Olağan Devre XXXIII. Cuma

RESPONSORİUM                                                                                                 Bkz. Kol. 1, 24.29                                            

¥ Sizin için acı çektiğime seviniyorum.* Mesih’in,  çektiği sıkıntılardan eksik kalanlarını kendi bedenimde tamamlıyorum.

¶ O’nun kudretle bende etkin olan gücüne dayanarak uğraşıp emek vermemin amacı da budur.   * Mesih’in,  çektiği sıkıntılardan eksik kalanlarını kendi bedenimde tamamlıyorum.

Olağan Devre XXXIII. Perşembe

RESPONSORİUM                                                          Mez.   27(26), 4.13; Fil. 1,21                           

¥  Rab’den tek dileğim, tek isteğim şu:

Ömrümün bütün günlerini O’nun evinde geçirmek. * Yaşam diyarında  Rab’bin iyiliğini göreceğimden kuşkum yok.

 ¶ Çünkü benim için, yaşamak Mesih’tir, ölmek kazançtır.  * Yaşam diyarında  Rab’bin iyiliğini göreceğimden kuşkum yok.

Olağan Devre XXXIII. Çarşamba

RESPONSORİUM                                                         

¥    Göremediğin şeyleri temaşa etmeden önce  görmediklerine iman et. * İmanda yürü, ve görmeye başlayacaksın.

 ¶ Eğer yolunda iman seni teselli etmeseydi, göksel vatanda gördüklerinle mutlu olmayacaktın   * İmanda yürü, ve görmeye başlayacaksın.

Olağan Devre XXXIII. Salı,

RESPONSORİUM                                                                                             Mez. 118 (117), 26.27.23   

¥   Kutsansın Rab’bin adıyla gelen! * Rab Allah’tır, aydınlattı bizi.

¶  Rab’bin işidir bu, Gözümüzde harika bir iş! * Rab Allah’tır, aydınlattı bizi.

CET Başkanı Mons. Martin KMETEC, 2024 yılını Türkiye Efkaristiya Yılı olarak ilan etti

“Türkiye Kilisesi, Efkaristiya Yılı kutlayarak, Rab İsa’yı daha iyi tanımayı, sevmeyi hizmet etmeyi ve ilan etmeyi; Emmaus yolundaki öğrenciler gibi ekmek bölünürken Rab’bin orada hazır bulunduğunu fark etmeyi dilemektedir. Katekezler ve diğer yollarla, bu Sakrament etrafında kilise cemaatinin imanını birlikte derinleştirmeye, litürjik kutlamalara daima daha aktif ve daha bilinçle katılmaya, göklerin ekmeğini yedikten sonra yeryüzünün ekmeğini yoksul ve muhtaç haldeki tüm insanlarla paylaşmaya çağrıldığımızı hatırlamayı diliyoruz.”

Olağan Devre XXXIII. Pazartesi

RESPONSORİUM                                                                                                      Kol. 3, 3-4; Rom.6,11                                    

¥   Siz öldünüz, yaşamınız Mesih’le birlikte Allah’ta saklıdır. Yaşamınız olan Mesih göründüğü zaman,* siz de O’nunla birlikte yücelmiş olarak görüneceksiniz.

¶  Kendinizi günah karşısında ölü, Mesih İsa’da Allah karşısında diri sayın.  * Siz de O’nunla birlikte yücelmiş olarak görüneceksiniz.

Olağan Devre XXXIII. Pazar

RESPONSORİUM                                                                                              Mt. 16, 27; Mez 96 (95), 13  

¥   İnsanoğlu, Babası’nın görkemi içinde melekleriyle gelecek ve * herkese, yaptığının karşılığını verecektir.

¶ Dünyayı adaletle, Halkları kendi gerçeğiyle yönetecek.* herkese, yaptığının karşılığını verecektir.

Olağan Devre XXXII. Cumartesi

RESPONSORİUM                                                                                                             Mez. 37(36), 27.28.1                                         

¥  Kötülükten kaç, iyilik yap; * Çünkü Rab doğruyu sever, Sadık kullarını terk etmez.

¶  Kötülük edenlere kızıp üzülme, Suç işleyenlere özenme! * Çünkü Rab doğruyu sever, Sadık kullarını terk etmez.

Olağan devre – 33. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

19/11/2023 – OLAĞAN DEVRE – 33. Pazar Günü – A

1.Okuma Özd 31,10-13.19-20.30-31 Mezmur 127 2.Okuma 1Sel 5,1-6 İncil Mt. 25,14-30

Yaşamımız nasıl sona erecek merak etmemiz doğrudur! Bugün dinlediğimiz Söz, işte bundan bahsetmek, zamanımızı uygun harcamamıza yardım etmek de ister.

Allah yaşamımızın nasıl sona ereceğini söylememekte! Ama mümkün olan iki yolu ve bunların götüreceği varış noktasını bize belirtmektedir. Sonra da biz seçimimizi yapacağız. Bu dünyada Allah’ın bize bahşettikleriyle yaşıyoruz: Zaman, maddi şeyler, fiziksel ve entelektüel özellikler, ruhani kabiliyetler…

Parable of talents (A Woodcut from Historiae celebriores Veteris Testamenti Iconibus representatae, Unknown Artist - 1712)
Parable of talents (A Woodcut from Historiae celebriores Veteris Testamenti Iconibus representatae, Unknown Artist – 1712)

Biz bu dünyada sadece bir şeyler almak için yaratılmadık, ama vermek, başkalarına yaşamımızı armağan etmek için buradayız. İsa bize bunları uzun bir hikaye ile anlatmaktadır. Zengin bir adam, mutlaka döneceği uzun bir yolculuğa çıkmaktadır. Zenginliklerini hizmetkarlarına emanet eder, her birine kapasitesine göre dağıtır. Bu hizmetkarlar yokluğu sırasında ne yapacaklardır?

İsa’nın kendisinden bahsettiğini anlamak zor değil. Bu dünyada ayrılan ve sonra şanla tekrar dönen, O’dur. Giderken, elindeki büyük zenginlikleri, hizmetkarlarına verir. Bunlar Onun yokluğunda neler yapacaklardır? Biz her şeyden önce Rab İsa’nın hizmetkarlarına yani öğrencilerine, emanet ettiği zenginliklerin neler olduklarını kendimize soralım. Onun ne parası ne de mülkü var. İsa’nın emanet ettiği zenginlikler tüm insanlara doğru büyük bir sevgidir, Baba’ya derin ve sadık iman, Zakay gibi Kendisini kabul eden herkesi, haydut gibi Kendisini çağıran herkesi affetme arzusu. Ayrıca O’nun yaşamı değiştirebilen dua etme ve tapma kabiliyeti var ve özellikle de Allah’ın Sözü ve Kutsal Ruh O’nundur!

O’nun öğrencileri yanlarında Rab’bi görmedikleri bu uzun sürede ne yapacaklardır?

İsa onlara yardım etmeye çalışmaktadır, ayrıldığında Kendisini unutmasınlar ve Kendisini görmediklerinde de sadık kalsınlar diye.

Tüm zamanını ve gücünü Rab’bi bekleyerek geçirecek öğrenci olacaktır. Bu; imanın, duanın, sevme kabiliyetinin ve aldığı Ruh ve Sözün, İsa’ya şan ve sevinç veren meyve getirmelerine çalışacaktır. Ama maalesef O’nu unutanlar da olacak, aldıkları imanı, duayı, hatta Ruh’u ve Söz’ü bile saklayacaklardır. Bunlar kendi egoizmlerini tatmin ederek, yani kendileri için yaşayacaklar.

Elbette İsa şanla dolu tekrar geldiğinde birileri ve diğerleri arasında fark olacaktır, çünkü bu fark şimdiden vardır: Gerçekten de sadık imanlının etrafında, dua, iman, sevgi, sosyal ortamını değiştiren birlik yaşamı olacak; egoist öğrencinin etrafında ise boşluk, karanlık, soğuk olacaktır.

İsa’nın hikayesini okurken birçoğumuz İsa’nın anlattığı talantların maddi zenginlikler olduklarını düşünüyorlar veya zeka, irade gücü, ellerimizin arasına geçeni yönetme kabiliyeti: Bu hatalı değildir, çünkü Allah’ın bu armağanları da O’na şan vermelidirler, her insana olan büyük sevgisinin işaretleri olmalıdırlar, özellikle de küçük, fakir, korumasız ve muhtaç olanlara. İlk okumada hikayeyi bu şekilde de anlayabiliriz: Güçlü, hayranlık uyandıran ve gerçekten güzel kadın; kendini hep işine veren, sadece ailesini değil, düşkünü ve fakiri düşünen kadındır. Çok zengin olmuş bir kişinin talantlarını çoğaltmış olduğunu düşünmek ise çok hatalıdır! Kim fakirle ilgilenmiyorsa Allah’ın arzularına göre yaşamıyor! Her durumda, her imanlı kişinin ve İsa’nın öğrencisinin yüreğinde Rab’binin sevgi arzusuna hizmet etme kararı olması lazım.

Rab herkes için gelecektir ve herkesin kendisini bekleyip beklemediğini, sevip sevmediğini, kendisinin verdiği ruhani armağanların meyve verip vermediğini soracaktır. Bunun için havari bize şöyle söylemektedir: Rab’bin günü, gece hırsız nasıl gelirse öyle gelecektir”. Ve şöyle sona ermektedir: ”Öyleyse başkaları gibi uyumayalım, ayık ve uyanık olalım”. Geçici şeylerle değil, ebediyete kadar, yani Baba’nın yüreğinde kalacak olanlarla ilgileneceğiz.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it