OLAĞAN DEVRE – 3. Pazar Günü – C

 

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

İlk Okuma Neh. 8,2-4.5-6.8-10 Mezmur 18

İkinci Okuma 1 Kor. 12,12-31 İncil Lk. 1,1-4; 4,14-21

Hıristiyanların Birliği için Dua Haftası

Hristiyanlar’ın birliği için dua haftasındayız: Bu gerekli bir duadır. Bu dua, her şeyden önce Mesih İsa’ya iman edenlerin arasındaki her bölünmenin bir skandal olduğunun farkına varmamız ve halen inanmayanların imanına bir engel teşkil ettiğini hatırlamamız için gereklidir. İsa biliyor ki imanda ve sevgide birlik içerisinde isek birçok kişi kurtulmak için Kendisine çekilecektir.

James Tissot (1836-1902), Jesus Unrolls the Book in the Synagogue
James Tissot (1836-1902), Jesus Unrolls the Book in the Synagogue

Bunun için aziz Pavlus da, zayıflıklarına ve günahlarına rağmen, kardeşlerimizle birlik içinde kalmaya kararlı olmamız için bize yardım etmek istiyor. Bunu bedenimizin organları arasındaki birliği hatırlatmakla yapmaktadır. Bu, inandırıcı bir örnektir ama her zamanki gibi inandıklarımızı gerçekleştirmemiz için içsel bir güce, İsa’ya ve hükümdarlığına karşı büyük bir sevgiye ihtiyacımız vardır. Bu sevgi kişiliğimize ve şahsi fikirlerimize olan bağlılığımızdan büyük olmalıdır. Kiliseler’de İsa’ya olan sevgi büyüdüğü zaman birliğe doğru adımlar atılacaktır. Biz kendi tarafımızdan İsa’nın uğruna Rab’bin bizi koyduğu cemaatte veya iman grubumuzda birlik için çalışalım. O içsel güce sahip olabilmemiz için Baba’nın yüreğine ‘dalma’ duasını daha canlı ve sürekli tutalım.

İsa’nın Sözü’nü sevmiyorsak, İsa’ya olan sevgimiz içimizde hiçbir meyve veremeyecek, dolayısıyla Kilise’nin birliğini de sağlamayacak. Rab’bin Sözü imanlının yaşamının gıdasıdır, tek tek her imanlı, tüm cemaat ve tüm halk için de gerçek gıdadır. Bugünkü ilk okuma metni dikkatle, alçakgönüllülükle, sevinçle ve aynı zamanda tövbe ederek gözyaşlarıyla Allah’ın Sözü’nü dinleyen bir halkı göstermektedir. Bu halk, tam o anda Babil’deki sürgünden yeni geri dönüp yetmiş sene önce yıkılmış kenti ve tapınağı yeniden inşa etmeye başlamakta idi. Kalıntıların arasında Yasa Kitabı’nda yazılmış Allah’ın Söz’ü bulunmuştu: Olağan üstün bir buluş, kendi kimliğini yeniden bulmakta olan halka Allah’ın hala konuşmak istediğinin işaretidir. Bunun için yazıcı Ezra kitabın okunmasını dinlemek üzere herkesi bir araya toplamaktadır. Gün doğumundan öğleye kadar dinlemek için herkes meydandadır. Sevinç ve gözyaşları birbirlerini izlemekte idi çünkü o okuma herkese kendi günahlarını tanımada yardımcı idi.

O Söz, Allah’ın Sözü, her birimizin yaşamında danışabileceği bir kaynak olacak ve birliğimizi pekiştirerek büyüklere ve küçüklere, zenginlere ve fakirlere, herkese sevinç sağlayacaktır. O Söz, herkesin yaşamında yapması gereken değişiklikler için gerekli talimatları veriyor, böylece herkesin acınacak bir hayatı olması yerine başkalarının dayanağı ve tesellisi oluyor.

İsa da Nasıra’ya varınca Kendi’ni Allah’ın Sözü ile tanıştırıyor. Allah’ın Söz’ü her şeyden önce Baba’nın sevgisinin, düşüncesinin ve isteğinin beden almış Söz olan Kendisi’ni tanımasına yaramaktadır. İsa’nın Yeşaya peygamberin Kitabından önerdiği yazı; Allah’ın Hizmetkarı olan Kendisi’ne uymamız için gözlerimizi ve kalbimizi açmaktadır. İsa, Allah’ın gerçek Hizmetkarı gibi, Kendini bize zorla kabul ettirmek istemez, sadece önerir. Bunun için Eski Ahit’in yazıları önemlidir, daha sonra İsa’nın ağzından çıkacak sözleri kabul etmemiz ve dikkat etmemiz için ilgimizi çekmektedirler.

Aziz Luka, İncil’inin önsözünde göründüğü gibi, Allah’ın gerçek Sözü olan İsa’nın yaşamının önemini anladı. Bunun için Luka, “özenle” araştırdı ve Kutsal Ruh’un, kendi tüm zekasını ve yazarlık marifetlerini kullanmasına izin vererek, imanımızı, sevgimizi ve Kilise’nin birliğini ve büyümesini arttırmak, desteklemek için Rab’bin yaptıklarının ve söylediklerinin detaylı bir anlatımını yaptı. İncil yazarının yardımıyla aramıza Allah’ın Ruhu’nun ışığını ve sevincini veren İsa’nın varlığından mutlu olmaktayız. O’nun kişiliğini kabul edip her hareketinin ve sözünün değerine önem verelim. O zaman Hristiyan yaşamımız çok daha bilinçli ve sevinçli olacaktır.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

OLAĞAN DEVRE –2. Pazar Günü – C

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

İlk Okuma Yeş. 62,1-5 Mezmur 95

İkinci Okuma 1Kor. 12,4-11 İncil Yh. 2,1-12

Çünkü Rab sevincini sende bulacak, ülken de “gelinim” olacaktır”. Yeşaya’nın bu sözleri, yenilik ve sevinç peygamberliğidir. Acı çeken halk teselli olacak, yenilenecek: Allah’ın onu sevdiğinden emin olacak, kanıtı olacak ve yaşamının her şeklinde kutsanacak. Bu peygamberlik Mesih’in gelişiyle gerçekleşir. O, vaat edilen “damattır”, Allah’ın halkının mutluluklarını gerçekleştirecektir, sevinç ve barış çağı başlatacaktır. İşte bugünkü İncil bize bu sevinç döneminden konuşmaktadır.

Fırsat bir düğün ile çıkar. İsa’nın da Annesiyle ve O’nun etrafında toplanmaya başlayan ilk öğrencileri ile davetli olduğu bu düğünde evliler ikinci plandadır. Onların kutlaması İsa’nın kendisini Yeşaya’nın peygamberliğini gerçekleştiren Mesih olarak göstermesi için iyi bir fırsattır. Tüm Kana köyünün hatta tüm dünyanın sevindiği gerçek damat, Allah’ın Oğlu ve Mesih, O’dur. Sadece Annesi bunu bilmektedir ve O’nu tanımaktadır. Öğrencileri bile O’nun en gerçek ve en derin kimliğinden haberdar değiller! Kutsal Yazılar’da Allah’ın gelini olarak daima İsrail halkı gösterilmektedir. Fakat o halk Allah’tan korkan bir halktır, O’na sevgiyle hizmet etmez, varlığından sevinç almaz, sözlerini hazine gibi saklamaz ve neredeyse O’nu unutmuştur. Halkın Allah’a davranma şekli, sadakatsiz, başka yerde sevinç arayan, okşamalarını başkalarına veren bir eşin davranışına benziyor. Halkta var olan ümitsizliğin ve üzüntünün kaynağı budur; halk üzgün, mutsuz, çünkü sevildiğinin farkında değil ve sevgisini veremez durumda!

Kana düğününde ilk söylenen söz Annenin, Meryem’indir. O misafirlerin masasında şarabın bittiğini fark etti. Şarap bu kadar önemli mi? Şarabın olmadığını söyleyerek Meryem, sevincin olmadığını söylemek istedi. Biz Annenin bu sözlerini daha geniş anlamda yorumluyoruz. Tüm halk mutsuzdur çünkü Allah ile ilişkisi sevgisizdir. Mutlaka Meryem de bu yöne daha çok önem vermektedir. İsa bunu anlıyor. “Saatinin gelmediğini” söyleyerek “gelin” için, yani halk için yaşamını verme zamanının gelmediğini söylemekte. Şimdi kendi düğününün “saati” değil, o saat, ıstıraplarının ve ölümünün saati olacaktır. Küplerde yıkanmak ve temizlenmek için toplanan sudan yapılan yeni şarap ile İsa, Allah ile ilişkimizin yüzeysel değil, içsel olması gerektiğini anlatmaktadır: O zaman bize sevinç, birlik ve sürekli gerçek bayram verecektir!

İsa, gerçek sevinç kaynağı Baba’ya karşı gerçek sevgiyi doğuran ve veren, gerçek damattır. Biz de öğrencileriyle birlik olup O’na iman ediyoruz, O’nun üzerine sevgi Allah’ına imanımızı inşa ediyoruz. Sevgi olan Allah, ikinci okumada okuduğumuz gibi, gelinini güzelleştiren ve çekici kılan mücevherler gibi armağanlar ve erdemlerle kuşatır. Ve Gelin herkesi kendine çekerek onları yüreğin sevinci ve tesellisi olan gerçek şarabı vermeye devam eden İsa’ya getirir.

Bugün İsa, Allah’ın belirtisini, yani Allah’ın tüm dünyaya beslediği sevgisinin belirtisini tamamlamaktadır: Bunu, önce çobanlara gözükerek göstermeye başladı, sonra da Ürdün Nehri’nden çıkarak günahkarlara gösterdi ve şimdi düğünde göstermektedir! Ve gerçek Damat İsa’ya katılan her kişi de, Baba’nın sevgisini gösterecek: Bu kendi ilk görevi olacaktır, Aziz Pavlus’un söylediği gibi: “Herkesin ortak yararı için herkese Ruh’u belli eden bir yetenek veriliyor”.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Epifanya Bayramı

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

06/01/2022 – Epifanya Bayramı – C

İlk Okuma Yeş. 60, 1-6 Mezmur 71

İkinci Okuma Ef. 3, 2-3. 5-6 İncil Mt. 2, 1-12

Bugün kutladığımız gizem Rab’bin kendini göstermesidir, yani kendini Allah’ın Oğlu olarak ve Peygamberlerin vaat ettikleri Mesih olarak gösteren bir olaydır. İncil metni insanların O’nu iki şekilde arayabileceklerini gösterir: Sevgi ile ya da egoizmden gelen merak ile. Ayrıca aynı sayfayı okuyarak, O’nu arayışta başarılı olabilmemiz, O’nun bizi karşılamaya gelmesiyle mümkün olabileceğini anlarız. Uzaktan, putperest ülkelerden gelen bilginler O’nu aramaktadır. Onların metotlarının kökleri sihirden, imana tamamen yabancı düşüncelerden almaktadır. Ama onlar başka türlü davranmayı bilemiyorlar. Metotlarının acayip, aradıkları kişiye yabancı olmalarına rağmen, arayışları gerçektir. Ve başarılı olacaklar, fakat sonunda Yahudi halkının bilginlerine ve Kutsal Yazılar’a danışmaları gerekli oldu.

Giotto, Cappella degli Scrovegni, Adoration of the Magi (1303-1305)

Kutsal Yazılar’a sahip olan, Yahudi halkının başrahipleri ve yazıcıları da O’nu aramaktadırlar. Ama buna Hirodes’e olan korkuları tarafından zorlanıyorlar. Kutsal Yazılar’da cevapları buluyorlar ama O’nunla karşılaşma arzuları yok, Beytlehem’e doğru yürüyebilmek için gerekli somut adımları atacak arzuları yok.

Yahudiler’in önderleri, gerçeğe sahip olduklarından emin olarak, O’nu sevgisiz bir şekilde O’nun, günlük yaşamlarında bir şey değiştirmesinden endişe duyarak aramaktadırlar.

Putperestler ise, hatada olmalarına rağmen sevgi ile hareket etmektedirler, O’nsuz yaşayamayacaklarının bilincindeler, O’nunla karşılaşarak yaşamlarında büyük bir değişiklik olacağını umut etmektedirler.

Hem Yahudiler hem de putperestler kapıya varıyor, arzularının “amacına” çok yaklaşıyorlar. Ama hiç biri yukarıdan olmadan etkin karşılaşmaya ulaşamaz.

Bugünkü duamız Allah’ın ışığını bize göndermeye devam etmesidir, öyle ki bizimle beraber uzaktan gelenler bulabilsinler, … İsa’yı bulabilsinler.

Bugün çok kişi uzaktan gelmektedir. Onların gelenler arasında, sadece Beytlehem’deki Bebeğin adını duymayanlar değil, kendilerini Hristiyan zannedip o Bebek hakkında sadece O’nu sevmeyenlerden, yaşamlarına Bebeği kabul etmek istemeyenler tarafından yüzeysel bilgileri olanlar da var.

Duamız, İsa’yı Annesinin kollarında karşılamış olmaktan şükrandır. O’na şükredelim ve aynı zamanda O’nun varlığından emin olma güvenini kaybetmemeye, O’na hizmet etme lütfunu kaybetmemeye dikkat gösterelim. Bunun için de teşekkürümüz yakarışa dönüşecektir: Allah’tan O’na alçakgönüllülükle sadık kalma lütfunu dileyelim, Hirodes’in o Bebeğe karşı olan nefretini hissettiğimizde, insanlardan ve onlar tarafından reddedilmekten korkmama gücünü isteyelim. Özellikle duamız, bir taraftan bizim de Yazıları anlayan bilginler gibi olup, Allah’ın Oğlu ile nerede karşılaşabileceklerini soran kardeşlerimize yardım edebilmemiz için, öte taraftan aydınlık içerisinde olup kelimelere bile ihtiyaç olmadan yaşamımızla O’nu işaret edebilmemiz için olsun.

Hakikatle Kendisini tanıtan Allah’ı kabul etmeyen, tersine kendi fikrine göre yaratılmış bir ‘tanrıya’ hizmet eden bir dünyada yaşıyorsak da, cesaretimizi kaybetmeyelim: Allah, tüm insanların gözünde anlamlı bir ışık parlatabilir. Müslümanlar arasında birilerinin İsa’yı samimiyetle aramaya başlayabildikleri gibi, aynen, yolunu şaşırmış, gözü kör gençlerimiz arasından bazılarına İsa’ya yöneltecek yıldız gözükebilir. Yaşamı isteyen herkes, yürekleri için ekmek ve su isteyen, gerçeği arayan herkes O’na ulaşmalı: Bu, kesin bir gerçektir!

Gerçek kardeşlikte evlatları toplayan tek Oğul O’dur, tüm insanları doyuran tek Ekmek O’dur, yüreklerin bekleyişlerine cevap veren tek Gerçek O’dur. O’nu alçakgönüllü olan bulur, anlayabilecek işaretleri izleyebilecek kadar alçakgönüllü, Kutsal Yazılar’ı bilenlerin bildirmelerini kabul edecek kadar alçakgönüllü, fakir, duacı ve sessiz bir Anne’nin kollarını Kral’ın, Allah’ın Oğlu’nun tahtı olarak tanıyacak kadar alçakgönüllü.

Sen de onda Allah’ını görebilesin! Baba bizi bunun için İsa’nın yanına çekiyor. O biliyor ki, bizler, bu Bebeği sevip kabul edersek, bu Bebek bizleri yöneltecek ve mükemmel yaşamına, birçok kardeşle tam ve zengin bir birlik ile zengin bir yaşama girmemizi sağlayacaktır.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Kutsal Aile Bayramı

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

26/12/2021 – Kutsal Aile Bayramı – C

İlk Okuma 1 Sam. 1,20-22.24-28 Mezmur 83

İkinci Okuma 1Yh. 3,1-2. 21-24 İncil Lk. 2,41-52

Bugünkü liturjik okumalar bizi İsa’nın ailesine dikkatlice bakmaya çağırır. Dolayısıyla da ailelerimizde nasıl yaşamamız gerektiğini düşünmeye de çağırır. İsa, Meryem ile Yusuf’un kutsal ve iffetli sevgisinde kabul edildi. Allah’ın Sözü onların birbirlerini nasıl sevdiği hakkında hiçbir şey söylememektedir fakat ikisinin de Allah’a ne kadar itaatkar olduklarını belirtir. İki eşte bu arzu olunca karşılıklı ilişkileri hakkında her şey bilinmektedir.

Sisters of the Holy Family
Sisters of the Holy Family

İki eş Antlaşmanın Allah’ına itaat etmek istediklerinde tüm eylemleri ve tüm istekleri ile kendilerini sunmaya hazırdır, kendilerinden vazgeçip mutluluğu ve Allah’ın kutsallığının işaretlerini vermekten mutlu olurlar. Yusuf, Allah’a itaat ederek Meryem’i yanına aldı ve onun kutsallığından, olağanüstü çağrısından şüphe etmedi, Meryem’e ve onun sessizce baktığı Oğlu’na hizmet etmeye kendini adadı.

Biz, İsa’nın bir ahırın fakirliğinde doğduğunu görmeye alışıyız. Allah’a itaatten, sadakatten, yeryüzünün nimetlerinden bağımsızlığından, kendi zevk ve mutluluktan vazgeçmekten, ebedi Söze dikkat etmekten oluşan, Meryem’in ve Yusuf’un İsa’yı kabul ettikleri ruhani ortamı gözlemlemeyi becerecek miyiz?

İki eş, Kutsal Ailenin bu ruhani durumunu görebildiğinde onu taklit etmeyi de becerebilecektir, evlatları da huzurlu, ciddi, neşeli ve hür bir ortamda büyüyeceklerdir.

Herkes, günümüzde bunlar zor, diyecektir. Evet, günümüzde çocuklarımıza bizi aldatan ve putları ile ilişkileri bozan bu dünyanın havasından değişik bir ortam vermek zor. Ancak zor olan bizi korkutmamalı, özellikle de yaşam yolu ise. Kolay yol olan ölüm yolu bizi korkutmalı. Meryem ve Yusuf için de zor oldu. Onlar için de, İsa’yı Allah’a itaat, iman ve Baba’nın özenine güven ile dolu bir ortamda karşılamak akıntıya ters gitmek gibi oldu.

Kendimize bunu soralım: Yaşadığımız bu dünyada, ebeveynler çocuklarını huzur, barış, anlayış, mutluluk içerisinde büyütebilmek için ailelerine gerekli ortamı yaratabilirler mi? Sadakat ve kararlılıkla yaşanan imandan başka yol yoktur. Duygulara önem veren anne ve babalar daima kararsızdır. Allah’a imana önem verenler daima emindir: Onlar da Meryem ve Yusuf gibi acı çekebilirler, ama çocuklarına ve tüm sosyal çevrelerine huzurlu ve istikrarlı bir ortam sunarlar.

Hepimiz dua etmeliyiz, çok dua etmeliyiz, çünkü bu tür aileler sadece dualarla kurulurlar! Bir ailenin duası da herkesin duası ile güç bulur. İyi aileler istiyor musun? Onlarda kutsallığın var olması için çalış! Çevrenizde huzurlu aileler istiyor musun? Başkalarının dua teklif etmelerini bekleme, sen başla!

Her sene Kudüs’e gitmek için yorulan Meryem ve Yusuf’a bak. Onlar Oğullarını devamlılıkla, her cumartesi günü, havraya gitmeye ve her gün sabah ve akşam dua ederek Allah’ı övmeye alıştırıyorlar. Meryem ve Yusuf onları örnek almayan aileler için de şefaatte bulunuyorlar.

Bugünkü İncil’in olayı bize Meryem’in ve Yusuf’un acı çektiklerini açıkça gösteriyor: Onlar, çocuklarının Allah’ın Oğl’u olduğunu anlamaya başladılar, bundan dolayı On’a rehberlik etmek için daima Peder’i dinlemeleri gerektiğini anladılar. Aile içinde Allah’ın var olduğu güvenin, aynı zamanda da özgürlüğün de kaynağıdır, kendimizden, dünyadan, bencilliklerden özgürlüktür. Kutsal Aile’ye bakarak aldığımız esinler için Allah’a şükredelim!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Noel’e Hazırlık Devresi 4. Pazar Günü – C

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

19/12/2021 – NOEL’E HAZIRLIK DEVRESİ 4.Pazar- C

İlk okuma Mik. 5, 1-4 Mezmur 79

İkinci Okuma İbr. 10, 5-10 İncil Lk. 1, 39-48

Doğurması gereken doğuracaktır!” Bu, Allah’ın evlatlarının gerçek hürriyet anıdır. Çünkü doğacak olan, “başkalarının gücünden” acı çeken halkı kurtaracaktır! Bugün dikkatimizi doğuracak olan kadına çevirelim. Doğurmasını hevesle bekliyoruz, çünkü gerçek hürriyeti ümit ediyoruz. Başkalarının gücü, insani bir güç değil, günahın gücüdür ve bu, her insana, tüm insanlığa acı çektirmeye devam etmektedir. Peygamber, bir anne müjdeliyor. Biz bugün bu annenin dağların arasında, başka bir anne ile buluşmaya koşmasını görüyoruz. İkisi, Allah’ın eli ve lütfu ile ansızın karşılaşarak beklenmedik şekilde anne oldular. İkisi de sevgiyi kabul ettiler ve şimdi onlar da sevmeyi öğreniyorlar, kendilerini sunmayı öğreniyorlar, çünkü içlerinde taşıdıkları yaşam yukarıdan gelen bir armağandır.

Nativity of John Baptist, 15 c, Hermitage/ Рождество Иоанна Предтечи
Nativity of John Baptist, 15 c, Hermitage/ Рождество Иоанна Предтечи

Peygamberlikler gerçekleşmektedir. Halkın yüzyıllarca süren bekleyişi şimdi bu iki annenin sessizliğinde ve sırrında gerçekleşiyor. Elizabet Meryem’i kabul ederken, Yahya İsa’yı kabul ediyor! Elizabet’in Meryem’e söylediği sözler, karnındaki çocuğun kim olduğunu belirtmekte. Bu çocuğun şimdiden büyük, ilahi bir ismi var. Yaşlı annenin çocuğunun hoplamasını sağlayan sevinç, bu ismin anlamını açıklamaktadır: Allah kurtarıyor! Allah sözünü tutuyor, Allah buradadır ve eylemlerine devam etmekte!

Nihayet Meryem, yeni durumunun yarattığı korkuları bırakabilir, tüm dünyanın tatmak üzere olduğu sevince yer verebilir. Elizabet, Meryem’i suçlamıyor, eleştirmiyor, yargılamıyor, tersine onu anlamakla kalmıyor, onu övüp kutsanmış ve mutlu ilan ediyor. Kurtarıcının annesi Meryem, gerçekten de Allah tarafından kutsanmıştır! Tüm varlığı lütufla doludur! O, sevincini belirtiyor. O sevinç ki, Allah’ın iyiliğine hayretle bakarak büyüyor ve dünyanın durumundan dolayı onun da çekmesi gereken acılar önünde azalmıyor.

Meryem’in sevincini belirttiği ilahi, yüzyıllar boyunca Hristiyanlar tarafından kabul edilip tekrar edildi. İmanlılar, bu ilahi ile her sevgi eyleminin mükafatı olan ve gün boyunca faydalandıkları gerçek güneş olan Peder’e şükrediyorlar. Onlar da her gün zenginlerin ve güçlülerin kibirliliğinden ve sertliğinden acı çekiyorlar ve her gün fakirlerin ve acı çekenlerin, temiz kalplilerin ve merhametlilerin mutluluklarını paylaşıyorlar.

Meryem, tam da Oğlu’nu ve Kurtarıcımızı beklerken tüm Kilise için dua öğretmeni oldu. Gerçekten O, dua ve sevgi öğretmenidir. Dua yüreği cömertliğe açar, yaşanmış sevgi, duayı gerçek ve somut kılar. Meryem’in duası, onun sonsuzluğun sessizliğinde Allah’ın Oğlu’nun yaptığı sunuşunu benimseyip yüksek sesle seslendiğinde başladı: “Allah’ım, işte, isteklerini yerine getirmek için geliyorum”.

Biz de bugün tüm Kilise’yle bu sözleri tekrar ediyoruz; bu sözlerle Oğlu’nun sevgisine, bunun için bütün insanların kurtuluşuna da katılmak için kendimizi sunuyoruz. Baba’nın isteğini kabul ederek bizler de Meryem’in sevincini belirttiği o sözleri tekrarlayabileceğiz: “Canım, Rabbi yüceltir, ruhum, Kurtarıcım Allah sayesinde sevinçle coşar!”

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

NOEL’E HAZIRLIK DEVRESİ – 3. Pazar Günü – C

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

12/12/2021 – NOEL’E HAZIRLIK DEVRESİ 3.Pazar- C

İlk Okuma Sefanya 3, 14-18 Mezmur Yeşaya 12, 2-6

İkinci Okuma Fil. 4, 4-7 İncil Luka 3, 10-18

İsa’yı karşılamak için hazırlanmaya devam etmekteyiz. İsa, Allah’a minnettarlık duymayı ve kardeşleriyle birlik içerisinde olmayı beceremeyen ve bundan dolayı mutlu olmayan insanlara Allah’ın söz verip yolladığı Mesih’tir. Sefanya ve Aziz Pavlus’un metinleri sevince davettir, hatta coşkuya çağrıdır. Bugün bu peygamberin söyledikleri ileride Meryem’e yollanan melek Cebrail tarafından özetlenecek.

Pieter Brueghel the Younger (1564–1638), Saint John the Baptist Preaching to the Masses in the Wilderness
Pieter Brueghel the Younger (1564–1638), Saint John the Baptist Preaching to the Masses in the Wilderness

Tüm hayal kırıklıklarından ve ümitsizliklerden kaldırma zamanıdır, çünkü Söz Verilmiş Olan gelmekte. O, “Aramızdaki Rab’dir… güçlü Kurtarıcıdır”. Kurtulmaya ihtiyaç duyan, sevinmeye başlayabilir. Havari de bu daveti yeniliyor. “Her zaman, Rab’de sevinin; yine söylüyorum: Sevinin!”.

Bu sevince ne kadar çok itiraz var! Üzüntüyü, karanlık yüzü ve koyu sesi doğru sayanların ne kadar çok seslerini duyuyorum: Dünyanın tüm kötülüğü buna çalışıyor. Fakat dünyada sadece kötülük yoktur, bizler de sadece dünyanın kötülüklerinin tanıkları olmaya devam edemeyiz.

Dünyaya İsa geldi! O, dünyaya gelmeye devam ediyor; O, dostumuz ve Kurtarıcımız, O, yaşayan Allah’ın Oğlu’dur, her kötülüğün kaynağı ve sebebi olan günahtan kurtarandır. Tüm sorunlarda ve acılarda güvenle yönelebileceğimiz birinin olduğunu biliyoruz. Bunun için yüzümüz sevimli, huzurlu ve minnettar olabilir. Üzüntülü ve hayal kırıklığına uğramış yüzlerle dolu bu dünyada bizler, yeryüzümüzü barış, sevgi yeri yapmak için ve ebedi göğe yürüyüşümüzde bize güvenle rehberlik etmek için gökten Gelenin tanıklarıyız, yani bizler İsa’nın tanıklarıyız!

Yahya da bize yardım ediyor ve bizi rahatlatıyor: Her şeyden önce o, Gelecek Olanı karşılamayı somut olarak hazırlananlara basit ve somut bazı talimatlar vermektedir. İlk olarak Gelen’in arzularını yerine getirmeye davet ediyor, yani yeryüzünün nimetlerini fakirlerle bölüşmek, herkes ile ilgilenmek, azla yetinmek: Bunlar sevgi emrinin adımlarıdır ve İsa bu sevgiyi günahkarlara olan sevgi ile daha da mükemmelleştirecektir.

Yahya bize İsa’yı sevinçle göstermektedir: “Benden daha güçlü olan biri geliyor”. İsa, güçlüdür, herkesten daha güçlüdür: O’nun önünde peygamber de alçakgönüllülükle eğilmektedir. İsa gücünü bizi vaftiz etmek için, yani bizi Kutsal Ruh’a, daha doğrusu Kutsal Ruh’un arındıran, ısıtan ve aydınlatan ateşine daldırmak için kullanacaktır. İsa’nın sözleri, yeryüzündeki fakirler için sevgi dolu sözleri, ebedi ve dayanıklı her yargının temeli olacaktır. Gerçekten de buğdayı çöpten, yani Allah’a layık olanı olmayandan ayıran İsa’dır. İnsanların yargıları önemli değildir, insani adalet, onun haksızlıkları ile birlikte, az dayanacaktır. Kim bu kadar ilahi bir insanı beklemeye hazırlanmıyor?

Biz O’nunla karşılaşma arzumuzu artıralım, bunu sadece O’ndan faydalanmak için değil, kendimizi O’nun emri altına koymak için yapalım. Bu şekilde sevincimiz artacaktır, çünkü yaşamımız dünyanın en değerli şeylerini aşan bir değer ve anlam kazanacaktır. Böylece Allah’ın gerçek hizmetkarları olacağız!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it