Olağan Devre 16. Pazar Günü – B Yılı

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

1.Okuma Yer. 23,1-6 Mezmur 22 2.Okuma Ef. 2,13-18 İncil Mk. 6,30-34

Yeremya’nın sözleri Allah’ın niyetini göstermektedir: O, sevgisinin işaretlerini vermek için insanlardan faydalanmak istemektedir. İnsanları yöneten kişiler başkalarının emrine tahsis edilmişlerdir, tüm halkı Allah’ın onları sevdiği gibi sevmelidirler. Fakat insanlar bencillik tarafından denenmektedirler ve bazen denemelerde yenilmektedirler. Onlar günahkar olmaktadırlar ve günahı Allah’tan aldıkları görevin içine kadar taşırlar, böylece Allah her şeyden önce onları azarlamak için işe karışmak durumundadır.

Allah’ın azarı ciddidir: Eğer halk bir koyun sürüsüne benzetilmeseydi yöneten kişilerde çobanların yerinde olmazlardı. Sadece kendi menfaatlerini ve huzurlarını düşünen çobanlar sadece egoist değiller, aynı zamanda halkın Allah’ın verdiği faydalardan yararlanmalarını önlemektedirler. 

Paskalya Arifesinde insanlığın günahı hakkında şöyle söylüyoruz: “Felix Culpa” yani “Mutlu Günah”! Günaha neredeyse iyi tarafından bakıyoruz. Çünkü ondan dolayı İsa hayatını sundu. Böylece Allah’ın Oğlu’nun sevgisini ve O’nun aracılığıyla Allah’ın sevgisini görebiliriz ve onu tecrübe edebiliriz. Bugün Yeremya’nın sözleri bize aynı gizemi hatırlatmaktadır: Madem ki halkın çobanları sadakatsiz olmuşlardı, Allah koyunları gütmek, toplamak ve onları beslemek için kendisi işe karıştı. Bu çok güzel bir haberdir! 

Bunu nasıl yapacak? Bunu alçakgönüllü ve sevmeye yetenekli insanlar aracılığıyla yapacaktır. Onları ‘çobanlar’ olarak çağıracaktır. O zaman çobanlardan, ama özellikle “İyi Filiz” den faydalanacaktır: “O, gerçek bir kral olacak, akıllı davranacak ve ülkede hukuk ve adaleti sağlayacaktır” ve O’na “Rab bizim adaletimiz” adı verilecektir. Bu, İsa’yı önceden bildiren bir peygamberliktir. İncil Yazarı da bu nitelikleri İsa’ya vermekte, O’nu kendileri ile ilgilenilmeyen koyunlara karşı şefkatli ve sevgi dolu bir çoban olarak göstermektedir. 

İşte, bugün İsa’nın öğrencilerini dinlemek için topladığını görüyoruz: Onları dinlenmeye çağırmakta, kendini büyük bir şefkatle onlara sunmaktadır. Kalabalık O’nu aramasına rağmen, O öğrencileriyle zaman kaybetmekten çekinmiyor. Kalabalık O’nu bulduğunda onların merhametli, başkaları uğruna kendilerini unutmayı bilen çobanlar olmaları gerektiğini gösteriyor. 

İsa’yı arayan kalabalık, gerçekten de “çobansız kuzular gibiler”. İsa öğretisi ile onlara ihtiyaçları olan gerçek besini vermekte. O, Yeremya peygamberin bahsettiği kişidir; O, Allah’ın sadık ve güçlü sevgisinin varlığıdır; O, gerçek kral olan çobandır, O’nun aracılığıyla “Yahuda kurtulacaktır” ve “İsrail huzurlu yaşayabilecektir”. İnsanlar kendi kendilerine bunun farkına vardılar ve bu sebepten İsa’dan başkasını aramamaktalar. Başkasını arayan hayal kırıklığına uğrayacaktır. Çünkü insanlar, her ne kadar iyi niyetli olsalar da, sadece kendilerini beğenmişliğin ve günahlarının meyvesini verebilirler.

Aziz Pavlus’un bugün bize söylediklerinin ışığında, biz daima ve sadece İsa’ya bakacağız. O, Allah’ın meshettiği kişidir. Kendini tüm insanlar için, halkı ve tüm halklar için sundu. O’nun fedakarlığı hepimizi Allah’a yaklaştırmaktadır. Fedakarlığını tam ve kesin kılmak için kendi ölümünü sunmuştur.

Doğru olmak ve sonsuz yaşama hazır olmak için önemli olduğunu düşündüğümüz her şey artık bir hiçtir. Artık İbraniler için Yasalar bile gerekli değildir. Yasayı gerçekleştirmek için uğraşıyor musun? Yoruluyorsun ve çabalıyorsun, ama aynı zamanda kendini beğenme ve gururlanma riski altındasın. Bu sebepten yasalara uymak tehlikeli bir sevme şeklidir. Sadece İsa Yasa’yı, Baba’nın sevgisine tam bir cevap olarak yaşadı. Bu sebepten biz İsa ile gururlanıyoruz ve egoizm gölgesi olmayan, mükemmel sevgisini içimizde devam ettirmesi için O’nu içimize kabul ediyoruz. 

Böylece O, barışı getiriyor ve bizleri herkesle barış ve birlik içerisinde tutuyor, tek Baba’nın evlatları gibi!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Olağan Devre – 15. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

1.Okuma Amos 7,12-15 Mezmur 84 2.Okuma Ef. 1,3-14 İncil Mk. 6,7-13

Sanki Aziz Pavlus, Baba Allah’ın bize Mesih İsa’yı yollayarak gösterdiği sevgi için hissettiği minnettarlığı açıklamak için gereken sözleri bulmakta zorlanıyor. Bugün okuduğumuz metinde O, Allah’ın sevgisinin yüceliğini özetliyor. Bu sevgi öyle bir gizem ki, tarihimizi tamamıyla değişik bir ışıkta görmemizi sağlıyor. 

Allah bizi evlatları olmamız için, dolayısıyla bizim dünyaya sevginin güzelliğini ve mutluluğunu taşımamız için de seçti. Sevgili Oğlu İsa’yı içimizekabul ederek O’nun evlatları oluyoruz. Bu Oğul sayesinde, dünyevi yaşamın bizi kirlettiği günahlarımızdan arınıyoruz. 

Bizler sadece günahlarımızdan arınmadık, aynı zamanda lütfa kavuştuk, böylece yeni bir bilgelik ve yeni bir zekaya kavuştuk. Bunların sayesinde bizler gerçeğin sadece maddi yönünü değil, ruhani yönünü de görebiliriz ve Allah’ın projelerini anlayabiliriz. Yani Allah’ın sevgisinin, her insanı içinden yenilemek için, hangi şekilde tüm insanlığa yayabileceğini anlayabiliriz.

Allah’ın bu planına göre ilk önce Mesih her şeyin başı ve sonu olmalıdır: Tüm düşüncelerimiz ve kararlarımız O’ndan çıkmalıdır, yüreklerimizin varmak istediği nokta O olmalıdır. Havari, Peder’in planını şu şekilde gösteriyor: ”Zaman dolunca gerçekleştireceği bu tasarıya göre yerdeki ve gökteki tüm varlıkları Mesih’te birleştirecek, her şeyi kendi isteği doğrultusunda düzenleyen Allah’ın amacına göre önceden belirlenip Mesih’te seçildik”.

Bu, insanlığın hikayesini günah, acı ve uyumsuzluk hikayesinden, anlaşma, barış ve derin sevinç hikayesine dönüştürmenin tek yoludur. Bunun mümkün olması için, işte İsa’ya iman eden bizlerin artık aldığımız armağan, işte Kutsal Ruh! 

Aziz Pavlus Allah’ın bize olan mükemmel sevgisini açıklıkla görebiliyor ve bunu bize iletmeye çalışıyor, öyle ki bizler bedenimizin ihtiyacı olan bazı küçük şeylere bağımlı yaşamayıp üzüntülü, kararsız ve uykulu olmayalım. Aziz Pavlus imanının sevincini ve gerçekliğini, sevgisinin derinliğini bize iletmek istemekte. 

Bu neşeli sevgi sayesinde havariler İsa’ya sevinçle itaat ederek dünyaya yayılmaktalar. Gittikleri her yerde kabul görmeyecekler, daima hoş karşılanmayacaklar, ama yine de gidiyorlar. Onların yürüyüşü devamlı bir iman, ümit ve sevgi eylemidir.

Yürüyüşleri; imandır, çünkü kendilerini düşünmeden İsa’ya itaat etmekteler: Yanlarına kendilerine rahatlık veya güven verecek hiçbir şey almıyorlar. Onlar için, gelecek olan egemenliğin müjdeleri için gereken her şey için düşünmeyi bilen Baba’nın şefkatine güvenmekteler. 

Yürüyüşleri; ümittir, yani kendi müjdelerinin iyiliğinden emin olmaktır, yürüyüşlerinde sabit olmaktır, vaat edilen iyiliklerin hayatımıza ve Söz’ü tüm dinleyenlerin hayatına geleceklerinden duyulan güvenliktir.

Yürüyüşleri; tüm insanlara sevgidir, çünkü en çok acı çekenleri, hastaları ve insanı kibir, kıskançlık, ahlaksızlık, yüzeysellikten kurtarır- çünkü bu kötü şeylerin ürünü sadece sıkıntı ve yorgunluktur! – kölesini kılan ruhların etkisinde olanları aramaktalar. Dünyadaki günahın yükü altında ezilen bu insanlara Havariler tövbeyi teklif ediyorlar, yani İncil’i kabul etmeyi! Yani Allah’ın onları sevdiğini ve onlara Oğlu İsa’yı gönderdiğinin müjdesini veriyorlar.

Havariler insanlara değil, Allah’a güvenerek, yola çıkıyorlar. İnsanlar tarafından reddedilebileceklerini biliyorlar, ama örnek alabilecekleri peygamberler var! 

Onlar Amos gibi kabul edilmek için insani nitelikler sunmuyorlar, sadece Allah’ın çağrısına ve ağızlarına koyduğu sözlere güveniyorlar. Bugün bizler onları dikkatle dinliyoruz, böylece Baba’nın lütfunu ve armağanlarını reddetmeyeceğiz!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it