Litürji
Kutsal Kitab’ın Okunması
1.Okuma Amos 7,12-15 Mezmur 84 2.Okuma Ef. 1,3-14 İncil Mk. 6,7-13
Sanki Aziz Pavlus, Baba Allah’ın bize Mesih İsa’yı yollayarak gösterdiği sevgi için hissettiği minnettarlığı açıklamak için gereken sözleri bulmakta zorlanıyor. Bugün okuduğumuz metinde O, Allah’ın sevgisinin yüceliğini özetliyor. Bu sevgi öyle bir gizem ki, tarihimizi tamamıyla değişik bir ışıkta görmemizi sağlıyor.
Allah bizi evlatları olmamız için, dolayısıyla bizim dünyaya sevginin güzelliğini ve mutluluğunu taşımamız için de seçti. Sevgili Oğlu İsa’yı içimizekabul ederek O’nun evlatları oluyoruz. Bu Oğul sayesinde, dünyevi yaşamın bizi kirlettiği günahlarımızdan arınıyoruz.
Bizler sadece günahlarımızdan arınmadık, aynı zamanda lütfa kavuştuk, böylece yeni bir bilgelik ve yeni bir zekaya kavuştuk. Bunların sayesinde bizler gerçeğin sadece maddi yönünü değil, ruhani yönünü de görebiliriz ve Allah’ın projelerini anlayabiliriz. Yani Allah’ın sevgisinin, her insanı içinden yenilemek için, hangi şekilde tüm insanlığa yayabileceğini anlayabiliriz.
Allah’ın bu planına göre ilk önce Mesih her şeyin başı ve sonu olmalıdır: Tüm düşüncelerimiz ve kararlarımız O’ndan çıkmalıdır, yüreklerimizin varmak istediği nokta O olmalıdır. Havari, Peder’in planını şu şekilde gösteriyor: ”Zaman dolunca gerçekleştireceği bu tasarıya göre yerdeki ve gökteki tüm varlıkları Mesih’te birleştirecek, her şeyi kendi isteği doğrultusunda düzenleyen Allah’ın amacına göre önceden belirlenip Mesih’te seçildik”.
Bu, insanlığın hikayesini günah, acı ve uyumsuzluk hikayesinden, anlaşma, barış ve derin sevinç hikayesine dönüştürmenin tek yoludur. Bunun mümkün olması için, işte İsa’ya iman eden bizlerin artık aldığımız armağan, işte Kutsal Ruh!
Aziz Pavlus Allah’ın bize olan mükemmel sevgisini açıklıkla görebiliyor ve bunu bize iletmeye çalışıyor, öyle ki bizler bedenimizin ihtiyacı olan bazı küçük şeylere bağımlı yaşamayıp üzüntülü, kararsız ve uykulu olmayalım. Aziz Pavlus imanının sevincini ve gerçekliğini, sevgisinin derinliğini bize iletmek istemekte.
Bu neşeli sevgi sayesinde havariler İsa’ya sevinçle itaat ederek dünyaya yayılmaktalar. Gittikleri her yerde kabul görmeyecekler, daima hoş karşılanmayacaklar, ama yine de gidiyorlar. Onların yürüyüşü devamlı bir iman, ümit ve sevgi eylemidir.
Yürüyüşleri; imandır, çünkü kendilerini düşünmeden İsa’ya itaat etmekteler: Yanlarına kendilerine rahatlık veya güven verecek hiçbir şey almıyorlar. Onlar için, gelecek olan egemenliğin müjdeleri için gereken her şey için düşünmeyi bilen Baba’nın şefkatine güvenmekteler.
Yürüyüşleri; ümittir, yani kendi müjdelerinin iyiliğinden emin olmaktır, yürüyüşlerinde sabit olmaktır, vaat edilen iyiliklerin hayatımıza ve Söz’ü tüm dinleyenlerin hayatına geleceklerinden duyulan güvenliktir.
Yürüyüşleri; tüm insanlara sevgidir, çünkü en çok acı çekenleri, hastaları ve insanı kibir, kıskançlık, ahlaksızlık, yüzeysellikten kurtarır- çünkü bu kötü şeylerin ürünü sadece sıkıntı ve yorgunluktur! – kölesini kılan ruhların etkisinde olanları aramaktalar. Dünyadaki günahın yükü altında ezilen bu insanlara Havariler tövbeyi teklif ediyorlar, yani İncil’i kabul etmeyi! Yani Allah’ın onları sevdiğini ve onlara Oğlu İsa’yı gönderdiğinin müjdesini veriyorlar.
Havariler insanlara değil, Allah’a güvenerek, yola çıkıyorlar. İnsanlar tarafından reddedilebileceklerini biliyorlar, ama örnek alabilecekleri peygamberler var!
Onlar Amos gibi kabul edilmek için insani nitelikler sunmuyorlar, sadece Allah’ın çağrısına ve ağızlarına koyduğu sözlere güveniyorlar. Bugün bizler onları dikkatle dinliyoruz, böylece Baba’nın lütfunu ve armağanlarını reddetmeyeceğiz!