Olağan devre – 4. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

28/01/2024 – OLAĞAN DEVRE – 4. Pazar Günü – B

1.Okuma Say. 18, 15-20 Mezmur 94 2.Okuma 1 Kor. 7, 32-35 İncil Mk 1, 21-28

Söz ne kadar önemlidir! O, yaşamamıza yardım edebilir, yaşamımızın büyük veya küçük seçimlerinde bizi aydınlatabilir, bizi huzurlu ve mutlu ilişkileri yaşatabilir, bize bölümleri ve anlaşmazlıkları yok etmeye yardım verebilir, ama acı ve hayal kırıklarının sebebi de olabilir.

Maurycy Gottlieb (1856–1879), Christ Preaching at Capernaum
Maurycy Gottlieb (1856–1879), Christ Preaching at Capernaum

Musa, halka Allah’ın başka bir peygamber yollamaya yönelik niyetini açıklıyor. Bu kişi halktan olacak ve görevi onlara Sözü nakletmek olacaktır. Herkes bu Sözü dinleyecek ve ne kadar sevildiklerini anlayacaklardır, O’nun bilgeliğinin araçları olmaları için de nasıl davranmaları gerektiğini bileceklerdir. 

İnsan, hiç bir insan hiçbir zaman kendisine güvenmemelidir, her insanın gerçek iyiliğini isteyip bilen, aynı zamanda insanın tüm halk için kutsama olmasını sağlayabilen Allah’ın niyetlerini ve çarelerini dinlemek için daima ona yardım edecek birine ihtiyacı olacaktır. Gerçekten Allah’a itaat edecek, kimseyi aldatmayacak bir peygamber gelecek. Kim O’na karşı gelirse, kim değişik şeyler öğretirse, o ölümün hizmetkarı olacaktır: Dinlenmemelidir.

Musa’nın açıklaması Kefernahum sinagogunda konuşan kişide gerçekleşiyor. Herkes, O’nun gerçek otoriteye sahip biri gibi konuşmasını fark etmektedir: O, İsa’dır! Herkes sözünün insan sözü olmadığını anlıyor: Sözü derinlemesine etkiliyor, sevinç ve birlik yaratıyor! Herkes bunun farkında, ama herkes bu Sözü ve bu Sözü sunan kişiyi kabul etmeye hazır değil: Bazıları reddediyor, çünkü gerçeği ve yaşamı, ışığı ve birliği reddediyorlar. 

Sinagogdaki insanların arasında yukarıdan gelen Söz’e karşı gelen bir kişi var: O, bu sözün açıklanmasına ve kabul edilmesine karşıdır. Aslında reddeden insan değil de, ona hakim olan ruhtur. İsa bunun farkında. O’nun Sözünü dinlemek ve kabul etmek, insan için faydadır. İnsan bunu yapmayıp da ret ediyorsa, demek ki içinde kabul etmesini engelleyen bir ruh var. İsa otoritesi ile bu ruhu susturuyor ve gitmesini de emrediyor. 

Nihayet hür kalan insan İsa’nın varlığından ve Allah’ın sevgisini, iyiliğini taşıyan Sözünden faydalanıyor ve mutlu oluyor.

Kaç kişi İsa’yı susturmak, Söz’ünün iletilmesini ve kabul edilmesini engellemek ister! Biz o kişileri de seviyoruz ve İsa’nın, onları hapiste olanların, acı çektiren ve küçük-büyük birçok kişi için ölüm aracı olmalarının sebebi olan ruhtan kurtarması için dua ediyoruz. Biz İsa’ya karşı bağıranlardan korkmuyoruz, hatta gazete ve televizyonda da bunu yapanlardan, buna alet olan meşhurlardan, etkilenmiyoruz. 

İsa dirildi ve Kilise’sinde yaşıyor; burada insanın sevinci, halkların barışı için konuşmaya ve öğretilerini vermeye devam etmektedir. 

Aziz Pavlus, Korintoslulara mektup yazarken kendisinin sadece geçmişte yaşamış değil de, halen yüzyıllar boyunca Kilise’sinin başında olan İsa’nın Söz’ünü iletmesinin farkındadır. Havari öyle bir söz diyor ki dinleyicileri dikkatle dinliyor: Hristiyan sadece Rab’bin hoşuna giden şeyler hakkında endişelenecek şekilde, O’nun hoşuna gelen şeyleri yaparak yaşayabilir. 

İşte birçok kadın ve erkek bu sözü dinlediler ve yaşamlarının amacı haline getirdiler: Allah’a bekarlıkta ve fakirlikte adanmış olarak Allah’ın canlı Söz’ü, Kilise ve dünya için kutsama olmuşlardır. Onlar aracılığıyla İsa konuşmaya devam etmekte: Sevgisinin, insan yüreğini doldurabildiğini ve haçı taşıma zamanından sonra da süren mutluluğu ve yaşamı bağışlayabildiğini ilan etmektedir.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Olağan devre – 3. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

21/01/2024 – OLAĞAN DEVRE – 3. Pazar Günü – B

1.Okuma Yunus 3,1-5.10 Mezmur 24 2.Okuma 1Kor. 7,29-31 İncil Mk. 1,14-20

Allah’ın Söz’ünün Günü – Hristiyanların Birliği için Dua Haftası

Bugün tövbe etmeye üç davet dinliyoruz. İlki ne sempatik ne de alçakgönüllü olan Yunus peygamberden geliyor. Bu peygamber, Allah’ın ilk çağrısına itaat etmedi: Ninova halkına tövbe etmeyi, vaaz edeceğine kaçtı. İkinci çağrıya, duyduğumuz gibi, itaat etti. Fakat Ninova kentinin kurtulacağını bekleyeceğine yıkılmasını arzu ediyordu. Halbuki Ninova halkı peygamberin sözlerine inandı, tövbe etti ve hak ettikleri cezayı çekmedi.

Meister Konrad von Friesach (year 1458 A.D.), Jesus Casts Out the Unclean Spirit - Friesach (Section of painting scenes on the abstinence cloth in the Cathedral of Gurk, Carinthia, Austria)
Meister Konrad von Friesach (year 1458 A.D.), Jesus Casts Out the Unclean Spirit – Friesach (Section of painting scenes on the abstinence cloth in the Cathedral of Gurk, Carinthia, Austria)

İsa da tövbeye çağırıyor. Fakat Yunus ile İsa arasında ne büyük fark var! Yunus putperest şehrin pişman oluşuna sevinmedi, İsa ise vaazının meyvelerini toplamaktadır: Simon, Andreas, Yakup ve Yuhanna her şeylerini bırakarak Kendisinin ardından gitmeye başlayıp Kendisine yaşamlarını değiştirmesine izin vermektedirler. Onlar gerçekten tövbe ettiler, hayatlarını değiştirdiler, yani mevcut olan Allah’ın hükümranlığının müjdesini kabul edip Allah’ın bizleri sevdiği ve sevgisinin İsa olduğu haberine inandılar. 

Tövbe etmek ne demektir? İncil yazarının kullandığı söz; kendi düşüncelerinin, normal olarak görülenlerin, yeryüzünde arzu ettiklerimizin ve normal olarak yüreğimizi dolduranın ötesine çevirmek demektir. Tövbe eden, sonsuz denilen hayatı, yani Allah ile yaşanan, O’nun insanlığa olan sevgisinde ve sadakatinde daldırılmış o hayatı düşünmeye ve arzu etmeye başlamaktadır.

Tövbe eden, başlamakta olduğu yeni yürüyüşünde kendisinin elini tutacak birini aramaktadır, aynen Celileli dört balıkçının yaptığı gibi. Onlar; İsa’nın adımlarını izlediler, İsa’nın bakışından ve sözünden tamamen yöneltilmiş yeni bir yaşamda O’na rehber olmaya izin verdiler.

Üçüncü davet bize Aziz Pavlus’tan geliyor. O, tövbe yürüyüşümüzde bize yardım etmek istiyor. O, her şeyden önce bizi yaşadığımız zamana, bitebilecek bir gerçek olarak bakmaya götürüyor: Yeryüzünde yaşamak için kalan günlerimizin ötesine bakabilmeliyiz. Kalan yıllarımızı, insanlarla, sahip olduğumuz şeylerle ve kendimizle ilişkilerin merkezine Rab İsa’yı koyarak yaşayacağız. Sevdiğimiz insanlarla ilişkilerimiz, evlilik kutsal bağı bile, İsa’ya olan sevgimizi aşmamalıdır: Yaşam O’ndan gelip tüm sevgimizi dolduran, tamamlayan O’dur. 

Acı ve sevinç duyguları bizlere hükmetmemelidir: Yüreğimiz daima Allah’ın Oğlu’na ait olacaktır, O’nun varlığı sevinç, O’nun yokluğu gerçek acı sebebi olacaktır. 

Dünyevi şeylerle ilişkimiz geçicidir, bunu da göz önünde tutacağız. Her şey ve tüm zenginlikler; herkesin Baba’sı olan Allah’tan sadece bizlere değil, yaşamak için ihtiyacı olanlara da yönlendirilmektedirler. 

Her gerçekten, insanlardan ve kendimizden öteye giderek Baba’nın yüreğine vardığımızda tövbe etmemiz tamamlanmış olacaktır. 

Tövbe; birbirimizi Allah’ın evlatları olarak tanımak ve sevmek için, aramızdaki birlik için temeldir.

Tövbe, İsa’nın öğrencileri için Baba’dan dilediği birliğinin gerçek ve görülebilen olması için dua etmekte olan bütün Hristiyan cemaatler için gereklidir.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Olağan devre – 2. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

14/01/2024 – OLAĞAN DEVRE – 2. Pazar Günü – B

1.Okuma 1Sam. 3,3-10.19 Mezmur 39 2.Okuma 1Kor. 6,13-15.17-20 İncil Yh. 1,35-42

Bugün Samuel’in çağrısını dinleyip onun cevap vermeye nasıl hazır olduğunu görüyoruz. Cömertliği neredeyse İsa’yı izlemeye hazır olan Vaftizci Yahya’nın iki öğrencisinin bir peygamberliği gibidir. Bunlar öğretmenleri olan Yahya’dan şunu duydular: “İşte Allah’ın Kurbanı!”; böylece İsa’nın beklenen Mesih olduğunu anladılar.

Icon of the Apostle Peter
Icon of the Apostle Peter

O; Allah’ın İbrahim’e oğlu İşhak yerine kurban etmesi için verdiği kuzu, kanı Mısır’da ölüm meleğinden halkı kurtaran kuzu, her sene halkın günahlarını yüklenip çöle ölüme gönderilen kuzu, Paskalya’da Allah ile antlaşmayı kutlayan her aileyi beslediği kuzudur. Bu sebeplerden iki öğrenci İsa’yı izliyor, amaçları; O’ndan bir şeyler elde etmek değil, O’nunla birlikte olmak, O’na hizmet etmek ve O’ndan Baba’nın planlarına uygun yaşamayı öğrenmektir!

Gece Allah’ın Sözü’ne itaat ederek yatağından fırlamaya, onu yatağına geri gönderen rahip Eli’nin de emrine itaat etmeye hazır küçük delikanlı Samuel, İsa’yı izleyenler için daim kalan örnektir. Onlar daima İsa ile kalıp sevdiklerini O’na çekmeye başlamaktadırlar. En güzel sevgi tam da İsa’yı tanımayı öğrenmeye yardım etmektir. İki öğrenciden biri olan Andreas kardeşini de İsa’ya götürüyor ve Rab onu da çağırıyor. Ona İsa yeni bir isim veriyor, bu da o andan yaşamının değiştiğini, onun yepyeni olduğunu gösteriyor. Simon’un adı artık Petrus olacaktır, bir balıkçı adı değil de, İsa’da güven, yaşam, tamlık bulan bir öğrencinin adı!

İsa ile yaşam gerçekten yenidir: Aziz Pavlus, Korintlilerin çocuklar gibi ellerinden tutma mecburiyeti hissediyor. Rab’be ait olmaktan gelen yeni ışıkta görebilmelerini sağlayarak onları eğitiyor. İsa’ya ait olan kişi; Kutsal Ruh’un mabedi olmuştur. Bu; güzel ve teselli edici, aynı zamanda tamamen somuttur, bu yüzden yeni bir yaşam tarzı doğuran bir gerçektir.

Kim kendi içgüdülerini özellikle de cinsel yönden takip etmeye alışıksa çevre için bunların normal gözükmesi sebebinden kendini aklanmış hissetmemeli: Eğer İsa’ya ait isen bedenin de İsa’ya aittir ve O’nun onu da hükümdarlığı için kullanabilmesi gerekiyor. Eğer bedenini kendi hırslarını susturmak için kullanıyorsan İsa’ya haksızlık yapıyorsun çünkü O, Allah’ın şanı için seni ölümüyle uzvu olarak elde etti!

Ahlaksızlıklardan uzak durun” diyor Havari. Onun yaşadığı ortamda da cinsel ahlaksızlıklar moda idi. Hatta ilahlara adanmış mabetlerde de yapılıyordu.

Bedenimizden Allah’ın ışığının saflığı ve İsa’nın dirilişinin yeniliği parlamalıdır. Bedenin tutkularını tatmin ederek herkesin yaptığını yapamayız: Öyle yaparsak ciddi skandallara ortak oluruz, eşler karşılıklı sadakatte dayanmaya ve karşılarına çıkabilecek haçı birlikte taşımaya değil, birbirlerinden uzaklaşmaya destek bulacaklar.

İsa’ya ‘evet’imiz tam olmalıdır, bu hem şahsi hayatımız hem de Kilise yaşamımız için: Kilise Mesih’in Bedenidir ve hiçbir üyesi Başının istemediğini yapmamalıdır.

Bu günlerde her Hristiyan’ın daima ve sadece İsa’yı izleme çağrısına hep cevap verebilmesi için dua edelim. Allah’ın bize verdiği birlik Ruh’unu değil, sadece kendi düşüncelerini izleyenlerin doğru yola dönmeleri için de dua edelim!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

İsa’nın Vaftizi – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

07/01/2024 – İsa’nın Vaftizi – B Yılı

Birinci okuma Yeş 55,1-11 Mezmur 12 İkinci okuma 1Yuh. 5,1-9 İncil Mk 1,7-11

Bugün, Rab’bin Vaftizi bayramında, Yeşaya peygamber neşeli bir daveti bize sunmaktadır. Davet Allah’ın kendisi tarafından gelmektedir: O, yüreğimizdeki açlığı ve susuzluğu görmektedir ve bizleri doyurmak ve susuzluğumuzu gidermek için kendisini bize sunmaktadır, bizleri karşılıksız ve cömert sevgisiyle kaplamaktadır. O’na doğru koşmak için arzularımızı ve düşüncelerimizi değiştirmeliyiz.

Gérard David (ca. 1460-1523), Baptism of Christ
Gérard David (ca. 1460-1523), Baptism of Christ

Bizimkiler Allah’ınkilerden değişik, bu sebepten de acı ve ölümü tecrübe etmekteyiz. Sözünü kabul ederek gerçek ve güvenli yaşamı yaşayacağız. Tıpkı yağmurdan sonra ürün ve üründen sonra ekmeğin geldiği gibi, aynı şekilde kuşkusuzca yeni bir yaşamı tecrübe edeceğiz. 

Vaftizci Yahya, Ürdün nehrinin kenarında herkesi tövbe etmeye çağırdığında, Yeşaya’nın sözleri yıllardan beri ilan ediliyorlardı. Yahya arzuları ve düşünceleri değiştirme zamanının sonunda geldiğini söylüyordu, çünkü dünyanın günahı omuzlarının üstüne aldıktan sonra bedava olarak yaşam suyunu ve ekmeğini Veren gelip, artık mevcut oldu. 

Yahya bizleri sevgisini göstermek için günahkarların arasında saklanan Olana bakmaya, O’nu kabul etmeye çağırıyor. İsa, gerçek sevgisini göstermek için günahkarların arasında saklanıyor. O, günahkarlara yanaşmaktan korkmuyor, onların günahlarını silen aynı suya giriyor. O su, O’nu kirletmeyi beceremeyecektir, bunun yerinde O, kutsallığı ile suyu ve suya girmiş olanları temizleyecektir. O, günah işlemeden, Baba’dan uzaklaşmadan kendini ‘günahkar’ yapıyor. Baba da O’nu, yardığı göklerden gelen güçlü ve güzel sesiyle sevgili Oğlu diye tanıtıyor. Hatta bir güvercin bile O’nun üzerine iniyor, herkes bu Güvercin’de Allah’ın Ruh’unun görüntüsünü gördü, tüm insanlara sevgisiyle ulaşmak isteyen Allah’ın Ruh’unu! Kendisi konabilecek toprağı, Nuh’un gemisine tekrar dönmesi gerekmeden daima yaşanabilecek yeri bulan güvercindir. 

Görülen ve duyulan olağandışıdır, çünkü Allah’ın peygamberler aracılığıyla vaat ettiklerini düşündürüyor. Zamanın tamlığına ulaştık, bekleyiş zamanı sona erdi. 

Yahya artık sadece yok olmak istiyor, kendisinden sonra Gelene ve “daha güçlü Olana” kölelerin yaptığını bile yapmaya layık hissetmiyor. Yahya’nın gücü fiziksel bir güç değil, silahların gücü de değil; onları Allah’a emniyetle götürmek için herkesi çeken güçtür! Ama İsa daha güçlüdür, çünkü O, herkesi kendine çekecektir! Hiç kimse, kendisi, yani Yuhanna’nın kendisi O’nun yani Güvey’in yerini almaya layıktır: Gelin olan halkı sonsuza dek seven Güvey, ona Allah’ın güçlü ve sabit sevgisini bağışlayabilen Güvey! Bizler de O’na gidelim, böylece Allah’tan yeni bir hayat kabul edebileceğiz, içimizde Baba’nın aynı sevgisi olacaktır.

Havari Yuhanna mektubunda bu gerçek hakkında ısrar ediyor: İsa’nın Mesih olduğuna, yani O’nun, ilahi hayatını bize bağışlamak için Allah tarafından meshedilmiş olduğuna inanan bizler, Allah aracılığıyla yeni yaşama doğduk. Bu, Allah’ın evlatları, ailesi, işbirlikçileri olmamız demektir. Bu sebepten, diyor Yuhanna, kim Allah’ın evlatlarını seviyorsa gerçekten Allah’ı da sever. 

Havari şu sorumuza cevap veriyor: Allah’ı ve evlatlarını nasıl sevebiliriz? “Allah’ı sevmek onun emirlerine uymaktır”. Ve de bu şekilde “dünya kazanılır”, etrafımızı saran dünya ve bizi mahvetmek için içimizde saklanan dünya! Biz, günahkarların girip kirlettikleri suya giren ve üzerine inmiş Ruh’un tanıklığını alan Allah’ın Oğlu’na inanarak dünyayı yeneriz. Günahkarların girdiği suya giren ve üzerine inmiş Ruh’un tanıklığını alan Oğul’a inanırız.

İsa’yı kabul etmek en büyük sorunlarımız için en iyi çaredir: Bu şekilde onları Baba’ya uygun kılarak gerçekten arzularımızı ve düşüncelerimizi değiştireceğiz. Tam da günahkarlar olarak her Sözüne ‘evet’imizi tekrar edelim. Böylece bizler de Allah’ın sevinci, memnuniyetini dayadığı yer olacağız!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Epifanya Bayramı – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

06/01/2024 – EPİFANYA BAYRAMI 

1.Okuma Yeş. 60,1-6 Mezmur 71 2.Okuma Ef. 3,2-3.5-6 İncil Mt. 2,1-12

Dünya Çocuklar Misyon Günü

Yeşaya peygamber ışıktan bahsediyor, dünyanın karanlıklarının arasında parlayan bir ışıktan, Allah’ın güzelliğini ve büyüklüğünü gösteren ve yukarıdan gelen bir ışıktan! Karanlık dünyayı örtüyor ama Rab’bin şanı üzerinde parlıyor! Bu ışık o kadar harikulade ki tüm insanların dikkatini çekmekte, hatta dikkatini çekmekle kalmayıp onların Rab’be yaklaşmalarını ve tapmalarını sağlamakta. Pagan halklar bu ışığın, Allah’ın ışığı olduğunu anlıyorlar ve bu sebepten sunakları ve armağanları olan altın ve buhurla gelmekteler.

Fra Angelico and Filippo Lippi, Adoration of the Magi
Fra Angelico and Filippo Lippi, Adoration of the Magi

Bugünkü İncil metni peygamberin söylediklerinin gerçekleştiğini anlatmaktadır. Işık; insanları Annesinin kollarındaki Çocuğa götüren, Çocuğun evini ve mevcudiyetini aydınlatan yıldızdır. Paganlar, Yıldız Bilimciler tarafından sembolize edilirler. Onlar, ışığıyla onları ümit ve sevinçle dolduran yıldız tarafından yönlendiriliyorlar. Karanlıklar; Herodes’in kini ve korkusudur, kin ve korku ki Herodes’ten Yeruşalim’in halkına da verilmektedir. Yıldız Bilimcilerin armağanları olan halkların altın ve buhuru birçok anlam taşımaktadırlar. İncil yazarı bunları bize açıklamamakta, bizim hayal gücümüz ve sevgimizle onları keşfetmemizi istiyor. Onlar aynı birçok durumda İsa’nın söylediği benzetmeler gibidir: Allah sevgisini bulmak için, sevgimizin nasıl gelişebileceğini görmek için fırsatlar. Yola çıkan bu adamların hazine kutuları altın, mür ve buhur taşımakta. Onlar, bize hatalı gözükebilecek keşiflerini izlediler. Ama niyetleri ciddiydi, arzularını Allah uyandırmıştı ve tam bir katılımları vardı. Allah onları bu yola koymuştu, onlar bu yolda başka bir yol, Kutsal Yazıları okuma yolunu bulacaklardır. Bu yolu da güç arayan ve günahkar bir adam olan Herodes sayesinde buldular.

Bugün okunan İncil metni, hakikaten bizim için ve bizim dünyadaki mevcudiyetimiz için çok çok önemli bir bölümdür. Bugünkü bayramın adı da “Rab’bin açıklanması”dır: İsa, hiçbir şey yapmadan veya söylemeden, uzak ülkelerin halkları tarafından kral olarak tanınır. Onlar, bir yıldızı takip edip onlara ait olmayan Yazıları okuduktan sonra kendilerini alçaltarak bir annenin kollarındaki Bebeğe tapıyorlar. Bu karşılaşmanın sevincinin hemen ardından Bebeğin yaşamının ta başından taşımak zorunda olacağı haçı da hissediyorlar.

Bizim için bunlar ne öğretiyorlar?

Her şeyden önce İsa’nın imkanımız dahilindeki her yolla aranılmaya layık olması! Fakat bunun için başkalarından da yardım dilemeliyiz.

Yaratılış bizi O’na yönlendiriyor fakat O’na sadece Kutsal Yazılar sayesinde varabileceğiz: Onlardan kendimizi esirgemeyeceğiz! Kutsal Yazılar, onları yaşamak istemeyen günahkar insanlar tarafından bildirilse de, Rab’bin Söz’ünün değerini muhafaza etmektedir.

Hazinelerimiz İsa’nın eline bırakıldığında değer kazanmaktadırlar!

Elimizdeki altın, kıskançlık ve kabadayılık, şiddet ve ölümdür; İsa’nın ellerinde ise armağan ve sevgi işaretidir. İnsani şanın ve saygının sembolleri olan buhur ve mür, İsa için kullanıldıklarında tam anlamlarına kavuşmaktadırlar.

İsa ile karşılaşan, O’nu bir kadının, Annesinin kollarında bulabileceğini bilmelidir. Kadının büyüklüğü, adam değil kadın olmasında değildir, onun dünyayı kurtaran Bebeği sunabilmesindedir. 

İsa’ya tapan kişi bu dünyada fayda beklememeli, ne sağlık ne de saygınlık: Bebeğe tapan Onunla birlikte haçı taşımaya hazır olmalı! Kendini dünyanın büyüklerinden ve zenginlerinden saklayacaktır ki, kendisini taptığı Bebeğin düşmanlarının arasında bulmasın!

Aziz Pavlus, Efeslilere yazarken İsa’nın sırrının açıklanmasıyla bize yapılan büyük armağandan bahsediyor: Tek bir beden olup Baba’nın sevgisinden faydalanmamızdan dolayı bizleri birbirimizle birlik içine koyan gizemdir. Hristiyan ortamda doğmuş olmayan kişi, daima Kilise’de yaşayan kişiden bu armağanı daha çok değerlendirebiliyor. Sevgiyi tanımamış olan kişi Baba’nın İsa ile gösterdiği sevgiyi, bunu daima yaşamış olandan daha çok değerlendirebiliyor. İsa’nın sayesinde Baba’nın bizi sevdiğini bilmek ve bunu kuşkusuzca bilmek, bizlerin birbirimizle kardeş ve dost olarak hissetmemizi sağlayan ışık ve güçtür. O zaman Çocuğa doğru koşalım: Bizleri de çeken bir yıldız ve yol gösteren bir Söz vardır!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it