, hayatımız ümit etmeye, ışık görmeye, dirilmeye başlayacaktı.
Eğer Allah gelmezse – diyor peygamber – bu, O’nun bize gelmek istememesi için değil de, bizim O’nsuz hiç bir şeyi yapamaz olduğumuzu fark etmemiz içindir. Bu şekilde duamızı kabul etmesine hazırlanmamız için kendimizi O’na yöneltmemize, kendimizi O’nun evlatları olarak tanımamıza, doğruluk eylemlerini yaparak hayatımızı değiştirmemize hemen hemen zorundayız. İsa da, bugün okuduğumuz İncil’in kısa metninde, gece gündüz dikkatimizi Rab’be doğru yöneltmiş tutarak uyanık olmaya bizi teşvik etmektedir. Bu yöneltme olmasını bırakırsak kolayca ve emin olarak günahın, yani bencilliğin, gururun, başkalarına sahip olmanın, hoşumuza gelenin – bu, kardeşlerimize zarar verirse de önemli değil! -, köleliğine düşürecektik. İsa bize daimi davranışımızın hangisi olması gerektiğini söylemektedir: Uzun zaman sonra uzaktan dönen efendiyi bekleyen kişinin davranışı! O kadar ilgilenen hizmetkarı, efendinin gelişine hazır olmaya sevinçle çalışır, çünkü onu sevip onun memnun olmasını ister. Bu şekilde hizmetkarı da sadık olarak tanınabilecektir ve sadakatin ödülünü alabileceğinden emin olabilecektir.
Korintoslulara yazarken Aziz Pavlus tam da bunun için o Hristiyanları övmektedir, çünkü ‘‘Rab’bimiz İsa Mesih’in görünmesini” beklemekteler. Bu beklemekte olmak, Rab’bin Kendisinden sabit bir iman ve armağanlarının zenginliklerle kesinlikle mükafatlandırıldığı bir duadır.
Rab’bi iman ve sevgi ile bekleyen cemaatte, bütün ruhani armağanla, özellikle İsa’ya tanığa faydalı olan söz ve bilgi armağanları var olmaktadırlar.
Söz armağanı, Allah’ın gizemlerini herkesten anlaşılabilen şekilde ifade edebilme armağanıdır. Ve bilgi armağanı; bütün projelerinde, İsa’nın ve havarilerinin hayatında, onların öğretişlerinde ve de insanları şeytandan kurtarıp onları kutsallaştıran Kilise’deki gizemlerinde Baba’nın sevgisini anlayabilmek ve görebilmektir. Karizmalar denilen bu ruhani armağanlar, dayanma ile İsa’da kalan kişiler içinlerdir.
Noel’e Hazırlık Devresinin dört haftası ile yeni Kilise’nin yılına başlarken, Rab’bi ruhani bekleme davranışında alıştırılacağız. O gelmektedir: O’nu sevgi ile beklemekte olan kişi bunu fark edecektir; sadece O’na hizmet etmeye çalışan kişi, O’nu kabul etmeye ve O’nun var olmasından mutlu olmaya hazır olacaktır.
Sözümüzü ve bilgimizi; sevgisine, iyiliğine ve merhametine tanıklık vermek için kullanacağız. ”Keşke gökleri yarıp insen!” diyen dua, bir eminliğe dönüşüyor: Allah gökleri açıp bizlerden biri olmaktadır, öyle ki bizler O’nu görebiliyor, dinleyebiliyor ve sevebiliyoruz. Bütün hayatımız değişecektir ve hayatın tatmin olmayan ve kendilerini hala gerçekleştirmeyen insanlara güzel haberi ilan etmek için sözlerimiz olacaklar. Bu insanlar da İsa’yı tanıyınca dirilecekler.
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it
Nostro Signore Gesù Cristo Re dell’Universo – 34ª Domenica del Tempo Ordinario – A
Notre Seigneur Jésus Christ Roi de l’Univers – 34ème Dimanche du Temps Ordinaire – A
The Solemnity of Our Lord Jesus Christ, King of the Universe – 34rd Sunday of Ordinary Time – A
Kutsal Kitab’ın Okunması
26/11/2023 – OLAĞAN DEVRE – 34.Pazar Günü – A
MESİH İSA EVRENİN KRALI BAYRAMI
1.Okuma Hez 34,11-12.15-17 Mezmur 22 2.Okuma 1Kor 15,20-26.28 İncil Mt 25,31-46
Bugün Kilise takvimini Rab’bimiz İsa’nın krallığı bayramı ile tamamlıyoruz. Matta İncil’inin metinsel hikayesinde İsa kendisi için “kral” unvanını kullanmaktadır. O, “İnsan Oğlu”; “görkemli tahtına oturacaktır”. Gerçekten de yargısını bildirmek için ağzını açtığında adı “kral” olacak!
O, tüm milletlerin O’nun önünde toplanmaları gerekecek olan kraldır ve O, kral olarak, herkes için yargısını bildirecektir. Kim beraat ettirilecektir? Kim mahkum olacaktır? Bu noktada kral bir çobana benzetilmektedir, kuzuları keçilerden ayırarak sürüsünü toplayan bir çoban! Çoban figürü, Eski Ahit’teki peygamberlerden alınmadır, özellikle de bugün metnini okuduğumuz Hezekyel peygamberden. Bu metinde çobanın dağılan kuzuları topladığını ve onlara baktığını, gıdasız kalmamaları için onları beslediğini ve hasta olanların tedavi edilmesini sağladığını okuyoruz. Bu metin, çobanın kendisinin “Koyunla koyun arasında yargıyı ben vereceğim” garantilemesiyle sona eriyor.
Bu söz güven verir, çünkü çoban koyunlarını seviyor, bu sebepten yargılaması elbette onların faydasına olacaktır. İsa, hikayeyi iyiliğinin ve adaletinin bir örneğini vererek devam ediyor. Milletlerin arasında O’nu sevmiş olan herkes, bilmeden de olsa, kutsanmış olarak çağrılır ve kraliyet mirasını alacaktır! Onlar, insanlara acıyıp durumları ve ihtiyaçları ile ilgilenen insanlardır. “En küçük kardeşlerimden biri için ne yapmamışsanız, onu benim için de yapmamış oldunuz”: İsa Kendini en küçük, en muhtaç kardeşleriyle bir tutmakta.
“En küçük kardeşlerim” kimlerdir? Bu cümle geniş veya dar anlamda anlaşılabilir: İsa O’na iman edenleri düşünebilir, yani imanları yüzünden zülüm gördükleri için acı çeken Hristiyanları, ama her hangi bir sebep için acı çeken insanları da düşünüyor olabilir. Bu metni okuyan azizler genelde bu son anlamı çıkartılar; böyle anlamak bizlere de kolay gelir, hele İsa’nın diğer öğretilerini de göz önünde tutarsak, yani İsa’nın, tüm insanları, günahkar, putperest, düşman, tanıdığı veya tanımadığı herkesi sevdiğini düşünürsek.
Rab’bin bu hikayesi iman ve sevgi arasında ahenk kurar ve onları birleştirir: O’na iman etmek daima aktif ve faydalı bir sevgiyi doğurur, aynı biçimde her insana gösterilen sevgi, gösteren kişi İsa’yı tanımasa bile, imanın hakkını eşitler.
Bu hikaye aynı zamanda ufkumuzu geleceğe, ölümden sonrasına açar. Ölüm boşluk yaratmaz: Ölümden sonra yargı vardır, bunu bilmeyen ve bilmezlikten gelmek isteyen için de öyledir. Yargı, Baba’nın herkes için ölmeye ve dirilmeye yolladığı Oğul’a, yani ancak ve ancak İsa’ya aittir.
Aziz Pavlus bunu bugün de tekrar ediyor:“Herkes Mesih’te yaşama kavuşacak”ve de “Bütün düşmanlarını O’nun ayakları altına serinceye dek O’nun egemenlik sürmesi gerekir”. O halde bakışlarımız daima Rab’be, dikkatimiz Sözü’ne, arzularımız yüreğine çevrilecektir öyle ki İsa gerçekten kral olacaktır, evrenin kralı olmaktan önce, irademizin, eylemlerimizin, Allah’ın evlatları ile her ilişkimizin kralı olacaktır!
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it
33ª Domenica del Tempo Ordinario – A
33rd Sunday of Ordinary Time – A
33ème Dimanche du Temps Ordinaire – A
Kutsal Kitab’ın Okunması
19/11/2023 – OLAĞAN DEVRE – 33. Pazar Günü – A
1.Okuma Özd 31,10-13.19-20.30-31 Mezmur 127 2.Okuma 1Sel 5,1-6 İncil Mt. 25,14-30
Yaşamımız nasıl sona erecek merak etmemiz doğrudur! Bugün dinlediğimiz Söz, işte bundan bahsetmek, zamanımızı uygun harcamamıza yardım etmek de ister.
Allah yaşamımızın nasıl sona ereceğini söylememekte! Ama mümkün olan iki yolu ve bunların götüreceği varış noktasını bize belirtmektedir. Sonra da biz seçimimizi yapacağız. Bu dünyada Allah’ın bize bahşettikleriyle yaşıyoruz: Zaman, maddi şeyler, fiziksel ve entelektüel özellikler, ruhani kabiliyetler…
Biz bu dünyada sadece bir şeyler almak için yaratılmadık, ama vermek, başkalarına yaşamımızı armağan etmek için buradayız. İsa bize bunları uzun bir hikaye ile anlatmaktadır. Zengin bir adam, mutlaka döneceği uzun bir yolculuğa çıkmaktadır. Zenginliklerini hizmetkarlarına emanet eder, her birine kapasitesine göre dağıtır. Bu hizmetkarlar yokluğu sırasında ne yapacaklardır?
İsa’nın kendisinden bahsettiğini anlamak zor değil. Bu dünyada ayrılan ve sonra şanla tekrar dönen, O’dur. Giderken, elindeki büyük zenginlikleri, hizmetkarlarına verir. Bunlar Onun yokluğunda neler yapacaklardır? Biz her şeyden önce Rab İsa’nın hizmetkarlarına yani öğrencilerine, emanet ettiği zenginliklerin neler olduklarını kendimize soralım. Onun ne parası ne de mülkü var. İsa’nın emanet ettiği zenginlikler tüm insanlara doğru büyük bir sevgidir, Baba’ya derin ve sadık iman, Zakay gibi Kendisini kabul eden herkesi, haydut gibi Kendisini çağıran herkesi affetme arzusu. Ayrıca O’nun yaşamı değiştirebilen dua etme ve tapma kabiliyeti var ve özellikle de Allah’ın Sözü ve Kutsal Ruh O’nundur!
O’nun öğrencileri yanlarında Rab’bi görmedikleri bu uzun sürede ne yapacaklardır?
İsa onlara yardım etmeye çalışmaktadır, ayrıldığında Kendisini unutmasınlar ve Kendisini görmediklerinde de sadık kalsınlar diye.
Tüm zamanını ve gücünü Rab’bi bekleyerek geçirecek öğrenci olacaktır. Bu; imanın, duanın, sevme kabiliyetinin ve aldığı Ruh ve Sözün, İsa’ya şan ve sevinç veren meyve getirmelerine çalışacaktır. Ama maalesef O’nu unutanlar da olacak, aldıkları imanı, duayı, hatta Ruh’u ve Söz’ü bile saklayacaklardır. Bunlar kendi egoizmlerini tatmin ederek, yani kendileri için yaşayacaklar.
Elbette İsa şanla dolu tekrar geldiğinde birileri ve diğerleri arasında fark olacaktır, çünkü bu fark şimdiden vardır: Gerçekten de sadık imanlının etrafında, dua, iman, sevgi, sosyal ortamını değiştiren birlik yaşamı olacak; egoist öğrencinin etrafında ise boşluk, karanlık, soğuk olacaktır.
İsa’nın hikayesini okurken birçoğumuz İsa’nın anlattığı talantların maddi zenginlikler olduklarını düşünüyorlar veya zeka, irade gücü, ellerimizin arasına geçeni yönetme kabiliyeti: Bu hatalı değildir, çünkü Allah’ın bu armağanları da O’na şan vermelidirler, her insana olan büyük sevgisinin işaretleri olmalıdırlar, özellikle de küçük, fakir, korumasız ve muhtaç olanlara. İlk okumada hikayeyi bu şekilde de anlayabiliriz: Güçlü, hayranlık uyandıran ve gerçekten güzel kadın; kendini hep işine veren, sadece ailesini değil, düşkünü ve fakiri düşünen kadındır. Çok zengin olmuş bir kişinin talantlarını çoğaltmış olduğunu düşünmek ise çok hatalıdır! Kim fakirle ilgilenmiyorsa Allah’ın arzularına göre yaşamıyor! Her durumda, her imanlı kişinin ve İsa’nın öğrencisinin yüreğinde Rab’binin sevgi arzusuna hizmet etme kararı olması lazım.
Rab herkes için gelecektir ve herkesin kendisini bekleyip beklemediğini, sevip sevmediğini, kendisinin verdiği ruhani armağanların meyve verip vermediğini soracaktır. Bunun için havari bize şöyle söylemektedir: Rab’bin günü, gece hırsız nasıl gelirse öyle gelecektir”. Ve şöyle sona ermektedir: ”Öyleyse başkaları gibi uyumayalım, ayık ve uyanık olalım”. Geçici şeylerle değil, ebediyete kadar, yani Baba’nın yüreğinde kalacak olanlarla ilgileneceğiz.
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it
Kutsal Kitab’ın Okunması
12/11/2023 – OLAĞAN DEVRE – 32. Pazar Günü – A
1.Okuma 1Kr. 8,22-23.27-30 Mezmur 94 2.Okuma 1Pet. 2,4-9 İncil Yu. 4, 9-24
Aziz Pavlus imanlıları teselli ediyor: Onlar, Rab’bin kısa müddet sonra döneceğini düşünmelerinden dolayı ölen imanlıların İsa’nın şanlı gününde bulunamayacaklarını zannediyorlardı! Havari, Rab’bin kimseyi ayırt etmeyeceğini açıklıyor: Geleceği zaman imanlı ölüleri de çağıracaktır!
Rab bizim ve ölülerin mevcudiyetinden aynı derecede sevinç duymakta. Bizler Allah’ın her şeye kadir sevgisini anlayacak kabiliyette değiliz. Bu sebepten dirilişi anlamakta zorlanıyoruz. Rab bizleri Kendisi ile birlikte istiyor!
Rab, hikayesinde anlattığı gibi, bizleri tedbirli ve hikmetli genç kızlar gibi yanında istiyor. On genç kızın hepsi büyük sevinçle düğüne eşlik etmeleri gereken güveyin gelmekte olduğunu bilmekteler. Onun gündüz gelebileceği gibi gecenin ortasında da gelebileceğini biliyorlar. O’na hakikaten güzel bir karşılama yapmak isteyen kızlar kendilerini hazır bulunduruyorlar ve kandilleri için yedek yağ da bulunduruyorlar. Başkaları ise yedek yağ almayı düşünmediler: Bu ne demektir? Bu, güveye olan sevgilerinin var olmadığını veya sahte olduğunu göstermektedir. Çağrı geldiğinde, tedbirli ve hikmetli kızların sevgisi, tembel ve sahte kızlara yardımcı olamaz. Tembel ve sahte olanlar böyle tanınır ve bulundukları yerde kalırlar, ışıksız, ısısız, sevgi sevinci olmayan yerlerinde kalırlar!
İsa’nın bizlere bu hikayeyi anlatmasının sebebi; O’nun bizleri uyanık olmaya, Kendisi ile karşılaşmaya hazır olmamıza, Kendi hoşuna gitmemize yardımcı olmak istemesidir.
O bize karşı veya arzularımıza karşı herhangi bir şey yapamaz ve de bir şey yapmak istemez. Biz kurtarılmak istemiyorsak, O bizi kurtaramaz. Kurtuluşumuz, bize doğru gelen Kurtarıcıyı, İsa’yı kabul etmektir, O ki Kendini herkese sunmaktadır ve herkesin sevgisini kabul ederek herkesin tam ve ebedi sevince katılmasını sağlamaktadır. İsa kendisi bize: “Sizi tanımıyorum” demeye mecbur olmaktan acı çekecektir.
Fakat akılsız kızlara bunu söylemeye mecburdur: “Sizi tanımıyorum”, yani siz hayatıma katılmamakta, Egemenliğim ile sevgimin ve hikmetimin yayılmasına ilgi göstermemektesiniz. “Sizi tanımıyorum”! Ve de hiç bir şeyi yapamıyorum: Mademki sadece kendi menfaatiniz için gelmektesiniz size, ”Benimle cennette olacaksın” diye söyleyemiyorum. Cennette de memnun olmayacaksınız çünkü yüreğinizde karşılıksız sevginin eksikliği var, benimle olan birlikten de yoksunsunuz. Eğer bizler O’nu reddedersek, bize bu cevaptan başka bir cevap veremeyecektir. O bizleri O’nun gelişi için arzulu görürse, kapıyı büyük bir arzuyla açar.
Gerçek hikmet budur: O’nu sevgiyle aramak, sabah erkenden, ısrar ve devamlılıkla O’nu aramak, ilk okumada okuduğumuz gibi. İsa, Kendisini arayanlara kendini gösterir. O’nu aramayanlar ise yüreklerinde boşlukla ve bakışlarında kederle kalırlar, çünkü yaşamlarına ve ölümlerine bile anlam veremezler.
Bu sebepten şöyle tekrar edeceğiz: Ey Rab’bim, ruhum sana susamış! Senin sevgin yaşamdan iyidir bu yüzden dudaklarım seni yüceltir.
Bu duayı tekrar ederken bizleri yanına isteyen İsa’nın hoşuna gittiği şekilde yaşamaya çalışacağız, O ki bizleri sevinç ve huzura kavuşturacak güveydir!
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it
32ª Domenica del Tempo Ordinario – A
32nd Sunday of Ordinary Time – A
32ème dimanche du Temps Ordinaire – A