Noel Bayramı – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

Noel günü aydınlık bir gündür, ama, kim bilir niye, bu günde konuşmaya başlamaktan çekiniyorum. Bir çok düşünceler var, Kutsal Kitap metinleri güzel ve zengin, etraf Bebek İsa’nın mevcudiyetinin verdiği hislerle tatlı ve duygulu! Ne diyebilirim? Konuşma dinlemek isteyen birileri var mı, yoksa herkes sessizlik mi arzuluyor?

Caravaggio, Natività con i santi Lorenzo e Francesco d’Assisi (Oratorio di San Lorenzo, Palermo, 1600)
Caravaggio, Natività con i santi Lorenzo e Francesco d’Assisi (Oratorio di San Lorenzo, Palermo, 1600)

Bugün Allah’ın Sözü somut, görülür, tutulabilir oluyor. Onu kabul etmek için kulaklar yetmiyor, eller yetmiyor, gözler yetmiyor, yürek bile yetmiyor. Bu Sözü kabul etmek ve dolayısıyla Allah’ı dinlemek için bunların hepsi gerekli ama yine de yeterli değil! Bu sebepten benim sözlerim belki engel olabilir, Sözün yerini işgal edebilir! Eğer sessizliğini yaşamaya başladıysan, bu satırları bırak ve sessizlikte dinlemeyi, tapınmanı sürdür!

Söz, beden oldu ve aramıza çadırını kurdu: Eğer Sözü, yani Allah’ın Sözünü arıyorsam uzağa gitmemeliyim, çünkü O aramızdadır! Allah burada, yeryüzünde arzularını gösteriyor, isteklerini ve tesellilerini veriyor. Etrafıma bakıyorum, birçok insanın çehresini görüyorum. Allah bana ne diyor? Şöyle diyor: Ben onlarla birlikte ve onlar için buradayım, onları sevmek için. İnsanların sadece sevgiye ihtiyaçları olan kişiler olduğunu görmüyor musun? Sadece eve, kıyafete veya ekmeğe ihtiyaçları yok. Etrafında, yüreklerinde kimsecikleri olmayanlar var: Bunu soğuk ve boş bakışlarından, gürültülü ortam arayışlarından, boş konuşmalarından, sadece bir sigaraya veya kahveye sarılmaya alışmış ellerinden, hareket ve değişiklik arayışlarından görürsün. Etrafında ne kadar çok susuz ve aç kişi var! Onlar İsa’ya aç ve susuz: Bunu bilmiyorlar, bu sebepten bugün Noel ismini de kullanarak kendilerini biraz daha aldatıyorlar. Sen Noel deme, İsa’nın Noel’i veya İsa’nın Doğumu de! Dudaklarında ve bakışlarında O canlanmalıdır, böylece bugün seninle karşılaşan bir kişi İsa’yı düşünebilir! Bebek İsa’yı Annesinin ellerinden al: Anne sana O’nu yürekten verecektir. Sen O’nu tutmaya layık değilsin, biliyoruz, ama Anne sana O’nu yine de veriyor. Seni korkutmayan o Bebeğe bak, günahkar olmana rağmen O sana yine de değer veriyor, Bebek senden bir şey istemiyor, O’na sadece bak. Şimdi O’nu sevmen kolay, çünkü senden bir şey istemiyor. O’na bir şeyler verirsen, mesela biraz dikkat, biraz sessizlik… bunlar da, ta baştan sana Allah’ın armağan ettiği ve halen içinde olan bir parça iyiliktendir. Bebeği sev, O’na şefkat ver. Şimdi bebek olarak O’nu sevmek için biraz gayret ediyorsan, konuşmaya başlayacağı zaman, kulaklarının dinlemeye alışık olmadığı şeyleri söylediğinde, O’nu dinlemen daha kolay olacaktır. O’nu şimdi sev, sana “Ne mutlu ruhta fakir olanlara” dediğinde O’nu yemlikte iken hatırlayacaksın, annesinin fakirliğini, babasının huzurunu ve O’na fakirlikten; besinin, oyuncakların, elbiselerin fakirliğinden başka verecekleri bir şeyleri olmadığını anımsayacaksın. O, kabul edildiği fakirlikten utanmıyor, çünkü o fakirlikte sevgi buluyor ve sevmeyi öğreniyor. O’nu şimdi sev, yanağına yaklaş ve öp, böylece O’nu, “Ne mutlu acı çekenlere” dediğinde de, sevebileceksin: Haçını huzurla ve cesaretle taşıyabileceksin.

O’nu şimdi sev, böylece sana “Ne mutlu yürekleri saf olanlara” dediğinde O’nu ciddiye alabileceksin: O zamanlarda içgüdülerine hakim olmaktan mutlu olacaksın, kendi sevgi arzularını takip etmemekten, herhangi bir kişi tarafından okşanma isteğini izlememekten mutlu olacaksın.

O’nu şimdi, çocukken sev, böylece sana “öteki yanağını da uzat” dediğinde bu sözü acayibine gitmeyecektir; aynen sana “yorulmadan dua et” dediğinde sözünü dinleyeceksin ve “fakirleri, körleri, topal ve sakatları davet et, çünkü onlar bu davetini iade edemeyecekler” diyerek herkesi şaşırttığında sen söylenenleri anlayacaksın! Şimdi O’nu kucağına al, böylece O’nu dikenli tacı ile haçta gördüğünde kaçmayacaksın! Annesi Meryem’e de şefkatle bak. Genç çehresi Ondan gelen ışıkla aydınlanıyor, bu aynı ışık dünyaya ümit vermek için senin gözlerinde de parlayacaktır. Karanlıklarının açılmasına izin ver: Utancını ve korkunu yenerek O’nun adını söyleyeceksin. Bu Bebeğin adı, korkuları yönelten ve yüreklerin kapanıp yaşamlarını kaybetmelerini ve ölmelerini sağlayan ölümü, yenecektir! Benimle birlikte Bebeğin adını tekrarla: İsa! Hoş geldin, İsa! İşte, ben senin için buradayım!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Noel’e Hazırlık Devresi 4. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

18/12/2022 – NOEL BAYRAMINA HAZIRLIK DEVRESİ – 4.Pazar – A

1. Okuma Yeş. 7,10-14 Mezmur 23 2. Okuma Rom. 1,1-7 İncil Mat. 1,18-24

Bugün İsa’ya bakmamız için bize Meryem ve Yusuf yardım ediyor. İkisi, tamda oğulları olarak çağrılacak Olanın doğumu için büyük sıkıntılar yaşadılar.

Angel Appears to Joseph (Oak woodcarving in the choirstall area of the Cathedral of Amiens, 1508-1519)
Angel Appears to Joseph (Oak woodcarving in the choirstall area of the Cathedral of Amiens, 1508-1519)

Meryem, Allah’a “evet” dedi, Yusuf da Meryem’e söylendiği gibi aynı peygamberin sözünü hatırlatan rüya hakkında derin düşündükten sonra “evet”ini verdi. Allah’a “evet” cevabını vermek kolay değildi, çünkü herkes tarafından anlayışsızlıklarla karşılaşacaklardı. Ama Yusuf ve Meryem insanların davranışlarına ve yargılarına önem vermeden, bakışlarını Allah’a sabitlikle çevrili tuttular.

Bu yönden de onlar bizim için harikulade öğretmenlerdir. Ben her gün insanların ne düşüneceğinden etkilenmemek için savaşmak zorundayım. Tamamen Baba’nın arzusuna yönelmiş olsam, insanlar tarafından hor görülebilirdim, ama Rab tam olarak güvencem olurdu. Meryem ve Yusuf İsa’nın doğumunu büyük bir sevinçle beklemektedirler, ama çevrelerindeki ortam sevinçlerini tasvip etmediğinden acı, merak, belirsizlik de yaşıyorlardı. İsa daha doğmadan önce O’nun Kendisi onlar için çelişki işareti idi.

Onlar için Allah’ın Sözü; yürüyüşleri, saflıkları, gelecekleri için garanti ve emniyetti: Bu aynı Sözü peygamber kendine çok güvenen ve Allah’ın işaretlerini göremeyen bir krala söylemişti. Hakikaten Yeşaya’nın zamanında kral Akab, ilahi söze güvenmeyip barışta yaşamak için savaş planlarından vazgeçmek istemiyordu. Bu sebepten yukarıdan bir işaret almak istemedi. Fakat işaret ona değil, tüm halka verilecek: Peygamberin “barış prensi” diye adlandırdığı, çocuk doğacak; parsla oğlak, inekle ayı, kurtla kuzunun birlikte olmasını sağlayacaktı.

Meryem ile Yusuf, Allah’ın planlarının gerçekleşmesine yardım etmek için acı çekmeye hazırlar. Acı çekiyorlar ama şüphenin ve insanların yaşamlarını dolduran çekingenliğin kendilerini yenmesine izin vermiyorlar. Allah’a cevapları; bir iman eylemidir, sevinçten önce zorluğu tecrübe eden bir itaattir.

Aziz Pavlus da yaşamına İsa’yı kabul ederek Allah’a itaat etmeye çağrıldığını bilmektedir. Bunu yaparak da böyle bir itaatin lütuf olduğunu, büyük armağan, yeni ve gerçek yaşam olduğunu tecrübe etti. İncil içimizde gerçek insanlığı, sevinç ve barış tamlığını büyütür. İnsanların arasındaki birliği kurar ve başka türlü tanımayacakları bir güç ve bir sevinç tecrübe ettirir. Bu sebepten aziz Pavlus, herkese İsa’ya imanı, hatta imana itaati bildirmeye kararlılıkla kendini adıyor: Bunu kabul edenlerin kendisine şükran duyacaklarından, Allah’ın da kendisini mükafatlandıracağından emindir! Çünkü her kim Rab İsa’yı kabul ederse Baba’nın şanı olur! Gerçekten de kim İsa’yı kabul ediyorsa, Kutsal Ruh’un aracılığıyla Allah’ın mabedi, barış ve af kaynağı, insanların karşılaşacağı yer olur!

Kim İsa’yı kabul ediyorsa, Meryem ve Yusuf gibi insanlığın yeni nesli olur. O, her şeyin kolay olacağının sözünü almaz, tersine ret edilmenin acısını, psikolojik ve ahlaki sıkıntısını, ekonomik zorluğunu çekecektir, ama tüm bunları ebedi yaşam ve karşılıksız sevgi kaynağı olan İsa’ya tanıklık olarak yaşayacaktır. Sevincini kimse yok edemeyecektir!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Noel’e Hazırlık Devresi 3. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

11/12/2022 – NOEL BAYRAMINA HAZIRLIK DEVRESİ -3. Pazar Günü – A

1. Okuma Yeşaya 35,1-6.8.10 Mezmur 145 2. Okuma Yakup 5,7-10 İncil Mt 11,2-11

İsa’nın kendisinden önce gelen için, Yahya için, söylediği söz, dikkatimizi çekiyor: “Kadından doğanlar arasında, Vaftizci Yahya’dan üstün olanı ortaya çıkmamıştır, ama bununla birlikte Göklerin Ülkesinde en küçük olan, ondan üstündür”. Yahya’ya yöneltilen övgü, bir insan için söylenebilecek en üstün övgüdür: Kimse ondan büyük olamaz, insanların “Büyük” diye hitap ettikleri kişiler bile. Fakat normal gördüklerimizle karşılaştıramayacağımız değerler vardır: Bunlar, Göklerin Ülkesindeki büyüklüklerdir! İsa acaba neyi düşünüyordu?

Giovanni di Paolo (1403–1482), Saint John the Baptist in Prison Visited by Two Disciples
Giovanni di Paolo (1403–1482), Saint John the Baptist in Prison Visited by Two Disciples

Vaftiz olan, ilahi yaşama bürünür, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adına batırılır. Vaftiz olan, İsa’nın Kendisinin ölümünün ve dirilişinin gizemine daldırılmıştır: Bu, yeni ve bu dünyanın insanları için tanınmayan bir büyüklüktür, Allah’ın büyüklüğüdür! Yahya, İsa’nın kral olduğu göklerin hükümranlığına insanları hazırlamak için bir tövbe vaftizi ediyordu. Fakat o, bu hükümranlığa giremedi, İsa’nın öğrencileri tarafından Paskalya gizemine katılmak için vaftiz edilemedi, Mesih’in Bedeni ve Kanı ile beslenemedi. Bu sözlerle İsa, kesinlikle Yahya’yı küçük düşürmek istemedi, o mutlaka göklerdeki azizlerin arasındadır; sadece öğrencileri olma arzusunu bizde uyandırmak istedi.

Yahya hapistedir; bunun sebebi, herkese, güçlüler dahil, Allah’ın Sözünü hatırlatmak istemesiydi. O, Mesih’i müjdelediğini biliyordu, ama O’nda Kendisinden beklenen işaretleri göremiyordu. Bu sebepten emin olmak isteyerek öğrencilerini İsa’ya yolladı.

İsa’nın cevabı çok güzeldir. O ne evet ne de hayır diyor: Gözlerinle bak ve göreceksin; yaptıklarıma bak ve peygamberlerin müjdeledikleriyle karşılaştır. O zaman kendin benim kim olduğumu söyleyebileceksin. Yahya peygamberlerin sözlerini biliyordu, Allah’ın Hizmetkarının körlerin gözlerini açacağını, dilsizleri konuşturacağını biliyordu; onun günlerinde topalın koşacağını ve felçlinin ayağa kalkacağını da biliyordu. Peygamberler bu hayret edici şeyleri bildirmişlerdi ve işte, şimdi bunlar İsa vasıtasıyla gerçekleşiyor. O’nun kimliğini tanımak zor değil!

Yazılar ve eylemler çakışıyorlar; bu, tüm olayları ve zamanları doğru bir şekilde anlamak için yardımcı olur. Bununla İsa’nın Kutsal Yazıları tanımaya verdiği önemi anlıyoruz. Onlara karşı büyük bir sevgi beslersek, Allah’a ve O’nun Oğlu’na beslenen aynı sevgiyi, gerçekleşen olayları daha kolaylıkla anlayabileceğiz ve dünyadaki hizmetimiz daha verimli olacak!

Aziz Yakup mektubunda bize seçmeyi bilme örneğini vermektedir: Allah’ın Sözlerinin gerçekleşmesi gecikmektedir, insan Oğlu’nun gelmesi gecikmektedir. Ne yapalım? Peygamberlere bakalım: Onlar, “sabır ve dayanma örneğidirler”, bu sebepten biz de sabrımızı canlandıralım. Doğada gerçekleşenlerden bile örnek alabiliriz: Çiftçi, ektiği andan ekin zamanına kadar uzun zaman için sabrediyor. Sözünü ekip yaşamımızı dualarla donatan bizler de, aynen sabırlı olalım, birbirimizden şikayet ederek Rab’bin hükmünden önce gelmeyelim! Sevinci uyanık tutalım, çünkü Allah’ın Sözleri gerçekleşecektir: “Cesaret! Korkmayın, işte Allah’ınız… O sizi kurtarmaya gelmektedir”.

Vaftizci Yahya’nın yorgunluğu ödüllendirilecektir, şüphesi artık çözüldü: İsa, Gelmesi Gereken, Gelen ve Gelecek Olan’dır! Artık beklemek gerekmiyor: Başka kimsenin gelmesi gerekmiyor. O’nun Hükümranlığını inşa etmek, bununla dünyayı cennete değiştirmek üzere O’na katılalım!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Noel’e Hazırlık Devresi 2. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

04/12/2022 – NOEL BAYRAMINA HAZIRLIK DEVRESİ –

2. Pazar Günü – A

1. Okuma Yeşaya 11,1-10 Mezmur 72 (71) 2. Okuma Rom. 15,4-9 İncil Mt. 3,1-12

Yahya’nın sözleri, peygamber Yeşaya’nın en güzel ve ümit dolu sayfalarından birinin bugün okuduğumuz sözleriyle aydınlanıp tamamlanıyorlar. O, Rab’bin Ruh’uyla yaşayacak ve o Ruhu dünyaya getirerek verimli olması ve yenilenmesini sağlayacak Olanın gelişini müjdeliyor.

Pieter Brueghel the Younger (1564–1638), Saint John the Baptist Preaching to the Masses in the Wilderness
Pieter Brueghel the Younger (1564–1638), Saint John the Baptist Preaching to the Masses in the Wilderness

Biz öğrenmek, tavsiye ve yaşam örneği almak için O’na bakacağız. O’nun hükümleri güvenli ve sabittir, bu sebepten O’ndan iyiyi ve kötüyü ayırmayı öğreneceğiz. Sözü, emindir. Onu saklayanları koruyor. O, dinlenip itaat edildiğinde tüm insanların rüyalarını gerçekleşecektir, barış, birlik, paylaşma rüyalarını!

Peygamber bunu çok anlamlı tasvirlerle söylemekte: Vahşi hayvanlar artık kimseyi korkutmayacak, aralarında anlaşacaklardır: Kurt ve kuzu, inek ve ayı, yılan ve bebek, panter ve keçi tehlike ve düşmanlık, korku ve ölüm anlamına gelmeyecektir. Müjdelenen, bizimle birlikte olunca her şey değişecektir. Şimdi şiddetli, kavgacı olanlar, kandıranlar, yalancılar acı çektiriyorlar ve insanın uyanık olmasına, şüphe etmesine, huzursuz ve korkulu olmasına sebep olmaktadırlar, ama O, Rab, gelince, tüm bu durumlar değişecektir. O zaman düşmanlıktan işgal edilen yüreklere barış ve antlaşma arzusu gelecektir, bu da herkes için sevinç ve teselli sebebi olacaktır.

Yapılan peygamberlik doğrudur; o halde Rab’bin Ruh’unu getireni karşılamaya hazırlanmak gerekiyor! Vaftizci Yahya bu hazırlığı başlatmakta. O bir peygamber gibi giyinip sadece ihtiyaç için besleniyor ve bununla insanların dikkatini çekiyor. Yolculuk edenler çölden geçiyorlar ve onlarla karşılaşmak için Yahya çöle gidiyor, bu şekilde sözlerinin ve çağrılarının çok yere ve şehre ulaşmasını sağlıyor. Onun yorgunluğu Allah’a itaat olduğu için karşılığını alıyor: Büyük bir kalabalık mesajını kabul etmek ve yüreklerinde tövbe etmek için geliyor. Tövbe günahlarını itiraf ettiklerinde gerçekleşiyor: Kendi egoizmlerimizi ve itaatsizliklerimizi doğrulamaya devam ederek Allah tarafından Gönderilmiş Olan’ı kabul edemeyiz. Yüreğimiz ve aklımız hür, bedenimiz ölçülülük ve ılımlılık ile hazır olmalıdırlar. Gelecek Olan haçımızı taşımamızı bizden dileyecektir: Acı çekmeye de hazır olmamız gerekecektir.

Kendisine sadece merak için gelenlere, düşüncelerini değiştirme, Allah’ın antlaşmasına karşı yaptıkları sadakatsizlikleri tanıma arzusu olmayanlara, Yahya şöyle diyor: “Engerek soyu!”.

Kim tövbeye, Allah’ın Göndermiş olduğu Kişi’ye ihtiyaç duymuyorsa; kim başkalarını yargılayabileceğini düşünüyorsa, tehlikeli kişidir. Bu insanlardan kaçınmak gerekmektedir, çünkü onlara yılanlara güvenemediğin gibi güvenemezsin.

Bu davranışları başkalarında aramayacağız, sadece onların içimizde olmamalarına dikkat edeceğiz! Rab İsa’dan O’nun duygularını, iyilik, hoşgörü, sadakat, merhamet ve Allah’a övgü olan o duygularını öğrenmeye çalışacağız.

Havari Pavlus da, Romalılara yazarak bize bunu tavsiye ediyor. Ayrıca o, Allah’ın büyük armağanları olan Kutsal Yazıların değerini anlamamıza yardımcı oluyor. Kutsal Yazıları okuyarak Rab’bimizi tanıyoruz, bilgelikte büyüyoruz, teselli edilerek imanda güçleniyoruz. Kutsal Yazılarla beslenerek ümidimizi ve sevgimizi besleriz, çünkü bunlarsız yaşam tadını kaybediyor, arzu yok oluyor, irade zayıflıyor. Kutsal Yazıları sevelim, devamlılıkla onları arayalım!

Kutsal Yazılar sayesinde ”aynı düşüncede” olmamız için ve Mesih’in bizi kabul ettiği gibi, Allah’ın yüceliği için bizim de birbirimizi kabul edebilmemiz için güç bulacağız. Çünkü diyorum ki Mesih, Allah’ın güvenilir olduğunu göstermek için Yahudilerin hizmetkarı oldu. Öyleyse İsa şanınıyla gelince, hazır olacağız! O, Kendisine ait kişiler olarak bizi tanıyacaktır. Fakat İsa’nın gelişini çok uzakta olacakmış gibi beklemeyelim! Bu seneki Noel, şimdiden İsa’nın tekrar gelmesinin işareti ve gizemidir. Hemen Yahya’ya itaat etmeye, yeni duyguları, bu dünyadan değil, sadece Kurtarıcımıza olan samimiyetten gelen o duyguları beslemeye başlayalım!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Noel’e Hazırlık Devresi – 1. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

27/11/2022-NOEL BAYRAMINA HAZIRLIK DEVRESİ 1. Pazar Günü – A –

1.Okuma: Yeşaya 2,1-5 Mezmur 121/122 2.Okuma: Romalılara 13,11-14 İncil: Matta 24,37-44

Gelin, Rabbin dağına çıkalım, Yakup’un Allah’ının mabedine gidelim, çünkü izinde yürümemiz için bize yollarını gösterecektir”. Yeni bir litürjik yıla, yani Kilise yılına başlamak, Rab’bin dağına çıkmaya başlamak gibidir: İnsanların yaşamında daha önce gösterilmiş olan Allah ile karşılaşılabilecek o dağa. Gerçekten de O, Yakup’la yaptığı gibi, Kendini insanlara, Baba ve dost, koruyucu ve eğitmen olarak tanıtmak için antlaşmalar yaptı. Biz O’nunla karşılaşmak ve öğretilerini kabullenmek için yola çıkıyoruz.

Evgeniy Viktorovich Vuchetich (1908-1974), Let Us Beat Our Swords into Plowshares
Evgeniy Viktorovich Vuchetich (1908-1974), Let Us Beat Our Swords into Plowshares

O’nu bulacağımızdan emin olduğumuz o yollara çıkıyoruz, yani Kendisinin peygamberler aracılığıyla, özellikle de İsa aracılığıyla gösterdiği o yollara çıkıyoruz. Eminiz ki Allah’ın yolları güvenlidir ve en iyileridir, orada insanlığımız şahsen ve ulusça tam olarak gerçekleşir. Her sene baştan başladığımız bu yolda, bekleyişin, dinlemenin, O’nu tanımanın ve sevgisine dalarak O’nu kabul etmenin ve O’nu sunmanın değişik duraklarını yaşayacağız! Bunlar, Noel Bayramına Hazırlık, Noel, Paskalya’ya Hazırlık, Paskalya ve Pentekost durakları ve misyonumuzu gerçekleştirmek için armağan olarak aldığımız kalan zamanlardır. Bu durakları yeni bir şekilde, yaşamımızı etkileyen yeni tecrübelerle zenginleşmiş olarak yaşayacağız.

Allah bizi dünyaya, onu değiştirmek için yolladı. Dünyayı daima savaşlar ve çatışmalarla dolu görüyoruz, bunlar onu korkutucu, acılı ve ölümlü bir şekle sokuyorlar. Allah onu yaratırken amacı bu değildi, bu sebepten işte görevimiz budur: “kılıçlarından sabanlar, mızraklarından oraklar” yapmaktır öyle ki yeryüzü barış ile kaplansın.

Rab’bin yolunu kat etme arzusundayız, ama bu kendi huzurumuzu bulmak için değil, dünyayı Baba’nın sevgisine ve Oğlu’nun itaatine daldırmak için olsun. Biz dünyayı kısa veya uzun zamanda değiştirebileceğimize dair kendimizi kandırmayalım. Bizzat bizler, bize kılıçla davrananlar için gücenmeleri iyi düşüncelere, kutsama arzularına ve duaya değiştirmek için çokça zorlanıyoruz. Allah’a olan sevgimiz ve imanlı itaatimizle birkaç kişinin aynı ışığa ve sevgiye kapılmasına yardım edebiliyoruz.

İnsanların dikkatleri kendi işleri ve maddi ihtiyaçlarından bozuluyor, onlar bir gün bu dünyayı bırakacaklarını düşünmüyorlar. Bu unutkanlıkları onları yüzeysel ve zayıf, daha da kötüsü zamanları ayırt edemez kılıyor. Aynen dün, bana bir metre toprağını aldıkları için hissettiği kini anlatan doksan yaşındaki adam gibi. O kişi hissettiği kinin elinde kalan arsadan zevk almasını önlediğini görmüyor ve her şeyini bırakıp öldüğünde Allah’ın hizmetkarlarının mutluluğuna erişmesini engellediğini anlamıyor!

Aziz Pavlus bunun için uykudan uyanmamızı tavsiye ediyor: Bu uyku, güzel ve acı olayları ve şeyleri, Allah’ın ışığında görmemizi önleyen, O’na giden yolda yürümemizi engellen bir uykudur. Bu sebepten havari, “Çılgınca eğlencelere ve sarhoşluğa, ahlaksızlığa ve sefahate, çekişmeye ve kıskançlığa kapılmamamızı” tavsiye ediyor! İsa, tüm hayatımızı emanet etmemiz gereken kıyafettir: O’nun sözü ve sevgisi, dünyanın bize güzel ve geçerli gösterdiği tüm eğlencelerden daha güvenli hayattır. Dünyevi arzular kıskançlık ve anlaşmazlık yaratıyorlar, Rab’bin Sözü ise ahenk, düzen ve kardeşlik birliği sağlar.

Vaftizci Yahya güçlü ve emin şekilde herkese yeni bir hayat yönelmesini teklif ediyor. Bunu özellikle kendi vicdan ve Allah’ın önünde dürüst sayan kişilere teklif ediyor. Fakat Allah’ın önünde kim dürüst çıkabilir? Düşündüğümüz değil, İsa’nın gösterdiği, Sevgi olan o Allah’ın önünde hiç bir zaman dürüst çıkamıyoruz. Acı çeken insanlara ulaşmak için, zayıflıkları ve yoksullukları kaldırmak için, sevgi daima gerçekleştirmek gereken yeni adımları bulmaktadır. Ve de Aziz Yuhanna şöyle diyor: ”Göklerin hükümranlığı yakındır”. Buçekici bir haberdir: Bu Hükümranlığı gerçekleştirmek için, gökten gelen Kral’ı izlemek için, yeni bir yaşama şeklini sahipleneceğiz. Bu Kralı karşılamak isteyip yüreğimizi hazırlıyoruz!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it