Kutsal Kitab’ın Okunması
1.Okuma Esin 11,19;12,1-6.10; Mezmur 44 2.Okuma 1Kor 15,20-26 İncil Lk 1,39-56
Mezmur bize şu ilahiyi söyletir: “Kraliçe Ofir altınıyla senin sağındadır”. İbranilerde kralın annesine kraliçe unvanı verilerek onurlandırılırdı. Allah’ın hükümdarlığının kralı İsa’dır. Annesi, bakire Meryem, bugün O’nun yanına alınmaktadır. O burada, annelik misyonunu sürdürmektedir, Oğlu’nun gizemine dahil olanları sevmeye devam etmektedir. Meryem gençliğinden beri Allah’tan anne olma görevini almıştır. Tek Oğluna karşı bu görevi sona erdiğinde, öğrencilere annelik yapmıştır. Yeryüzü yaşamı sona erdiğinde de Allah’ın sevgisini tüm insanlara iletme görevini sürdürmektedir. Onun adına ithaf edilmiş yerlerde sadece Hristiyanlar değil, Müslümanlar, Hindular ve diğer din mensupları da güven ve sevinçle toplanmaktadır. Bir Müslüman kadının Meryem hakkında şu sözleri söylediğini duydum: “Tüm annelerin en güzelisin!”. Çok kişi onun “ruhu ve bedeni” ile Allah’ın şanına alındığını bilmez, ama herkes, onun canlı ve Allah’ın yanında olduğuna inanır.
Bizler, Oğlu’nun ebediyetten söylediği gibi, Meryem’in de “Evet”’ ini söyleyerek, Baba’nın arzusuna tam olarak katıldığını bilmekteyiz. Sonra Oğul’un beden almasına vasıta oldu, O’nun için beslenerek ve O’nu kendi kanı ile yaşatarak, O’nunla aynı yaşamı paylaştı. Sonra da her fiziksel ve duygusal ihtiyacını O’na anne sevgisiyle verdi. İmkanlarına göre Kana’dan başlayarak, Kefernahum’da, Celile yollarında, Kudüs’e kadar, Golgota’da dahil, misyonunu paylaştı. Şimdi Oğlu ile bu özel ilişkinin ve yakınlığın sona ermediğini, tersine bizim faydamız için devam ettiğini görmekten mutluyuz.
Meryem’in kendisini imanı sayesinde tüm kadınlar arasında en kutsal diye çağıran Elizabet’in selamına cevap vermesini hatırlamamız hem faydalı hem de çok zevkli. Dua şeklinde olan cevabında Meryem kendi erdemlerini durup düşünmedi. Hem kendisinin hem de kuzeninin bakışlarını Allah’a ve büyüklüğüne çevirdi.
Allah küçüklüğümüzü görecek ve buna eğilecek kadar büyük: ”O, alçakgönüllü kuluna sevgiyle baktı”. Meryem, doğruların mutluluğuna ulaştıysa bu sadece Allah’ın marifetidir. Çünkü Meryem’de “büyük şeyler yapan”, O’dur. Allah’ın onda yaptığı, yüzyıllar boyunca nesillere sevinç vermektedir. Ancak dünyanın büyükleri diye çağrılanlar bunu hayal bile edemiyorlar ve elbette paylaşamıyorlar. Bu övgü ilahisi aracılığıyla Meryem dünyanın alkışladığı büyüklüklerden bakışlarımızı çevirmemize yardım etmek istiyor, çünkü bunlar yalanlarından ötürü sadece acı çektirir.
Gerçekten de çok hırslı olanlar devriliyor, zengin olanlar elleri boş kalacaktır ve kendini büyük zanneden, insanlar tarafından unutulacaktır. Allah’ın kendi planları vardır ve insanlar, bizler de, bunları takip etmeliyiz. Meryem, iman ederek, bunları gerçekleştirmek için kendini sundu. O, görmeden iman etti ve böylece Allah onu, en harika eseri için, yani insanlar arasında ebedi Oğluna beden vermek için, “kullanabildi”.
Meryem gerçekten de gökte beliren görkemli bir belirtidir. Esinleme Kitabı bu belirtiyi şöyle tanımlamaktadır: “Güneşle kuşanmış bir kadın göründü. Ayakları altında ay ve başında on iki yıldızdan oluşmuş bir taç vardı. Hamileydi ve doğum sancılarıyla kıvranıyordu”. Bu metinle Meryem’i düşünmek şart değildir, hatta onun yerine Kilise’yi düşünmek daha kolaydır. Kilise vaftiz kıyafeti ile Allah’ın Oğlunun mevcudiyetini tüm milletlerde doğurmaya devam etmektedir ve bu sebepten O’nun gibi zulüm görmekte ve inkar edilmektedir. Ama Kilise’yi temsil edebilecek kişi Meryem’den başka kim olabilir ki? O’ndan çok kim Oğul’u dinledi, ondan fazla kim Baba’nın Söz’ünü kendi yaşamına kabul etti? Kilise hakkında söylediğimiz her şeyi tam olarak Meryem için de söyleyebiliriz: Meryem Kilise’nin ilk üyesidir ve onun imajıdır. O, Allah’ın insanlara olan büyük sevgisinin “görkemli belirtisidir”.
Kilise “güneşle kuşanmıştır”: Peder, Oğul ve Kutsal Ruh’un adına büründüğünden beri kıyafeti parlaktır ve Allah’ın belirtisidir. Ancak Kilise’de sadece Meryem itaatkar sevginin parlaklığını muhafaza etti. O Kadın, Kilise’de olan Meryem’dir!
Değişikliklere uğrayan ay ayakları altındadır: Kadın; geçici olayların, güçlüler, zenginler, kibirlerin (Lk 1,51-53) kendi faydalarına çevireceklerini aldandıkları o olayların etkisinde değildir. Meryem o kişileri uyarılarla uyarıyor, aynı zamanda da onlara tesellileri ile eşlik etmektedir. O Kadın Meryem’dir; aynen Kilise’nin, Rab’bin sevgisini tüm milletlere ulaştırdığı gibi, o da herkesi sever.
“Başında on iki yıldızdan oluşmuş taç”: Bu on iki yıldız Meryem’in otoritesini göstermektedir. Kral tarafından sevilen gerçek kraliçe Meryem, Oğluna daima itaat etmemizi, O’nun söylediklerini daima yapmamızı teklif eder. O Oğlu şimdi dünyaya Söz’ünün hizmetkarı ve Ruh’unun mirasçısı olarak kurulan Kilise aracılığıyla konuşur.
Meryem; Kilise’ye dünyanın kurtarıcısı olan Çocuğu doğurmayı öğretmek için, Kilise’nin merkezinde olmaya devam eder (Esin. 12,2.5). O, sevdiğimiz, Rab’bimizi, Kralımızı sevmeyi öğrendiğimiz kraliçedir!
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it