PASKALYA DEVRESİ VII. CUMARTESİ

İncil: Yuhanna 21, 20-25

Petrus arkasına döndü, İsa’nın sevdiği öğrencinin kendilerini izlediğini gördü. Bu öğrenci, akşam yemeğinde İsa’nın göğsüne yaslanan ve, “Ya Rab, sana kim ihanet edecek?” diye soran öğrencidir. Petrus onu görünce İsa’ya, “Ya Rab, ya bu ne olacak?” diye sordu. İsa, “Ben gelinceye dek onun yaşamasını istiyorsam, bundan sana ne?”

dedi. “Sen ardımdan gel!” Bu yüzden kardeşler arasında o öğrencinin ölmeyeceğine dair bir söylenti çıktı. Ama İsa Petrus’a, “O ölmeyecek” dememişti. Sadece, “Ben gelinceye dek

onun yaşamasını istiyorsam, bundan sana ne?” demişti. Bütün bunlara tanıklık eden ve bunları yazan öğrenci budur. Onun tanıklığının doğru olduğunu biliyoruz. İsa’nın yaptığı daha başka çok şey vardır. Bunlar tek tek yazılsaydı, sanırım yazılan kitaplar dünyaya sığmazdı.

PASKALYA VII. CUMA

İncil: Yuhanna 21, 15-19

Yemekten sonra İsa, Simun Petrus’a, “Yuhanna oğlu Simun, beni bunlardan daha çok seviyor musun?” diye sordu. Petrus, “Evet, ya Rab” dedi, “Seni sevdiğimi bilirsin.”

İsa ona, “Kuzularımı otlat” dedi.

İkinci kez yine ona, “Yuhanna oğlu Simun, beni seviyor musun?” diye sordu. O da, “Evet, ya Rab, seni sevdiğimi bilirsin” dedi.

İsa ona, “Koyunlarımı güt” dedi.

Üçüncü kez ona, “Yuhanna oğlu Simun, beni seviyor musun?” diye sordu. Petrus kendisine üçüncü kez, “Beni seviyor musun?” diye sormasına üzüldü. “Ya Rab, sen her şeyi bilirsin, seni sevdiğimi de bilirsin” dedi.

İsa ona, “Koyunlarımı otlat” dedi.

“Sana doğrusunu söyleyeyim, gençliğinde kendi kuşağını kendin bağlar, istediğin yere giderdin. Ama yaşlanınca ellerini uzatacaksın, başkası seni bağlayacak ve istemediğin yere götürecek.”

Bunu, Tanrı’yı ne tür bir ölümle yücelteceğini belirtmek için söyledi. Sonra ona, “Ardımdan gel” dedi.

PAKALYA DEVRESİ VII. PERŞEMBE

İncil: Yuhanna 17, 20-26

Yalnız onlar için değil, onların sözüyle bana iman edenler için de istekte bulunuyorum, hepsi bir olsunlar. Baba, senin bende olduğun ve benim sende olduğum gibi, onlar da bizde olsunlar. Dünya da beni senin gönderdiğine iman etsin. Bana verdiğin yüceliği onlara verdim. Öyle ki, bizim bir olduğumuz gibi bir olsunlar. Ben onlarda, sen bende olmak üzere tam bir birlik içinde bulunsunlar ki, dünya beni senin gönderdiğini, beni sevdiğin gibi onları da sevdiğini anlasın. Baba, bana verdiklerinin de bulunduğum yerde benimle birlikte olmalarını

ve benim yüceliğimi, bana verdiğin yüceliği görmelerini istiyorum. Çünkü dünyanın kuruluşundan önce sen beni sevdin. Adil Baba, dünya seni tanımıyor, ama ben seni tanıyorum. Bunlar da beni senin gönderdiğini biliyorlar. Bana beslediğin sevgi onlarda olsun, ben de onlarda olayım diye senin adını onlara bildirdim ve bildirmeye devam edeceğim.”

PASKALYA DEVRESİ VII. ÇARŞAMBA

İncil: Yuhanna 6, 35-40

İsa, “Yaşam ekmeği Ben’im. Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden hiçbir zaman susamaz” dedi.

“Ama ben size dedim ki, ‘Beni gördünüz, yine de iman etmiyorsunuz.’ Baba’nın bana verdiklerinin hepsi bana gelecek ve bana geleni asla kovmam. Çünkü kendi isteğimi değil, beni gönderenin isteğini yerine getirmek için gökten indim. Beni gönderenin isteği, bana verdiklerinden hiçbirini yitirmemem, son gün hepsini diriltmemdir. Çünkü Babam’ın isteği, Oğul’u gören ve O’na iman eden herkesin sonsuz yaşama kavuşmasıdır. Ben de böylelerini son günde dirilteceğim.”

Dua Maratonu için seçilen yerlerden biri olan Efes Meryem Ana Kilisesi’ndeki Tespih Duası naklen izlenebilecek

Tespih Duası “Maratonu” için belirlenen 30 ibadet yerinden biri Efes’teki Meryem Ana Evi oldu.

Papa Francesko, pandeminin sona ermesi için, Meryem Ana’ya adanmış olan bu Mayıs ayının, İncil’de “Kilise hararetle Allah’a dua ediyordu” (Havarilerin İşleri 12, 5)  diye anlatıldığı gibi bir dua “maratonu”na adanmasını istedi.

Cemaate yapılan bu çağrı, Meryem Ana’nın aracılığıyla Peder’e tüm Kilise’den  aralıksız yükselen sürekli bir duayı amaçlamaktadır.

Bunun için Japonya’dan Bosna’ya, Nijerya’dan Arjantin’e, dünyanın dört bir yanında bulunan otuz temsili ibadet yeri arasında Türkiye’den de Efes’teki Meryem Ana Evi seçildi.

Bu dua döngüsü 1 Mayıs’ta Aziz Petrus Bazilikası’nda Papa Francis’in duasıyla başladı ve Papa bunu 31 Mayıs’ta Vatikan Bahçeleri’nden bitirecek.

19 Mayıs Çarşamba günü yapılacak tespih duası Efes’teki Meryem Ana Evi’nden canlı olarak yayınlanacak!

Tesbih duasıyla, Mayıs ayının her bir günü için, pandeminin en çok etkilediği farklı durumlardaki insanlar için belirlenen niyetlerle dua edilecek. Türkiye’de Efes Meryem Ana Evi’nden yayınlacak  dua, savaş halindeki halkları ve dünya barışı niyeti ile edilecek.  

Mayıs Ayı boyunca yapılacak olan Günlük Meryem Ana’ya yapılan Tespih Duası Vatikan Devle Televizyonu resmi kanalından Roma saati ile 18.00; Türkiye saati ile 19.00’da anlı olarak yayınlanmaktadır.

19 Mayıs tarihinde Efes Meryem Ana Evi’nde yapılacak Tespih Duası İzmir Başepsikoposluğu resmî YouTube kanalından naklen verilecek:

https://www.youtube.com/channel/UCXMIXfuHWAmBWApIiDxiNQw

MERYEM ANA’YA TESPİH DUASI

Papa, Vatikan Bazilikasında Tepih Duası Maratonunu açtı.

https://www.vaticannews.va/en.html

Papa Francesko Pandeminin sona ermesi için Cumartesi günü imanlıları Aziz Petrus Bazilikasından Kutsal Tespih Duasına çağırarak Dua Maratonunun açılışını yaptı.  

Papa Francesko Cumartesi yaptığı Meryem Ana’ya Tespih Duası’nda inananları, Kovid-19 küresel salgının sona ermesi için tesbih duası yaparak “Dua Maratonu”na katılmaya çağırdı.

Bu girişimin duyurulduğu basın bülteninde Yeni Müjdelemeyi Teşvik için Papalık Konseyi “Papa Hazretlerinin yürekten gelen dileğine yanıt olarak Mayıs ayı, bir yıldan uzun bir süredir dünyayı etkisi altına alan küresel salgının son bulması ve gerek iş yaşamı gerekse toplumsal faaliyetlerin tekrar eski haline dönebilmesi için bir dua ‘maratonu’na ithaf edilecektir.” Açıklamasını yaptı.

Yaralanmış bir dünya için

Papa Francesko  Cumartesi akşamı Vatikan Bazilikasına vardığınd a ellerinde mumlarıyla bşr grup genç insan tarafından karşılandı.  Etrafındaki gençlerle birlikte Papa, Madonna del Soccorso (Yardım Eden Meryem)’in eski bir resminin olduğu  Gregoryen Şapeline  ilerledi. Aslı Aziz Petrus Bazilikasında bulunan ve 16. Yüzyılda yapılan bu kopya, 2013 yılında, Papa Francesko’nun Papa olduğu ilk yılda restore edilmiştir.  

Papa böyle bir etkinliğin  “bu küresel salgınla yaralanan tüm dünya” için  olmasını amaçlıyor.  Papa Hazretleri “Meryem Ana’ya adanmış olan bu ayın başlangıcında, tüm dünyaya yayılış ibadethanelerde inananlar ve tüm iyi niyetki insanlarla duada birleşerek bu küresel salgın döneminde  şiddetle denenmekte olan tüm insan soyunu Kutsal Annemizin ellerine emanet ediyoruz.”

Bu ayın her gününde “virüsün etkilediği ve küresel salgının sonuçları yüzünden acı öeken herkesi Merhametli Anne Kutsal Bakire Meryem Ana’ya emanet edeceğiz” dedi.

Papa Hazretlerinin  giriş duasından sonra Tesbih Duası Roma’dan ve Laio bölgesinden gelen aileler ve çeşitli Yeni Müjdeleme Hareketlerinin genç temsilcileri tarafından yapıldı.  Tespih Duası ve Loretto Meryem Anasına yakarıdan sonra Papa Francesko, küresel salgında sevdiklerini kaybedenler, doktorlar, hemşireler ve sağlık çalışanları; hastalara refakat edenler, rahipler ve sosyal çalışanlar; bilim insanları ve dünya liderleri de dahil olmak üsere küresel salının etkilediği kişiler için özel bir dua etti.

Duasında “Herkesten çok seven Anne, hepimizi birleştiren bağın farkına vararak  tek bir büyük aileye mensup olduğumuzu anlamayı sağla, böylece kardeşlik ve dayanışma ruhu ile yoksulluk ve sefaletin farklı durumlarını yaşayanlara yardım edebilelim. İmanda ısrarlı, hizmette sebatkar ve duada ısrarlı olmamız için bizi yüreklendir.”  Dedi.

Ayinin sonunda Dua maratonunda yer alacak oklan Meryem Ana’ya mahsus otuz bir ibadet yerinegönderilecek özel Tespihleri takdis etti.

Bitmeyen Yakarma

Papalık Yeni Müjdelemeyi Teşvik Konseyi “dünyada Meryem Ana’ya ithaf edilmiş her kilise bölgede kullanılan yerel dilde ve o bölgeye özgü şekilde, küresel salgın boyunca askıya alınmıış olan  sosyal yaşamın, çalışma hayatının ve pek çok faaliyetin esk haline gelebilmesi için dua etmeye çağrıldı.  Bu ortak duayla Kutsal Bakire Meryem ana’nın şefatati için yalvararak Peder’e tüm Kilisedebn sürekli yükselen dünyanın meridyenleri arasına dağılmış  bitmeyen bir yakarma doğması amaçlanmaktadır” dedi. Matyıs Ayı boyunca her gün Meryem Ana’ya ithaf edilmiş farklı bir kiliseden yapılacak olan Tespih Duası Vatican Media tarafından, Roma saatine göre 18.00’de yayınlanacak. Günlük dua yayınını Vatican News wep portalinden, Facebook ve youtube kanallarından ya da tüm dünyada ortaklık yaptığımız radyo ya da televizyon kanallarından izleyebilirsiniz.

Her gün küresel salgından en çok etkilenen kişiler çeşitli kategorilerde özel niyetle dualarla  sunulacaktır. Meryem Ana Kiliselerinin listesi ve günlük niyetler Papalık Konseyinin websitesinden görülebilir. website 

PASKALYA DEVRESİ IV. PAZAR

Yuhanna 10, 11-18

Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir. Koyunların çobanı ve sahibi olmayan ücretli adam, kurdun geldiğini görünce koyunları bırakıp kaçar. Kurt da onları kapar ve dağıtır. Adam kaçar. Çünkü ücretlidir ve koyunlar için kaygı duymaz. Ben iyi çobanım. Benimkileri tanırım. Baba beni tanıdığı, ben de Baba’yı tanıdığım gibi, benimkiler de beni tanır. Ben koyunlarımın uğruna canımı veririm.

Bu ağıldan olmayan başka koyunlarım var. Onları da getirmeliyim. Benim sesimi işitecekler ve tek sürü, tek çoban olacak.

Canımı, tekrar geri almak üzere veririm. Bunun için Baba beni sever. Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var. Bu buyruğu Babam’dan aldım.”

PASKALYA III. CUMARTESİ

İncil: Yuhanna 6, 60- 69

 Öğrencilerinin birçoğu bunu işitince, “Bu söz çok çetin, kim kabul edebilir?” dediler.

Öğrencilerinin buna karşı söylendiğini anlayan İsa, “Bu sizi şaşırtıyor mu?” dedi. “Ya İnsanoğlu’nun önceden bulunduğu yere yükseldiğini görürseniz? Yaşam veren Ruh’tur. Beden bir yarar sağlamaz. Sizlere söylediğim sözler ruhtur, yaşamdır. Yine de aranızda iman etmeyenler var.” İsa iman etmeyenlerin ve kendisine ihanet edecek kişinin kim olduğunu baştan beri biliyordu. “Sizlere, ‘Baba’nın bana yöneltmediği hiç kimse bana gelemez’ dememin nedeni budur” dedi. Bunun üzerine öğrencilerinin birçoğu geri döndüler, artık O’nunla dolaşmaz oldular. İsa o zaman Onikiler’e, “Siz de mi ayrılmak istiyorsunuz?” diye sordu.

Simun Petrus şu yanıtı verdi: “Rab, biz kime gidelim? Sonsuz yaşamın sözleri sendedir. İman ediyor ve biliyoruz ki, sen Tanrı’nın Kutsalı’sın.”

PASKALYA III. CUMA

İncil: Yuhanna 6, 52-59

Bunun üzerine Yahudiler, “Bu adam yememiz için bedenini bize nasıl verebilir?” diyerek birbirleriyle çekişmeye başladılar. İsa onlara şöyle dedi: “Size doğrusunu söyleyeyim, İnsanoğlu’nun bedenini yiyip kanını içmedikçe, sizde yaşam olmaz. Bedenimi yiyenin, kanımı içenin sonsuz yaşamı vardır ve ben onu son günde dirilteceğim. Çünkü bedenim gerçek yiyecek, kanım gerçek içecektir. Bedenimi yiyip kanımı içen bende yaşar, ben de onda.

57 Yaşayan Baba beni gönderdiği ve ben Baba’nın aracılığıyla yaşadığım gibi, bedenimi yiyen de benim aracılığımla yaşayacak. İşte gökten inmiş olan ekmek budur. Atalarınızın yedikleri man gibi değildir. Atalarınız öldüler. Oysa bu ekmeği yiyen sonsuza dek yaşar.”

İsa bu sözleri Kefarnahum’da havrada öğretirken söyledi.

PASKALYA III. PERŞEMBE

İncil: Yuhanna 6, 44-51

“Beni gönderen Baba bir kimseyi bana çekmedikçe, o kimse bana gelemez. Bana geleni de son günde dirilteceğim. Peygamberlerin yazdığı gibi, ‘Tanrı onların hepsine kendi yollarını

öğretecektir.’ Baba’yı işiten ve O’ndan öğrenen herkes bana gelir. Bu, bir kimsenin Baba’yı gördüğü anlamına gelmez. Baba’yı sadece Tanrı’dan gelen görmüştür. Size doğrusunu söyleyeyim, iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Yaşam ekmeği Ben’im.

Atalarınız çölde man yediler, yine de öldüler. Gökten inen öyle bir ekmek var ki, ondan yiyen ölmeyecek. Gökten inmiş olan diri ekmek Ben’im. Bu ekmekten yiyen sonsuza dek yaşayacak. Dünyanın yaşamı uğruna vereceğim ekmek de benim bedenimdir.”

PASKALYA III. ÇARŞAMBA

İncil: Yuhanna 6, 35-40

İsa, “Yaşam ekmeği Ben’im. Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden hiçbir zaman susamaz” dedi.

“Ama ben size dedim ki, ‘Beni gördünüz, yine de iman etmiyorsunuz.’ Baba’nın bana verdiklerinin hepsi bana gelecek ve bana geleni asla kovmam. Çünkü kendi isteğimi değil, beni gönderenin isteğini yerine getirmek için gökten indim. Beni gönderenin isteği, bana verdiklerinden hiçbirini yitirmemem, son gün hepsini diriltmemdir. Çünkü Babam’ın isteği, Oğul’u gören ve O’na iman eden herkesin sonsuz yaşama kavuşmasıdır. Ben de böylelerini son günde dirilteceğim.”

PASKALYA III. SALI

İncil: Yuhanna 6, 30-35

Bunun üzerine, “Görüp sana iman etmemiz için nasıl bir belirti gerçekleştireceksin? Ne yapacaksın?” dediler. “Atalarımız çölde man yediler. Yazılmış olduğu gibi, ‘Yemeleri için

onlara gökten ekmek verdi.'” İsa onlara dedi ki, “Size doğrusunu söyleyeyim, gökten ekmeği size Musa vermedi, gökten size gerçek ekmeği Babam verir. Çünkü Tanrı’nın ekmeği, gökten inen ve dünyaya yaşam verendir.” Onlar da, “Efendimiz, bizlere her zaman bu ekmeği ver!” dediler. İsa, “Yaşam ekmeği Ben’im. Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden

hiçbir zaman susamaz” dedi.

PASKALYA DEVRESİ III. PAZARTESİ

İncil: Yuhanna 6, 22-29

Ertesi gün, gölün karşı yakasında kalan halk, önceden orada sadece bir tek tekne bulunduğunu, İsa’nın kendi öğrencileriyle birlikte bu tekneye binmediğini, öğrencilerinin yalnız gittiklerini anladı. Rab’bin şükretmesinden sonra halkın ekmek yediği yerin yakınına

Taberiye’den başka tekneler geldi. Halk, İsa’nın ve öğrencilerinin orada olmadığını görünce teknelere binerek Kefarnahum’a, İsa’yı aramaya gitti.

O’nu gölün karşı yakasında buldukları zaman, “Rabbî, buraya ne zaman geldin?” diye sordular.

İsa şöyle yanıt verdi: “Size doğrusunu söyleyeyim, doğaüstü belirtiler gördüğünüz için değil, ekmeklerden yiyip doyduğunuz için beni arıyorsunuz. Geçici yiyecek için değil, sonsuz yaşam boyunca kalıcı yiyecek için çalışın. Bunu size İnsanoğlu verecek. Çünkü Baba Tanrı O’na bu onayı vermiştir.”

Onlar da şunu sordular: “Tanrı’nın istediği işleri yapmak için ne yapmalıyız?”

İsa, “Tanrı’nın işi O’nun gönderdiği kişiye iman etmenizdir” diye yanıt verdi.

PASKALYA DEVRESİ III. PAZAR

İncil: Luka 24, 13-35

Aynı gün öğrencilerden ikisi, Yeruşalim’den altmış ok atımı uzaklıkta bulunan ve Emmaus denilen bir köye gitmekteydiler. Bütün bu olup bitenleri kendi aralarında konuşuyorlardı. Bunları konuşup tartışırlarken İsa yanlarına geldi ve onlarla birlikte

yürümeye başladı. Ama onların gözleri O’nu tanıma gücünden yoksun bırakılmıştı.

İsa, “Yolda birbirinizle ne tartışıp duruyorsunuz?” dedi. Üzgün bir halde, oldukları yerde durdular. Bunlardan adı Kleopas olan O’na, “Yeruşalim’de bulunup da bu günlerde orada olup bitenleri bilmeyen tek yabancı sen misin?” diye karşılık verdi. İsa onlara, “Hangi olup bitenleri?” dedi.

O’na, “Nasıralı İsa’yla ilgili olayları” dediler. “O adam, Tanrı’nın ve bütün halkın önünde gerek söz, gerek eylemde güçlü bir peygamberdi. Başkâhinlerle yöneticilerimiz O’nu, ölüm cezasına çarptırmak için valiye teslim ederek çarmıha gerdirdiler; oysa biz O’nun, İsrail’i kurtaracak kişi olduğunu ummuştuk. Dahası var, bu olaylar olalı üç gün oldu ve aramızdan bazı kadınlar bizi şaşkına çevirdiler. Bu sabah erkenden mezara gittiklerinde, O’nun

cesedini bulamamışlar. Sonra geldiler, bir görümde, İsa’nın yaşamakta olduğunu

bildiren melekler gördüklerini söylediler. Bizimle birlikte olanlardan bazıları mezara gitmiş ve durumu, tam kadınların anlatmış olduğu gibi bulmuşlar. Ama O’nu görmemişler.”

İsa onlara, “Sizi akılsızlar! Peygamberlerin bütün söylediklerine inanmakta ağır davranan kişiler! Mesih’in bu acıları çekmesi ve yüceliğine kavuşması gerekli değil miydi?” dedi.

Sonra Musa’nın ve bütün peygamberlerin yazılarından başlayarak, Kutsal Yazılar’ın hepsinde kendisiyle ilgili olanları onlara açıkladı.

Gitmekte oldukları köye yaklaştıkları sırada İsa, yoluna devam edecekmiş gibi davrandı. Ama onlar, “Bizimle kal. Neredeyse akşam olacak, gün batmak üzere” diyerek O’nu zorladılar. Böylece İsa onlarla birlikte kalmak üzere içeri girdi. Onlarla sofrada otururken İsa ekmek aldı, şükretti ve ekmeği bölüp onlara verdi. O zaman onların gözleri açıldı ve kendisini tanıdılar. İsa ise gözlerinin önünden kayboldu.

Onlar birbirine, “Yolda kendisi bizimle konuşurken ve Kutsal Yazılar’ı bize açıklarken yüreklerimiz nasıl da sevinçle çarpıyordu, değil mi?” dediler.

Kalkıp hemen Yeruşalim’e döndüler. Onbirler’i ve onlarla birlikte olanları toplanmış buldular. Bunlar, “Rab gerçekten dirildi, Simun’a görünmüş!” diyorlardı. Kendileri de yolda olup bitenleri ve ekmeği böldüğü zaman İsa’yı nasıl tanıdıklarını anlattılar.

PASKALYA II. SALI

İncil: Yuhanna 6, 30-35

Bunun üzerine, “Görüp sana iman etmemiz için nasıl bir belirti gerçekleştireceksin? Ne yapacaksın?” dediler. “Atalarımız çölde man yediler. Yazılmış olduğu gibi, ‘Yemeleri için

onlara gökten ekmek verdi.'” İsa onlara dedi ki, “Size doğrusunu söyleyeyim, gökten ekmeği size Musa vermedi, gökten size gerçek ekmeği Babam verir. Çünkü Tanrı’nın ekmeği, gökten inen ve dünyaya yaşam verendir.” Onlar da, “Efendimiz, bizlere her zaman bu ekmeği ver!” dediler. İsa, “Yaşam ekmeği Ben’im. Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden

hiçbir zaman susamaz” dedi.

PASKALYA DEVRESİ II. CUMARTESİ

İncil: Yuhanna 6, 16-21

Akşam olunca öğrencileri göle indiler. Bir tekneye binerek gölün karşı yakasındaki Kefarnahum’a doğru yol aldılar. Karanlık basmış, İsa henüz yanlarına gelmemişti.

Güçlü bir rüzgar estiğinden göl kabarmaya başladı. Öğrenciler üç mil kadar kürek çektikten sonra, İsa’nın gölün üstünde yürüyerek tekneye yaklaştığını görünce korktular. Ama İsa, “Korkmayın, benim!” dedi. Bunun üzerine O’nu tekneye almak istediler. O anda tekne gidecekleri kıyıya ulaştı.

PASKALYA DEVRESİ II: CUMA

İncil: Yuhanna 6, 1-15

Bundan sonra İsa, Celile Taberiye Gölü’nün karşı yakasına geçti. Ardından büyük bir kalabalık gidiyordu. Çünkü hastalar üzerinde yaptığı mucizeleri görmüşlerdi. İsa dağa çıkıp orada öğrencileriyle birlikte oturdu. Yahudiler’in Fısıh Bayramı yakındı. İsa başını kaldırıp büyük bir kalabalığın kendisine doğru geldiğini görünce Filipus’a, “Bunları doyurmak için nereden ekmek alalım?” diye sordu. Bu sözü onu denemek için söyledi, aslında kendisi ne yapacağını biliyordu.

Filipus O’na şu yanıtı verdi: “Her birinin bir lokma yiyebilmesi için iki yüz dinarlık ekmek bile yetmez.” Öğrencilerinden biri, Simun Petrus’un kardeşi Andreas, İsa’ya dedi ki,

“Burada beş arpa ekmeğiyle iki balığı olan bir çocuk var. Ama bu kadar adam

için bunlar nedir ki?”

İsa, “Halkı yere oturtun” dedi.

Orası çayırlıktı. Böylece halk yere oturdu. Yaklaşık beş bin erkek vardı. İsa ekmekleri aldı, şükrettikten sonra oturanlara dağıttı. Balıklardan da istedikleri kadar verdi. Herkes doyunca İsa öğrencilerine, “Artakalan parçaları toplayın, hiçbir şey ziyan olmasın” dedi.

Onlar da topladılar. Yedikleri beş arpa ekmeğinden artakalan parçalarla on iki sepet doldurdular.

Halk, İsa’nın yaptığı mucizeyi görünce, “Gerçekten dünyaya gelecek olan peygamber budur” dedi.

İsa onların gelip kendisini kral yapmak üzere zorla götüreceklerini bildiğinden tek başına yine dağa çekildi.

PASKALYA DEVRESİ 2. PERŞEMBE

İncil: Yuhanna 3, 31-36

Yukarıdan gelen, herkesten üstündür. Dünyadan olan dünyaya aittir ve dünyadan söz eder. Gökten gelen ise, herkesten üstündür. Ne görmüş ne işitmişse ona tanıklık eder, ama tanıklığını kimse kabul etmez. O’nun tanıklığını kabul eden, Tanrı’nın gerçek olduğuna mührünü basmıştır. Tanrı’nın gönderdiği kişi Tanrı’nın sözlerini söyler. Çünkü Tanrı, Ruh’u ölçüyle vermez. Baba Oğul’u sever; her şeyi O’na teslim etmiştir. Oğul’a iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Ama Oğul’un sözünü dinlemeyen yaşamı görmeyecektir. Tanrı’nın gazabı böylesinin üzerinde kalır.

PASKALYA DEVRESİ II. ÇARŞAMBA

İncil: Yuhanna 3, 16-21

Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun. Tanrı, Oğlu’nu dünyayı yargılamak için göndermedi, dünya O’nun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi.

O’na iman eden yargılanmaz, iman etmeyen ise zaten yargılanmıştır. Çünkü Tanrı’nın biricik Oğlu’nun adına iman etmemiştir. Yargı da şudur: Dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler. Çünkü yaptıkları işler kötüydü. Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve yaptıkları açığa çıkmasın diye ışığa yaklaşmaz. Ama gerçeği uygulayan kişi yaptıklarını, Tanrı’ya dayanarak yaptığını göstermek için ışığa gelir.

PASKALYA DEVRESİ II. HAFTA SALI

İncil: Yuhanna 3, 7-15

 Sana, ‘Yeniden doğmalısınız’ dediğime şaşma. Yel dilediği yerde eser; sesini işitirsin, ama nereden gelip nereye gittiğini bilemezsin. Ruh’tan doğan herkes böyledir.” Nikodim İsa’ya, “Bunlar nasıl olabilir?” diye sordu.

İsa ona şöyle yanıt verdi: “Sen İsrail’in öğretmeni olduğun halde bunları anlamıyor musun?

Sana doğrusunu söyleyeyim, biz bildiğimizi söylüyoruz, gördüğümüze tanıklık ediyoruz. Sizler ise bizim tanıklığımızı kabul etmiyorsunuz. Sizlere yeryüzüyle ilgili şeyleri söylediğim zaman inanmazsanız, gökle ilgili şeyleri söylediğimde nasıl inanacaksınız? Gökten inmiş olan İnsanoğlu’ndan başka hiç kimse göğe çıkmamıştır. Musa çölde yılanı nasıl yukarı kaldırdıysa, İnsanoğlu’nun da öylece yukarı kaldırılması gerekir. Öyle ki, O’na iman eden herkes sonsuz yaşama kavuşsun.

PASKALYA DEVRESİ II. HAFTA PAZARTESİ

İncil: Yuhanna 3, 1-8

Yahudiler’in Nikodim adlı bir önderi vardı. Ferisiler’den olan bu adam bir gece İsa’ya gelerek, “Rabbî, senin Tanrı’dan gelmiş bir öğretmen olduğunu biliyoruz. Çünkü Tanrı kendisiyle olmadıkça kimse senin yaptığın bu mucizeleri yapamaz” dedi.

İsa ona şu karşılığı verdi: “Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse yeniden doğmadıkça Tanrı’nın Egemenliği’ni göremez.”

Nikodim, “Yaşlanmış bir adam nasıl doğabilir? Annesinin rahmine ikinci kez girip doğabilir mi?” diye sordu.

İsa şöyle yanıt verdi: “Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse sudan ve Ruh’tan doğmadıkça Tanrı’nın Egemenliği’ne giremez. Bedenden doğan bedendir, Ruh’tan doğan ruhtur. Sana, ‘Yeniden doğmalısınız’ dediğime şaşma. Yel dilediği yerde eser; sesini işitirsin, ama nereden gelip nereye gittiğini bilemezsin. Ruh’tan doğan herkes böyledir.”

PASKALYA’NIN SEKİZİNCİ GÜNÜ

İncil: Yuhanna 20, 19-31

Haftanın o ilk günü akşam olunca, öğrencilerin Yahudi yetkililerden korkusu nedeniyle bulundukları yerin kapıları kapalıyken İsa geldi, ortalarında durup, “Size esenlik olsun!” dedi. Bunu söyledikten sonra onlara ellerini ve böğrünü gösterdi. Öğrenciler Rab’bi görünce sevindiler. İsa yine onlara, “Size esenlik olsun!” dedi. “Baba beni gönderdiği gibi, ben de sizi gönderiyorum.” Bunu söyledikten sonra onların üzerine üfleyerek, “Kutsal Ruh’u alın!”

dedi. “Kimin günahlarını bağışlarsanız, bağışlanmış olur; kimin günahlarını bağışlamazsanız, bağışlanmamış kalır.” Onikiler’den biri, “İkiz” diye anılan Tomas, İsa geldiğinde onlarla birlikte değildi. Öbür öğrenciler ona, “Biz Rab’bi gördük!” dediler. Tomas ise, “O’nun ellerinde çivilerin izini görmedikçe, çivilerin izine parmağımla dokunmadıkça ve elimi böğrüne sokmadıkça inanmam” dedi. Sekiz gün sonra İsa’nın öğrencileri yine evdeydiler. Tomas da onlarla birlikteydi. Kapılar kapalıyken İsa gelip ortalarında durdu, “Size esenlik olsun!” dedi. Sonra Tomas’a, “Parmağını uzat” dedi, “Ellerime bak, elini uzat, böğrüme koy. İmansız olma, imanlı ol!” Tomas O’na, “Rabbim ve Tanrım!” diye yanıtladı. İsa, “Beni gördüğün için mi iman ettin?” dedi. “Görmeden iman edenlere ne mutlu!”

İsa, öğrencilerinin önünde, bu kitapta yazılı olmayan başka birçok doğaüstü belirti gerçekleştirdi. Ne var ki yazılanlar, İsa’nın, Tanrı’nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O’nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır.

PASKALYA HAFTASI 1. CUMARTESİ

İncil: Markos 16, 9-15

İsa, haftanın ilk günü sabah erkenden dirildiği zaman önce Mecdelli Meryem’e göründü. Ondan yedi cin kovmuştu. Meryem gitti, İsa’yla bulunmuş olan, şimdiyse yas tutup gözyaşı döken öğrencilerine haberi verdi. Ne var ki onlar, İsa’nın yaşadığını, Meryem’e göründüğünü duyunca inanmadılar.

Bundan sonra İsa kırlara doğru yürümekte olan öğrencilerinden ikisine değişik bir biçimde göründü. Bunlar geri dönüp öbürlerine haber verdiler, ama öbürleri bunlara da inanmadılar.

İsa daha sonra, sofrada otururlarken Onbirler’e göründü. Onları imansızlıklarından ve yüreklerinin duygusuzluğundan ötürü azarladı. Çünkü kendisini diri görenlere inanmamışlardı.

İsa onlara şöyle buyurdu: “Dünyanın her yanına gidin, Müjde’yi bütün yaratılışa duyurun.

PASKALYA DEVRESİ 1. CUMA

İncil: Yuhanna 21, 1-14

 Bundan sonra İsa Taberiye Gölü’nün kenarında öğrencilerine yine göründü. Bu da şöyle oldu: Simun Petrus, “İkiz” diye anılan Tomas, Celile’nin Kana Köyü’nden Natanel, Zebedi’nin oğulları ve İsa’nın öğrencilerinden iki kişi daha birlikte bulunuyorlardı. Simun Petrus ötekilere, “Ben balık tutmaya gidiyorum” dedi. Onlar, “Biz de seninle geliyoruz” dediler.

Dışarı çıkıp tekneye bindiler. Ama o gece bir şey tutamadılar. Sabah olurken İsa kıyıda duruyordu. Ne var ki öğrenciler, O’nun İsa olduğunu anlamadılar.

İsa, “Çocuklar, balığınız yok mu?” diye sordu.

“Yok” dediler.

İsa, “Ağı teknenin sağ yanına atın, tutarsınız” dedi. Bunun üzerine ağı attılar. O kadar çok balık tuttular ki, artık ağı çekemez olmuşlardı.

İsa’nın sevdiği öğrenci, Petrus’a, “Bu Rab’dir!” dedi.

Simun Petrus O’nun Rab olduğunu işitince üzerinden çıkarmış olduğu üstlüğü giyip göle atladı. Öbür öğrenciler balık dolu ağı çekerek tekneyle geldiler. Çünkü karadan ancak iki yüz arşın kadar uzaktaydılar.

Karaya çıkınca orada yanan bir kömür ateşi, ateşin üzerinde balık ve ekmek gördüler.

İsa onlara, “Şimdi tuttuğunuz balıklardan getirin” dedi. Simun Petrus tekneye atladı ve tam yüz elli üç iri balıkla yüklü ağı karaya çekti. Bu kadar çok balık olduğu halde ağ yırtılmamıştı.

İsa onlara, “Gelin, yemek yiyin” dedi.

Öğrencilerden hiçbiri O’na, “Sen kimsin?” diye sormaya cesaret edemedi. Çünkü O’nun Rab olduğunu biliyorlardı.

İsa gidip ekmeği aldı, onlara verdi. Aynı şekilde balıkları da verdi. İşte bu, İsa’nın ölümden dirildikten sonra öğrencilere üçüncü görünüşüydü.

PASKALYA DEVRESİ 1. PERŞEMBE

İncil:  Luka 24, 35-48

Kendileri de yolda olup bitenleri ve ekmeği böldüğü zaman İsa’yı nasıl tanıdıklarını anlattılar.

Bunları anlatırlarken İsa gelip aralarında durdu. Onlara, “Size esenlik olsun!” dedi. Ürktüler, bir hayalet gördüklerini sanarak korkuya kapıldılar. İsa onlara, “Neden telaşlanıyorsunuz? Neden kuşkular doğuyor içinizde?” dedi.

“Ellerime, ayaklarıma bakın; işte benim! Dokunun da görün. Hayaletin eti kemiği olmaz, ama görüyorsunuz, benim var.”

Bunu söyledikten sonra onlara ellerini ve ayaklarını gösterdi. Sevinçten hâlâ inanamayan, şaşkınlık içindeki öğrencilerine, “Sizde yiyecek bir şey var mı?” diye sordu. Kendisine bir parça kızarmış balık verdiler. İsa onu alıp gözlerinin önünde yedi.

Sonra onlara şöyle dedi: “Daha sizlerle birlikteyken, ‘Musa’nın Yasası’nda, peygamberlerin yazılarında ve Mezmurlar’da benimle ilgili yazılmış olanların tümünün gerçekleşmesi gerektir’ demiştim.”

Bundan sonra Kutsal Yazılar’ı anlayabilmeleri için zihinlerini açtı. Onlara dedi ki, “Şöyle yazılmıştır: Mesih acı çekecek ve üçüncü gün ölümden dirilecek; günahların bağışlanması için tövbe çağrısı da Yeruşalim’den başlayarak bütün uluslara O’nun adıyla duyurulacak. Sizler bu olayların tanıklarısınız.

PASKALYA DEVRESİ 1. ÇARŞAMBA

İncil: Luka 24, 13-35

 Aynı gün öğrencilerden ikisi, Yeruşalim’den altmış ok atımı uzaklıkta bulunan ve Emmaus denilen bir köye gitmekteydiler. Bütün bu olup bitenleri kendi aralarında konuşuyorlardı.

Bunları konuşup tartışırlarken İsa yanlarına geldi ve onlarla birlikte yürümeye başladı.

Ama onların gözleri O’nu tanıma gücünden yoksun bırakılmıştı.

İsa, “Yolda birbirinizle ne tartışıp duruyorsunuz?” dedi.

Üzgün bir halde, oldukları yerde durdular. Bunlardan adı Kleopas olan O’na, “Yeruşalim’de bulunup da bu günlerde orada olup bitenleri bilmeyen tek yabancı sen misin?” diye karşılık verdi.

İsa onlara, “Hangi olup bitenleri?” dedi.

O’na, “Nasıralı İsa’yla ilgili olayları” dediler. “O adam, Tanrı’nın ve bütün halkın önünde gerek söz, gerek eylemde güçlü bir peygamberdi. Başkâhinlerle yöneticilerimiz O’nu, ölüm cezasına çarptırmak için valiye teslim ederek çarmıha gerdirdiler; oysa biz O’nun, İsrail’i kurtaracak kişi olduğunu ummuştuk. Dahası var, bu olaylar olalı üç gün oldu ve aramızdan bazı kadınlar bizi şaşkına çevirdiler. Bu sabah erkenden mezara gittiklerinde, O’nun cesedini bulamamışlar. Sonra geldiler, bir görümde, İsa’nın yaşamakta olduğunu bildiren melekler gördüklerini söylediler. Bizimle birlikte olanlardan bazıları mezara gitmiş ve durumu, tam

kadınların anlatmış olduğu gibi bulmuşlar. Ama O’nu görmemişler.”

İsa onlara, “Sizi akılsızlar! Peygamberlerin bütün söylediklerine inanmakta ağır davranan kişiler! Mesih’in bu acıları çekmesi ve yüceliğine kavuşması gerekli değil miydi?” dedi.

Sonra Musa’nın ve bütün peygamberlerin yazılarından başlayarak, Kutsal Yazılar’ın hepsinde kendisiyle ilgili olanları onlara açıkladı. Gitmekte oldukları köye yaklaştıkları sırada İsa, yoluna devam edecekmiş gibi davrandı. Ama onlar, “Bizimle kal. Neredeyse akşam olacak, gün batmak üzere” diyerek O’nu zorladılar. Böylece İsa onlarla birlikte kalmak üzere içeri girdi. Onlarla sofrada otururken İsa ekmek aldı, şükretti ve ekmeği bölüp onlara verdi.

O zaman onların gözleri açıldı ve kendisini tanıdılar. İsa ise gözlerinin önünden kayboldu. Onlar birbirine, “Yolda kendisi bizimle konuşurken ve Kutsal Yazılar’ı bize açıklarken yüreklerimiz nasıl da sevinçle çarpıyordu, değil mi?” dediler. Kalkıp hemen Yeruşalim’e döndüler. Onbirler’i ve onlarla birlikte olanları toplanmış buldular.

Bunlar, “Rab gerçekten dirildi, Simun’a görünmüş!” diyorlardı.

Kendileri de yolda olup bitenleri ve ekmeği böldüğü zaman İsa’yı nasıl tanıdıklarını anlattılar.

RAB’BİN DİRİLİŞİNİN PASKALYASI

Matta İncilinden                                                                                                               28, 1-10

O ölülerden dirildi ve sizi Celile’de bekliyor.

Şabat Günü’nü izleyen haftanın ilk günü, tan yeri ağarırken, Mecdelli Meryem ile öbür Meryem mezarı görmeye gittiler. Ansızın büyük bir deprem oldu. Rab’bin bir meleği gökten indi ve mezara gidip taşı bir yana yuvarlayarak üzerine oturdu. Görünüşü şimşek gibi, giysileri ise kar gibi bembeyazdı. Nöbetçiler korkudan titremeye başladılar, sonra ölü gibi yere yıkıldılar.

Melek kadınlara şöyle seslendi: “Korkmayın! Çarmıha gerilen İsa’yı aradığınızı biliyorum. O burada yok; söylemiş olduğu gibi dirildi. Gelin, O’nun yattığı yeri görün. Çabuk gidin, öğrencilerine şöyle deyin: ‘İsa ölümden dirildi. Sizden önce Celile’ye gidiyor, kendi-sini orada göreceksiniz.’ İşte ben size söylemiş bulunuyorum.”

Kadınlar korku ve büyük sevinç içinde hemen mezardan uzaklaştılar; koşarak İsa’nın öğrencilerine haber vermeye gittiler. İsa ansızın karşılarına çıktı, “Selam!” dedi. Yaklaşıp İsa’nın ayaklarına sarılarak O’na tapındılar. O zaman İsa, “Korkmayın!” dedi. “Gidip kardeşlerime haber verin, Celile’ye gitsinler, beni orada görecekler.”

MESİH İSA’NIN ISTIRAPLARININ KUTSAL CUMARTESİ GÜNÜ

İncil: B Yılı: Markos 16, 1-8;

Şabat Günü geçince, Mecdelli Meryem, Yakup’un annesi Meryem ve Salome gidip İsa’nın cesedine sürmek üzere baharat satın aldılar. Haftanın ilk günü sabah çok erkenden, güneşin doğuşuyla birlikte mezara gittiler. Aralarında, “Mezarın girişindeki taşı bizim için kim yana yuvarlayacak?” diye konuşuyorlardı. Başlarını kaldırıp bakınca, o kocaman taşın yana yuvarlanmış olduğunu gördüler. Mezara girip sağ tarafta, beyaz kaftan giyinmiş genç bir adamın oturduğunu görünce çok şaşırdılar. Adam onlara, “Şaşırmayın!” dedi. “Çarmıha gerilen Nasıralı İsa’yı arıyorsunuz. O dirildi, burada yok. İşte O’nu yatırdıkları yer.

Şimdi öğrencilerine ve Petrus’a gidip şöyle deyin: ‘İsa sizden önce Celile’ye gidiyor. Size bildirdiği gibi, kendisini orada göreceksiniz.'” Kadınlar mezardan çıkıp kaçtılar. Onları bir titreme, bir şaşkınlık almıştı. Korkularından kimseye bir şey söylemediler.

MESİH İSA’NIN ISTIRAPLARININ KUTSAL CUMA GÜNÜ

İncil: Yuhanna 18, 1-19. 42

İsa bu sözleri söyledikten sonra öğrencileriyle birlikte dışarı çıkıp Kidron Vadisi’nin ötesine geçti. Orada bir bahçe vardı. İsa’yla öğrencileri bu bahçeye girdiler. O’na ihanet eden Yahuda da burayı biliyordu. Çünkü İsa, öğrencileriyle orada sık sık buluşurdu. Böylece Yahuda yanına bir bölük askerle başkâhinlerin ve Ferisiler’in gönderdiği görevlileri alarak oraya geldi. Onların ellerinde fenerler, meşaleler ve silahlar vardı.

İsa, başına geleceklerin hepsini biliyordu. Öne çıkıp onlara, “Kimi arıyorsunuz?” diye sordu.

“Nasıralı İsa’yı” diye karşılık verdiler. İsa onlara, “Benim” dedi.

O’na ihanet eden Yahuda da onlarla birlikte duruyordu. İsa, “Benim” deyince gerileyip yere düştüler. Bunun üzerine İsa onlara yine, “Kimi arıyorsunuz?” diye sordu. “Nasıralı İsa’yı” dediler.

İsa, “Size söyledim, benim” dedi. “Eğer beni arıyorsanız, bunları bırakın gitsinler.”

Kendisinin daha önce söylediği, “Senin bana verdiklerinden hiçbirini yitirmedim” şeklindeki sözü yerine gelsin diye böyle konuştu. Simun Petrus yanında taşıdığı kılıcı çekti, başkâhinin Malkus adındaki kölesine vurup sağ kulağını kopardı. İsa Petrus’a, “Kılıcını kınına koy! Baba’nın bana verdiği kâseden içmeyeyim mi?” dedi.

Bunun üzerine komutanla buyruğundaki asker bölüğü ve Yahudi görevliler İsa’yı tutup bağladılar. O’nu önce, o yıl başkâhin olan Kayafa’nın kayınbabası Hanan’a götürdüler.

Halkın uğruna bir tek adamın ölmesinin daha uygun olacağını Yahudi yetkililere telkin eden Kayafa idi. Simun Petrus’la başka bir öğrenci İsa’nın ardından gidiyorlardı. O öğrenci başkâhinin tanıdığı olduğu için İsa’yla birlikte başkâhinin avlusuna girdi.

Petrus ise dışarıda, kapının yanında duruyordu. Başkâhinin tanıdığı öğrenci dışarı çıkıp kapıcı kızla konuştu ve Petrus’u içeri getirdi. Kapıcı kız Petrus’a, “Sen de bu adamın öğrencilerinden değil misin?” diye sordu.

Petrus, “Hayır, değilim” dedi. Hava soğuk olduğu için köleler ve nöbetçiler yaktıkları kömür ateşinin çevresinde durmuş ısınıyorlardı. Petrus da onlarla birlikte ayakta ısınıyordu. Başkâhin İsa’ya, öğrencileri ve öğretisiyle ilgili sorular sordu.

KUTSAL HAFTA PERŞEMBE GÜNÜ

İncil: Yuhanna 13, 1-15

Fısıh Bayramı’ndan önceydi. İsa, bu dünyadan ayrılıp Baba’ya gideceği saatin geldiğini biliyordu. Dünyada kendisine ait olanları hep sevmişti; sonuna kadar da sevdi. Akşam yemeği sırasında İblis, Simun İskariot’un oğlu Yahuda’nın yüreğine İsa’ya ihanet etme isteğini koymuştu bile. İsa, Baba’nın her şeyi kendisine teslim ettiğini, kendisinin Tanrı’dan çıkıp geldiğini ve Tanrı’ya döneceğini biliyordu. Yemekten kalktı, üstlüğünü bir yana koydu, bir havlu alıp beline doladı. Sonra bir leğene su doldurup öğrencilerin ayaklarını yıkamaya ve beline doladığı havluyla kurulamaya başladı.

İsa, Simun Petrus’a geldi. Simun, “Ya Rab, ayaklarımı sen mi yıkayacaksın?” dedi. İsa ona şu yanıtı verdi: “Ne yaptığımı şimdi anlayamazsın, ama sonra anlayacaksın.”

Petrus, “Benim ayaklarımı asla yıkamayacaksın!” dedi. İsa, “Yıkamazsam yanımda yerin olmaz” diye yanıtladı. Simun Petrus, “Ya Rab, o halde yalnız ayaklarımı değil, ellerimi ve başımı da yıka!” dedi. İsa ona dedi ki, “Yıkanmış olan tamamen temizdir; ayaklarının yıkanmasından başka şeye ihtiyacı yoktur. Sizler temizsiniz, ama hepiniz değil.” İsa, kendisine kimin ihanet edeceğini biliyordu. Bu nedenle, “Hepiniz temiz değilsiniz” demişti.

Onların ayaklarını yıkadıktan sonra giyinip yine sofraya oturdu. “Size ne yaptığımı anlıyor musunuz?” dedi. “Siz beni Öğretmen ve Rab diye çağırıyorsunuz. Doğru söylüyorsunuz, öyleyim. Ben Rab ve Öğretmen olduğum halde ayaklarınızı yıkadım; öyleyse, sizler de birbirinizin ayaklarını yıkamalısınız. Size yaptığımın aynısını yapmanız için bir örnek gösterdim.

KUTSAL HAFTA ÇARŞAMBA

 İncil: Matta 26, 14-25

O sırada Onikiler’den biri -adı Yahuda İskariot olanı başkâhinlere giderek, “O’nu ele verirsem bana ne verirsiniz?” dedi. Otuz gümüş tartıp ona verdiler. Yahuda o andan itibaren İsa’yı ele vermek için fırsat kollamaya başladı. Mayasız Ekmek Bayramı’nın ilk günü öğrenciler İsa’nın yanına gelerek, “Fısıh yemeğini yemen için nerede hazırlık yapmamızı istersin?” diye sordular. İsa onlara, “Kente varıp o adamın evine gidin” dedi. “Ona şöyle deyin: ‘Öğretmen diyor ki, zamanım yaklaştı. Fısıh Bayramı’nı, öğrencilerimle birlikte senin evinde kutlayacağım.'” Öğrenciler, İsa’nın buyruğunu yerine getirerek Fısıh yemeği için hazırlık yaptılar. Akşam olunca İsa on iki öğrencisiyle yemeğe oturdu. Yemek yerlerken, “Size doğrusunu söyleyeyim, sizden biri bana ihanet edecek” dedi. Bu söz onları kedere boğdu. Teker teker, “Ya Rab, beni demek istemedin ya?” diye sormaya başladılar. O da, “Bana ihanet edecek olan” dedi, “Elindeki ekmeği benimle birlikte sahana batırandır. İnsanoğlu, kendisi için yazılmış olduğu gibi gidiyor, ama İnsanoğlu’na ihanet edenin vay haline! O adam hiç doğmamış olsaydı, kendisi için daha iyi olurdu.” O’na ihanet edecek olan Yahuda, “Rabbî, yoksa beni mi demek istedin?” diye sordu.

İsa ona, “Söylediğin gibidir” karşılığını verdi.

KUTSAL HAFTA SALI GÜNÜ

İncil: Yuhanna 13, 21-33.36-38

İsa bunları söyledikten sonra ruhunda derin bir sıkıntı duydu. Açıkça konuşarak, “Size doğrusunu söyleyeyim, sizden biri bana ihanet edecek” dedi. Öğrenciler, kimden söz ettiğini merak ederek birbirlerine baktılar. Öğrencilerinden biri İsa’nın göğsüne yaslanmıştı. İsa onu severdi. Simun Petrus bu öğrenciye, kimden söz ettiğini İsa’ya sorması için işaret etti.

O da İsa’nın göğsüne yaslanmış durumda, “Ya Rab, kimdir o?” diye sordu.

İsa, “Lokmayı sahana batırıp kime verirsem odur” diye yanıtladı. Sonra lokmayı batırıp Simun İskariot’un oğlu Yahuda’ya verdi. Yahuda lokmayı alır almaz Şeytan onun içine girdi. İsa da ona, “Yapacağını tez yap!” dedi. Sofrada oturanların hiçbiri, İsa’nın ona bu sözleri neden söylediğini anlamadı.

Para kutusu Yahuda’da olduğundan, bazıları İsa’nın ona, “Bayram için bize gerekli şeyleri al” ya da, “Yoksullara bir şey ver” demek istediğini sandılar. Yahuda lokmayı aldıktan hemen sonra dışarı çıktı. Gece olmuştu.

Yahuda dışarı çıkınca İsa, “İnsanoğlu şimdi yüceltildi” dedi. “Tanrı da O’nda yüceltildi. Tanrı O’nda yüceltildiğine göre, Tanrı da O’nu kendinde yüceltecek. Hem de hemen yüceltecektir.

Çocuklar! Kısa bir süre daha sizinleyim. Beni arayacaksınız, ama Yahudiler’e söylediğim gibi, şimdi size de söylüyorum, benim gideceğim yere siz gelemezsiniz.

Simun Petrus O’na, “Ya Rab, nereye gidiyorsun?” diye sordu. İsa, “Gideceğim yere şimdi ardımdan gelemezsin, ama sonra geleceksin” diye yanıtladı.

Petrus, “Ya Rab, neden şimdi senin ardından gelemeyeyim? Senin için canımı veririm!” dedi.

İsa şöyle yanıtladı: “Benim için canını mı vereceksin? Sana doğrusunu söyleyeyim, horoz ötmeden beni üç kez inkâr edeceksin.”

ERMENİ KATOLİK KİLİSESİNİN DEĞERLİ DİYAKONU HAGOP MİNASYAN’IN EŞİ BAYAN ZARTAR MİNASYAN YAKALANDIĞI COVİD-19 NEDENİYLE VEFAT ETTİ

Yazan: Buğra Poyraz

Türkiye’deki tüm kiliselere hizmet etmiş olan çok değerli bir ailenin
kıymetli annesi bugün aramızdan ayrıldı.

Ermeni Katolik Kilisemizin değerli Diyakonu Hagop Minasyan’ın sevgili eşi
Zartar Minasyan’ı kaybettik.

Kendisi birçok dini ve sivil kurumda uzun yıllar gönüllülük yaptı…
Herkese bir hizmet ve adanmışlık örneği bıraktı. Uzun seneler boyunca, yeri
geldi Hayata Sarıl Lokantası’nda gönüllü olarak yemek yaptı ve sokaktaki
muhtaçlara dağıttı, yeri geldi derneklerde ve özel derslerde Ermenice
öğretti. Birçok kuruma ve topluluğa dokundu. Hristiyan adanmışlığını bize
gösterdi, aynı zamanda bir din adamının eşi olmanın ne demek olduğunun da
dersini verdi.

Bu özelliklerin yanı sıra, Türkiye’deki Hristiyan toplumunun hafızasına
sahipti. Anlattıklarıyla öğrencilerini ve dostlarını dönüştürürdü.

Rab onu isim gününde yanında aldı.

Bayan Minasyan’ın cenazesi 30 Mart 2021 Salı günü saat 14:00’te Şişli
Ermeni Katolik Mezarlığı’nda olacaktır.

Eşi Diyakon Hagop Minasyan’a, kızı Narod Minasyan’a ve torunu Ara Can Noyan’a başsağlığı diliyoruz.

ORUÇ DEVRESİ 6. PAZARTESİ KUTSAL PAZARTESİ

İncil: Yuhanna 12, 1-11

İsa, Fısıh Bayramı’ndan altı gün önce, ölümden dirilttiği Lazar’ın bulunduğu Beytanya’ya geldi. Orada kendisi için bir ziyafet düzenlediler. Marta hizmet ediyordu. İsa’yla birlikte sofrada oturanlardan biri de Lazar’dı.  Meryem, çok değerli saf hintsümbülü yağından yarım litre kadar getirerek İsa’nın ayaklarına sürdü ve saçlarıyla ayaklarını sildi. Ev yağın güzel kokusuyla doldu. Ama öğrencilerinden biri, İsa’ya sonradan ihanet eden Yahuda İskariot,

“Bu yağ neden üç yüz dinara satılıp parası yoksullara verilmedi?” dedi.

Bunu, yoksullarla ilgilendiği için değil, hırsız olduğu için söylüyordu.  Ortak para kutusu ondaydı ve kutuya konulandan aşırıyordu. İsa, “Kadını rahat bırak” dedi. “Bunu benim gömüleceğim gün için saklasın. Yoksullar her zaman aranızdadır, ama ben her zaman aranızda olmayacağım.”

Yahudiler’den büyük bir kalabalık İsa’nın Beytanya’da bulunduğunu öğrendi ve yalnız İsa için değil, O’nun ölümden dirilttiği Lazar’ı da görmek için oraya geldi. Başkâhinler ise Lazar’ı da öldürmeyi tasarladılar. Çünkü onun yüzünden birçok Yahudi gidip İsa’ya iman ediyordu.

PALMİYE PAZARI (ZEYTİN DALI BAYRAMI)

İncil:

Markos, 14, 1-15
Fısıh ve Mayasız Ekmek Bayramı’na iki gün kalmıştı. Başkâhinlerle din bilginleri İsa’yı hileyle tutuklayıp öldürmenin bir yolunu arıyorlardı. “Bayramda olmasın, yoksa halk arasında kargaşalık çıkar” diyorlardı.
İsa Beytanya’da cüzamlı Simun’un evinde sofrada otururken yanına bir kadın geldi. Kadın kaymaktaşından bir kap içinde çok değerli, saf hintsümbülü yağı getirmişti. Kabı kırarak yağı O’nun başına döktü. Bazıları buna kızdılar; birbirlerine, “Bu yağ niçin böyle boş yere
harcandı? Üç yüz dinardan fazlaya satılabilir, parası yoksullara verilebilirdi” diyerek kadını azarlamaya başladılar.
“Kadını rahat bırakın” dedi İsa. “Neden üzüyorsunuz onu? Benim için güzel bir şey yaptı.
Yoksullar her zaman aranızdadır, dilediğiniz anda onlara yardım edebilirsiniz; ama ben her zaman aranızda olmayacağım. Kadın elinden geleni yaptı, beni gömülmeye hazırlamak üzere daha şimdiden bedenimi yağladı. Size doğrusunu söyleyeyim, Müjde dünyanın neresinde duyurulursa, bu kadının yaptığı da onun anılması için anlatılacak.”
Bu arada Onikiler’den biri olan Yahuda İskariot, İsa’yı ele vermek amacıyla başkâhinlerin yanına gitti. Onlar bunu işitince sevindiler, Yahuda’ya para vermeyi vaat ettiler. O da İsa’yı ele vermek için fırsat kollamaya başladı.
Fısıh kurbanının kesildiği Mayasız Ekmek Bayramı’nın ilk günü öğrencileri İsa’ya, “Fısıh yemeğini yemen için nereye gidip hazırlık yapmamızı istersin?” diye sordular. O da öğrencilerinden ikisini şu sözlerle önden gönderdi: “Kente gidin, orada su testisi taşıyan bir adam çıkacak karşınıza. Onu izleyin. Adamın gideceği evin sahibine şöyle deyin ‘Öğretmen, öğrencilerimle birlikte Fısıh yemeğini yiyeceğim konuk odası nerede? diye soruyor.’
Ev sahibi size üst katta döşenmiş, hazır büyük bir oda gösterecek. Orada bizim için hazırlık yapın.”

ORUÇ DEVRESİ 5. CUMARTESİ

İncil: Yuhanna 11, 45 – 57

O zaman, Meryem’e gelen ve İsa’nın yaptıklarını gören Yahudiler’in birçoğu İsa’ya iman etti.

Ama içlerinden bazıları Ferisiler’e giderek İsa’nın yaptıklarını onlara bildirdiler.

Bunun üzerine başkâhinler ve Ferisiler, Yüksek Kurul’u toplayıp dediler ki, “Ne yapacağız? Bu adam birçok doğaüstü belirti gerçekleştiriyor. Böyle devam etmesine izin verirsek, herkes O’na iman edecek. Romalılar da gelip kutsal yerimizi ve ulusumuzu ortadan kaldıracaklar.” İçlerinden biri, o yıl başkâhin olan Kayafa, “Hiçbir şey bilmiyorsunuz” dedi. “Bütün ulus yok olacağına, halk uğruna bir tek adamın ölmesi sizin için daha uygun. Bunu anlamıyor musunuz?” Bunu kendiliğinden söylemiyordu. O yılın başkâhini olarak İsa’nın, ulusun uğruna, ve yalnız ulusun uğruna değil, Tanrı’nın dağılmış çocuklarını toplayıp birleştirmek için de öleceğine ilişkin peygamberlikte bulunuyordu. Böylece o günden itibaren İsa’yı öldürmek için düzen kurmaya başladılar. Bu yüzden İsa artık Yahudiler arasında açıkça dolaşmaz oldu. Oradan ayrılarak çöle yakın bir yere, Efrayim denilen kente gitti. Öğrencileriyle birlikte orada kaldı. Yahudiler’in Fısıh Bayramı yakındı. Taşradakilerin birçoğu bayramdan  önce arınmak için Yeruşalim’e gitti. Orada İsa’yı arayıp durdular. Tapınaktayken birbirlerine, “Ne dersiniz, bayrama hiç gelmeyecek mi?” diye soruyorlardı. Başkâhinlerle Ferisiler O’nu yakalayabilmek için, yerini bilenlerin haber vermesini buyurmuşlardı.

ORUÇ DEVRESİ 5. CUMA

Yuhanna 10, 31-42

Yahudi yetkililer O’nu taşlamak için yerden yine taş aldılar. İsa onlara, “Size Baba’dan kaynaklanan birçok iyi işler gösterdim” dedi. “Bu işlerden hangisi için beni taşlıyorsunuz?”

Şöyle yanıt verdiler: “Seni iyi işlerden ötürü değil, küfür ettiğin için taşlıyoruz. İnsan olduğun halde Tanrı olduğunu ileri sürüyorsun.”

İsa şu karşılığı verdi: “Yasanızda, ‘Siz ilahlarsınız, dedim’ diye yazılı değil mi? Tanrı, kendilerine sözünü gönderdiği kimseleri ilahlar diye adlandırır. Kutsal Yazı da geçerliliğini yitirmez. Baba beni kendine ayırıp dünyaya gönderdi. Öyleyse ‘Tanrı’nın Oğlu’yum’ dediğim için bana nasıl ‘Küfür ediyorsun’ dersiniz? Eğer Babam’ın işlerini yapmıyorsam, bana iman etmeyin. Ama yapıyorsam, bana iman etmeseniz bile, yaptığım işlere iman edin. Öyle ki, Baba’nın bende, benim de Baba’da olduğumu bilesiniz ve anlayasınız.”

O’nu yine yakalamaya çalıştılarsa da, ellerinden sıyrılıp kurtuldu. Tekrar Şeria Irmağı’nın karşı yakasına, Yahya’nın başlangıçta vaftiz ettiği yere gitti ve orada kaldı. Birçokları, “Yahya hiç mucize yapmadı, ama bu adam için söylediklerinin hepsi doğru çıktı” diyerek İsa’ya geldiler. Ve orada birçokları O’na iman etti.

ORUÇ DEVRESİ 5. ÇARŞAMBA

Cage for bird

İncil: Yuhanna 8, 31-42

Yu.8: 31- 32 İsa kendisine iman etmiş olan Yahudiler’e, “Eğer benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz. Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak” dedi. “Biz İbrahim’in soyundanız” diye karşılık verdiler, “Hiçbir zaman kimseye kölelik etmedik. Nasıl oluyor da sen, ‘Özgür olacaksınız’ diyorsun?”

İsa, “Size doğrusunu söyleyeyim, günah işleyen herkes günahın kölesidir” dedi. “Köle ev halkının sürekli bir üyesi değildir, ama oğul sürekli üyesidir. Bunun için, Oğul sizi özgür kılarsa, gerçekten özgür olursunuz. İbrahim’in soyundan olduğunuzu biliyorum. Yine de beni öldürmek istiyorsunuz. Çünkü yüreğinizde sözüme yer vermiyorsunuz. Ben Babam’ın yanında gördüklerimi söylüyorum, siz de babanızdan işittiklerinizi yapıyorsunuz.”

“Bizim babamız İbrahim’dir” diye karşılık verdiler.

İsa, “İbrahim’in çocukları olsaydınız, İbrahim’in yaptıklarını yapardınız” dedi. “Ama şimdi beni Tanrı’dan işittiği gerçeği sizlere bildireni öldürmek istiyorsunuz. İbrahim bunu yapmadı.

Siz babanızın yaptıklarını yapıyorsunuz.”

“Biz zinadan doğmadık. Bir tek Babamız var, o da Tanrı’dır” dediler.

İsa, “Tanrı Babanız olsaydı, beni severdiniz” dedi. “Çünkü ben Tanrı’dan çıkıp geldim. Kendiliğimden gelmedim, beni O gönderdi.”

ORUÇ DEVRESİ 5. SALI

İncil: Yuhanna 8, 21-30

İsa yine onlara, “Ben gidiyorum. Beni arayacaksınız ve günahınızın içinde öleceksiniz. Benim gideceğim yere siz gelemezsiniz” dedi. Yahudi yetkililer, “Yoksa kendini mi öldürecek?” dediler. “Çünkü ‘Benim gideceğim yere siz gelemezsiniz’ diyor.” İsa onlara, “Siz aşağıdansınız, ben yukarıdanım” dedi. “Siz bu dünyadansınız, ben bu dünyadan değilim.

İşte bu nedenle size, ‘Günahlarınızın içinde öleceksiniz’ dedim. Benim O olduğuma iman etmezseniz, günahlarınızın içinde öleceksiniz.” O’na, “Sen kimsin?” diye sordular.

İsa, “Başlangıçtan beri size ne söyledimse, O’yum” dedi. “Sizinle ilgili söyleyecek ve sizleri yargılayacak çok şeyim var. Beni gönderen gerçektir. Ben O’ndan işittiklerimi dünyaya bildiriyorum.” İsa’nın kendilerine Baba’dan söz ettiğini anlamadılar. Bu nedenle İsa şöyle dedi: “İnsanoğlu’nu yukarı kaldırdığınız zaman benim O olduğumu, kendiliğimden hiçbir şey yapmadığımı, ama tıpkı Baba’nın bana öğrettiği gibi konuştuğumu anlayacaksınız. Beni gönderen benimledir, O beni yalnız bırakmadı. Çünkü ben her zaman O’nu hoşnut edeni yaparım.” Bu sözler üzerine birçokları O’na iman etti.

ORUÇ DEVRESİ 5. PAZARTESİ

İncil: Yuhanna 8, 12-20

İsa yine halka seslenip şöyle dedi: “Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur.” Ferisiler, “Sen kendin için tanıklık ediyorsun, tanıklığın geçerli değil” dediler.

İsa onlara şu karşılığı verdi: “Kendim için tanıklık etsem bile tanıklığım geçerlidir. Çünkü nereden geldiğimi ve nereye gideceğimi biliyorum. Oysa siz nereden geldiğimi, nereye gideceğimi bilmiyorsunuz. Siz insan gözüyle yargılıyorsunuz. Ben kimseyi yargılamam.

Yargılasam bile benim yargım doğrudur. Çünkü ben yalnız değilim, ben ve beni gönderen Baba, birlikte yargılarız.

Yasanızda da, ‘İki kişinin tanıklığı geçerlidir’ diye yazılmıştır. Kendim için tanıklık eden bir ben varım, bir de beni gönderen Baba benim için tanıklık ediyor.”

O zaman O’na, “Baban nerede?” diye sordular. İsa şu karşılığı verdi: “Siz ne beni tanırsınız, ne de Babam’ı. Beni tanısaydınız, Babam’ı da tanırdınız.”

İsa bu sözleri tapınakta öğretirken, bağış toplanan yerde söyledi. Kimse O’nu yakalamadı. Çünkü saati henüz gelmemişti.

ORUÇ DEVRESİ 5. PAZAR

İncil: Yuhanna 12, 20-26

Bayramda tapınmak üzere Yeruşalim’e gidenler arasında bazı Grekler vardı. Bunlar, Celile’nin Beytsayda Kenti’nden olan Filipus’a gelerek, “Efendimiz, İsa’yı görmek istiyoruz” diye rica ettiler. Filipus gitti, bunu Andreas’a bildirdi. Andreas ve Filipus da gidip İsa’ya haber  verdiler. İsa, “İnsanoğlu’nun yüceltileceği saat geldi” diye karşılık verdi. “Size doğrusunu söyleyeyim, buğday tanesi toprağa düşüp ölmedikçe yalnız kalır. Ama ölürse çok ürün verir. Canını seven onu yitirir. Ama bu dünyada canını gözden çıkaran onu sonsuz yaşam için koruyacaktır. Bana hizmet etmek isteyen, ardımdan gelsin. Ben neredeysem bana hizmet eden de orada olacak. Baba, bana hizmet edeni onurlandıracaktır.

ORUÇ DEVRESİ 4. CUMARTESİ

İncil: Yuhanna 7, 40-53

Halktan bazıları bu sözleri işitince, “Gerçekten beklediğimiz peygamber budur” dediler.

Bazıları da, “Bu Mesih’tir” diyorlardı. Başkaları ise, “Olamaz! Mesih Celile’den mi gelecek?” dediler. “Kutsal Yazı’da, ‘Mesih, Davut’un soyundan, Davut’un yaşadığı Beytlehem Kenti’nden gelecek’ denmemiş midir?” Böylece İsa’dan dolayı halk arasında ayrılık doğdu.

Bazıları O’nu yakalamak istedilerse de, kimse O’na el sürmedi.

Görevliler geri dönünce, başkâhinlerle Ferisiler, “Niçin O’nu getirmediniz?” diye sordular.

Görevliler, “Hiç kimse hiçbir zaman bu adamın konuştuğu gibi konuşmamıştır” karşılığını verdiler. Ferisiler, “Yoksa siz de mi aldandınız?” dediler.

“Önderlerden ya da Ferisiler’den O’na iman eden oldu mu hiç? Kutsal Yasa’yı bilmeyen bu halk lanetlidir.” İçlerinden biri, daha önce İsa’ya gelen Nikodim, onlara şöyle dedi: “Yasamıza göre, bir adamı dinlemeden, ne yaptığını öğrenmeden onu yargılamak doğru mu?” Ona, “Yoksa sen de mi Celile’densin?” diye karşılık verdiler. “Araştır, bak, Celile’den peygamber çıkmaz.” Bundan sonra herkes evine gitti.

ORUÇ DEVRESİ 4. CUMA

İncil: Yuhanna 7, 1-2. 10. 25-30

Bundan sonra İsa Celile’de dolaşmaya başladı. Yahudi yetkililer O’nu öldürmeyi amaçladıkları için Yahudiye’de dolaşmak istemiyordu. Yahudiler’in Çardak Bayramı yaklaşmıştı. Ne var ki, kardeşleri bayramı kutlamaya gidince, kendisi de gitti. Ancak açıktan açığa değil, gizlice gitti. Yeruşalimliler’in bazıları, “Öldürmek istedikleri adam bu değil mi?” diyorlardı. “Bakın, açıkça konuşuyor, O’na bir şey demiyorlar. Yoksa önderler O’nun Mesih olduğunu gerçekten kabul ettiler mi? Ama biz bu adamın nereden geldiğini biliyoruz. Oysa Mesih geldiği zaman O’nun nereden geldiğini kimse bilmeyecek.” O sırada tapınakta öğreten İsa yüksek sesle şöyle dedi: “Hem beni tanıyorsunuz, hem de nereden olduğumu biliyorsunuz! Ben kendiliğimden gelmedim. Beni gönderen gerçektir. O’nu siz tanımıyorsunuz. Ben O’nu tanırım. Çünkü ben O’ndanım, beni O gönderdi.” Bunun üzerine O’nu yakalamak istediler, ama kimse O’na el sürmedi. Çünkü O’nun saati henüz gelmemişti.

ORUÇ DEVRESİ 4. PERŞEMBE

İncil: Yuhanna 5, 31-47
Eğer kendim için ben tanıklık edersem, tanıklığım geçerli olmaz. Ama benim için tanıklık eden başka biri vardır. O’nun benim için ettiği tanıklığın geçerli olduğunu bilirim. Siz Yahya’ya adamlar gönderdiniz, o da gerçeğe tanıklık etti. İnsanın tanıklığını kabul ettiğim için değil, kurtulmanız için bunları söylüyorum. Yahya, yanan ve ışık saçan bir çıraydı. Sizler onun ışığında bir süre için coşmak istediniz. Ama benim, Yahya’nınkinden daha büyük bir tanıklığım var. Tamamlamam için Baba’nın bana verdiği işler, şu yaptığım işler, beni Baba’nın
gönderdiğine tanıklık ediyor. Beni gönderen Baba da benim için tanıklık etmiştir. Siz hiçbir zaman ne O’nun sesini işittiniz, ne de şeklini gördünüz. O’nun sözü sizde yaşamıyor. Çünkü O’nun gönderdiği kişiye iman etmiyorsunuz. Kutsal Yazılar’ı araştırıyorsunuz. Çünkü bunlar aracılığıyla sonsuz yaşama sahip olduğunuzu sanıyorsunuz. Bana tanıklık eden de bu yazılardır! Öyleyken siz, yaşama kavuşmak için bana gelmek istemiyorsunuz. “İnsanlardan övgü kabul etmiyorum. Ama ben sizi bilirim, içinizde Tanrı sevgisi yoktur. Ben Babam’ın adına geldim, ama beni kabul etmiyorsunuz. Oysa başka birisi kendi adına gelirse, onu kabul edeceksiniz. Birbirinizden övgüler kabul ediyor, ama tek olan Tanrı’nın övgüsünü kazanmaya çalışmıyorsunuz. Bu durumda nasıl iman edebilirsiniz? Baba’nın önünde sizi suçlayacağımı sanmayın. Sizi suçlayan, umut bağladığınız Musa’dır. Musa’ya iman etmiş olsaydınız, bana da iman ederdiniz. Çünkü o benim hakkımda yazmıştır. Ama onun yazılarına iman etmezseniz, benim sözlerime nasıl iman edeceksiniz?”

ORUÇ DEVRESİ 4. HAFTA ÇARŞAMBA

İncil: Yuhanna 5, 17-30

Ama İsa onlara şu karşılığı verdi: “Babam hâlâ çalışmaktadır, ben de çalışıyorum.” İşte bu nedenle Yahudi yetkililer O’nu öldürmek için daha çok gayret ettiler. Çünkü yalnız Şabat Günü düzenini bozmakla kalmamış, Tanrı’nın kendi Babası olduğunu söyleyerek kendisini Tanrı’ya eşit kılmıştı. İsa Yahudi yetkililere şöyle karşılık verdi: “Size doğrusunu söyleyeyim, Oğul, Baba’nın yaptıklarını görmedikçe kendiliğinden bir şey yapamaz. Baba ne yaparsa Oğul da aynı şeyi yapar. Çünkü Baba Oğul’u sever ve yaptıklarının hepsini O’na gösterir. Şaşasınız diye O’na bunlardan daha büyük işler de gösterecektir. Baba nasıl ölüleri diriltip onlara yaşam veriyorsa, Oğul da dilediği kimselere yaşam verir. Baba kimseyi yargılamaz, bütün yargılama işini Oğul’a vermiştir. Öyle ki, herkes Baba’yı onurlandırdığı gibi Oğul’u onurlandırsın. Oğul’u

onurlandırmayan, O’nu gönderen Baba’yı da onurlandırmaz. “Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir. Size doğrusunu söyleyeyim, ölülerin Tanrı Oğlu’nun sesini işitecekleri ve işitenlerin yaşayacakları saat geliyor, geldi bile. Çünkü Baba, kendisinde yaşam olduğu gibi, Oğul’a da kendisinde yaşam olma özelliğini verdi. O’na yargılama yetkisini de verdi. Çünkü O İnsanoğlu’dur. Buna şaşmayın. Mezarda olanların hepsinin O’nun sesini işitecekleri saat geliyor. Ve onlar mezarlarından çıkacaklar. İyilik yapmış olanlar yaşamak,

kötülük yapmış olanlar yargılanmak üzere dirilecekler.”

“Ben kendiliğimden hiçbir şey yapamam. İşittiğim gibi yargılarım ve benim yargım adildir. Çünkü amacım kendi istediğimi değil, beni gönderenin istediğini yapmaktır.”

ORUÇ DEVRESİ 4. HAFTA SALI GÜNÜ

Ama İsa onlara şu karşılığı verdi: “Babam hâlâ çalışmaktadır, ben de çalışıyorum.”
 
 
 iNCİL: Yuhanna 5, 1-3. 5-16
 İsa bundan sonra Yahudiler'in bir bayramı nedeniyle Yeruşalim'e gitti. Yeruşalim'de Koyun Kapısı yanında, İbranice'de Beytesta denilen beş eyvanlı bir havuz vardır. Bu eyvanların altında felçli hastalardan bir kalabalık yatardı. Orada otuz sekiz yıldır hasta olan bir adam vardı. İsa hasta yatan bu adamı görünce ve uzun zamandır bu durumda olduğunu anlayınca, "İyi olmak ister misin?" diye sordu. 
 Hasta şöyle yanıt verdi: "Efendim, su çalkandığı zaman beni havuza indirecek kimsem yok, tam gireceğim an benden önce başkası giriyor."
 İsa ona, "Kalk, şilteni topla ve yürü" dedi. Adam o anda iyileşti. Şiltesini toplayıp yürümeye başladı. O gün Şabat Günü'ydü. Bu yüzden Yahudi yetkililer iyileşen adama, "Bugün Şabat Günü" dediler, "Şilteni toplaman yasaktır." Ama adam onlara şöyle yanıt verdi: "Beni iyileştiren kişi bana, 'Şilteni topla ve yürü' dedi." 
 "Sana, 'Şilteni topla ve yürü' diyen adam kim?" diye sordular.
 İyileşen adam ise O'nun kim olduğunu bilmiyordu. Orası kalabalıktı, İsa da çekilip gitmişti. İsa daha sonra adamı tapınakta buldu. "Bak, iyi oldun. Artık günah işleme de başına daha kötü bir şey gelmesin" dedi. Adam gidip Yahudi yetkililere kendisini iyileştirenin İsa olduğunu bildirdi. Şabat Günü böyle şeyler yaptığı için İsa'ya zulmetmeye başladılar. Ama İsa onlara şu karşılığı verdi: "Babam hâlâ çalışmaktadır, ben de çalışıyorum." 
 
 
   
 _______________
 TANRI’YI ÖVMEYE DAVET 
 ¥ Ey Rab aç dudaklarımı
 ¶  Ve ağzım sana övgüler duyursun.
  
 Davet nak. Gelin Rab Mesih İsa’ya tapalım: O, bizim için ölüm ve denenmeleri kabul etti.
 Ya da:
 Nak. Eğer bu gün Rabbin sesini duyarsanız: kalplerinizi sertleştirmeyin.
  
 Davet Mezmuru: 
  
 Mezmur 95 Tanrı’yı övmeye davet
  
 "Gün bugündür" denildikçe birbirinizi her gün yüreklendirin. (Eb. 3, 13)
  
 Gelin, Rab’be sevinçle haykıralım; *
 Bizi kurtaran kayaya sevinç çığlıkları atalım,
 Şükranla huzuruna çıkalım, *
 O’na sevinç ilahileri yükseltelim!  
  
 Çünkü Rab ulu Tanrı’dır, *
 Bütün ilahların üstünde ulu kraldır.
 Yerin derinlikleri O’nun elindedir. *
 Dağların dorukları da O’nun. 
  
 Deniz O’nundur, çünkü O yarattı, *
 Karaya da O’nun elleri biçim verdi.   
 Gelin tapınalım, eğilelim. *
 Bizi yaratan Rab’bin önünde diz çökelim. 
  
 Çünkü O Tanrımız’dır, †
 Bizse O’nun otlağının halkı, *
 Elinin altındaki koyunlarız. 
 Bugün sesini duyarsanız, *
 Meriva’da, o gün çölde,
 Massa’da olduğu gibi, *
 Yüreklerinizi nasırlaştırmayın. 
  
 Yaptıklarımı görmelerine karşın, *
 Atalarınız orada beni sınayıp denediler.   
 Kırk yıl o kuşaktan hep iğrendim, *
 “Yüreği kötü yola sapan bir halktır” dedim, 
  
 “Yollarımı bilmiyorlar.” †
 Bu yüzden öfkeyle ant içtim: *
 “Huzur diyarıma asla girmeyecekler!”
  
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 -Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman ve ebediyete kadar. Âmin.   
  
 Davet nak. Gelin Rab Mesih İsa’ya tapalım: O, bizim için ölüm ve denenmeleri kabul etti.
 Ya da:
 Nak. Eğer bu gün Rabbin sesini duyarsanız: kalplerinizi sertleştirmeyin. 
 
 
 Okumalar Övgü Duaları
  
 ¥  Ey Tanrım gel beni kurtarmaya;
 ¶ Ey  Rabbim yardımıma koş.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman 
 ve ebediyete kadar. Âmin. Alleluya.
  
 Övgüler Tanrı’yı Övmeye Davet ile başladıysa, yukardaki giriş kullanılmaz. 
  
 İLAHİ 
 Paskalya neşesine
 Oruçlu yaşayarak,
 Tertemiz kalbimizle
 Mesih’i izleyelim.
 Peygamberler gördüler
 Kırk günün gizemini;
 Rab İsa onu çölde
 Hayatıyla kutsadı.
 Soframız sade olsun,
 Aklımız ve kalbimiz
 Tanrı’nın sözlerini
 Hoşça kabullensinler.
 İmanla direnelim
 Kötü denemelerde 
 Cömertçe savaşarak
 Şana dek ulaşırız.
 Her şeye kadir Peder,
 Ve kurtarıcı İsa
 Kutsal Ruh’la birlikte
 Övülsün sonsuza dek. Âmin.
 1. Nak. Ya Rab yakarışım sana erişsin, yüzünü benden gizleme.
  
 MEZMUR 102      Sürgünde dua ve düşünceler                            
 Tanrı Takdis olsun… bizi bütün sıkıntılarımızda teselli ediyor. (2. Ko. 1,4)
  
 I (2-12)
 Ya Rab, duamı işit, *
 Yakarışım sana erişsin.
 Sıkıntılı günümde *
 Yüzünü benden gizleme,
  
 Kulak ver sesime, *
 Seslenince yanıt ver bana hemen.
 Çünkü günlerim duman gibi yok oluyor, *
 Kemiklerim ateş gibi yanıyor. ¬
  
 Yüreğim kırgın yemiş ot gibi kurudu, *
 Ekmek yemeyi bile unuttum.
 Bir deri bir kemiğe döndüm *
 Acı acı inlemekten.
  
 Issız yerlerdeki ishakkuşunu andırıyorum, *
 Viranelerdeki kukumav gibiyim.
 Gözüme uyku girmiyor, *
 Damda yalnız kalmış bir kuş gibiyim.
  
 Düşmanlarım bütün gün bana hakaret ediyor, †
 Bana dil uzatanlar adımı lanet için kullanıyor. *
 Kızıp öfkelendiğin için 
  
 Külü ekmek gibi yiyor, *
 İçeceğime gözyaşı katıyorum. 
  
 Beni kaldırıp bir yana attın. †
 Günlerim akşam uzayan gölge gibi yitmekte, *
 Ot gibi sararmaktayım.
  
  
 1. Nak. Ya Rab yakarışım sana erişsin, yüzünü benden gizleme.
  
 2. Nak.Ya Rab, yoksul olanın duasına kulak ver.
 II (13-23)
  
 Ama sen sonsuza dek tahtında oturursun, ya Rab. †
 Ünün kuşaklar boyu sürer. *
 Kalkıp Siyon’a sevecenlik göstereceksin.
  
 Çünkü onu kayırmanın zamanıdır, *
 Beklenen zaman geldi.
 Kulların onun taşlarından hoşlanır, *
 Tozunu bile severler.
  
 Uluslar Rab’bin adından, *
 Yeryüzü kralları görkeminden korkacak.
 Çünkü Rab Siyon’u yeniden kuracak, *
 Görkem içinde görünecek.
  
 Yoksulların duasına kulak verecek, *
 Yalvarışlarını asla hor görmeyecek. ¬
  
 Bunlar gelecek kuşak için yazılsın, †
 Öyle ki, henüz doğmamış insanlar *
 Rab’be övgüler sunsun.
  
 Rab yücelerdeki kutsal katından aşağı baktı, *
 Göklerden yeryüzünü gözetledi,
 Tutsakların iniltisini duymak, *
 Ölüm mahkumlarını kurtarmak için.
  
 Böylece halklar ve krallıklar *
 Rab’be tapınmak için toplanınca,
 O’nun adı Siyon’da, *
 Övgüsü Yeruşalim’de duyurulacak.
  
 2. Nak.Ya Rab, yoksul olanın duasına kulak ver.
  
 3. Nak.Ya Rab dünyanın temellerini sen kurdun, gökler de senin eserindir.
  
 III  (24-29)
  
 Rab gücümü kırdı yaşam yolunda, *
 Ömrümü kısalttı.
 “Ey Tanrım, ömrümün ortasında *
 Canımı alma!” dedim.
  
 “Senin yılların kuşaklar boyu sürer! *
 “Çok önceden attın dünyanın temellerini,
 Gökler de senin ellerinin yapıtıdır. *
 Onlar da yok olacak, ama sen kalıcısın.
  
 Hepsi bir giysi gibi eskiyecek. *
 Onları bir kaftan gibi değiştireceksin,
 Geçip gidecekler. *
 Ama sen hep aynısın,
  
 Yıllarım tükenmeyecek. †
 Gözetiminde yaşayacak kullarının çocukları, *
 Senin önünde duracak soyları.”
  
 3. Nak.Ya Rab dünyanın temellerini sen kurdun, gökler de senin eserindir.
   
 
 ¥ İşte lütuf zamanı.
 ¶ İşte kurtuluş günleri!
  
 BİRİNCİ OKUMA 
  
 Levililer Kitabından                                                                                       19, 1-18. 31-37                                          
  
 Komşu ile ilgili hükümler
    Rab Musa'ya şöyle dedi: "İsrail topluluğuna de ki, 'Kutsal olun, çünkü ben Tanrınız Rab kutsalım. 
 “ ‘Herkes annesine babasına saygı göstersin. Şabat günlerimi tutun. Tanrınız Rab benim. 
 “ ‘Putlara tapmayın. Kendinize dökme ilahlar yapmayın. Tanrı’nız Rab benim. 
 “Rab için esenlik kurbanı keseceğiniz zaman kabul edilecek biçimde kesin. Kurban eti, kestiğiniz gün ya da ertesi gün yenecek. Üçüncü güne kalan et yakılacak. Üçüncü gün yenirse iğrenç sayılır. Kabul olmayacaktır. Onu yiyen suçunun cezasını çekecektir. Çünkü Rab'bin gözünde kutsal olanı bayağılaştırmıştır. Hal-kın arasından atılacaktır. 
 “ ‘Ülkenizdeki ekinleri biçerken tarlanızı sınırlarına kadar biçmeyeceksiniz. Artakalan başakları toplamayacaksınız. Bağbozumunda bağınızı tümüyle devşirmeyecek, yere düşen üzümleri toplamayacaksınız. Onları yoksullara ve yabancılara bırakacaksınız. Tanrınız Rab benim. 
 “ 'Çalmayacaksınız. Hile yapmayacaksınız. Birbirinize yalan söylemeyeceksiniz. Benim adımla yalan yere ant içmeyeceksiniz. Tanrınız'ın adını aşağılamış olursunuz. Rab benim.
 “ 'Komşuna haksızlık etmeyecek, onu soymayacaksın. İşçinin alacağını sabaha bırakmayacaksın. Sağıra lanet etmeyecek, körün önüne engel koymayacaksın. Tanrın'dan korkacaksın. Rab benim. 
 “ 'Yargılarken haksızlık yapmayacaksın. Yoksula ayrıcalık göstermeyecek, güçlüyü kayırmayacaksın. Kom-şunu adaletle yargılayacaksın. Halkının arasında onu bunu çekiştirerek dolaşmayacaksın. Komşunun canına zarar vermeyeceksin. Rab benim. 
 “ 'Kardeşine yüreğinde nefret beslemeyeceksin. Komşun günah işlerse onu uyaracaksın. Yoksa sen de günah işlemiş olursun. Öç almayacaksın. Halkından biri-ne kin beslemeyeceksin. Komşunu kendin gibi seveceksin. Rab benim.
 “ 'Cincilere, ruh çağıranlara yönelmeyin. Onlara danışmayın, kirlenirsiniz. Tanrınız Rab benim.
 “ 'Ak saçlı insanların önünde ayağa kalkacak, yaşlılara saygı göstereceksin. Tanrın'dan korkacaksın. Rab benim.
 “ 'Ülkenizde sizinle birlikte yaşayan bir yabancıya kötü davranmayın. Ona sizden biriymiş gibi davranacak ve onu kendiniz kadar seveceksiniz. Çünkü siz de Mısır'da yabancıydınız. Tanrı’nız Rab benim. 
 “ 'Yargılarken, uzunluk ve sıvı ölçerken, ağırlık tartarken haksızlık yapmayın. Doğru terazi, ağırlık taşı, efa ve hin kullanın. Mısır'dan sizi çıkaran Tanrınız Rab benim. Kurallarımın, ilkelerimin tümüne uyacak ve onları yerine getireceksiniz. Rab benim.”
  
 RESPONSORİUM                                                                             Gal. 5, 14. 13; Yu. 13, 34
 ¥  Bütün Kutsal Yasa tek bir sözde özetlenmiştir: "Komşunu kendin gibi seveceksin." Kardeşler, siz özgür olmaya çağrıldınız. * Birbirinize sevgiyle hizmet edin.
 ¶ Size yeni bir buyruk veriyorum: Birbirinizi sevin. Sizi sevdiğim gibi siz de birbirinizi sevin.
 ¥ Birbirinize sevgiyle hizmet edin.
  
 İKİNCİ OKUMA                               
 Leo Magnus, Paskalya'ya Hazırlık Üstüne, 
 (10, 3-5 PL 54, 299-301)
 Sevginin iyiliği
 Yuhanna'nın İncil'inde Rab: "Birbirinize sevginiz olursa, herkes bununla şakirtlerim olduğunuzu anlayacaktır" der (Yu. 13, 35). Aynı Havarinin mektuplarında bunları okuyoruz: "Sevgili kardeşlerim, birbirimizi sevelim. Çünkü sevgi Tanrı'dandır. Seven herkes Tanrı'dan doğmuştur ve Tanrı'yı tanır. Sevmeyen kişi Tanrı'yı tanımış değildir. Çünkü Tanrı sevgidir" (I. Yu. 4, 7-8).
 O halde iman sahiplerinin ruhları sarsılsın ve içtenlikli bir sınavla kendi yüreklerinin dostça duygularını yargılasınlar. Vicdanlarında bir sevgi ürününü bulurlarsa, Tanrı'nın onlardaki varlığından hiç kuşku etmesinler. Şayet sonradan, bu denli ünlü bir konuğu kabul etmeye daha çok hazır olmak istiyorlarsa, merhametli uğraşılarla ruhlarının kapsamını gitgide genişletsinler.
 Tanrı sevgi olduğuna göre sevginin sınırı olmamalı, çünkü Tanrı hiçbir hudutla sınırlandırılamaz.
 Sevgili kardeşlerim, sevgi nimetini uygulamak için her zamanın, özellikle bu oruç zamanının uygun olduğu doğrudur. Rabbin Paskalyası'na kutsal bir ruh ve bedenle varmak isteyenler, tüm diğer erdemlerin çok sayıda dâhil oldukları, günahların kalabalığını ör-ten o erdeme sahip olabilmek için en üstün gayreti göstersinler. En yüce gizi, günahlarımızı silen İsa Mesih kanının gizini, kutlamak üzereyken, merhamet adakları ile kendimizi hazırlayalım. Tanrısal iyiliğin bizlere bağış ettiklerini biz de bize hakaret edenlere bağışlayalım.
 Cömertliğimiz yoksullar ve acı çekenler için daha bol olsun ki, birçoğunun sesi Tanrı'ya şükretsin. İhtiyaçta olanın gıdası oruçlarımızla desteklensin. Çünkü Rabbin en çok hoşuna giden bağlılık yoksullarına yönelik olandır ve Rab ilgi dolu bir merhameti bulduğunda orada iyiliğinin işaretini görür. Bu bağışlarla varlıklarınızı azaltmaktan korkmayın. Çünkü iyilikseverlik kendiliğinden büyük bir değerdir. Mesih'in beslediği ve beslendiği yerde her zaman cömertliğe de yer bulunur. Bütün bu hayırseverlik işlerinde her zaman Mesih'in eli mevcuttur, o Mesih ki ekmeği kırarken onu artırıyor, ekmeği dağıtırken onu çoğaltıyor.
 Sadaka veren neşe ile versin. Emin olsun ki, en azını kendine sakladığında, en büyük kara sahip olacaktır, Havari Pavlus'un dediği gibi: "Ekinciye tohum ve yiyecek olarak ekmek sağlayan, sizin de ekeceğinizi sağlayıp çoğaltacak ve doğruluğunuzun ürünlerini artıracaktır" (II. Ko. 9, 10). Peder ve Kutsal Ruh ile birlikte yüzyılların yüzyıllarında yaşayan ve hüküm süren Rabbimiz İsa Mesih adına. Âmin.
  
 RESPONSORİUM                                                                                                  Luk. 6, 38;  Kol. 3, 13                                        
 ¥  Verin, size verilecektir. * Hangi ölçekle verirseniz, aynı ölçekle alacaksınız."
 ¶ Rab'bin sizi bağışladığı gibi, siz de birbirinizi bağışlayın. 
 ¥  Hangi ölçekle verirseniz, aynı ölçekle alacaksınız."
  
 Yuhanna 5, 1-3. 5-16
 İsa bundan sonra Yahudiler'in bir bayramı nedeniyle Yeruşalim'e gitti. Yeruşalim'de Koyun Kapısı yanında, İbranice'de Beytesta denilen beş eyvanlı bir havuz vardır. Bu eyvanların altında felçli hastalardan bir kalabalık yatardı. Orada otuz sekiz yıldır hasta olan bir adam vardı. İsa hasta yatan bu adamı görünce ve uzun zamandır bu durumda olduğunu anlayınca, "İyi olmak ister misin?" diye sordu. 
 Hasta şöyle yanıt verdi: "Efendim, su çalkandığı zaman beni havuza indirecek kimsem yok, tam gireceğim an benden önce başkası giriyor."
 İsa ona, "Kalk, şilteni topla ve yürü" dedi. Adam o anda iyileşti. Şiltesini toplayıp yürümeye başladı. O gün Şabat Günü'ydü. Bu yüzden Yahudi yetkililer iyileşen adama, "Bugün Şabat Günü" dediler, "Şilteni toplaman yasaktır." Ama adam onlara şöyle yanıt verdi: "Beni iyileştiren kişi bana, 'Şilteni topla ve yürü' dedi." 
 "Sana, 'Şilteni topla ve yürü' diyen adam kim?" diye sordular.
 İyileşen adam ise O'nun kim olduğunu bilmiyordu. Orası kalabalıktı, İsa da çekilip gitmişti. İsa daha sonra adamı tapınakta buldu. "Bak, iyi oldun. Artık günah işleme de başına daha kötü bir şey gelmesin" dedi. Adam gidip Yahudi yetkililere kendisini iyileştirenin İsa olduğunu bildirdi. Şabat Günü böyle şeyler yaptığı için İsa'ya zulmetmeye başladılar. Ama İsa onlara şu karşılığı verdi: "Babam hâlâ çalışmaktadır, ben de çalışıyorum."
 DUA 
 Rab’bim, bu oruç günlerinde sana gerçek fedakârlıkla hizmet etmemizi sağla: Böylece, temiz kalple Paskalya gizemini kabul etmeye ve dünyaya mutlu kurtuluş haberini götürmeye hazırlanalım. Bunu, Rabbimiz Mesih İsa'nın adına senden dileriz. Âmin. 
  
 Sabah Övgü Duaları
  
 ¥  Ey Tanrım gel beni kurtarmaya;
 ¶ Ey  Rabbim yardımıma koş.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman 
 ve ebediyete kadar. Âmin. Alleluya.
  
 Övgüler Tanrı’yı Övmeye Davet ile başladıysa, yukardaki giriş kullanılmaz. 
  
 İLAHİ 
 Toplulukla beraber,
 Ruh’un derinliğinde 
 Toplanıp yalvaralım,
 Rab’bin merhametine.
      Yargının hiddetinden,
      Ey Peder bizi koru,
      Evlatlarından silme
      Şanının görkemini.
 Ruh’unun üflemesi
 Varlığı bize verdi, ¬
 Bağınız ve halkınız
 Elinin eseriyiz.
      Suçlarımızı affet,
      Yaralarımıza bak,
      Lütfun götürsün bizi,
      Paskalya zaferine.
 Peder’e övgü ve şan,
 Oğla ve Kutsal Ruh’a,
 Ezelde olduğu gibi,
 Ebede kadar olsun. Âmin.
  
  
 1. Nak. Ya Rab yakarışım sana erişsin, yüzünü benden gizleme. 
  
 MEZMUR 101    Tanrı’ya sadık bir kralın düşünceleri                    
 Beni seviyorsanız, buyruklarımı yerine getirirsiniz. (Yu. 14, 15)
 Sevgini ve adaletini ezgilerle anacağım, *
 Seni ilahilerle öveceğim, ya Rab.
 Dürüst davranmaya özen göstereceğim, *
 Ne zaman geleceksin bana?
  
 Temiz bir yaşam süreceğim evimde, *
 Önümde alçaklığa izin vermeyeceğim.
 Tiksinirim döneklerin işinden, *
 Etkilemez beni.
  
 Uzak olsun benden sapıklık, *
 Tanımak istemem kötülüğü.
 Yok ederim dostunu gizlice çekiştireni, *
 Katlanamam tepeden bakan, gururlu insana.
  
 Gözüm ülkenin sadık insanları üzerinde olacak, *
 Yanımda oturmalarını isterim; 
 Bana dürüst yaşayan kişi hizmet edecek. *
 Dolap çeviren evimde oturmayacak, 
  
 Yalan söyleyen gözümün önünde durmayacak. *
 Her sabah ülkedeki kötüleri yok ederek 
 Bütün haksızlıkları Rab’bin kentinden * 
 Söküp atacağım.
  
  
 1. Nak. Ya Rab seni öveceğim ve doğru yolu izleyeceğim. 
  
 2. Nak. Ya Rab, merhametini benden esirgeme.
  
 EZGİ Daniel 3, 3, 4-6, 11-18 Ateşler içinde Azarya’nın duası             
 Günahlarınızın silinmesi için tövbe edin ve Tanrı'ya dönün. (Ha. İşl. 3,19)
  
 Seni onurlandırır ve kutsarız, †
 Rabbim, atalarımızın Tanrı’sı; *
 Adın sonsuza dek ulu olsun.
  
 Tüm yaptıklarında her zaman dürüstsün. †
 Senin sözünü dinlemedik, sana sırt çevirdik, *
 İşlediğimiz tüm günahlardan ötürü suçluyuz.
  
 Yine de kendi onurun için, *
 Aramızdaki anlaşmayı tanımamazlık etme; 
 Bizi sonsuza dek terketme. *
 Yardımını bizden esirgeme. 
  
 İbrahim’e verdiğin sözü tut, onu severdin; †
 Kulun İshak’a ve kutsal İsrail’in babası *
 Yakup’a verdiğin sözü tut.
  
 Sen onlara söz vermiştin, *
 Onlardan gelecek kuşakların
  
 Gökteki yıldızlar denli, †
 Kumsaldaki kum zerreleri kadar *
 Sayısız olacağına söz vermiştin.
  
 Ama şimdi, Rabbim, *
 Tüm uluslar arasında sayıca en az olan biziz.
 Nerede olsak, günahlarımızdan ötürü, *
 Gözden düşmüş biçimde yaşıyoruz.
  
 Şimdi ne kralımız ne peygamberlerimiz, *
 Ne de önderlerimiz var.
  
 Ateşte kurban yakmak, †
 Adak sunmak, armağan vermek, *
 Buhur yakmak için tapınağımız yok.
  
 Sana adaklar sunup †
 Bağışlamanı elde etmek için *
 Bir yerimiz yok. ¬
  
 Ama biz sana tövbe eden ruhlarımızla, †
 Övüngenlikten vazgeçip, *
 Boyun eğen nefsimizle geliyoruz.
  
 Sana yalvarıyoruz, onlar, †
 Kurban edilen koçların, öküzlerin *
 Ve binlerce semiz kuzunun yerini alsın.
  
 Tövbemizi kabul et, †
 Bugün nefsimiz sana kurban olsun *
 Ve buyruklarını canı gönülden izleyelim.
  
 Sana güvenenler, *
 Asla hayal kırıklığına uğramaz.
 Şimdi tüm yüreğimizle buyruklarına uymaya, *
 Sana tapınmaya ve dua etmeye söz veriyoruz.
  
 2. Nak. Ya Rab, merhametini benden esirgeme.
  
 3. Nak. Zaferi veren Tanrım, yeni bir ilahi söyleyeceğim sana.
  
 MEZMUR  144, 1-10     Zafer ve barış için Kralın duası            
 Beni güçlendirenin aracılığıyla her şeyi yapabilirim. (Fil. 4, 13)
  
 Ellerime vuruşmayı, †
 Parmaklarıma savaşmayı öğreten  *
 Kayam Rab’be övgüler olsun! 
  
 Odur benim vefalı dostum, kalem, *
 Kurtarıcım, kulem,
 Kalkanım, ona sığınırım; *
 Odur halkları bana boyun eğdiren!
  
 Ya Rab, insan ne ki, onu gözetesin, *
 İnsan soyu ne ki, onu düşünesin? 
 İnsan bir soluğu andırır, *
 Günleri geçici bir gölge gibidir.
  
 Ya Rab, gökleri yar, aşağıya in,  *
 Dokun dağlara, tütsünler. ¬
 Şimşek çaktır, dağıt düşmanı,  *
 Savur oklarını, şaşkına çevir onları.
  
 Yukarıdan elini uzat, kurtar beni;  *
 Çıkar derin sulardan,
 Al eloğlunun elinden. *
 Onların ağzı yalan saçar,
  
 Sağ ellerini kaldırır, *
 Yalan yere ant içerler.
 Ey Tanrı, sana yeni bir ezgi söyleyeyim, *
 Seni on telli çenkle, ilahilerle öveyim.
  
 Sensin kralları zafere ulaştıran, *
 Kulun Davut’u kötülük kılıcından kurtaran.
 3. Nak. Zaferi veren Tanrım, yeni bir ilahi söyleyeceğim sana.
  
 KISA OKUMA Özdeyişler, 15, 8-12
 Kötülerin kurbanı Rabbe mekruhtur; fakat doğruların duası onun makbulüdür. Rab kötü adamın yolundan ikrah eder; fakat salahın ardınca gideni sever. Yolu bırakan şiddetle tedip olunur; ve azarlamadan nefret eden ölür. Ölüler diyarı ile Helak yeri Rabbin gözü önündedir; nerede kaldı ki, âdem oğullarının yürekleri! Müstehzi azarlanmağı sevmez; hikmetlilerin yanına gitmez.
  
 KARŞILIKLI HAMDETME
 ¥ Kötü olan için kurtuluş yoktur, * onlar onun yüzünü aramazlar.
 Kötü olan için kurtuluş yoktur, onlar onun yüzünü aramazlar. 
 ¶ Buyruklarından uzaktır.* Onlar onun yüzünü aramazlar.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 * Kötü olan için kurtuluş yoktur, onlar onun yüzünü aramazlar.
  
 Benedictus
 Nak. Beni iyileştiren bana dedi ki: yatağını kaldır ve barış içinde git.
  
 BENEDICTUS      Luka 1,68-79      
         Mesih Ve O’nun Habercisi
 İsrail’in Tanrısı  Rab’be övgüler olsun! †
 Çünkü halkının yardımına gelip *
 onları fidyeyle kurtardı.
 Eski çağlardan beri *
 Kutsal peygamberlerinin ağzından bildirdiği gibi,
 Kulu Davut’un soyundan *
 Bizim için güçlü bir kurtarıcı çıkardı;
 Düşmanlarımızdan, †
 Bizden nefret edenlerin hepsinin elinden *
 Kurtuluşumuzu sağladı.
  
 Böylece atalarımıza merhamet ederek *
 Kutsal antlaşmasını anmış oldu.
  
 Nitekim bizi düşmanlarımızın elinden kurtaracağına †
 Ve ömrümüz boyunca *
 Kendi önünde kutsallık ve doğruluk içinde,
  
 Korkusuzca kendisine tapınmamızı sağlayacağına dair *
 Atamız İbrahim’e ant içerek söz vermişti.
 Sen de, ey çocuk, *
 Yüceler Yücesi’nin peygamberi diye anılacaksın.
  
 Rab’bin yollarını hazırlamak üzere *
  önünden gidecek .
 Ve O’nun halkına, günahlarının bağışlanmasıyla*
 kurtulacaklarını bildireceksin.
  
 Çünkü Tanrımız’ın yüreği *
 merhamet doludur. 
 O’nun merhameti sayesinde, *
 Yücelerden doğan Güneş, 
  
 Karanlıkta ve ölümün gölgesinde *
 yaşayanlara ışık saçmak 
 Ve ayaklarımızı esenlik yoluna yöneltmek üzere *
 Yardımımıza gelecektir.                      
  
 ¥  Peder’e Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 ¶  Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman ve ebediyete kadar, âmin. 
  
 Benedictus
 Nak. Beni iyileştiren bana dedi ki: yatağını kaldır ve barış içinde git.
  
 YAKARMALAR
 İnsan olmuş kelamında bize ebedi yaşam gıdasını ve-ren Pederimiz Tanrı’ya şükredelim:  Bu imanla aydınlanmış olarak, dua edelim:  Ya Rab, sözün bollukla üzerimizde bulunsun. 
 Bu oruç süresince devamlı sözünü dinleyerek yaşamamızı sağla,
 - böylece Paskalyamız olan Mesih İsa’yı uygun bir şekilde kutlayalım.
 Ruh’unun bizim öğretmenimiz olmasını sağla, 
 - böylece tereddüt içinde olanların ve sapmış bulunanların, gerçeğin yolunda ilerlemelerine yardım edebilelim.
 Daha derin bir şekilde Mesih’in gizemini sezmeyi bize bağışla, 
 - ve onu daha derinlikle hayatımızda gösterebilelim.
 Bu lütuf günlerinde kiliseni arıt ve yenile,
 - böylece tanıklığı daha tutarlı ve keskin olsun. 
  
 Göklerdeki Pederimiz,
 adın yüceltilsin,
 hükümdarlığın gelsin,
 göklerde olduğu gibi
 yeryüzünde de senin isteğin olsun.
 Günlük ekmeğimizi bugün de bize ver, 
 bize kötülük edenleri bağışladığımız gibi,
 sen de bağışla suçlarımızı,
 bizi günah işlemekten koru 
 ve kötülükten kurtar.
  
 DUA
 Rab’bim, bu oruç günlerinde sana gerçek fedakârlıkla hizmet etmemizi sağla: Böylece, temiz kalple Paskalya gizemini kabul etmeye ve dünyaya mutlu kurtuluş haberini götürmeye hazırlanalım. Bunu, Rabbimiz Mesih İsa'nın adına senden dileriz. Âmin. 
 Gündüz Övgü Duaları
  
 ¥  Ey Tanrım gel beni kurtarmaya;
 ¶ Ey Rabbim yardımıma koş.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman 
 ve ebediyete kadar. Âmin. Alleluya.
  
 İLAHİ
 İşte, yüce Kutsal Ruh,
 Peder ve Oğul ile
 Kalplere ışığını
 Saçmaya geldiğin an.
  
 Dilimiz ve kalbimiz,
 Gücümüz, hayatımız
 Her zaman ve her yerde
 Sevgin ile tutuşsun.
  
 Her zaman yaşayan sen,
 Ey yüce, Kutsal Peder,
 Oğlunla, Kutsal Ruh'la
 Dualarımı dinle. Âmin.
  
 Öğlen (Hora Sesta)
  
 İLAHİ
 Gün ışıkla doludur
 Ve dünya görkeminde;
 Işığın Yaradanı,
 Taparız sana, Tanrı!
  
 Günah'ın ve öfkenin
 Alevlerini söndür;
 Kalpleri aşkla doldur,
 Barıştır bizi sana.
  
 Her şeye kadir Peder,
 Kabul et duamızı;
 Kutsal Ruh'la Oğlun'da
 Şükürler olsun sana. Âmin.
  
 Öğleden Sonra (Hora Nona)
  
 İLAHİ
 Kudretli, yüce çoban,
 Bize yolunu göster;
 Bu kısa günden sonra
 Görkeme bizi götür.
  
 Ellerin eserinden
 Kalbimiz seni tanır
 Ve sevginin özlemi
 Gittikçe bizde artar.
  
 Yüzünün aydınlığı
 Yüzümüze parlasın;
 Ebedi ışığına
 Hazırla ruhumuzu. Âmin.
  
 Öğleden Önce (Hora Tertia)
 Nak. İşte tövbe günleri! Af ve kurtuluş zamanı. 
 Öğle (Hora Sexta)
 Nak. Ben diri olan Tanrı’yım, Rab diyor: Günahkârın ölümünü değil, tövbe etmesini ve yaşamasını isterim. 
 Öğleden Sonra (Hora Nona)
 Nak. Denenmelerde, imanda sabit kalalım: Gücümüz Tanrı’nın adaletidir.
  
 MEZMUR 119, [Sade] 
 Sen adilsin, ya Rab, *
 Hükümlerin doğrudur.
 Buyurduğun öğütler doğru *
 Ve tam güvenilirdir.
  
 Gayretim beni tüketti, *
 Çünkü düşmanlarım unuttu senin sözlerini.
 Sözün çok güvenilirdir, *
 Kulun onu sever. ¬
  
 Önemsiz ve horlanan biriyim ben, *
 Ama koşullarını unutmuyorum.
 Adaletin sonsuza dek doğrudur, *
 Yasan gerçektir.
  
 Sıkıntıya, darlığa düştüm, *
 Ama buyrukların benim zevkimdir.
 Öğütlerin sonsuza dek doğrudur; *
 Bana akıl ver ki, yaşayayım.
  
 1. Nak. Şimdi buyruğumu biliyorsunuz; bunu yerine getirince mutlu olacaksınız.
  
 2. Nak. Ya Rab, duam sana doğru yükselsin; sen kurtuluşumun Tanrısısın.
  
 MEZMUR 88  Ağır hasta bir adamın duası                          
 Bu saat sizindir, karanlığın egemen olduğu saattir. (Lk. 22, 53)
 I  (2-8)
  
 Ya Rab, beni kurtaran Tanrı, *
 Gece gündüz sana yakarıyorum.
 Duam sana erişsin, *
 Kulak ver yakarışıma.
 Çünkü sıkıntıya doydum, *
 Canım ölüler diyarına yaklaştı.
 Ölüm çukuruna inenler arasında sayılıyorum. *
 Tükenmiş gibiyim;
 Ölüler arasına atılmış, *
 Artık anımsamadığın,
 İlginden yoksun, *
 Mezarda yatan cesetler gibiyim.
 Beni çukurun dibine, *
 Karanlıklara, derinliklere attın.
 Öfken üzerime çöktü, *
 Dalga dalga kızgınlığınla beni ezdin.
  
 2. Nak. Ya Rab, duam sana doğru yükselsin; sen kurtuluşumun Tanrısısın.
  
 3. Nak.Ya Rab, yardımını diliyorum; yüzünü benden gizleme.
  
 II  (9-19)
  
 Yakınlarımı benden uzaklaştırdın, *
 İğrenç kıldın beni gözlerinde.
 Kapalı kaldım, çıkamıyorum. *
 Üzüntüden gözlerimin feri sönüyor,
  
 Her gün sana yakarıyorum, ya Rab, *
 Ellerimi sana açıyorum. ¬
 Harikalarını ölülere mi göstereceksin? *
 Ölüler mi kalkıp seni övecek?
  
 Sevgin mezarda, *
 Sadakatin yıkım diyarında duyurulur mu?
 Karanlıklarda harikaların, *
 Unutulmuşluk diyarında doğruluğun bilinir mi?
  
 Ama ben, ya Rab, yardıma çağırıyorum seni, *
 Sabah duam sana varıyor.
 Niçin beni reddediyorsun, ya Rab, *
 Neden yüzünü benden gizliyorsun?
  
 Düşkünüm, gençliğimden beri *
 Ölümle burun burunayım,
 Dehşetlerinin altında tükendim. *
 Şiddetli gazabın üzerimden geçti,
  
 Saçtığın dehşet beni yedi bitirdi. *
 Bütün gün su gibi kuşattılar beni,
  
 Çevremi tümüyle sardılar. †
 Eşi dostu benden uzaklaştırdın, *
 Tek dostum karanlık kaldı.
  
 Öğleden Önce (Hora Tertia)
 Nak. İşte tövbe günleri! Af ve kurtuluş zamanı. 
 Öğle (Hora Sexta)
 Nak. Ben diri olan Tanrı’yım, Rab diyor: Günahkârın ölümünü değil, tövbe etmesini ve yaşamasını isterim. 
 Öğleden Sonra (Hora Nona)
 Nak. Denenmelerde, imanda sabit kalalım: Gücümüz Tanrı’nın adaletidir.
  
 Öğleden Önce (Hora Tertia)
 KISA OKUMA                            Yoel 2, 17
 Kâhinler, Rab'bin hizmetkârları, Tapınağın girişiyle sunak arasında ağlaşıp, 'Ya Rab, halkını esirge diye yalvarsınlar. 'Mirasın olan halkının aşağılanmasına izin verme, uluslar onunla alay etmesin. Halklar arasında neden, onların Tanrısı nerede? densin?"
  
 ¥ Ey Tanrı, temiz bir yürek yarat.
 ¶ Yeniden kararlı bir ruh var et içimde.
  
  
 Öğle (Hora Sexta)
  
 KISA OKUMA Yeremya 3, 25 b 
 Çünkü biz de atalarımız da gençliğimizden bu yana Tanrı’mız Rab'be karşı günah işledik, Tanrı’mız Rab'bin sesine kulak asmadık."
  
 ¥ Bakma günahlarıma.
 ¶ Sil bütün suçlarımı.
  
 Öğleden Sonra (Hora Nona)
  
 KISA OKUMA Yeşaya 58, 1-2
 "Avaz avaz bağırın, çekinmeyin, sesinizi boru sesi gibi yükseltin; halkıma isyanlarını, Yakup soyuna günahlarını bildirin. Bana her gün danışıyor, yollarımı öğrenmekten zevk duyuyorlarmış! Doğru davranan, Tanrısı'nın buyruğundan ayrılmayan bir ulusmuş gibi... Benden adil yargılar diliyor, bana yaklaşmaktan zevk alıyorlarmış.
 ¥ Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur.
 ¶ Alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Tanrı.
  
 DUA 
 Rab’bim, bu oruç günlerinde sana gerçek fedakârlıkla hizmet etmemizi sağla: Böylece, temiz kalple Paskalya gizemini kabul etmeye ve dünyaya mutlu kurtuluş haberini götürmeye hazırlanalım. Bunu, Rabbimiz Mesih İsa'nın adına senden dileriz. Âmin. 
 
 Akşam Övgü Duaları
 ¥  Ey Tanrım gel beni kurtarmaya;
 ¶ Ey Rabbim yardımıma koş.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman 
 ve ebediyete kadar. Âmin. Alleluya.
  
 Övgüler Tanrı’yı Övmeye Davet ile başladıysa, yukardaki giriş kullanılmaz. 
  
 İLAHİ 
 Ey merhametli Tanrı,
 Bu tövbe devresinde
 Halkının duasını
 Kabul et şefkat ile.
 Kalplerin sırlarını
 Gerçekte tanıyan sen,
 Tüm tövbe edenlere 
 Af sevincini sağla.
 Büyüktür günahımız,  
 Ama sonsuzdur sevgin;
 Adının şerefine  
 Suçlarımızı affet. 
 Yüzünün ışığıyla  
 Aydınlat yolumuzu, 
 Yönetsin elin bizi   
 Paskalya neşesine.    
 Sevdiğin Oğlun ile  
 Kutsal Ruh’la birlikte   
 Asırlarca hükmeden,  
 Ey Peder, bizi dinle. Âmin. 
  
 1. Nak. Nasıl okuyacağız Rabbin ilahilerini, yabancı toprakta?
  
 MEZMUR 137, 1-6      Babil ırmakları kıyısında         
 Şunu biliyoruz ki, bu bedende yaşadıkça Rab'den uzaktayız. Gözle görülene değil, imana dayanarak yaşarız.
  (2. Ko. 5, 6.7)
 Babil ırmakları kıyısında oturup * 
 Siyon’u andıkça ağladık;
 Çevredeki kavaklara * 
 Lirlerimizi astık.
  
 Çünkü orada bizi tutsak edenler †
 Bizden ezgiler, *
 Bize zulmedenler bizden şenlik istiyor,
  
 “Siyon ezgilerinden birini *
 Okuyun bize!” diyorlardı. 
 Nasıl okuyabiliriz Rab’bin ezgisini *
 El toprağında?
  
 Ey Yeruşalim, seni unutursam, *
 Sağ elim kurusun.
  
 Seni anmazsam, †
 Yeruşalim’i en büyük sevincimden üstün tutmazsam, *
 Dilim damağıma yapışsın!
 1. Nak. Nasıl okuyacağız Rabbin ilahilerini, yabancı toprakta?
 2. Nak. Meleklerin önünde sana ilahiler söylüyorum. 
  
 MEZMUR 138    Şükran ilahisi                                               
 Dünya kralları servetlerini oraya getirecekler. (Va. 21, 24)
 Bütün yüreğimle sana şükrederim, ya Rab, *
 Melekler önünde seni ilahilerle överim.
  
 Kutsal tapınağına doğru eğilir, †
 Adına şükrederim. *
 Sevgin, sadakatin için. 
  
 Çünkü adını ve sözünü *
 Her şeyden üstün tuttun.
 Seslendiğim gün bana yanıt verdin, *
 İçime güç koydun, beni yüreklendirdin. ¬
  
 Şükretsin sana, ya Rab, †
 Yeryüzü krallarının tümü, *
 Çünkü ağzından çıkan sözleri işittiler.
  
 Yaptığın işleri ezgilerle övsünler, ya Rab, *
 Çünkü çok yücesin.
 Rab yüksekse de, *
 Alçakgönüllüleri gözetir,
  
 Küstahları uzaktan tanır. *
 Sıkıntıya düşersem, canımı korur, 
 Düşmanlarımın öfkesine karşı el kaldırırsın, *
 Sağ elin beni kurtarır.
  
 Ya Rab, her şeyi yaparsın benim için. †
 Sevgin sonsuzdur, ya Rab, *
 Elinin eserini bırakma!
  
 2. Nak. Meleklerin önünde sana ilahiler söylüyorum.
  
 3. Nak. Boğazlanan kuzu, sana yücelik, sana onur, güç çağlar çağı.
  
 EZGİ  Vahiy 4, 11; 5, 9, 10, 12    Kurtulanların ilahisi
  
 Rab’bimiz ve Tanrımız! *
 Yüceliği, saygıyı, gücü almaya layıksın.
 Çünkü her şeyi sen yarattın; *
 Hepsi senin isteğinle yaratılıp var oldu.
  
 Tomarı almaya, *
 Mühürlerini açmaya layıksın!
 Çünkü boğazlandın *
 Ve kanınla her oymaktan, her dilden,
  
 Her halktan, her ulustan *
 İnsanları Tanrı’ya satın aldın.
  
 Onları Tanrımız’ın hizmetinde †
 Bir krallık haline getirdin, *
 Kahinler yaptın. ¬
  
 Dünya üzerinde *
 Egemenlik sürecekler.
 Boğazlanmış Kuzu *
 Gücü, zenginliği, bilgeliği, kudreti,
  
 Saygıyı, yüceliği, övgüyü *
 Almaya layıktır.
  
 3. Nak. Boğazlanan kuzu, sana yücelik, sana onur, güç çağlar çağı.
  
 KISA OKUMA                                                                                                     Romlılar 8, 5-8
 Benliğe uyanlar benlikle ilgili, Ruh'a uyanlarsa Ruh'la ilgili işleri düşünürler. Benliğe dayanan düşünce ölüm, Ruh'a dayanan düşünceyse yaşam ve esenliktir. Çünkü benliğe dayanan düşünce Tanrı'ya düşmandır; Tanrı'nın Yasası'na boyun eğmez, eğemez de... Benliğin denetiminde olanlar Tanrı'yı hoşnut edemezler.
  
 KARŞILIKLI HAMDETME
 ¥ Kalplerimizde bizi yenile * ve senin halkın olacağız.
 ~ Kalplerimizde bizi yenile ve senin halkın olacağız.
 ¶ Ya Rab içimize yeni bir Ruh koy.
 ~ ve senin halkın olacağız.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 Kalplerimizde bizi yenile ve senin halkın olacağız.
  
 Magnificat
 Nak. Rab diyor: Şimdi iyileştin, artık günah işleme ve başına daha kötü bir şey gelmesin. 
  
  
 MAGNIFICAT  Luka 1,46-55
  
 Canım Rab’bi yüceltir. 
  
 Ruhum Tanrı’da sevinir. 
 Canım Rab’bi yüceltir; *
 Ruhum, Kurtarıcım Tanrı sayesinde sevinçle coşar.
  
 Çünkü O, sıradan biri olan kuluyla ilgilendi. *
 İşte, bundan böyle bütün kuşaklar beni mutlu sayacak.
  
 Çünkü Güçlü Olan, benim için büyük işler yaptı. *
 O’nun adı kutsaldır.
  
 Kuşaktan kuşağa*
 kendisinden korkanlara merhamet eder. 
  
 Bileğiyle büyük işler yaptı; †
 Gururluları yüreklerindeki kuruntularla *
 darmadağın etti.
  
 Hükümdarları tahtlarından indirdi, *
 Sıradan insanları yükseltti.
  
 Aç olanları iyiliklerle doyurdu, *
 Zenginleri ise elleri boş çevirdi.
  
 Atalarımıza söz verdiği gibi, *
 İbrahim’e ve onun soyuna sonsuza dek
  
 Merhamet etmeyi unutmayarak *
 Kulu İsrail’in yardımına yetişti.
  
 ¥  Peder’e Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 ¶  Ezelde olduğu gibi,  şimdi, her zaman ve ebediyete kadar, Âmin
  
 Magnificat
 Nak. Rab diyor: Şimdi iyileştin, artık günah işleme ve başına daha kötü bir şey gelmesin. 
  
 YAKARMALAR
 Rab Mesih İsa, haç üzerine yükseltilerek her şeyi kendisine çekti. Ona övgümüz ve duamız yükselsin: Ya Rab, bütün yeryüzü seni sevsin ve sana tapınsın. 
 Mesih İsa, haç üzerinden tüm dünyaya ışığı saçan sen, 
 - tüm insanların yol, gerçek ve yaşam olan seni fark etmesini sağla.
 Adalete susayan insanlara diri yaşam suyunu bağışla, 
 - böylece ebediyete kadar susamasınlar. 
 Ruhunla hümanist edebiyat adamları, bilim adamları ve sanatçılarını aydınlat, 
 - onların İncil’in ışığına daha açık olmaları için insanlara yardım etmelerini sağla.
 Kendi hatasıyla ve diğerlerinin sürçtürmesiyle senden uzak olanların kalplerinde yararlı huzursuzluğu yarat, 
 - sana dönsünler ve sevginde devamlı kalabilsinler.
 Ölülerimize merhametinin kollarını aç, 
 - cennetin sevincinde Bakire Meryem’le ve tüm azizlerle birlikte mutlu olmalarını sağla.  
  
  
 Göklerdeki Pederimiz,
 adın yüceltilsin,
 hükümdarlığın gelsin,
 göklerde olduğu gibi
 yeryüzünde de senin isteğin olsun.
 Günlük ekmeğimizi bugün de bize ver, 
 bize kötülük edenleri bağışladığımız gibi,
 sen de bağışla suçlarımızı,
 bizi günah işlemekten koru 
 ve kötülükten kurtar.
  
  
 DUA 
 Rab’bim, bu oruç günlerinde sana gerçek fedakârlıkla hizmet etmemizi sağla: Böylece, temiz kalple Paskalya gizemini kabul etmeye ve dünyaya mutlu kurtuluş haberini götürmeye hazırlanalım. Bunu, Rabbimiz Mesih İsa'nın adına senden dileriz. Âmin.
  
   

ORUÇ DEVRESİ 4. PAZARTESİ

 
 
 İncil: Yuhanna 4, 43-54
 Bu iki günden sonra İsa oradan ayrılıp Celile'ye gitti. İsa'nın kendisi, bir peygamberin kendi memleketinde saygı görmediğine tanıklık etmişti. Celile'ye geldiği zaman Celileliler O'nu iyi karşıladılar. Çünkü onlar da bayram için gitmişler ve bayramda O'nun Yeruşalim'de yaptığı her şeyi görmüşlerdi. İsa yine, suyu şaraba çevirdiği Celile'nin Kana Köyü'ne geldi. Orada saraya bağlı bir memur vardı. Oğlu Kefarnahum'da hastaydı. Adam, İsa'nın Yahudiye'den Celile'ye geldiğini işitince yanına gitti, evine gelip ölmek üzere olan oğlunu iyileştirmesi için O'na yalvardı. İsa adama, "Sizler belirtiler ve harikalar görmedikçe iman etmeyeceksiniz" dedi. Saray memuru İsa'ya, "Efendim, çocuğum ölmeden yetiş!" dedi. İsa, "Git, oğlun yaşayacak" dedi. Adam, İsa'nın söylediği söze iman ederek gitti. Daha yoldayken köleleri onu karşılayıp oğlunun yaşadığını bildirdiler. Adam onlara, oğlunun iyileşmeye başladığı saati sordu. "Dün öğle üstü saat birde ateşi düştü" dediler. Baba bunun, İsa'nın, "Oğlun yaşayacak" dediği saat olduğunu anladı. Kendisi ve bütün ev halkı iman etti. İsa, bu ikinci belirtiyi de Yahudiye'den Celile'ye döndükten sonra gerçekleştirdi. 
 
  _______________
 TANRI’YI ÖVMEYE DAVET 
 ¥ Ey Rab aç dudaklarımı
 ¶  Ve ağzım sana övgüler duyursun.
 Davet nak.: Rabde sevinelim coşalım, ezgilerle O’nu yüceltelim.   
  
 Davet nak. Gelin Rab Mesih İsa’ya tapalım: O, bizim için ölüm ve denenmeleri kabul etti.
 Ya da:
 Nak. Eğer bu gün Rabbin sesini duyarsanız: kalplerinizi sertleştirmeyin.
 Mezmur 95 Tanrı’yı övmeye davet
  
 "Gün bugündür" denildikçe birbirinizi her gün yüreklendirin. (Eb. 3, 13)
  
 Gelin, Rab’be sevinçle haykıralım; *
 Bizi kurtaran kayaya sevinç çığlıkları atalım,
 Şükranla huzuruna çıkalım, *
 O’na sevinç ilahileri yükseltelim!  
  
 Çünkü Rab ulu Tanrı’dır, *
 Bütün ilahların üstünde ulu kraldır.
 Yerin derinlikleri O’nun elindedir. *
 Dağların dorukları da O’nun. 
  
 Deniz O’nundur, çünkü O yarattı, *
 Karaya da O’nun elleri biçim verdi.   
 Gelin tapınalım, eğilelim. *
 Bizi yaratan Rab’bin önünde diz çökelim. 
  
 Çünkü O Tanrımız’dır, †
 Bizse O’nun otlağının halkı, *
 Elinin altındaki koyunlarız. 
 Bugün sesini duyarsanız, *
 Meriva’da, o gün çölde,
 Massa’da olduğu gibi, *
 Yüreklerinizi nasırlaştırmayın. 
  
 Yaptıklarımı görmelerine karşın, *
 Atalarınız orada beni sınayıp denediler.   
 Kırk yıl o kuşaktan hep iğrendim, *
 “Yüreği kötü yola sapan bir halktır” dedim, 
  
 “Yollarımı bilmiyorlar.” †
 Bu yüzden öfkeyle ant içtim: *
 “Huzur diyarıma asla girmeyecekler!”
  
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 -Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman ve ebediyete kadar. Âmin.   
  
 Davet nak. Gelin Rab Mesih İsa’ya tapalım: O, bizim için ölüm ve denenmeleri kabul etti.
 Ya da:
 Nak. Eğer bu gün Rabbin sesini duyarsanız: kalplerinizi sertleştirmeyin.
             
 _______________ 
 
  Okumalar Övgü Duaları
  
 ¥  Ey Tanrım gel beni kurtarmaya;
 ¶ Ey Rabbim yardımıma koş.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman 
 ve ebediyete kadar. Âmin. Alleluya.
  
 Övgüler Tanrı’yı Övmeye Davet ile başladıysa, yukardaki giriş kullanılmaz. 
  
 İLAHİ 
 Paskalya neşesine
 Oruçlu yaşayarak,
 Tertemiz kalbimizle
 Mesih’i izleyelim.
 Peygamberler gördüler
 Kırk günün gizemini;
 Rab İsa onu çölde
 Hayatıyla kutsadı.
 Soframız sade olsun,
 Aklımız ve kalbimiz
 Tanrı’nın sözlerini
 Hoşça kabullensinler.
 İmanla direnelim
 Kötü denemelerde 
 Cömertçe savaşarak
 Şana dek ulaşırız.
 Her şeye kadir Peder,
 Ve kurtarıcı İsa
 Kutsal Ruh’la birlikte
 Övülsün sonsuza dek. Âmin.
  
 1. Nak. Ya Rab, yakarışım sana erişsin, yüzünü benden gizleme.
  
  
 MEZMUR 73   Dürüst olanın çektiği acı      
 Benden ötürü sendeleyip düşmeyene ne mutlu!(Mt. 11, 6)
 I (1-12)
  
 Tanrı gerçekten İsrail’e *
 Yüreği temiz olanlara karşı iyidir.
 Ama benim ayaklarım neredeyse tökezlemiş, *
 Adımlarım az kalsın kaymıştı.
  
 Çünkü kötülerin gönencini gördükçe, *
 Küstahları kıskanıyordum.
 Onlar acı nedir bilmezler, *
 Bedenleri sağlıklı ve semizdir. ¬
  
 Başkalarının derdini bilmez, *
 Onlar gibi çile çekmezler.
 Bu yüzden gurur onların gerdanlığı, *
 Zorbalık onları örten bir giysi gibidir.
  
 Şişmanlıktan gözleri dışarı fırlar, *
 İçleri kötülük kazanı gibi kaynar.
 İnsanlarla eğlenir, kötü niyetle konuşur, *
 Tepeden bakar, baskıyla tehdit ederler.
  
 Göklere karşı ağızlarını açarlar, *
 Boş sözleri yeryüzünü dolaşır.
 Bu yüzden halk onlardan yana döner, *
 Sözlerini ağzı açık dinler.
  
 Derler ki:“Tanrı nasıl bilir? *
 Bilgisi var mı Yüceler Yücesi’nin?”
 İşte böyledir kötüler, *
 Hep tasasız, sürekli varlıklarını artırırlar.
  
 1. Nak. Tanrı doğru ve yüreği temiz olanlara karşı iyidir.
 2. Nak. Kötü olanlar bugün gülüyor yarın ağlayacaklar.
  
 II  (13-20)
  
 Anlaşılan boş yere yüreğimi temiz tutmuşum, *
 Ellerimi yıkamışım suçsuzum diye.
 Gün boyu içim içimi yiyor, *
 Her sabah azap çekiyorum.
 “Ben de onlar gibi konuşayım” deseydim, *
 Senin çocuklarına ihanet etmiş olurdum.
 Bunu anlamak için düşündüğümde, *
 Zor geldi bana,
 Tanrı’nın Tapınağı’na girene dek; *
 O zaman anladım sonlarının ne olacağını.
 Gerçekten onları kaygan yere koyuyor, *
 Yıkıma sürüklüyorsun.
 Nasıl da bir anda yok oluyor, *
 Siliniveriyorlar dehşet içinde! ¬
 Uyanan birisi için rüya nasılsa, †
 Sen de uyanınca, ya Rab, *
 Hor göreceksin onların görüntüsünü.
  
 2. Nak. Kötü olanlar bugün gülüyor yarın ağlayacaklar.
 3. Nak. Senden ayrılan yok olacak: Benim mutluluğum Tanrı’nın yanında kalmaktır. 
  
 III  (21-28)
  
 Kalbim kırıldığında, *
 İçim acı dolduğunda,
 Akılsız ve bilgisizdim, *
 Karşında bir hayvan gibi.
  
 Yine de sürekli seninleyim, *
 Sağ elimden tutarsın beni.
 Öğütlerinle yol gösterir, *
 Beni sonunda yüceliğe eriştirirsin.
  
 Senden başka kimim var göklerde? *
 İstemem senden başkasını yeryüzünde.
  
 Bedenim ve yüreğim tükenebilir, †
 Ama Tanrı yüreğimde güç, *
 Bana düşen paydır sonsuza dek.
  
 Kuşkusuz yok olacak senden uzak duranlar, *
 Ortadan kaldıracaksın sana vefasızlık edenleri.
 Ama benim için en iyisi *
 Tanrı’ya yakın olmaktır;
  
 Bütün işlerini duyurayım diye *
 Sığınak yaptım Egemen Rab’bi kendime.
  
 3. Nak. Senden ayrılan yok olacak: Benim mutluluğum Tanrı’nın yanında kalmaktır. 
  
  
 ¥  Tövbe edin ve İncil’e inanın. 
  
 ¶  Tanrı’nın krallığı yakındır. 
 
 BİRİNCİ OKUMA 
    
 Levililer Kitabından                                                                                            16, 2-28
                                       
 Büyük Kefaret günü
 Rab'bin huzuruna yaklaştıkları için ölen Harun'un iki oğlunun ölümünden sonra Rab Musa'ya şöyle dedi: "Ağabeyin Harun'a de ki, perdenin arkasındaki En Kutsal Yer'e  ikide bir girmesin, Antlaşma Sandığı'nın üzerindeki Bağışlanma Kapağı'na yaklaşmasın. Yoksa ölür. Çünkü ben kapağın üstünde, bulut içinde görünüyorum. Harun En Kutsal Yer'e ancak günah sunusu olarak bir boğa, yakmalık sunu olarak da bir koç sunarak girebilir. Kutsal keten mintan, keten don giyecek, keten kuşak bağlayacak, keten sarık saracak. Bunlar kutsal giysilerdir. Bunları giymeden önce yıkanacak. İsrail topluluğu günah sunusu olarak Harun'a iki teke, yakmalık sunu olarak bir koç verecek. 
 "Harun boğayı kendisi için günah sunusu olarak sunacak. Böylece kendisinin ve ailesinin günahlarını bağışlatacak.
 Sonra iki tekeyi alıp Rab'bin huzuruna, Buluşma Çadırı'nın giriş bölümüne götürecek. İkisi üzerine kura çekecek. Biri Rab için, biri Azazel için. Harun kurada Rab'be düşen tekeyi getirip günah sunusu olarak sunacak. Azazel'e düşen tekeyi ise halkın günahlarını bağışlatmak için canlı olarak Rab'be sunacak. Onu çöle salıp Azazel'e gönderecek.  
 "Harun kendisi için günah sunusu olarak boğayı getirecek. Böylece kendisinin ve ailesinin günahlarını bağışlatacak. Bu günah sunusunu kendisi için kesecek. Rab'bin huzurunda bulunan sunağın üzerindeki korları buhurdana koyup iki avuç dolusu ince öğütülmüş güzel kokulu buhurla perdenin arkasına geçecek. Orada, Rab'bin huzurunda buhuru korların üzeri-ne koyacak; buhurun dumanı Levha Sandığı'nın üzerindeki Bağışlanma Kapağı'nı kaplayacak. Öyle ki, Harun ölmesin. Sonra boğanın kanını alıp parmağıyla kapağın üzerine, doğuya doğru serpecek. Kapağın önünde yedi kez bunu yineleyecek. 
 "Bundan sonra, halk için günah sunusu olarak tekeyi kesecek. Kanını perdenin arkasına götürecek. Boğanın kanıyla yaptığı gibi tekenin kanını da Bağışlanma Kapağı'nın üzerine ve önüne serpecek. Böylece En Kutsal Yer'i İsrail halkının kirliliklerinden, isyanlarından, bütün günahlarından arındıracak. Buluşma Çadırı için de aynı şeyi yapacak. Çünkü kirli insanların arasında bulunuyor. Harun kendisi, ailesi ve bütün İsrail topluluğunun günahlarını bağışlatmak için En Kutsal Yer'e girdiğinde, dışarı çıkıncaya kadar Buluşma Çadırı'nda hiç kimse bulunmayacak. Harun Rab'bin huzurunda bulunan sunağa çıkıp sunağı arındıracak, boğanın ve tekenin kanını sunağın boynuzlarına çepeçevre sürecek. Kanı parmağıyla yedi kez sunağa serpecek. Böylece sunağı İsrail halkının kirliliğinden arındırıp kutsal kılacak.
 "Harun En Kutsal Yer'i, Buluşma Çadırı'nı, sunağı arındırdıktan sonra, canlı tekeyi sunacak. İki elini tekenin başına koyacak, İsrail halkının bütün suçlarını,  isyanlarını, günahlarını açıklayarak bunları tekenin başına aktaracak. Sonra bu iş için atanan bir adamla tekeyi çöle gönderecek. Teke İsrail halkının bütün suçlarını yüklenerek ıssız bir ülkeye taşıyacak. Adam tekeyi çöle salacak. "Sonra Harun Buluşma Çadırı'na girecek. En Kutsal Yer'e girerken giydiği keten giysileri çıkarıp orada bırakacak. Kutsal bir yerde yıkanıp ken-di giysilerini giyecek. Sonra çıkıp kendisi ve halk için getirilen yakmalık sunuları sunacak, kendisinin ve halkın günahlarını bağışlatacak. Günah sunusunun yağını sunakta yakacak.
 "Tekeyi Azazel'e gönderen adam giysilerini yıkayıp kendisi de yıkandıktan sonra ordugâha girecek. Günah sunusu olarak sunulan ve kanları günahları bağışlatmak için En Kutsal Yer'e getirilen boğa ile teke ordugâhın dışına çıkarılacak. Derileri, etleri, gübreleri yakılacak. Bunları yakan kişi giysilerini yıkayıp kendisi de yıkandıktan sonra ordugâha girecek.
  
 RESPONSORİUM                                                                                                                        İbr. 9, 11. 12. 24
 ¥   Mesih, gelecek iyi şeylerin başkâhini olarak ortaya çıktı. Tekelerle danaların kanıyla değil, sonsuz kurtuluşu sağlayarak kendi kanıyla kutsal yere ilk ve son kez girdi. * İnsan eliyle yapılmamış, yani bu yaratılış-tan olmayan daha büyük, daha yetkin çadırdan geçti.
 ¶  Çünkü Mesih, asıl kutsal yerin örneği olup insan eliyle yapılan kutsal yere değil, ama şimdi bizim için Tanrı'nın önünde görünmek üzere asıl göğe girdi.
 ¥ İnsan eliyle yapılmamış, yani bu yaratılıştan olma-yan daha büyük, daha yetkin çadırdan geçti.
  
 İKİNCİ OKUMA 
  
 Origenes, Levililer Üstüne, 
 (9, 5-10; PG 12, 515.523)
  
 Mesih’in Kahinliği bizi teskin eder. 
  
 "Bakın! Ne iyidir, ne tatlıdır hep birlikte kardeşçe yaşamak" (Mez. 132, 1). Çünkü kardeşçe birlikte yaşadıklarında Kilise'nin topluluğunda bir araya gelirler, sevgide ve tek bir istekte iyi geçinirler.
 Havarilerin vaazların başlangıçlarında bu kuralın çok hissedildiğini ve çok uygulandığını okuyoruz. Nitekim şöyle deniliyor: "İnananların topluluğu yürekte ve düşüncede birdi" (Elç. 4, 32). Gerçekten Tanrı'nın halkına tek bir Peder'de kardeş olduğunu hissetmek, tek bir Ruh'ta tek bir şey olmayı hissetmek, aynı evde uyum içinde yaşamak ve bir bedenin uzuvları olmak uygun düşüyor.
 Kardeş gibi bir arada oturmak gerçekten güzel ve tad vericidir. Peygamber, bu huzurlu sevincin örneğini bu şekilde sunuyor: "Başa serpilen değerli koku gibidir, sakal üzerine, Harun'un sakalı üzerine akan ve giysilerinin yakasına dek inen merhem gibidir" (Mez. 132, 2). Harun'un kahinlik kutsaması için kullanılan merhem çeşitli kokularla hazırlandı. Tanrı bu kutsamanın özellikle kahini için yapılmasına hoşnut kaldı ve Rabbimizin de, "arkadaşlarına yeğleyerek" (Mez. 44, 8), görünmez şekilde yağla ovulmasını istedi. Bu kut-sal yağ sürme dünyasal değildir. Krallara yapıldığı gibi kokulu yağ ile dolu bir kase ile değil, "sevinç yağıyla" (Mez. 44, 8) ovuldu. Bunun içindir ki Harun, Yasa gereğince "meshedilmiş" adını almıştır. O halde nasıl ki, bu yağ kime sürülürse sürülsün iğrenç ruhları yüreklerden kovuyorsa, aynı şekilde biz, Tanrı'ya gerçekten hoş gelen sevgi ovmasının aracılığı ile, Havari'nin deyimi ile: "Biz Mesih'in güzel kokusuyuz" (II. Ko. 2, 15). Biz uyuşmayı yayıyoruz. Nasıl ki bu merhem, ilk kahin olan Harun'da Tanrı'ya hoş geldiyse, aynı şekilde kardeşlerin birlikte yaşamaları güzel ve neşe vericidir.
 Fakat merhem baştan sakala süzülüyor ve sakal erkeklik yaşının süsüdür. Bunun içindir ki, bizim Mesih'te çocuk gibi olmamız gereklidir. Çünkü anlatıldığı kadarıyla, biz kötülükten yoksun olduğumuzdan dolayı çocuğuz; oysa akılda ve bilgelikte yetişkiniz.
 Havari tüm inançsızlara çocuk der; çünkü katı gıda alamadıkların-dan, halen süte gereksinimleri vardır ve Havari'nin dediği gibi: "Size süt verdim, katı yiyecek değil. Çünkü henüz katı yiyeceği yiyemiyorsunuz. Şimdi bile yiyemezsiniz (I. Ko. 3, 2). Biz ise yetişkin olmalıyız.
  
 RESPONSORİUM                                                                                               İbr. 6, 20; 7, 3. 2. 3                                          
  
 ¥  Lekesiz Kuzu, oraya uğrumuza öncü olarak girdi O, Melkisedek düzeni uyarınca sonsuza dek başkâhindir. * Sonsuza dek kâhin kalacaktır.
 ¶  O, Doğruluk Kralı"dır; sonra da "Şalem Kralı", yani "Esenlik Kralı"dır. ,
  ¥ Sonsuza dek kâhin kalacaktır.
  
 İncil: Yuhanna 4, 43-54
 Bu iki günden sonra İsa oradan ayrılıp Celile'ye gitti. İsa'nın kendisi, bir peygamberin kendi memleketinde saygı görmediğine tanıklık etmişti. Celile'ye geldiği zaman Celileliler O'nu iyi karşıladılar. Çünkü onlar da bayram için gitmişler ve bayramda O'nun Yeruşalim'de yaptığı her şeyi görmüşlerdi. İsa yine, suyu şaraba çevirdiği Celile'nin Kana Köyü'ne geldi. Orada saraya bağlı bir memur vardı. Oğlu Kefarnahum'da hastaydı. Adam, İsa'nın Yahudiye'den Celile'ye geldiğini işitince yanına gitti, evine gelip ölmek üzere olan oğlunu iyileştirmesi için O'na yalvardı. İsa adama, "Sizler belirtiler ve harikalar görmedikçe iman etmeyeceksiniz" dedi. Saray memuru İsa'ya, "Efendim, çocuğum ölmeden yetiş!" dedi. İsa, "Git, oğlun yaşayacak" dedi. Adam, İsa'nın söylediği söze iman ederek gitti. Daha yoldayken köleleri onu karşılayıp oğlunun yaşadığını bildirdiler. Adam onlara, oğlunun iyileşmeye başladığı saati sordu. "Dün öğle üstü saat birde ateşi düştü" dediler. Baba bunun, İsa'nın, "Oğlun yaşayacak" dediği saat olduğunu anladı. Kendisi ve bütün ev halkı iman etti. İsa, bu ikinci belirtiyi de Yahudiye'den Celile'ye döndükten sonra gerçekleştirdi.
  
 DUA 
 Tanrım, gizemlerinle dünyamızı yeniliyorsun, Kilisenin bu cennet nimetleri aracılığıyla gelişmesini ve hiç bir zaman bu dünyada yardımlarından eksik kalmamasını sağla. Bunu, Rabbimiz Mesih İsa'nın adına sen-den dileriz. Âmin.
  
   
 
 
 Sabah Övgü Duaları
  
 ¥  Ey Tanrım gel beni kurtarmaya;
 ¶ Ey Rabbim yardımıma koş.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman 
 ve ebediyete kadar. Âmin. Alleluya.
  
 Övgüler Tanrı’yı Övmeye Davet ile başladıysa, yukardaki giriş kullanılmaz. 
             
 İLAHİ 
 Toplulukla beraber,
 Ruh’un derinliğinde 
 Toplanıp yalvaralım,
 Rab’bin merhametine.
      Yargının hiddetinden,
      Ey Peder bizi koru,
      Evlatlarından silme
      Şanının görkemini.
 Ruh’unun üflemesi
 Varlığı bize verdi, ¬
 Bağınız ve halkınız
 Elinin eseriyiz.
      Suçlarımızı affet,
      Yaralarımıza bak,
      Lütfun götürsün bizi,
      Paskalya zaferine.
 Peder’e övgü ve şan,
 Oğla ve Kutsal Ruh’a,
 Ezelde olduğu gibi,
 Ebede kadar olsun. Âmin.
  
 1. Nak. Ya Rab Tanrımız, sabahleyin sevgin bizi doyurur. 
  
 MEZMUR 90 Rabbin iyiliği üstümüzdedir                     
 Sevgili kardeşlerim, şunu unutmayın ki, Rab'bin gözünde bir gün bin yıl, bin yıl bir gün gibidir. (2. Pt. 3, 8)
  
 Ya Rab, barınak oldun bize *
 Kuşaklar boyunca.
 Dağlar var olmadan, *
 Daha evreni ve dünyayı yaratmadan,
  
 Öncesizlikten sonsuzluğa dek Tanrı sensin. †
 İnsanı toprağa döndürürsün, *
 “Ey insanoğulları, toprağa dönün!” diyerek.
  
 Çünkü senin gözünde bin yıl  †
 Geçmiş bir gün, dün gibi, *
 Bir gece nöbeti gibidir. 
  
 İnsanları bir düş gibi siler, süpürürsün, *
 Sabah biten ot misali:
 Sabah filizlenir, büyür, *
 Akşam solar, kurur.
  
 Eriyip bitiyoruz senin öfkenden, *
 Kızgınlığından dehşete düşüyoruz.
 Suçlarımızın önüne, *
 Gizli günahlarımızı yüzünün ışığına çıkardın.
  
 Gazabından kısalıyor günlerimiz, *
 Bir soluk gibi tükeniyor yıllarımız, 
 Ömrümüz yetmiş yıl sürüyor, *
 Bilemedin seksen, o da sağlıklıysak;
  
 En güzel yıllar da zahmetle, kederle geçiyor, *
 Çabucak bitiyor, uçup gidiyoruz. ¬
 Kimbilir gazabının gücünü? *
 Çünkü öfken sana duyulan korku kadar güçlüdür.
  
 Bu yüzden günlerimizi saymayı bize öğret ki, *
 Bilgelik kazanalım.
 Vazgeç, ya Rab! Öfken ne zamana dek sürecek? *
 Acı kullarına!
  
 Sabah bizi sevginle doyur, *
 Ömrümüz boyunca sevinçle haykıralım.
  
 Kaç gün bizi sıkıntıya soktunsa, †
 Kaç yıl çile çektirdinse, *
 O kadar sevindir bizi. 
  
 Yaptıkların kullarına, *
 Görkemin onların çocuklarına görünsün.
  
 Tanrımız Rab bizden hoşnut kalsın. †
 Ellerimizin emeğini boşa çıkarma. *
 Evet, ellerimizin emeğini boşa çıkarma.
  
 1. Nak. Ya Rab Tanrımız, sabahleyin sevgin bizi doyurur.
  
 2. Nak. Tüm dünyadan Rab’be övgüler yükselsin. †
  
 EZGİ Yeşaya 42, 10-16 Muzaffer ve kurtarıcı Rabbe ilahi
 Rabbin  tahtının önünde yeni bir ezgi söylüyorlardı.  (Va. 14, 3)
  
 Rab’be yeni bir ilahi söyleyin, *
 Yeryüzünün son noktasına dek ona terennüm edin. 
 Denize ve denizdeki her şey, *
 Adalar  ve orada oturanlar,  onu kutlasınlar
  
 Bozkır ve bozkırdaki kentler, *
 Kedar köylerinde yaşayan halk coşsunlar. 
 Sela’da oturanlar sevinçle haykırsın, *
 Bağırsın dağların doruklarından. 
  
 Hepsi Rab’bi onurlandırsın, *
 Kıyı halkları onu övsün.
 Yiğit gibi çıkagelecek Rab, *
 Savaşçı gibi gayrete gelecek. ¬
  
 Bağırıp savaş çığlığı atacak, *
 Düşmanlarına üstünlüğünü gösterecek.
 “Uzun zamandır ses çıkarmadım, *
 Sustum, kendimi tuttum.
  
 Ama şimdi feryat edeceğim doğuran kadın gibi, *
 Nefesim tutulacak, kesik kesik soluyacağım.
 Harap edeceğim dağları, tepeleri, *
 Bütün yeşilliklerini kurutacağım.
  
 Irmakları adalara çevirip havuzları kurutacağım. *
 Körlere bilmedikleri yolda rehberlik edeceğim,
 Onlara kılavuz olacağım *
 Bilmedikleri yollarda, 
  
 Karanlığı önlerinde ışığa, †
 Engebeleri düzlüğe çevireceğim.  *
 Yerine getireceğim sözler bunlardır.
  
 2. Nak. Tüm dünyadan Rab’be övgüler yükselsin.  †
  
 3. Nak. Ey Tanrı’nın evinde oturanlar, Rab’bin adını övün.  
  
 MEZMUR 135, 1-12  Rabbi yüceltin, onun yaptıkları muhteşemdir.                           
 Seçilmiş soy, Kral'ın kâhinleri, kutsal ulus, Tanrı'nın öz halkısınız. Sizi karanlıktan şaşılası ışığına çağıran Tanrı'nın erdemlerini duyurmak için seçildiniz. (1. Pt. 2, 9)
  
 Rab’be övgüler sunun! †
 Rab’bin adına övgüler sunun, *
 Ey Rab’bin kulları! 
  
 Ey sizler, Rab’bin Tapınağı’nda, †
 Tanrımız’ın Tapınağı’nın avlularında hizmet edenler, *
 Övgüler sunun! 
  
 Rab’be övgüler sunun, *
 Çünkü Rab iyidir. 
 Adını ilahilerle övün,  *
 Çünkü hoştur bu.
  
 Rab kendine Yakup soyunu, *
 Öz halkı olarak İsrail’i seçti.
 Biliyorum, Rab büyüktür, *
 Rab’bimiz bütün ilahlardan üstündür. ¬
  
 Rab ne isterse yapar, *
 Göklerde, yeryüzünde,
 Denizlerde, bütün derinliklerde. *
 Yeryüzünün dört bucağından bulutlar yükseltir,
  
 Yağmur için şimşek çaktırır,  *
 Ambarlarından rüzgar estirir.
 İnsanlardan hayvanlara dek *
 Mısır’da ilk-doğanları öldürdü.
  
 Ey Mısır, senin orta yerinde,  †
 Firavunla bütün görevlilerine *
 Belirtiler, şaşılası işler gösterdi.
  
 Birçok ulusu bozguna uğrattı, *
 Güçlü kralları öldürdü:
 Amorlu kral Sihon’u, †
 Başan Kralı Og’u, *
 Bütün Kenan krallarını.
  
 Topraklarını mülk, *
 Evet, mülk olarak halkı İsrail’e verdi.
  
 3. Nak. Ey Tanrı’nın evinde oturanlar, Rab’bin adını övün.  
  
 KISA OKUMA                                                                                                                              Özd. 3, 5-6. 11-12
 Rab'be güven bütün yüreğinle, Kendi aklına bel bağ-lama. Yaptığın her işte Rab'bi an, O senin yolunu düze çıkarır. Oğlum, Rab'bin terbiye edişini hafife alma, O'nun azarlamasından usanma. Çünkü Rab, oğlundan hoşnut bir baba gibi, Sevdiğini azarlar.
  
 KARŞILIKLI HAMDETME
 ¥  Bana akıl ver, * Yasanı yerine getirmek için.
  Bana akıl ver, * Yasanı yerine getirmek için.
 ¶  Us ve bilgelik öğret bana.* Yasanı yerine getirmek için.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
  Bana akıl ver, Yasanı yerine getirmek için.
  
 Benediktus
 Romalı yüzbaşı Rabbe yalvarıyordu: Hasta olan oğlumu iyileştirmeye gel.
  
 BENEDICTUS      Luka 1,68-79      
         Mesih Ve O’nun Habercisi
 İsrail’in Tanrısı  Rab’be övgüler olsun! †
 Çünkü halkının yardımına gelip *
 onları fidyeyle kurtardı.
  
 Eski çağlardan beri *
 Kutsal peygamberlerinin ağzından bildirdiği gibi,
 Kulu Davut’un soyundan *
 Bizim için güçlü bir kurtarıcı çıkardı;
 Düşmanlarımızdan, †
 Bizden nefret edenlerin hepsinin elinden *
 Kurtuluşumuzu sağladı.
  
 Böylece atalarımıza merhamet ederek *
 Kutsal antlaşmasını anmış oldu.
  
 Nitekim bizi düşmanlarımızın elinden kurtaracağına †
 Ve ömrümüz boyunca *
 Kendi önünde kutsallık ve doğruluk içinde,
  
 Korkusuzca kendisine tapınmamızı sağlayacağına dair *
 Atamız İbrahim’e ant içerek söz vermişti.
 Sen de, ey çocuk, *
 Yüceler Yücesi’nin peygamberi diye anılacaksın.
  
 Rab’bin yollarını hazırlamak üzere *
  önünden gidecek .
 Ve O’nun halkına, günahlarının bağışlanmasıyla*
 kurtulacaklarını bildireceksin.
  
 Çünkü Tanrımız’ın yüreği *
 merhamet doludur. 
 O’nun merhameti sayesinde, *
 Yücelerden doğan Güneş, 
  
 Karanlıkta ve ölümün gölgesinde *
 yaşayanlara ışık saçmak 
 Ve ayaklarımızı esenlik yoluna yöneltmek üzere *
 Yardımımıza gelecektir.                      
  
 ¥  Peder’e Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 ¶  Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman ve ebediyete kadar, âmin. 
                                     
 Benediktus
 Romalı yüzbaşı Rabbe yalvarıyordu: Hasta olan oğlumu iyileştirmeye gel.
  
 YAKARMALAR
 Bize bu yeni günün armağanını veren Pederimiz Tanrı’ya hamd edelim. Bugünü onun övgüsüne sunalım ve her türlü hayır işleriyle kutsayalım: Ya Rab, bilgeliğini bize bağışla.
 Ulu ve merhametli Tanrı, dua ve tövbe ruhunu bize bağışla,
 -  ve içimizde sana ve komşumuza karşı gerçek sevgiyi uyanır.
  Yeni dünyayı yaratmaya katkıda bulunmamızı sağla, 
 - böylece Mesih’in adaleti ve barışı yeryüzünde hakim olsun.
 Kainatın gerçek yüzünün asıl değerini bize keşfettir, 
 - onu senin için söylediğimiz övgü ilahisine katalım.
  Ey Rab, eğer seni fakirlerde, acı çekenlerde ve dışlanmış olanlarda tanımamışsak
 -  ve eğer kardeşlerimizde Oğluna hakaret ettiysek bizi affet.
  
  
 Göklerdeki Pederimiz,
 adın yüceltilsin,
 hükümdarlığın gelsin,
 göklerde olduğu gibi
 yeryüzünde de senin isteğin olsun.
 Günlük ekmeğimizi bugün de bize ver, 
 bize kötülük edenleri bağışladığımız gibi,
 sen de bağışla suçlarımızı,
 bizi günah işlemekten koru 
 ve kötülükten kurtar.
  
 DUA 
 Tanrım, gizemlerinle dünyamızı yeniliyorsun, Kilisenin bu cennet nimetleri aracılığıyla gelişmesini ve hiç bir zaman bu dünyada yardımlarından eksik kalmamasını sağla. Bunu, Rabbimiz Mesih İsa'nın adına senden dileriz. Âmin. 
 
 Gündüz Övgü Duaları
  
 ¥  Ey Tanrım gel beni kurtarmaya;
 ¶ Ey Rabbim yardımıma koş.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman 
 ve ebediyete kadar. Âmin. Alleluya.
  
 Öğleden Önce (Hora Tertia)
 İLAHİ
 İşte, yüce Kutsal Ruh,
 Peder ve Oğul ile
 Kalplere ışığını
 Saçmaya geldiğin an.
  
 Dilimiz ve kalbimiz,
 Gücümüz, hayatımız
 Her zaman ve her yerde
 Sevgin ile tutuşsun.
  
 Her zaman yaşayan sen,
 Ey yüce, Kutsal Peder,
 Oğlunla, Kutsal Ruh'la
 Dualarımı dinle. Âmin.
  
  
 Öğlen (Hora Sesta)
  
 İLAHİ
 Gün ışıkla doludur
 Ve dünya görkeminde;
 Işığın Yaradanı,
 Taparız sana, Tanrı!
  
 Günah'ın ve öfkenin
 Alevlerini söndür;
 Kalpleri aşkla doldur,
 Barıştır bizi sana.
  
 Her şeye kadir Peder,
 Kabul et duamızı;
 Kutsal Ruh'la Oğlun'da
 Şükürler olsun sana. Âmin.
  
 Öğleden Sonra (Hora Nona)
  
 İLAHİ
 Kudretli, yüce çoban,
 Bize yolunu göster;
 Bu kısa günden sonra
 Görkeme bizi götür.
  
 Ellerin eserinden
 Kalbimiz seni tanır
 Ve sevginin özlemi
 Gittikçe bizde artar.
  
 Yüzünün aydınlığı
 Yüzümüze parlasın;
 Ebedi ışığına
 Hazırla ruhumuzu. Âmin.
  
 Öğleden Önce (Hora Tertia)
 Nak.  İşte tövbe günleri! Af ve kurtuluş zamanı.
  
 Öğle (Hora Sexta)
 Nak. Ben diri olan Tanrı’yım, Rab diyor: Günahkârın ölümünü değil, tövbe etmesini ve yaşamasını isterim. 
 Öğleden Sonra (Hora Nona)
 Nak. Denenmelerde, imanda sabit kalalım: Gücümüz Tanrı’nın adaletidir.
  
 MEZMUR 119,137-144 XVIII (118)(Sade)
 Sen adilsin, ya Rab, *
 Hükümlerin doğrudur.
 Buyurduğun öğütler doğru *
 Ve tam güvenilirdir.
  
 Gayretim beni tüketti, *
 Çünkü düşmanlarım unuttu senin sözlerini.
 Sözün çok güvenilirdir, *
 Kulun onu sever.
  
 Önemsiz ve horlanan biriyim ben, *
 Ama koşullarını unutmuyorum.
 Adaletin sonsuza dek doğrudur, *
 Yasan gerçektir.
  
 Sıkıntıya, darlığa düştüm, *
 Ama buyrukların benim zevkimdir.
 Öğütlerin sonsuza dek doğrudur; *
 Bana akıl ver ki, yaşayayım.
  
 MEZMUR 88 (87)                          
  
 I  (2-8)
  
 Ya Rab, beni kurtaran Tanrı, *
 Gece gündüz sana yakarıyorum.
 Duam sana erişsin, *
 Kulak ver yakarışıma.
  
 Çünkü sıkıntıya doydum, *
 Canım ölüler diyarına yaklaştı.
 Ölüm çukuruna inenler arasında sayılıyorum. *
 Tükenmiş gibiyim;
  
 Ölüler arasına atılmış, *
 Artık anımsamadığın,
 İlginden yoksun, *
 Mezarda yatan cesetler gibiyim.
  
 Beni çukurun dibine, *
 Karanlıklara, derinliklere attın.
 Öfken üzerime çöktü, *
 Dalga dalga kızgınlığınla beni ezdin.
 II  (9-19)
  
 Yakınlarımı benden uzaklaştırdın, *
 İğrenç kıldın beni gözlerinde.
 Kapalı kaldım, çıkamıyorum. *
 Üzüntüden gözlerimin feri sönüyor,
  
 Her gün sana yakarıyorum, ya Rab, *
 Ellerimi sana açıyorum.-
 Harikalarını ölülere mi göstereceksin? *
 Ölüler mi kalkıp seni övecek?
  
 Sevgin mezarda, *
 Sadakatin yıkım diyarında duyurulur mu?
 Karanlıklarda harikaların, *
 Unutulmuşluk diyarında doğruluğun bilinir mi?
  
 Ama ben, ya Rab, yardıma çağırıyorum seni, *
 Sabah duam sana varıyor.
 Niçin beni reddediyorsun, ya Rab, *
 Neden yüzünü benden gizliyorsun?
  
 Düşkünüm, gençliğimden beri *
 ölümle burun burunayım,
 Dehşetlerinin altında tükendim. *
 Şiddetli gazabın üzerimden geçti,
  
 Saçtığın dehşet beni yedi bitirdi. *
 Bütün gün su gibi kuşattılar beni,
  
 Çevremi tümüyle sardılar. †
 Eşi dostu benden uzaklaştırdın, *
 Tek dostum karanlık kaldı.
  
 Öğleden Önce (Hora Tertia)
 Nak.  İşte tövbe günleri! Af ve kurtuluş zamanı.
  
 Öğle (Hora Sexta)
 Nak. Ben diri olan Tanrı’yım, Rab diyor: Günahkârın ölümünü değil, tövbe etmesini ve yaşamasını isterim. 
 Öğleden Sonra (Hora Nona)
 Nak. Denenmelerde, imanda sabit kalalım: Gücümüz Tanrı’nın adaletidir.
  
 Öğleden Önce
  
 KISA OKUMA                                                                                       Bilgelik 11, 23-24
 Yine de herkese karşı sevecensin, çünkü sen her şeyi yapabilirsin, insanların sana dönmeler için günahlarını bağışlayabilirsin. Evet tüm varlıkları seviyorsun, yarattığın hiç bir şeyden tiksinmiyorsun. Çünkü her hangi bir şeyden tiksinseydin, onu yaratmazdın.
 ¥  Ey Tanrı, temiz bir yürek yarat.
 ¶  Yeniden kararlı bir ruh var et içimde.
  
  
  
 Öğle 
 KISA OKUMA    Hezekiel 18, 23
 Ben kötü kişinin ölümünden sevinç duymam, ancak kötü kişinin kötü yollarından dönüp yaşamasından sevinç duyarım. Egemen Rab böyle diyor.
 ¥  Bakma günahlarıma.
 ¶    Sil bütün suçlarımı.
  
  
 Öğleden Sonra
  
 KISA OKUMA    Yeşaya 58, 7-8
 Yiyeceğinizi açla paylaşmak değil mi? Barınaksız yoksulları evinize alır, çıplak gördüğünüzü giydirir, yakınlarınızdan yardımınızı esirgemezseniz, ışığınız tan gibi ağaracak, çabucak şifa bulacaksınız. Doğruluğunuz önünüzden gidecek, Rab'bin yüceliği artçınız olacak.
  
 ¥  Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur.
 ¶    Alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Tanrı. 
 
 
 Akşam Övgü Duaları
  
 ¥  Ey Tanrım gel beni kurtarmaya;
 ¶ Ey Rabbim yardımıma koş.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman 
 ve ebediyete kadar. Âmin. Alleluya.
  
 İLAHİ 
 Ey merhametli Tanrı,
 Bu tövbe devresinde
 Halkının duasını
 Kabul et şefkat ile.
 Kalplerin sırlarını
 Gerçekte tanıyan sen,
 Tüm tövbe edenlere 
 Af sevincini sağla.
 Büyüktür günahımız,  
 Ama sonsuzdur sevgin;
 Adının şerefine  
 Suçlarımızı affet. 
 Yüzünün ışığıyla  
 Aydınlat yolumuzu, 
 Yönetsin elin bizi   
 Paskalya neşesine.    
 Sevdiğin Oğlun ile  
 Kutsal Ruh’la birlikte   
 Asırlarca hükmeden,  
 Ey Peder, bizi dinle. Âmin. 
  
  
 1. Nak. Tanrımız Rabbi övelim: O’nun merhameti ebedidir.
  
 MEZMUR 136 (135)  Paskalya ilahisi   
 Rabbin yaptıklarını övgü ile anlatın. (Cassiano)
 I (1-9)
  
 Şükredin Rab’be, çünkü o iyidir, *
 Sevgisi sonsuzdur;
  
 Şükredin tanrılar Tanrısı’na, *
 Sevgisi sonsuzdur;
  
 Şükredin rabler Rab’bi’ne, *
 Sevgisi sonsuzdur; ¬
  
 Büyük harikalar yapan tek varlığa, *
 Sevgisi sonsuzdur;
  
 Gökleri bilgece yaratana, *
 Sevgisi sonsuzdur;
  
 Yeri sular üzerine yayana, *
 Sevgisi sonsuzdur;
  
 Büyük ışıklar yaratana, *
 Sevgisi sonsuzdur;
 Gündüze egemen olsun diye güneşi,*
 Sevgisi sonsuzdur;
  
 Geceye egemen olsun diye ayı †
 Ve yıldızları yaratana, *
 Sevgisi sonsuzdur;
  
 1. Nak. Tanrımız Rabbi övelim: O’nun merhameti ebedidir.
 2. Nak: Her şeye kadir Rab! Ne büyük harikalar yaptın!  
  
 II (10-26) Kurtaran eserelri için Rabbe şükran sunalım
 Her şey Kelam aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı. (Yu. 1, 3)
 Mısır’da ilk doğanları öldürene, *
 Sevgisi sonsuzdur;
 Güçlü eli, kudretli koluyla *
 Sevgisi sonsuzdur;
  
 İsrail’i Mısır’dan çıkarana, *
 Sevgisi sonsuzdur;
 Kızıldeniz’i ikiye bölene, *
 Sevgisi sonsuzdur;
  
 İsrail’i ortasından geçirene,  *
 Sevgisi sonsuzdur;
 Firavunla ordusunu Kızıldeniz e dökene, *
 Sevgisi sonsuzdur;
  
 Kendi halkını çölde yürütene,  *
 Sevgisi sonsuzdur; ¬
 Büyük  kralları vurana, *
 Sevgisi sonsuzdur;
  
 Güçlü kralları öldürene,  *
 Sevgisi sonsuzdur;
 Amorlu kral Sihon’u, *
 Sevgisi sonsuzdur;
  
 Başan Kralı Og’u öldürene,  *
 Sevgisi sonsuzdur;
 Topraklarını mülk olarak,  *
 Sevgisi sonsuzdur;
 Kulu İsrail’e mülk verene, *
 Sevgisi sonsuzdur;
 Düşkün günlerimizde bizi anımsayana, *
 Sevgisi sonsuzdur;
  
 Düşmanlarımızdan bizi kurtarana,  *
 Sevgisi sonsuzdur;
 Bütün canlılara yiyecek verene,  *
 Sevgisi sonsuzdur;
  
 Şükredin Göklerin Tanrısı’na, *
 Sevgisi sonsuzdur.
  
 2. Nak. Her şeye kadir Rab! Ne büyük harikalar yaptın!  
 3. Nak. Şimdi Peder’in isteği tamamlanıyor: Mesih’in dünyanın merkezi olması.
  
 EZGİ Efeslilere 1, 3-10   Kurtarıcı Tanrı    
                         
 Bizi Mesih’te her ruhsal kutsamayla *
 Göksel yerlerde kutsamış olan,
 Rab’bimiz İsa Mesih’in Babası *
 Tanrı’ya övgüler olsun.
  
 O kendi önünde sevgide *
 Kutsal ve kusursuz olmamız için
 Dünyanın kuruluşundan önce *
 Bizi Mesih’te seçti. ¬
  
 Kendi isteği ve iyi amacı uyarınca * 
 İsa Mesih aracılığıyla
 Kendisine oğullar olalım diye *
 Bizi önceden belirledi.
  
 Öyle ki, sevgili Oğlu’nda *
 Bize bağışladığı yüce lütfu övülsün.
  
 Tam bir bilgelik ve anlayışla †
 Üzerimize yağdırdığı *
 Lütfunun zenginliği sayesinde
  
 Mesih’in kanı aracılığıyla †
 Mesih’te kurtuluşa, *
 Suçlarımızın bağışlanmasına kavuştuk.
  
 Tanrı sır olan isteğini, †
 Mesih’te edindiği iyi amaç uyarınca *
 Bize açıkladı.
  
 Zaman dolunca *
 Gerçekleştireceği bu tasarıya göre,
 Yerdeki ve gökteki her şeyi *
 Mesih’te birleştirecek.
  
 3. Nak. Şimdi Peder’in isteği tamamlanıyor: Mesih’in dünyanın merkezi olması.
  
 KISA OKUMA                                                                         Romalılar 6, 12-13
 Bu nedenle bedenin tutkularına uymamak için günahın ölümlü bedenlerinizde egemenlik sürmesine izin vermeyin. Bedeninizin üyelerini haksızlığa araç ederek günaha sunmayın. Ölümden dirilenler gibi kendinizi Tanrı'ya adayın; bedeninizin üyelerini doğruluk araçları olarak Tanrı'ya sunun.
  
 KARŞILIKLI HAMDETME
 ¥  Adalet kurbanını sunacağım * ve yüzünün ışığını göreceğim.
 Adalet kurbanını sunacağım ve yüzünün ışığını göreceğim.
 ¶ Ya Rab, ümidimi sana bağlıyorum. Ve yüzünün ışığını göreceğim. 
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun. 
 Adalet kurbanını sunacağım ve yüzünün ışığını göreceğim.
  
 Magnifikat
 İsa söylemişti: Oğlun yaşıyor. Baba, bildi ki tam o anda oğlunun iyileştiğini öğrenince kendisi ve bütün ailesi iman etti.
 MAGNIFICAT  Luka 1,46-55
  
 Canım Rab’bi yüceltir. 
  
 Ruhum Tanrı’da sevinir. 
 Canım Rab’bi yüceltir; *
 Ruhum, Kurtarıcım Tanrı sayesinde sevinçle coşar.
  
 Çünkü O, sıradan biri olan kuluyla ilgilendi. *
 İşte, bundan böyle bütün kuşaklar beni mutlu sayacak.
  
 Çünkü Güçlü Olan, benim için büyük işler yaptı. *
 O’nun adı kutsaldır.
  
 Kuşaktan kuşağa*
 kendisinden korkanlara merhamet eder. 
  
 Bileğiyle büyük işler yaptı; †
 Gururluları yüreklerindeki kuruntularla *
 darmadağın etti.
  
 Hükümdarları tahtlarından indirdi, *
 Sıradan insanları yükseltti.
  
 Aç olanları iyiliklerle doyurdu, *
 Zenginleri ise elleri boş çevirdi.
  
 Atalarımıza söz verdiği gibi, *
 İbrahim’e ve onun soyuna sonsuza dek
  
 Merhamet etmeyi unutmayarak *
 Kulu İsrail’in yardımına yetişti.
  
 ¥  Peder’e Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 ¶  Ezelde olduğu gibi,  şimdi, her zaman ve ebediyete kadar, Âmin
  
  
 Magnifikat
 İsa söylemişti: Oğlun yaşıyor. Baba, bildi ki tam o anda oğlunun iyileştiğini öğrenince kendisi ve bütün ailesi iman etti.
 YAKARMALAR
 Pederimiz Tanrı, Oğlu’nun adına toplanmış olarak kendisinden dileyeceğimiz her şeyi bize vereceğine, O’nun ağzından söz verdi. Bu söze güvenerek cemaatçe dualarımızı ona yükseltelim: Ya Rab, Kilisen’in dualarını dinle.
 Ya Rab, Musa’ya Sina Dağı’nda vermiş olduğun Yasa’yı, Oğlun Mesih İsa sayesinde mükemmelleştiren sen, 
 -   kalplerimize yazdığın yasanı tanımamızı ve onu ah-dinin antlaşması olarak muhafaza etmemizi sağla.
 Halkının rehberlerine derin çobansal gayret ilham et, 
 -   tüm cemaatte gerçek anlayış ve işbirliği ruhu ver.
 İncil’i yayanların ruhlarını ve kalplerini yenile, 
 - her yerde senin eserin için çobanlarınla birlikte çalı-şanları ve yardımcı olanları çoğalt. Senin ve insanların gözünde çocukların, yaşta, bilgelikte ve lütufta büyümelerini sağla, 
 - gençlerin ise, temiz sevgide ve başkalarına hizmet isteğinde senin sevgini keşfetmelerine yardımcı ol.
 İmanla ölmüş olan kardeşlerimizi anımsa, 
 -  onları ebedi mirasına paydaş kıl.
  
 Göklerdeki Pederimiz,
 adın yüceltilsin,
 hükümdarlığın gelsin,
 göklerde olduğu gibi
 yeryüzünde de senin isteğin olsun.
 Günlük ekmeğimizi bugün de bize ver, 
 bize kötülük edenleri bağışladığımız gibi,
 sen de bağışla suçlarımızı,
 bizi günah işlemekten koru 
 ve kötülükten kurtar.
  
 DUA
 Tanrı’m, gizemlerinle dünyamızı yeniliyorsun, Kilisenin bu cennet nimetleri aracılığıyla gelişmesini ve hiç bir zaman bu dünyada yardımlarından eksik kalmamasını sağla. Bunu, Rabbimiz Mesih İsa'nın adına sen-den dileriz. Âmin.
   

ORUÇ DEVRESİ 3. CUMARTESİ

GÜNLÜK ÖVGÜ DUALARI

İncil: Luka 18, 9-14

Kendi doğruluklarına güvenip başkalarına tepeden bakan bazı kişilere İsa şu benzetmeyi anlattı: “Biri Ferisi, öbürü vergi görevlisi iki kişi dua etmek üzere tapınağa çıktı. Ferisi ayakta kendi kendine şöyle dua etti: ‘Tanrım, öbür insanlara- soygunculara, hak yiyenlere, zina edenlere- ya da şu vergi görevlisine benzemediğim için sana şükrederim. Haftada iki gün oruç tutuyor, bütün kazancımın ondalığını veriyorum.’

“Vergi görevlisi ise uzakta durdu, gözlerini göğe kaldırmak bile istemiyordu, ancak göğsünü döverek, ‘Tanrım, ben günahkâra merhamet et’ diyordu.  “Size şunu söyleyeyim, Ferisi değil, bu adam aklanmış olarak evine döndü. Çünkü kendini yücelten herkes alçaltılacak, kendini alçaltan ise yüceltilecektir.”

  _______________
 TANRI’YI ÖVMEYE DAVET 
 ¥ Ey Rab aç dudaklarımı
 ¶ Ve ağzım sana övgüler duyursun.
  
 Davet Nak. Gelin Rab Mesih İsa’ya tapalım: O, bizim için ölüm ve denenmeleri kabul etti.
 Ya da:
 Nak. Eğer bu gün Rabbin sesini duyarsanız: kalplerinizi sertleştirmeyin.
  
 Davet Mezmuru
 Mezmur 95 Tanrı’yı övmeye davet
  
 "Gün bugündür" denildikçe birbirinizi her gün yüreklendirin. (Eb. 3, 13)
  
 Gelin, Rab’be sevinçle haykıralım; *
 Bizi kurtaran kayaya sevinç çığlıkları atalım,
 Şükranla huzuruna çıkalım, *
 O’na sevinç ilahileri yükseltelim!  
  
 Çünkü Rab ulu Tanrı’dır, *
 Bütün ilahların üstünde ulu kraldır.
 Yerin derinlikleri O’nun elindedir. *
 Dağların dorukları da O’nun. 
  
 Deniz O’nundur, çünkü O yarattı, *
 Karaya da O’nun elleri biçim verdi.   
 Gelin tapınalım, eğilelim. *
 Bizi yaratan Rab’bin önünde diz çökelim. 
  
 Çünkü O Tanrımız’dır, †
 Bizse O’nun otlağının halkı, *
 Elinin altındaki koyunlarız. 
 Bugün sesini duyarsanız, *
 Meriva’da, o gün çölde,
 Massa’da olduğu gibi, *
 Yüreklerinizi nasırlaştırmayın. 
  
 Yaptıklarımı görmelerine karşın, *
 Atalarınız orada beni sınayıp denediler.   
 Kırk yıl o kuşaktan hep iğrendim, *
 “Yüreği kötü yola sapan bir halktır” dedim, 
  
 “Yollarımı bilmiyorlar.” †
 Bu yüzden öfkeyle ant içtim: *
 “Huzur diyarıma asla girmeyecekler!”
  
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 -Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman ve ebediyete kadar. Âmin.   
  
 Davet Nak. Gelin Rab Mesih İsa’ya tapalım: O, bizim için ölüm ve denenmeleri kabul etti.
 Ya da:
 Nak. Eğer bu gün Rabbin sesini duyarsanız: kalplerinizi sertleştirmeyin.
 _______________
   
 
 
 
 
 <!--  /* Font Definitions */  @font-face {font-family:"Cambria Math"; panose-1:2 4 5 3 5 4 6 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:roman; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-536869121 1107305727 33554432 0 415 0;} @font-face {font-family:Calibri; panose-1:2 15 5 2 2 2 4 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:swiss; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-469750017 -1073732485 9 0 511 0;} @font-face {font-family:Cambria; panose-1:2 4 5 3 5 4 6 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:roman; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-536869121 1107305727 33554432 0 415 0;}  /* Style Definitions */  p.MsoNormal, li.MsoNormal, div.MsoNormal {mso-style-unhide:no; mso-style-qformat:yes; mso-style-parent:""; margin-top:0cm; margin-right:0cm; margin-bottom:10.0pt; margin-left:0cm; line-height:115%; mso-pagination:widow-orphan; font-size:11.0pt; font-family:"Calibri",sans-serif; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-fareast-font-family:Calibri; mso-fareast-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-bidi-font-family:"Times New Roman"; mso-bidi-theme-font:minor-bidi; mso-fareast-language:EN-US;} .MsoChpDefault {mso-style-type:export-only; mso-default-props:yes; font-family:"Calibri",sans-serif; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-fareast-font-family:Calibri; mso-fareast-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-bidi-font-family:"Times New Roman"; mso-bidi-theme-font:minor-bidi; mso-fareast-language:EN-US;} .MsoPapDefault {mso-style-type:export-only; margin-bottom:8.0pt; line-height:107%;} @page WordSection1 {size:612.0pt 792.0pt; margin:70.85pt 70.85pt 70.85pt 70.85pt; mso-header-margin:35.4pt; mso-footer-margin:35.4pt; mso-paper-source:0;} div.WordSection1 {page:WordSection1;} --> 
 Okumalar Övgü Duaları
  
 ¥  Ey Tanrım gel beni kurtarmaya;
 ¶ Ey Rabbim yardımıma koş.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman ve ebediyete kadar. Âmin. Alleluya.
  
 Övgüler Tanrı’yı Övmeye Davet ile başladıysa, yukardaki giriş kullanılmaz. 
  
 İLAHİ
 Paskalya neşesine
 Oruçlu yaşayarak,
 Tertemiz kalbimizle
 Mesih’i izleyelim.
 Peygamberler gördüler
 Kırk günün gizemini;
 Rab İsa onu çölde
 Hayatıyla kutsadı.
 Soframız sade olsun,
 Aklımız ve kalbimiz
 Tanrı’nın sözlerini
 Hoşça kabullensinler.
 İmanla direnelim
 Kötü denemelerde 
 Cömertçe savaşarak
 Şana dek ulaşırız.
 Her şeye kadir Peder,
 Ve kurtarıcı İsa
 Kutsal Ruh’la birlikte
 Övülsün sonsuza dek. Âmin.
  
  
  
 1. Nak. Merhameti olan Tanrı’ya şükrediyorum; O insanı kurtarmak için harikalar yarattı. 
  
 MEZMUR 107 (106)  
  
 I  (1-16)
 Tanrı'nın, herkesin Rabbi olan İsa Mesih aracılığıyla esenliği müjdeleyerek İsrailoğulları'na ilettiği bildiriden haberiniz vardır. (Ha. İşl. 10, 36)
 Rab’be şükredin, çünkü O iyidir, *
 Sevgisi sonsuzdur.
 Böyle desin Rab’bin kurtardıkları, *
 Düşman pençesinden özgür kıldıkları,
  
 Doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden. *
 Bütün ülkelerden topladıkları.
 Issız çöllerde dolaştılar, *
 Yerleşecekleri kente giden bir yol bulamadılar.
  
 Aç, susuz, Sefil oldular. †
 O zaman sıkıntı içinde Rab’be yakardılar, *
 Rab kurtardı onları dertlerinden.
  
 Yerleşecekleri bir kente varıncaya dek, *
 Onlara doğru yolda öncülük etti.
 Şükretsinler Rab’be sevgisi için, *
 İnsanlar yararına yaptığı harikalar için.
  
 Çünkü O susamış canın susuzluğunu giderir, *
 Aç canı iyiliklerle doyurur.
 Zincire vurulmuş, acıyla kıvranan tutsaklar, *
 Karanlıkta, zifiri karanlıkta oturmuştu.
  
 Çünkü Tanrı’nın buyruklarına karşı çıkmışlardı, *
 Küçümsemişlerdi Yüceler Yücesi’nin öğüdünü.
 Ağır işlerle hayatı onlara zehir etti, *
 Çöktüler, yardım eden olmadı.
  
 O zaman sıkıntı içinde Rab’be yakardılar, *
 Rab kurtardı onları dertlerinden;
 Çıkardı karanlıktan, zifiri karanlıktan, *
 Kopardı zincirlerini.
  
 Şükretsinler Rab’be sevgisi için, *
 İnsanlar yararına yaptığı harikalar için!
 Çünkü tunç kapıları kırdı, *
 Demir kapı kollarını parçaladı O.
  
 1. Nak. Merhameti olan Tanrı’ya şükrediyorum; O insanı kurtarmak için harikalar yarattı.  
  
 2. Nak. Ya Rab yaptığın yapıtlarını gördük, bizim için yaptığın harikaları.
  
 II  (17-32)
  
 Cezalarını buldu aptallar, *
 Suçları, isyanları yüzünden.
 İğrenir olmuşlardı bütün yemeklerden, *
 Ölümün kapılarına yaklaşmışlardı.
  
 O zaman sıkıntı içinde Rab’be yakardılar, *
 Rab kurtardı onları dertlerinden.
 Sözünü gönderip iyileştirdi onları, *
 Kurtardı ölüm çukurundan.
  
 Şükretsinler Rab’be sevgisi için, *
 İnsanlar yararına yaptığı harikalar için!
 Şükran kurbanları sunsunlar *
 Ve sevinç çığlıklarıyla duyursunlar O’nun yaptıklarını!
  
 Gemilerle denize açılanlar, *
 Okyanuslarda iş yapanlar,
 Rab’bin işlerini, *
 Derinliklerde yaptığı harikaları gördüler.
  
 Çünkü O buyurunca şiddetli bir fırtına koptu, *
 Dalgalar şaha kalktı.
 Göklere yükselip diplere indi gemiler, *
 Sıkıntıdan canları burunlarına geldi gemicilerin,
  
 Sarhoş gibi sallanıp sendelediler, *
 Ustalıkları işe yaramadı.
 O zaman sıkıntı içinde Rab’be yakardılar, *
 Rab kurtardı onları dertlerinden.
  
 Fırtınayı limanlığa çevirdi, *
 Yatıştı dalgalar;
 Rahatlayınca sevindiler, *
 Diledikleri limana götürdü Rab onları.
  
 Şükretsinler Rab’be sevgisi için, *
 İnsanlar yararına yaptığı harikalar için!
 Yüceltsinler O’nu halk topluluğunda, *
 Övgüler sunsunlar ileri gelenlerin toplantısında.
  
 2. Nak. Ya Rab yaptığın yapıtlarını gördük, bizim için yaptığın harikaları.
      
 3. Nak. Doğru olanlar Tanrı’nın yaptıklarını görüp, coşsunlar ve sevgisini anlasınlar.
  
 III (33-43)
  
 Irmakları çöle çevirir, *
 Pınarları kurak toprağa,
 Verimli toprağı çorak alana, *
 Orada yaşayanların kötülüğü yüzünden.
  
 Çölü su birikintisine çevirir, *
 Kuru toprağı pınara.
 Açları yerleştirir oraya; *
 Oturacak bir kent kursunlar,
  
 Tarlalar ekip bağlar diksinler, *
 Bol ürün alsınlar diye.
  
 Rab’bin kutsamasıyla, †
 Çoğaldılar alabildiğine, *
 Eksiltmedi hayvanlarını. 
  
 Sonra azaldılar, alçaldılar, *
 Baskı, sıkıntı ve acı yüzünden. 
 Rab rezalet saçtı soylular üzerine, *
 Yolu izi belirsiz bir çölde dolaştırdı onları. 
  
 Ama yoksulu sefaletten kurtardı, *
 Davar sürüsü gibi çoğalttı ailelerini. 
 Doğru insanlar görüp sevinecek, *
 Kötülerse ağzını kapayacak. 
  
 Aklı olan bunları göz önünde tutsun,
 Rab’bin sevgisini dikkate alsın.
  
 3. Nak. Doğru olanlar Tanrı’nın yaptıklarını görüp, coşsunlar ve sevgisini anlasınlar. 
  
   
 
 
 
 
 <!--  /* Font Definitions */  @font-face {font-family:"Cambria Math"; panose-1:2 4 5 3 5 4 6 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:roman; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-536869121 1107305727 33554432 0 415 0;} @font-face {font-family:Calibri; panose-1:2 15 5 2 2 2 4 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:swiss; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-469750017 -1073732485 9 0 511 0;} @font-face {font-family:Cambria; panose-1:2 4 5 3 5 4 6 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:roman; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-536869121 1107305727 33554432 0 415 0;}  /* Style Definitions */  p.MsoNormal, li.MsoNormal, div.MsoNormal {mso-style-unhide:no; mso-style-qformat:yes; mso-style-parent:""; margin-top:0cm; margin-right:0cm; margin-bottom:10.0pt; margin-left:0cm; line-height:115%; mso-pagination:widow-orphan; font-size:11.0pt; font-family:"Calibri",sans-serif; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-fareast-font-family:Calibri; mso-fareast-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-bidi-font-family:"Times New Roman"; mso-bidi-theme-font:minor-bidi; mso-fareast-language:EN-US;} .MsoChpDefault {mso-style-type:export-only; mso-default-props:yes; font-family:"Calibri",sans-serif; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-fareast-font-family:Calibri; mso-fareast-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-bidi-font-family:"Times New Roman"; mso-bidi-theme-font:minor-bidi; mso-fareast-language:EN-US;} .MsoPapDefault {mso-style-type:export-only; margin-bottom:8.0pt; line-height:107%;} @page WordSection1 {size:612.0pt 792.0pt; margin:70.85pt 70.85pt 70.85pt 70.85pt; mso-header-margin:35.4pt; mso-footer-margin:35.4pt; mso-paper-source:0;} div.WordSection1 {page:WordSection1;} --> 
 BİRİNCİ OKUMA 
  
 Mısır’dan Çıkış Kitabı’ndan                                                                                          40, 16-38
  
 Rab’bin görkemli konutu kuruluyor. Rab’bin görkemi. 
  Musa her şeyi Rab'bin kendisine buyurduğu gibi yaptı. Böylece ikinci yılın birinci ayının birinci günü konut kuruldu. Musa konutu kurdu, tabanlarını koydu, çerçevelerini yerleştirdi, kirişlerini taktı, direklerini dikti. Çadırı tıpkı Rab'bin kendisine buyurduğu gibi konutun üzerine gerdi, çadır örtüsünü üzerine örttü. Antlaşma Levhaları'nı sandığa koydu, sandık sırıklarını taktı, Bağışlanma Kapağı'nı sandığın üzerine yerleştirdi. Rab'bin kendisine buyurduğu gibi Levha Sandığı'nı konuta getirdi, bölme perdesini asarak sandığı gizledi.
 Masayı Buluşma Çadırı'na, konutun kuzeyine, perdenin dışına koydu. Rab'bin huzurunda, Rab'bin kendisine buyurduğu gibi üzerine ekmekleri dizdi. Kandilliği Buluşma Çadırı'na, masanın karşısına, konutun güneyine koydu. Rab'bin kendisine buyurduğu gibi, Rab'bin huzurunda kandilleri yaktı. Altın sunağı Buluşma Çadırı'na, perdenin önüne koydu. Rab'bin kendisine buyurduğu gibi üzerinde güzel kokulu buhur yaktı. Konutun giriş bölümünün perdesini taktı. Rab'-bin kendisine buyurduğu gibi yakmalık sunu sunağını Buluşma Çadırı'nın giriş bölümüne koydu, üzerin-de yakmalık sunu ve tahıl sunusu sundu. Kazanı Bu-luşma Çadırı ile sunak arasına koydu, yıkanmak için içine su doldurdu. Musa, Harun ve Harun'un oğulları ellerini, ayaklarını orada yıkadılar. Ne zaman Buluşma Çadırı'na girip sunağa yaklaşsalar Rab'bin Musa'ya buyurduğu gibi orada yıkandılar. Musa konutla sunağı avluyla çevirdi. Avlunun girişine perdeyi asarak işi tamamladı. 
 O zaman bulut Buluşma Çadırı'nı kapladı ve Rab'bin görkemi konutu doldurdu. Musa Buluşma Çadırı'na giremedi; çünkü bulut her yeri kaplamış, Rab'bin görkemi konutu doldurmuştu. İsrailliler ancak bulut konutun üzerinden kalkınca göçerlerdi. Bulut durdukça yerlerinden ayrılmaz, kalkacağı günü beklerlerdi. Böylece bütün yolculuklarında konutun üzerinde gündüzün Rab'bin bulutu, gece de ateş İsrailliler'e yol gösterdi.
  
 RESPONSORİUM                                                                                             1. Kor. 10, 1. 2; Çık. 40, 34-35                                                                                                   
 ¥   Kardeşler, atalarımızın hepsinin bulut altında korunduğunu  ve  hepsinin denizden geçtiğini  bilmenizi istiyorum. * Musa'ya bağlanmak üzere hepsi bulutta ve denizde vaftiz edildi.
 ¶  O zaman bulut Buluşma Çadırı'nı kapladı. Rab'bin görkemi konutu doldurmuştu. * Musa'ya bağlanmak üzere hepsi bulutta ve denizde vaftiz edildi.
  
 İKİNCİ OKUMA 
                                      
 Gregorius, Nazianzlı, Vaazlardan, 14, 38. 40
  
 (Yoksullara sevgi hakkında, 14, 38. 40; PG 35, 907.910)
 “Ne mutlu merhametli olanlara! Onlar merhamet bulacaklar” (Mat. 5, 7) diye doğrular Kutsal Kitap. Mutlulukta merhametin yeri en sonda değildir. Ve yine der ki: “Ne mutlu o adam ki, düşkünlere bakar” (Mez. 40, 2; 41, 1) ve aynı şekilde: “Acıyan ve ödünç veren adam iyidir” (Mez. 111, 5) der. Başka bir yerinde ise bunlar okunur: “Bütün gün acır ve ödünç verir” (Mez. 36, 26). Takdisi kazanalım, anlayışlı bulunmak için gerekeni yapalım, iyiliksever olmaya çalışalım. Gece vakti bile merhamet görevini durdurmasın. “Geri dönüp sana yarın yardım ederim” deme. Niyetim ile hayırseverliğin arasında hiçbir ara olmasın. Nitekim iyilikseverlik duraksama kaldırmaz. Ekmeğini aç olanla paylaş ve fakirleri, evsiz barksız olanları evine konuk et (bak. Yşa. 58, 7) ve bunu mutlu, ilgi ile dolu bir gönülle yap. "Merhamet eden güler yüz ile etsin" (Rom. 12, 8) der Havari ve yaptığın iyiliğin inayeti şefkatin ve çabukluğun sayesinde iki kat artacaktır. Nitekim üzülerek ve zorlanarak verilen şey ne beğenilir, ne de hoş karşılanır.
 Yardımseverlik yaptığımızda mutlu olmalıyız, göz-yaşı dökmemeliyiz: Bayağılığı ve tercihleri, yani cimriliği, ayrıcalığı, tereddütleri ve eleştirileri kendinden uzaklaştırırsan, ödülün büyük olacaktır. O zaman ışığı ve sağlığı arzu etmeyen var mı?
 Bu yüzden, ey Mesih'in hizmetkârları, kardeşleri ve ortak varisleri, sözlerimi dikkate değer görüyorsanız dinleyin beni: yapabilecek durumda olduğumuz süre-ce Mesih'i ziyaret edelim, Mesih'e ilgi gösterelim, Mesih'i besleyelim, Mesih'i giydirelim, Mesih'i konuk edelim, Mesih'e saygı gösterelim. Salt bazılarının yap-tığı gibi, soframızla değil; salt Mecdelli Meryem gibi kokularla değil; ne de Arimatyalı Yusuf gibi salt me-zarla; ne de Mesih'i kısmen seven Nikodemus gibi gömmek için yarayan şeylerle ve ne de sonunda, bu adları geçenlerden önce Müneccimler'in yaptıkları gibi altın, tütsü ve mür ile. Fakat Rabbimiz kurban değil, merhamet istediğinden ve merhamet binlerce semiz kuzudan daha değerli olduğundan, O'na bu merhameti fakirlerde ve bugün aşağılananlarda gösterelim. Böylece bu dünyadan ayrıldığımızda sonsuz tapınaklarda Mesih'le bir arada kabul olacağız. Âmin.
  
 RESPONSORİUM                                                                                                        Mt. 25, 35. 40; Yu. 15, 12
 ¥   Acıkmıştım, bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz; yabancıydım, beni içeri aldınız. * Size doğrusunu söyleyeyim, bu en basit kardeşlerimden biri için yaptığınızı, benim için yapmış oldunuz.
 ¶  Benim buyruğum şudur: Sizi sevdiğim gibi birbirinizi sevin. * Size doğrusunu söyleyeyim, bu en basit kardeşlerimden biri için yaptığınızı, benim için yapmış oldunuz.
  
 İncil: Luka 18, 9-14
 Kendi doğruluklarına güvenip başkalarına tepeden bakan bazı kişilere İsa şu benzetmeyi anlattı: "Biri Ferisi, öbürü vergi görevlisi iki kişi dua etmek üzere tapınağa çıktı. Ferisi ayakta kendi kendine şöyle dua etti: 'Tanrım, öbür insanlara- soygunculara, hak yiyenlere, zina edenlere- ya da şu vergi görevlisine benzemediğim için sana şükrederim. Haftada iki gün oruç tutuyor, bütün kazancımın ondalığını veriyorum.'
 "Vergi görevlisi ise uzakta durdu, gözlerini göğe kaldırmak bile istemiyordu, ancak göğsünü döverek, 'Tanrım, ben günahkâra merhamet et' diyordu.  "Size şunu söyleyeyim, Ferisi değil, bu adam aklanmış olarak evine döndü. Çünkü kendini yücelten herkes alçaltılacak, kendini alçaltan ise yüceltilecektir."
  
 DUA 
 Rab’bim, sevinçle bu oruç ayinlerini kutlarken, sana yalvarıyoruz: şimdi de Paskalya gizemini yaşıyoruz, tamamen onun sonuçlarını tatmak mutluluğunu bize bağışla. Bunu, Rabbimiz Mesih İsa'nın adına senden dileriz. Âmin. 
 
 
 
 
 <!--  /* Font Definitions */  @font-face {font-family:"Cambria Math"; panose-1:2 4 5 3 5 4 6 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:roman; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-536869121 1107305727 33554432 0 415 0;} @font-face {font-family:Calibri; panose-1:2 15 5 2 2 2 4 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:swiss; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-469750017 -1073732485 9 0 511 0;} @font-face {font-family:Cambria; panose-1:2 4 5 3 5 4 6 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:roman; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-536869121 1107305727 33554432 0 415 0;}  /* Style Definitions */  p.MsoNormal, li.MsoNormal, div.MsoNormal {mso-style-unhide:no; mso-style-qformat:yes; mso-style-parent:""; margin-top:0cm; margin-right:0cm; margin-bottom:10.0pt; margin-left:0cm; line-height:115%; mso-pagination:widow-orphan; font-size:11.0pt; font-family:"Calibri",sans-serif; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-fareast-font-family:Calibri; mso-fareast-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-bidi-font-family:"Times New Roman"; mso-bidi-theme-font:minor-bidi; mso-fareast-language:EN-US;} .MsoChpDefault {mso-style-type:export-only; mso-default-props:yes; font-family:"Calibri",sans-serif; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-fareast-font-family:Calibri; mso-fareast-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-bidi-font-family:"Times New Roman"; mso-bidi-theme-font:minor-bidi; mso-fareast-language:EN-US;} .MsoPapDefault {mso-style-type:export-only; margin-bottom:8.0pt; line-height:107%;} @page WordSection1 {size:612.0pt 792.0pt; margin:70.85pt 70.85pt 70.85pt 70.85pt; mso-header-margin:35.4pt; mso-footer-margin:35.4pt; mso-paper-source:0;} div.WordSection1 {page:WordSection1;} --> 
 Sabah Övgü Duaları
  
 ¥  Ey Tanrım gel beni kurtarmaya;
 ¶ Ey Rabbim yardımıma koş.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman ve ebediyete kadar. Âmin. Alleluya.
  
 Övgüler Tanrı’yı Övmeye Davet ile başladıysa, yukardaki giriş kullanılmaz. 
  
 İLAHİ 
 Toplulukla beraber,
 Ruh’un derinliğinde 
 Toplanıp yalvaralım,
 Rab’bin merhametine.
      Yargının hiddetinden,
      Ey Peder bizi koru,
      Evlatlarından silme
      Şanının görkemini.
 Ruh’unun üflemesi
 Varlığı bize verdi, ¬
 Bağınız ve halkınız
 Elinin eseriyiz.
      Suçlarımızı affet,
      Yaralarımıza bak,
      Lütfun götürsün bizi,
      Paskalya zaferine.
 Peder’e övgü ve şan,
 Oğla ve Kutsal Ruh’a,
 Ezelde olduğu gibi,
 Ebede kadar olsun. Âmin.
  
 1. Nak.   Ey Rab, Sen yakınsın ve bütün yolların doğrudur.
  
 MEZMUR 119, 145-152 (XIX) (118)(Kof) 
 Rab’bin yasasını tutmak için söz
 Bütün yüreğimle haykırıyorum, *
 Yanıtla beni, ya Rab!-
 Senin kurallarına uyacağım. *
 Sana sesleniyorum,
  
 Kurtar beni, *
 Öğütlerine uyayım.
 Gün doğmadan kalkıp yardım dilerim, *
 Senin sözüne umut bağladım.
  
 Verdiğin söz üzerinde düşüneyim diye, *
 Gece boyunca uyku girmiyor gözüme.
 Sevgin uyarınca sesime kulak ver, *
 Hükümlerin uyarınca, ya Rab, yaşam ver bana!
  
 Yaklaşıyor kötülük ardınca koşanlar, *
 Yasandan uzaklaşıyorlar.
 Oysa sen yakınsın, ya Rab, *
 Bütün buyrukların gerçektir.
  
 Çoktan beri anladım *
 Öğütlerini sonsuza dek verdiğini.
  
 1. Nak.   Ey Rab, Sen yakınsın ve bütün yolların doğrudur.    
  
 2. Nak.   Ya Rab, bilgeliğin bende olsun, bana yardım etsin, benimle işlesin. 
                                                
 EZGİ Bilgelik 9, 1-6,9-11
 Ben size öyle bir konuşma yeteneği, öyle bir bilgelik vereceğim ki, size karşı çıkanların hiçbiri buna karşı direnemeyecek, bir şey diyemeyecek. (Lk. 21, 15)
  
 Atalarımızın Tanrısı, suçları bağışlayan Rabbim,*
 Sen ‘Ol’ diyerek bütün varlıkları yarattın,
  
 Bilgeliğinle senden gelen tüm yaratıkları †
 Uygun bir duruma getirdiğin insanın buyruğuna verdin.*
 Kutsallıkla ve doğrulukla dünyayı yönetmesi
  
 Ve yetkisini doğrulukla kullanması için  †
 İnsanı en uygun ortamda yarattın.*
 Tahtının arkadaşı olan bilgeliğe ben de erişeyim.
  
 Ben çocuklarından biriyim, beni geri çevirme.*
 Çünkü ben senin kulunum,
 Her işini gören hizmetçi kadının oğluyum,*
 Ben güçsüz bir insanım, yaşamım tükeniyor.
  
 Adaleti ve yasakları pek bilmem,*
 Kuşkusuz en kusursuz insanda
 Senin bilgeliğin bulunmazsa, o önemsiz biridir.*
 Bilgelik seninledir, etkinliklerini biliyor,
  
 Dünyayı yarattığın zaman oradaydı,  †
 Senin neye sevineceğini biliyor, *
 Senin buyruklarına nasıl uyulacağını biliyor.
  
 Bilgeliği kutsal olan göklerden,*
 Görkemli tahtından gönder.
 O bana yardım etsin, benimle didinsin,  †
 Seni nasıl sevindirebileceğimi bana öğretsin.*
 Çünkü o her şeyi bilir ve her şeyi anlar.
  
 Bilgelik, etkinliklerimde bana sağduyuyla yol gösterecek,*
 Ünüyle beni koruyacaktır.
     
 2. Nak.   Ya Rab, bilgeliğin bende olsun, bana yardım etsin, benimle işlesin.
         
 3. Nak.  Rab’bin sadakati sonsuza dek kalır. 
  
 MEZMUR 117 (116) Rab’bin sevgisini övmeye davet
 Diyorum ki öteki uluslar merhameti için Tanrı'yı yüceltsin. (Rom. 15, 8.9)
 Ey bütün uluslar, *
 Rab’be övgüler sunun! 
 Ey bütün halklar, O’nu yüceltin! *
 Çünkü bize beslediği sevgi büyüktür, 
  
 Rab’bin sadakati sonsuza dek sürer. *
 Rab’be övgüler sunun!
  
 3. Nak.  Rab’bin sadakati sonsuza dek kalır.   
  
 KISA OKUMA    Yeremya 7, 1-4
 Rabden Yeremyaya şu söz geldi: Rab evinin kapısında dur ve orada şu sözü bağırıp de: Ey bütün Yahuda, Rabbe tapınmak için bu kapılardan girenler, Rabbin sözünü dinleyin. İsrail Tanrı’sı, orduların Rabbi, şöyle diyor: Yollarınızı ve işlerinizi ıslah edin ve sizi bu yerde oturturum. Rabbin mabedi, Rabbin mabedi, Rabbin mabedi bunlardır, diye yalan sözlere güvenmeyin.
  
 KARŞILIKLI HAMDETME
 ¥  Rab, Rab diyenler değildir,  * Göklerin Egemenliğine girecek olanlar.
 Rab, Rab diyenler değildir, Göklerin Egemenliğine girecek olanlar.
 ¶  Pederim’in isteğini yerine getirenlerdir, * Göklerin Egemenliğine girecek olanlar.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun. 
 Rab, Rab diyenler değildir, Göklerin Egemenliğine girecek olanlar.
  
 Benedictus Nakarat
 Vergi toplayan adam gözlerini göğe kaldırmak bile istemedi. Yalnız göğsünü dövüyor, “Ey Tanrı, ben günahlıya acı” diyordu.
  
 BENEDICTUS      Luka 1,68-79      
         Mesih Ve O’nun Habercisi
 İsrail’in Tanrısı  Rab’be övgüler olsun! †
 Çünkü halkının yardımına gelip *
 onları fidyeyle kurtardı.
  
 Eski çağlardan beri *
 Kutsal peygamberlerinin ağzından bildirdiği gibi,
 Kulu Davut’un soyundan *
 Bizim için güçlü bir kurtarıcı çıkardı;
 Düşmanlarımızdan, †
 Bizden nefret edenlerin hepsinin elinden *
 Kurtuluşumuzu sağladı.
  
 Böylece atalarımıza merhamet ederek *
 Kutsal antlaşmasını anmış oldu.
  
 Nitekim bizi düşmanlarımızın elinden kurtaracağına †
 Ve ömrümüz boyunca *
 Kendi önünde kutsallık ve doğruluk içinde,
  
 Korkusuzca kendisine tapınmamızı sağlayacağına dair *
 Atamız İbrahim’e ant içerek söz vermişti.
 Sen de, ey çocuk, *
 Yüceler Yücesi’nin peygamberi diye anılacaksın.
  
 Rab’bin yollarını hazırlamak üzere *
  önünden gidecek .
 Ve O’nun halkına, günahlarının bağışlanmasıyla*
 kurtulacaklarını bildireceksin.
  
 Çünkü Tanrımız’ın yüreği *
 merhamet doludur. 
 O’nun merhameti sayesinde, *
 Yücelerden doğan Güneş, 
  
 Karanlıkta ve ölümün gölgesinde *
 yaşayanlara ışık saçmak 
 Ve ayaklarımızı esenlik yoluna yöneltmek üzere *
 Yardımımıza gelecektir.                      
  
 ¥  Peder’e Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 ¶  Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman ve ebediyete kadar, âmin. 
  
 Benedictus Nakarat
 Vergi toplayan adam gözlerini göğe kaldırmak bile istemedi. Yalnız göğsünü dövüyor, “Ey Tanrı, ben günahlıya acı” diyordu.
  
  
 YAKARMALAR
 Bizleri sözü ve bedeninin sofrasında yenileyen, yeni yaratılış olarak doğmamızı ve daima yenilenmemizi sağlayan; Mesih İsa’ya olan imanımızı sevinçle duyuralım:  Ey Rab, Ruhun’un kudretiyle her zaman bizleri yenile. 
 Kalpte yumuşak huylu ve alçakgönülü olan Rabbimiz Mesih İsa, bizleri merhametle ve alçakgönüllülükle giydir, 
 -  böylece senin bizleri bağışladığın gibi, bizler de birbirimizi bağışlayabilelim. 
 Karşılaştığımız yoksul ve acı çekenleri görmeyi bize öğret, 
 -  iyi Samariyeli gibi davranmamıza yardım et. 
 Annen Mutlu Bakire Meryem Ana, kendilerini sana adayan bakireler için şefaat etsin, 
 - böylece onlar adanmışlıklarını kilise içinde mutlulukla yaşasınlar.
 Bize merhametinin bir işaretini ver, 
 - suçlarımızı bağışla ve hak ettiğimiz cezalardan bizleri koru.
  
 Göklerdeki Pederimiz,
 adın yüceltilsin,
 hükümdarlığın gelsin,
 göklerde olduğu gibi
 yeryüzünde de senin isteğin olsun.
 Günlük ekmeğimizi bugün de bize ver, 
 bize kötülük edenleri bağışladığımız gibi,
 sen de bağışla suçlarımızı,
 bizi günah işlemekten koru 
 ve kötülükten kurtar.
  
 DUA
  
 Rab’bim, sevinçle bu oruç ayinlerini kutlarken, sana yalvarıyoruz: şimdi de Paskalya gizemini yaşıyoruz, tamamen onun sonuçlarını tatmak mutluluğunu bize bağışla. Bunu, Rabbimiz Mesih İsa'nın adına senden dileriz. Âmin.
   
 
 
 
 
 <!--  /* Font Definitions */  @font-face {font-family:"Cambria Math"; panose-1:2 4 5 3 5 4 6 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:roman; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-536869121 1107305727 33554432 0 415 0;} @font-face {font-family:Calibri; panose-1:2 15 5 2 2 2 4 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:swiss; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-469750017 -1073732485 9 0 511 0;} @font-face {font-family:Cambria; panose-1:2 4 5 3 5 4 6 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:roman; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-536869121 1107305727 33554432 0 415 0;}  /* Style Definitions */  p.MsoNormal, li.MsoNormal, div.MsoNormal {mso-style-unhide:no; mso-style-qformat:yes; mso-style-parent:""; margin-top:0cm; margin-right:0cm; margin-bottom:10.0pt; margin-left:0cm; line-height:115%; mso-pagination:widow-orphan; font-size:11.0pt; font-family:"Calibri",sans-serif; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-fareast-font-family:Calibri; mso-fareast-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-bidi-font-family:"Times New Roman"; mso-bidi-theme-font:minor-bidi; mso-fareast-language:EN-US;} .MsoChpDefault {mso-style-type:export-only; mso-default-props:yes; font-family:"Calibri",sans-serif; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-fareast-font-family:Calibri; mso-fareast-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-bidi-font-family:"Times New Roman"; mso-bidi-theme-font:minor-bidi; mso-fareast-language:EN-US;} .MsoPapDefault {mso-style-type:export-only; margin-bottom:8.0pt; line-height:107%;} @page WordSection1 {size:595.3pt 841.9pt; margin:70.85pt 70.85pt 70.85pt 70.85pt; mso-header-margin:35.4pt; mso-footer-margin:35.4pt; mso-paper-source:0;} div.WordSection1 {page:WordSection1;} --> 
 Gündüz Övgü Duaları
  
 ¥  Ey Tanrım gel beni kurtarmaya;
 ¶ Ey Rabbim yardımıma koş.
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun.
 Ezelde olduğu gibi, şimdi, her zaman 
 ve ebediyete kadar. Âmin. Alleluya.
  
 Öğleden Önce (Hora Tertia)
 İLAHİ
 İşte, yüce Kutsal Ruh,
 Peder ve Oğul ile
 Kalplere ışığını
 Saçmaya geldiğin an.
  
 Dilimiz ve kalbimiz,
 Gücümüz, hayatımız
 Her zaman ve her yerde
 Sevgin ile tutuşsun.
  
 Her zaman yaşayan sen,
 Ey yüce, Kutsal Peder,
 Oğlunla, Kutsal Ruh'la
 Dualarımı dinle. Âmin.
  
 Öğleden Önce (Hora Tertia)
 Nak.  İşte tövbe günleri! Af ve kurtuluş zamanı.
  
 Öğlen (Hora Sesta)
  
 İLAHİ
 Gün ışıkla doludur
 Ve dünya görkeminde;
 Işığın Yaradanı,
 Taparız sana, Tanrı!
  
 Günah'ın ve öfkenin
 Alevlerini söndür;
 Kalpleri aşkla doldur,
 Barıştır bizi sana.
  
 Her şeye kadir Peder,
 Kabul et duamızı;
 Kutsal Ruh'la Oğlun'da
 Şükürler olsun sana. Âmin.
  
 Öğlen (Hora Sesta)
 Nak.  Ben diri olan Tanrı’yım, Rab diyor: Günahkârın ölümünü değil, tövbe etmesini ve yaşamasını isterim.
  
 Öğleden Sonra (Hora Nona)
  
 İLAHİ
 Kudretli, yüce çoban,
 Bize yolunu göster;
 Bu kısa günden sonra
 Görkeme bizi götür.
  
 Ellerin eserinden
 Kalbimiz seni tanır
 Ve sevginin özlemi
 Gittikçe bizde artar.
  
 Yüzünün aydınlığı
 Yüzümüze parlasın;
 Ebedi ışığına
 Hazırla ruhumuzu. Âmin.
  
 Öğleden Sonra (Hora Nona)
 Nak.  Denenmelerde, imanda sabit kalalım: Gücümüz Tanrı’nın adaletidir.
  
 MEZMUR 119, 121-128 (118)   XVI(Ayin)
  
 Adil ve doğru olanı yaptım, *
 Gaddarların eline bırakma beni!
 Güven altına al kulunun mutluluğunu, *
 Baskı yapmasın bana küstahlar.
  
 Gözümün feri sönüyor, †
 Beni kurtarmanı, *
 Adil sözünü yerine getirmeni beklemekten.
  
 Kuluna sevgin uyarınca davran, *
 Bana kurallarını öğret.
 Ben senin kulunum, bana akıl ver ki, *
 Öğütlerini anlayabileyim.
  
 Ya Rab, harekete geçmenin zamanıdır, *
 Yasanı çiğniyorlar.
 Bu yüzden senin buyruklarını,*
 Altından, saf altından daha çok seviyorum;
  
 Koyduğun koşulların hepsini †
 doğru buluyorum, *
 Her yanlış yoldan tiksiniyorum.
  
 1. Nak. Ya Rab, kulunu kabul et ve ona sevgi bağışla.     
  
 2. Nak.  Rab’be güvenen aydınlanır.
  
 MEZMUR 34 (33)         
  
 I  (2-11)
  
 Her zaman Rab’be övgüler sunacağım, *
 Övgüsü dilimden düşmeyecek. 
 Rable övünürüm, *
 Mazlumlar işitip sevinsin! 
  
 Benimle birlikte *
 Rab’bin büyüklüğünü duyurun,
  
 Adını birlikte yüceltelim. †
 Rab’be yöneldim, yanıt verdi bana, *
 Bütün korkularımdan kurtardı beni.
  
 O’na bakanların yüzü ışıl ışıl parlar, *
 Yüzleri utançtan kızarmaz.
 Bu mazlum yakardı, Rab duydu,  *
 Bütün sıkıntılarından kurtardı onu.
  
 Rab’bin meleği O’ndan korkanların †
 çevresine ordugah kurar, *
 Kurtarır onları.
  
 Tadın da görün, Rab ne iyidir, *
 Ne mutlu O’na sığınan adama!
 Rabden korkun, ey O’nun kutsalları, *
 Çünkü O’ndan korkanın eksiği olmaz.
  
 Genç aslanlar bile aç ve muhtaç olur †
 Ama    Rab’be yönelenlerden  *
 hiçbir iyilik esirgenmez.
  
 2. Nak.  Rab’be güvenen aydınlanır.        
  
 3. Nak. Rab, yüreği kırık olana yakındır.
  
 II  (12-23)
  
 Gelin, ey çocuklar, dinleyin beni: *
 Size Rab korkusunu öğreteyim. 
 Kim yaşamdan zevk almak, *
 İyi günler görmek istiyorsa, 
  
 Dilini kötülükten, *
 Dudaklarını yalandan uzak tutsun. 
 Kötülükten sakının, iyilik yapın; *
 Esenliği amaçlayın, ardınca gidin.
  
 Rab’bin gözleri doğru kişilerin üzerindedir, *
 Kulakları onların yakarışına açıktır.
 Rab kötülük yapanlara karşıdır, *
 Onların anısını yeryüzünden siler.
  
 Doğrular yakarır, Rab duyar; *
 Bütün sıkıntılarından kurtarır onları.
 Rab gönlü kırıklara yakındır, *
 Ruhu ezginleri kurtarır.
  
 Doğrunun dertleri çoktur, *
 Ama Rab hepsinden kurtarır onu.
 Bütün kemiklerini korur, *
 Hiçbiri kırılmaz.
  
 Kötü insanın sonu kötülükle biter, *
 Cezasını bulur doğrulardan nefret edenler.
 Rab kullarını kurtarır, *
 O’na sığınanların hiçbiri ceza görmez.
  
 3. Nak. Rab, yüreği kırık olana yakındır.
  
 Öğleden Önce
  
 KISA OKUMA     Vahiy 3, 19-20
 Ben sevdiklerimi azarlayıp terbiye ederim. Onun için gayrete gel, tövbe et. İşte kapıda durmuş, kapıyı çalıyorum. Biri sesimi işitir ve kapıyı açarsa, onun yanına gireceğim; ben onunla, o da benimle, birlikte yemek yiyeceğiz.
 ¥  Ey Tanrı, temiz bir yürek yarat.
 ¶ Yeniden kararlı bir ruh var et içimde.
  
  
 Öğle
  
 KISA OKUMA    Yeşaya 44, 21-22
 "Ey Yakup soyu, ey İsrail, söylediklerimi anımsayın, çünkü kulumsunuz. Size ben biçim verdim, kulumsunuz; seni unutmam, ey İsrail. İsyanlarınızı bulut gibi, günahlarınızı sis gibi sildim. Bana dönün, çünkü sizi kurtardım."
  
 ¥  Bakma günahlarıma.
 ¶ Sil bütün suçlarımı.
  
  
 Öğleden sonra
  
 KISA OKUMA                 Galatyalılar 6, 7b-8
 İnsan ne ekerse onu biçer. Kendi benliğine eken, benlikten ölüm biçecektir. Ruh'a eken, Ruh'tan sonsuz yaşam biçecektir.
  
 ¥ Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur.
 ¶  Alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Tanrı.
  
  
 DUA
 Rab’bim, sevinçle bu oruç ayinlerini kutlarken, sana yalvarıyoruz: şimdi de Paskalya gizemini yaşıyoruz, tamamen onun sonuçlarını tatmak mutluluğunu bize bağışla. Bunu, Rabbimiz Mesih İsa'nın adına senden dileriz. Âmin.