Litürji
Kutsal Kitab’ın Okunması
1. Okuma: Yas Tekr 26,4-10 Mezmur: 90 2.Okuma: Rom 10,8-13 İncil Lk 4,1-13
“Her kim Rabbin adını yardıma çağırsa, kurtulacaktır”: Bu sözlerle havari Pavlus ümidimizi canlı tutuyor ve huzurumuzu koruyor.
“Rabbin adını yardıma çağırmak” ne demek? Bu; bekleyişimizi insanlara, önemli kişilere veya dünyevi şeylere, kendi becerilerimize de bağlamamaktır. Rabbin adına yalvarmak, geleceğimizin garantörü olarak, en derin arzularımızın amacı olarak sadece O’nu aramaktır. Bundan önce aziz Pavlus şöyle yazıyordu: “İnsan yürekten iman etmekle aklanır, imanını ağzıyla açıklamakla da kurtulur”.
Kurtuluş, armağan ve lütuftur: Armağan olması otomatik olarak gerçekleştiği anlamına gelmez. Kurtuluş herkes için değil, ama iman eden ve imanını belirten herkes içindir. İman etmek, yürekte İsa vasıtasıyla tanıdığımız Baba’ya güvenmektir. İman eden, dolayısıyla yaşamını Baba’ya teslim etmek için İsa’ya tam güven veren “aklanır” yani doğru yerde, Baba Allah için evladın yerinde bulunur. Yüreğinde imanı saklı tutan kişi evet, aklanır, fakat dünyevi ayartmalardan uzak, insani zayıflıklardan, düşmanın etkilerinden muaf değildir.
Bunun için havari bize bir adım daha önermekte. Kurtuluşu tatmak için bulunduğumuz durumu, Rab’bimizden utanmadan, belirtmemiz gerekiyor: “İmanını ağzıyla açıklamakla kurtulur”. İmanımızı kalabalıkta belirttiğimizde kendimiz daha güçlü, ayartmalardan daha korunmuş oluruz ve ayrıca İsa’nın bizden utanmamasını, Baba’nın önünde bizim için tanıklık yapmasını sağlarız. Gerçekten İsa şöyle dedi: “Kim insanların önünde beni tanırsa, ben de onu Göklerdeki Baba’mın önünde tanıyacağım”! Kurtuluşun gerçekten çifte bir gelişmesi de vardır: göklerde ve yeryüzünde!
Bugünkü İncil denenmelerden kurtulmaktan bahsediyor: İsa açıklıkla Allah’ın Sözünü hatırlatıyor ve böylece şeytan O’ndan uzaklaşıyor. Şeytan; İsa’nın, Söze kararlı uyması ile Baba’ya itaati sayesinde gösterdiği alçakgönüllülüğüne dayanamıyor. Elbette bu Sözler Allah’ın Oğlu olan Kendisinden çok daha önemsiz kişiler tarafından yazıldı, ama O, yine de kıskançlık veya üstünlük hissetmeden o sözleri kabul ediyor.
Denenmeler anlatımında şu göze çarpar: İsa alçakgönüllüdür! Tersine ayartıcı Şeytanın kendi öz kibiri göze çarpar, bu kibir şeytanı asiliğe iter. Asilik, ”Sen kendin yap!” diyen sözlerde saklanır. “Allah’ın Oğlu isen… kendin karar ver!”. İsa ise şöyle cevap veriyor gibidir: Oğul isem, karar vermeyi Baba’ya bırakıyorum, O’na, O’nun kesin ve ekmekten daha besleyici Sözüne güveniyorum. İsa; bu dünyada hacı ve yabancı olan, kendini verdiği sözü tutan, hayal kırıklığına uğratmayan Allah’a emanet eden, İbrahim’in kat ettiği yola devam eder ve mükemmelleştirir.
Bizler daima çok uyanık olacağız, çünkü ayartıcı en kutsal yerlerde bile var olabilmekte. Gerçekten de o, çölde İsa’yı mabedin en güzel yerine götürdü. Sevginin kutsal emrini de kullanabilir: çölde sevginin Allah’ının Oğlu olan İsa’ya insaların arasında kralın yerini almayı önerdi. İsa ise insanları insani yöntemleri kullanarak değil, Baba’ya itaat ederek sevecek. Ve Baba’nın isteyeceği zamanda, Kendisine Ondan verilecek otorite ile, insanları haçta sevecektir.
Bizler Rabbimiz İsa’nın adına yalvaracağız ve bizi günaha teşvik eden ayırtıcı bizden uzaklaşacaktır. İsa’ya olan imanımızı belirtelim: o zaman kurtuluşu tatmaya başlayacağız da!
İlk okumadan duyduğumuz gibi imanımız, bizim en değerli olanımızı Allah’a sunduğumuzda açığa gelir. O’na bağışlayabileceğimiz en değerli hazine hangisidir? Kesinlikle hayatımız, yüreğimiz, içimizde sakladığımız en derin istek! Bu zenginlikleri Baba’ya sunmaya, tapınma denilir: ”Allah’ın olan Rab’be tap, yalnız O’na kulluk et”’. İnsanın ayırtıcısı, Allah’ın yerinde kendisi tapınılmayı ister ve Allah’ın önünde ayaklarına kapanmamıza dayanmaz. Bunun için bizler bunu sık sık yapacağız öyle ki şeytan yorulup bizden uzakta kalsın.
Biz, İsa gibi, Allah’ın evlatlarıyız bunun için Baba’mızın ve Rab’bimiz Mesih İsa’nın dışında hiç kimseye dikkatimizi vermek istemiyoruz. O’nunla birlikte daima galip olacağız, çünkü O’ndan alçakgönüllülüğü ve Baba’ya güven ile teslim olmayı öğreneceğiz.
P. Vigilio Covi