Mesih İsa’nın Göğe Çıkışı – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

12/05/2024 – MESİH İSA’NIN GÖĞE ÇIKIŞI – B

1.Okuma Hav. Kit. 1,1-11 Mezmur 46 2.Okuma Ef. 4,1-13 İncil Mk. 16,15-20

İsa niçin dirildikten sonra kırk gün boyunca öğrencilerine kendini gösterdi? Dirilmiş İsa’yı görmek yüreklerini değiştirmeleri ve bekleyişlerini olgunlaştırmak için yeterli olmadı. Onlar İsa’nın “İsrail hükümdarlığını” kurmasını halen beklemekteydiler. O ise onları değişik, içsel, günahtan kurtuluş olan ve yürekleri derin ve kalıcı bir birlik ruhu ile birleştiren, Kutsal Ruh’un armağanı olan bir hükümranlığın yeniliğine yöneltiyordu. 

Onları Allah’ın Ruh’unu almaya hazırlıyordu, bu sebepten öğrencilerine O’na bakmalarına, dokunmalarına izin verdi. Onların Allah’ın Ruh’unu beklemelerini ve arzulamalarını sağlamak için, onlardan ayrıldı ama daima Baba’nın sağında olup onlar için şefaat edeceğini söyleyerek onlara güven verdi. Bu, dirildiği günün sabahında İsa’nın Kendisinin Mecdelli Meryem’e verdiği iki haberdir; İsa, ona bu haberi öğrencilere iletme görevini verdi.

Şimdi O, görülmez ellerle yükseltilmiş ve Allah’ın varlığının açık işareti olan bir bulutla sarılmış saklanmaktadır. O’nu saklayan bulut, O’nun artık Baba Allah ile birlikte Allah olduğunu ve O’nunla birlikte tapılabileceğini belirtmektedir. Ayrıca İsa’nın önceden söylediği sözler, Allah’ın Söz’ü olarak kabul edilme hakkını kazanmaktadırlar. Artık öğrencilerin, İsa’nın yaptıklarını hatırlamaktan ve O’nun öğrettiği gibi yaşamaktan başka şey yapmaları gerekmiyor: Bütün bunların ilahi değeri vardır. Aziz Markos’un yazdığı gibi son nasihati şudur: “Bütün dünyaya gidin ve İncil’i tüm yaratıklara duyurun”. 

İsa havarileri gönderiyor, ama onları Kendisinden uzaklaştırmıyor, çünkü O göklerde, Allah’ın yanındadır, yani her yerde, her zaman var olabileceği konumdadır: Onlar İsa’nın dikkatli bakışları ve Rablerinin elinin altında gidecekler: onların O’na itaatli olarak bulundukları her yerde, İsa etki edecektir. 

Onlar İsa’nın varlığının işaretlerini görüp onlardan faydalanacaklar: Şeytanlar onların seslerini duyduklarında kaçacaklardır. Egoizm, öç, kıskançlık, kızgınlık, ahlaksızlık, kin, isyan şeytanları İsa’nın öğrencilerinin varacakları yerde, onların dua ettikleri insanların yüreklerinde de dayanamayacaklardır! 

Yeni diller, sevginin ifadesini konuşan o diller, anlaşılacaklar ve bütün halklar arasında birlik kuracaklardır. 

Yılanlar, yani zor ve beklenmeyen durumlar, kendilerinin Baba tarafından sevilmiş ve Ruh tarafından yönlendirilmiş olduklarını bilenleri korkutmayacaklardır: Tersine onlar, bu durumları sabır ve güç ile girişip çözmek için İsa’da bilgiyi ve tedbiri bulacaklardır.

Zehir, yani insanlar tarafından kabul edilmemek, depresyon veya cesaretin kırılmasına sebep olmayacaktır, tersine daha çok muhtaç olan insanlarla ilgilenmek için sebep olacaktır, özellikle hastalıktan ve sevgisizlikten acı çekenler: -Bunlar- kendilerinin sevilmiş olduklarını görerek tekrar yaşamaya ve ümit etmeye başlayacaklardır. 

İsa’nın göğe çıkmasından sonra tüm tarih bu olaylarla bezenmiştir, yalan ve egoizmin üzerindeki sevginin zaferleri ile zenginleştirilmiş, dirilmiş İsa’nın mevcudiyeti ile dolmuştur. 

Aziz Pavlus İsa’nın bu gizemli mevcudiyetinin tanığı oldu. Bugünkü Efeslilere mektubunun kısa bölümünde alçakgönüllülükte, tatlılıkta, karşılıklı sevgide yürümeye devam etmemizi önererek bunun sonuçlarını bildirmektedir. Böylece birlik Ruhu bahşedilmiş olan bizlerin yaşamı, Allah’ın günümüzde de insanları kurtarmaya devam ettiğini gösterecektir. 

Göğe çıkan o İsa, her şeyi Kendisiyle doldurmakta, değiştirmekte, sevgi aracına, Allah’ın armağanına çevirmektedir. İsa, Kilisesi aracılığıyla göklerden yeryüzünde etkili olmaya devam etmektedir: Yeryüzünün çehresini yenileyip onu barış yeri olarak kılmaktadır.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya’nın 6. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

05/05/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 6. Pazar Günü – B

1.Okuma Hav. Kit. 10,25-27.34-35.44-48 Mezmur 97 2.Okuma 1Yh. 4,7-10 İncil Yh. 15,9-17

İbrani Hristiyanlar için, paganların da Allah’ı, İsa’nın ölümü ve dirilişi için yücelttiklerini görmek büyük bir sürpriz oldu! Paganlar da Kutsal Ruh’u almışlardı ve bu sebepten kardeş gibi kabul edilip aynı Kilise tarafından vaftiz edilmeleri gerekiyordu.

Duccio di Buoninsegna. L’Apparizione di Cristo sul monte della Galilea. Museo dell’Opera del duomo, Siena.

Kim İsa’yı tanıyorsa ve yaşamında O’nu kabul ediyorsa yeni bir insan olmaktadır, Allah’ın evladı ve dolayısıyla Baba Allah’ın sevgisiyle sevmeye kabiliyetli olmaktadır. İşte bugün İncil’de İsa, Yuhanna da ilk mektubunda, yüreklerimize dökülen bu sevgiden bahsetmektedirler.

İsa, Baba tarafından sevilmekten mutlu! Tüm yaşamı, Baba’nın sevgisidir. Bu sebepten İsa, bu sevgiyi öğrencilerine döküp onlara aynı sevgiyi öğreterek bu sevgiye devam etmeyi kendi görevi olarak görmektedir. O’nun tarafından sevildiklerini hisseden öğrenciler, sevgisini hayatlarının ”yeri” kılacaklar, yani ”kalmaya” çalışacakları yeri. 

İsa onlara bu sevgide kalmalarını tembihliyor, çünkü sevincin, herkesin devamlı olmasını istediği o sevincin tek yolu budur. 

İsa’nın sevgisinde kalmak için “emirlerine uymak” yeterlidir. İsa’nın emri tektir ve tam da O’nun aracılığıyla yaşamımıza girmiş olan sevgidir: Birbirimizi İsa’nın bizi sevdiği gibi ve O’nun bizi sevdiği için, sevmek.

İsa bizi niçin sevdi? Biz bunu hak ediyoruz diye değil, iyi olduğumuz için de değil, ama buna ihtiyacımız olduğu için İsa bizi sevdi! İsa bizi nasıl sevdi? O bizleri “sonuna kadar sevdi” yani yaşamının sonuna kadar ve sevginin sonsuz imkanlarının sonuna kadar sevdi. Aynı şekilde bizim de birbirimizi sevebilmemiz için bize lütuf verildi. 

Kardeşlerin sevgisini, hak etmesek de, kabul edebiliriz ve biz de onları karşılıksızca sevebiliriz çünkü buna ihtiyaçları vardır, onları sempatik olduklarından veya bize iyilik yapmış olduklarından veya minnettar olduklarından dolayı sevmeyiz. Bizler, Allah’a şükürler olsun, Azizlerin yaşamında çok örnekler görürüz. Kim aziz Françesko’nun cüzamlıyı öptüğünü hatırlamaz? Veya aziz Kamillo de Lellis, aziz Vinçenzo de Paoli, aziz Yusuf Kottolengo, Molokai’deki aziz Damyano’nun en zor hastalarla nasıl ilgi verdiklerini kim bilmez? Veya aziz Yuhanna Bosko’nun ve annesi Margerita’nın çocuklara dikkatlerini kim bilmez? 

Sadece Kilise’nin ilan ettiği Azizler’e bakmak da gerekmiyor, çünkü her birimiz bazı kardeşlerin sınırsız sevgisini görmüş veya duymuş, ondan faydalanmıştır. Küçücük bir örnek: Çocuklar zili çalıyordu. Kız kim olduğunu bakmaya gidiyor, ama onlar kaçıyor. Kız onları yüreğinde kutsuyor ve onların İsa ile karşılaşmalarını diliyor. Kızın bu sebeple çektiği yorgunluk, gün boyunca bir çok kere tekrarlansa da, azdır, fakat sevgi büyüktür ve küçük şeylerle daha zor durumlarda etkili olabilmeye hazırlanmaktadır.

Aziz Yuhanna İsa’nın öğretisine devam ediyor ve yeni ufuklar açıklıyor. Kim karşılık beklemeden seviyorsa Allah tarafından doğduğunu, yani O’nun evladı olduğunu gösterir: Nitekim Allah sevgidir! Allah’ın sevgisi; Oğlu, İsa, günahlarımızın sonuçları için çare bulmak için gelmiş olan İsa’dır. Biz günahkardık ve günahkarız, yani Allah’a karşı çıkmış, cehenneme layık olmuştuk. Ama O, dostluğunu tekrar elde etme, yüreğindeki yerimizi tekrar alma imkanını bize verdi: İşte ilahi sevgi, gerçekten sınırsız ilahi sevgi! İsa’yı ve Sözünü kabul ederek kurtuluruz! 

Bu sebepten ”birbirimizi sevelim çünkü sevgi Allah’tandır!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya devresi – 5. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

28/04/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 5. Pazar Günü – B –

1.Okuma Hav. 9,26-31 Mezmur 21 2.Okuma 1Yh. 3,18-24 İncil Yh. 15,1-8

İlk okuma metni bize, Saul’un yüreğini baştan çıkaran ve gözlerini kamaştıran İsa ile karşılaşmasından sonra Yeruşalim’den dönüşünü anlatmaktadır. Şam’daki cemaatte vaftiz oldu ve şimdi Hristiyan olarak ölesiye zulmettiği o Hristiyanlarla karşılaşmaya gelmektedir.

Christ the True Vine (Russia, 19th century)
Christ the True Vine (Russia, 19th century)

Tövbe eden genç, havarilere ve diğer imanlılara yaklaşınca kim bilir neler bekliyordu! Alkışları mı acaba? Ama sadece şüpheci bakışlar buldu. Herkes ondan korkuyordu, ona güvenmiyorlardı. Onu Şam’da tanımış olan ve yüreğinin değiştiğine tanık olan bilgili ve dindar Barnabas işe karışmak mecburiyetinde kaldı. 

Bu zorluk aşıldıktan sonra Saul kutsal şehirde bir deneme ile daha karşılaştı: İsa’ya olan imanını İbraniler’e müjdelerken onlar onu öldürmeye çalıştılar, bu sebepten yeni imanlıların cemaati onu doğduğu şehir olan Tarsus’a göndermeye karar verdi. Saul’u güvenli bir duruma koyduktan sonra onu unuttular. Bu şekilde Saul ciddi bir “budanma” yaşadı!

Bu tecrübesi sayesinde o, İsa’nın Son Yemek’te havarilerine emanet ettiği sözleri anladı. O gün Rab, Baba’yı bir bağcıya benzetmişti, bağcı makasla gereken kuru dalları merhamet etmeden kesiyor, yeşil olanları ise buduyor. Genç Saul kendini budanan ve sıkıntısını çeken bir bağa benzetmiş olmalıydı. 

Bağcı, budamadan sonra bağın meyvesinin daha güzel olacağını bilmektedir, aynen imanlının yaşamının ruhani meyvesi de Baba tarafından “budandıktan” sonra Allah’ın Hükümranlığı için daha faydalı olacaktır. 

Her imanlı “budanma” tecrübesini yaşar, bu beklenmeyen durumlar aracılığıyla olabilir: Hastalıklar, arzulananı gerçekleştirmemizi engelleyen olaylar, işimiz veya ailemizle gerçekleştirmeyi arzuladığımız ve yapamadığımız olaylar, her çeşit terslik. İmanlı bu denenmelerin sabrını güçlendirdiklerini bilmektedir, bu durumların Baba tarafından bilindiklerini, zekamızın ve arzumuzun göremediği gibi ileriyi gören sevgisi tarafından yönlendirildiklerini de bilmektedir. Her durumda imanlı, daha doğrusu bizler barış içerisinde, sakin ve güvenli kalmaya çalışıyoruz. Aziz Pavlus şöyle diyor: “Allah’ın kendisini sevenler için her durumda iyilik için işlediğini biliriz” (Romalılar’a Mektup). Allah’ın Oğlu İsa’ya bağlı kalıyoruz ve tüm insanların kurtuluşunu engellemeyen, aksine sağlayan haçını sevgiyle taşımış olan O’na, sıkıca sarılıyoruz. Onunla birlik içerisinde olunca terslikler de olsa, daha acılı “budanmalar” da olsa yaşamımız meyve verecektir, olgun ve Allah’ın beğeneceği, birçok insana faydalı bir meyve verecektir. İsa ile birlik içerisinde kalan kişi, bazen dünya tarafından değer verilen şeyler gerçekleştirmese de varlığı, gizemli bir şeklide birçoklarının faydası için olacaktır.

İsa tarafından özel bir şekilde sevilmiş hisseden havari Yuhanna, Rab’be bağlı olan kişide daima var olan bir meyveyi yetiştirmemizi istiyor: Sevgiyi. Sevgiyi tüm imkanlarımızla, sözler ve eylemlerle yaşamalıyız. Sevgiden kaynaklanan eylemler gerçekte olduğumuzun garantileridir, bunlar bizim Allah’ta olduğumuzun, Allah’ın da bizlerde olduğunun bir ispatıdır.

O zaman bugün Rab yolumuzu aydınlatmaktadır: Denenmeleri ve haçları ceza olarak değil, Baba’nın sevgisinin işaretleri olarak görmeliyiz; bunların aracılığıyla Baba, bizi O’nun gibi sevmeye kabiliyetli olarak şekillendirir. Böylece İsa’nın haçta ölümünü paylaştıktan sonra Onunla diriliş sevincini de paylaşacağımızın tecrübesini yaşayacağız.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya devresi – 4. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

21/04/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 4. Pazar Günü – B

1.Okuma Hav. Kit, 4,8-12 Mezmur 117 2.Okuma 1Yh. 3,1-2 İncil Yh. 10,11-18

İyi Çoban Pazarı – Çağrılar için Dua Haftası

Petrus Yuhanna ile beraber niçin İsa’nın adına yalvararak, doğuştan sakat olan bir insanı iyileştirdi? Onlar katilmişler gibi zincirlenmiş olarak karşılarına çıktıkları halkın önderlerine Petrus cevap vermektedir. O kişi iyileşti, bunun sebebi de onların, yani önderlerin da Allah’ın, haça gerdikleri İsa’yı dirilttiğine iman edebilmeleridir.

Catacomb of St. Callixtus – The Good Shepherd (3rd century)

Hatta Allah, tam da başkanların reddettiği o İsa’yı binasında temel taşı kıldı! O, Kurtarıcıdır, insanların tek kurtarıcısı O’dur, sadece O, onları günahlarından kurtarabilir. Yeruşalim’de, Tapınağın kapısında gerçekleşen mucize bir işaret olmalıydı, aynen İsa’nın Kendisi’nin gerçekleştirdiği bütün mucizeler gibi. Şimdi bu tanıklık ile başkanların da İsa’nın canlı olduğuna ve aralarında olduğuna iman etmeleri için bir fırsat daha oluyor. Ama bu sefer de iman edenler; fakirler, alçakgönüllüler ve basit insanlardır.

Petrus’un İsrail halkının önderlerine müjdelediği İsa’yı bugün, Yeruşalim’de, en büyük işaretlerden birini gerçekleştirdikten sonra görüyoruz: Kör doğan bir insana ışık verdi. Bu işaretle birçok büyüklerin düşmanlığını üzerine çekti, ama yine de o düşmanlara çok bilinen çoban benzetmesini kullanarak Allah’ın kimliğini belirtiyor, halkını seven ve her yaratığını seven Allah’ı. 

Gerçekten de Allah peygamberler aracılığıyla birçok kere kendini, kuzularıyla ilgilenen bir çoban olarak gösterdi. Kaybolan koyunu arayan çoban olarak, hastalanan, doğuran koyunu kollayan ve sürüsünü koruyan, yeşil otlaklara yönlendiren çoban olarak kendini gösterdi. Allah kendinden böyle bahsetti, ama fakirleri sömüren yöneticileri gören halk kendi başına kalmış olmaktan acı çekmektedir, sevgi vermeyi bilmeyen insanların etkisindedirler. 

Şimdi İsa Kendini gerçek çoban olarak tanıtıyor, o çoban ki halkın arasında Allah’ın sevgisini yetkin kılıyor. İsa, Allah’ın peygamberler aracılığıyla söz verdiği Allah’ın sevgisidir, herkesle ilgilenen, fakiri ve ezileni dışlamayan, kendi yaşamını feda edecek kadar sevgidir. İsa; bizimle birlikte olan Allah’tır, bizi seven, sevgisiyle bizi büyük yapan, bizi evlatları olarak çağrılmaya, gerçekten de evlatları olmaya layık kılan büyük Allah’tır.

Bugün havari Yuhanna da bize Baba’nın sevgisinden bahsetmektedir; bu sevgi bize İsa vasıtasıyla ulaşmakta ve bu sevgi sayesinde Baba’yı görebilmekteyiz, hatta O’na benzer olabiliriz.

Bugün dua etmeye çağrılıyoruz, tüm Kilise tek yürek olarak İsa’nın seçtiği ve İyi Çoban’ın varlığını belirtmek için işaret olarak yolladığı kişiler için dua etmekteyiz: Ümit ve sevgiyi yaymak için imanda güçlü ve cömert olsunlar. 

Baba’nın ruhumuzla ilgilenen, O’nunla ilişkimizi, diğer kardeşlerle birliğimizi güçlendirecek insanlar yollaması için dua edelim. 

Baba’ya Kutsal Ruh’unu gençlere vermesi için yalvaralım, öyle ki onlardan birçokları yaşamlarını O’na bağışlasınlar ve Hristiyan cemaatine hizmet etmeye kendilerini sunsunlar öyle ki cemaatlerde İyi Çoban’ın varlığının temsilcisi eksik olmasın. Böylece İsa’nın adına bizi dinlemeye ve bize Allah’ın Sözü’nü bildirmeye hazır bir rahibi yanımızda daima bulabileceğiz!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya devresi – 3. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

14/04/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 3. Pazar Günü – B

1.Okuma Hav. Kit. 3,13-15.17-19 Mezmur 4 2.Okuma 1Yh. 2,1-5 İncil Lk. 24,35-48 

İsa’nın ölümünün ve dirilişinin amacı kurtuluşumuzdur, yani barışımızı, kardeşlerle ve Allah ile birliği engelleyen her şeyden kurtulmamızdır. Engel; günahtır, yani itaatsizliğimiz, kibrimiz. 

Christ Appears to the Disciples on the Mountain in Galilee Panel from the Maesta Altarpiece of Siena (Duccio di Buoninsegna – d. 1319)

İsa çok acıya mal olan görevini tamamladı ve Baba tarafından tam bizim için yüceltildi, bizim büyük sorunumuzu çözmek için. Bunu bugün havari Yuhanna da tekrar etmektedir: “Pederin huzurunda bir savunucumuz vardır; bu da günahsız olan Mesih İsa’dır. Kendisi, günahlarımızın ve yalnız günahlarımızın değil, bütün dünyanın günahlarının affı için kurban oldu”. O’nun şefaatinin Allah tarafından kabullenebilmesi için O’nun geldiğini bilmemiz yeterli değildir, O’nun Sözüne itaat ederek O’nunla birlik içerisinde olmalıyız. Bunun için havari, İsa’dan duyduğu öğretileri bize aktarmaktadır. İsa Paskalya günü öğrencilere görüldüğünde ölümden dirilişinin meyvesinin şu olduğunu söyledi: “Mesih’in adıyla günahların bağışlanması için tövbe çağrısı da tüm uluslara duyurulacak”. Ve de öğrencilerin O’na iman edebilmeleri için onlara haçtaki yaralarını gösterdi, O’na dokunmalarına izin verdi ve onlardan yemek bile istedi.

Rab’bin bu sözlerini anlamak ve benimsemek için yaşadığımız dünyadan uzaklaşmamız gerekiyor: Gerçekten dünyada artık kimse günahlardan bahsetmemektedir, onları açıkça görüp onların sonuçları yüzünden acı çekmemize rağmen. Günümüzün düşüncesi günah denilen bütün eylemleri doğrulamak istemektedir, fakat bizler bunların var olup düzensizlik ve söylenilemez acıların sebebi olduklarını çok iyi bilmekteyiz. 

Günahların affı gerçekten çok önemlidir! Bu af olmadan insan ebedi hayatı yaşamayı ümit edemez, Baba Allah’ın sevgisini tekrar bulamaz ne şimdi ne de başka herhangi bir zaman mutlu olamaz. Af ile nefes almaya başlamakta, kaldırılmakta, ruhun ve bedenin iyileşmesinin bir yürüyüşüne başlamakta, özellikle geleceğe, ölümün ötesine huzurla bakabilmekteyiz, çünkü orada Baba’nın sevincinin ve barışının doluluğu ile bizi beklediğini bilmekteyiz. 

Günahların bağışlanmasından önce tövbe çağrısı gelir: Bu ilanı İsa’nın kendisi duyurdu ve bu görevi havarilere verdi. 

Bunun örneğini ilk okuma bize vermektedir. Petrus bunu Yeruşalim’de tüm halka teklif etmeye başladı: “Tövbe edin ve yaşamınızı değiştirin, böylece günahlarınız affedilecektir”. Bunu birkaç hafta öncesine kadar İsa’ya kin duymuş olanlara ve O’nu ölüme mahkum edenlere cesaretle söyledi. Bugün bu sözler bizlere söylenmektedir: Yaşamımızı değiştirmeyi becermemiz için düşüncelerimizi ve isteklerimizi değiştireceğiz. Tövbe işte düşünme tarzını değiştirmektir: Yeni düşüncelerimizle ilerleyeceğiz, bu dünyanın geçici gerçeklerini aşarak sonsuza dek kalan gerçeklere ulaşacağız, zevklerimizin arzularını aşarak Allah’ın arzularına, egoizmimizi aşarak herkesle paylaşılan bir sevginin sevincine ulaşacağız. Bu düşüncelerin ve isteklerin değiştirilmesi ile hayatımızı, eylemlerimizi, yanımızda yaşayanlarla ilişkilerimizi, gelecek için projelerimizi bile değiştireceğiz. Ve de İsa’yı, dost, Kurtarıcı, hayatın Rab’bi olarak kabul edebileceğiz ve O’nunla birlikte Allah’ın vaat ettiği sevinçleri önceden tadacağız.

Alıştığımız günahlar, dirilmiş İsa ile Baba’nın yüreğine girdiğimizden beri artık ağırlıklarını hissettirmeyecekler, silinecekler, yok olacaklar. Ve de İsa’nın bizi kurtardığı o duruma yeniden düşmemek için denenmeleri ayırt edebileceğiz. Denenmeye girmemek için gücümüz olacaktır, çünkü duada uyanık olacağız, tıpkı İsa’nın Kendisinin Getsemani Bahçesi’nde uyanık kalmayı beceremeyen öğrencilere tavsiye ettiği gibi. ”Denenmeye girmek”; Adem’in, Baba’nın sevgisinden almış olduğu Söz’ü kabul edip değerlendirmek yerine dünyada akan düşünce durumuna gelen yılanın sözünü seçtiğinde yaptığı şeydir. Dua etmek, Baba Allah’ın bilgeliği ve önceden gören Söz’ünü kabul edip saklamak için daima fırsat olacaktır.

İsa, On İkiler’e tam da Baba’nın isteğini söylemek için dirildi ve onlara Son Akşam Yemeği’nin Odasında göründü: O’nun ölümünü ve dirilişini ilan edecekler, bunu bütün dünyada güçle yapacaklar, çünkü bütün halkların kurtuluşa ihtiyaçları var.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it