Meryem’in Göğe Alınması Bayramı

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

15/08/2023- MERYEM’İN GÖĞE ALINMASI BAYRAMI

1.Okuma Vahiy 12,1-6.10; Mezmur 44; 2.Okuma 1Kor 15,20-26; İncil Lk 1,39-56

Her şeye kadir ve ebedi Allah, Oğlunun Annesi, günahsız doğmuş Bakire Meryem’i bedeni ve ruhuyla birlikte göklerin şanına kavuşturdun. Onun mutluluğunu paylaşabilmemiz için, bu dünyada devamlı olarak gökteki nimetlere bağlı kalmamızı sağla”. Bugünkü Kutsal Ayinin bu duası bizleri Sözü dinlemeye ve bugün kutladığımız olayı anmamıza yöneltiyor.

Assunzione della Vergine (Tiziano Vecellio, 1535)
Duomo (Verona) – Assunzione della Vergine (Tiziano Vecellio, 1535)

Allah’ın yaptıklarını izleyelim, bunun sonuçlarını düşünerek, yaşamımıza yön verelim ve ümidimizi besleyelim! Allah, Mesih İsa’nın bakire annesi Meryem’i göklerin şanına yükseltti. Göklerin şanı nedir? Meryem bunu nasıl hak etti? Göklerin şanına yükseltilmek demektir ki, Meryem’de ve Meryem aracılığıyla Allah’ın sevgisinin ve bilgeliğinin güzelliği belirir. Meryem bu şanı hak etmedi, çünkü bu, Baba’nın bedava armağanıdır: Baba, Meryem aracılığıyla sadık ve kutsal sevgisinin bedava olduğunu göstermek istedi.

Vahiy kitabı göklerde beliren görkemli belirtiden bahseder. Bu belirti, güneşle kuşanmış, ayakları altında ay ve başında on iki yıldızdan oluşmuş bir tacı olan bir Kadındır. Belki de kitabın yazarı Meryem’den değil, Kilise’den bahsetmektedir. Ama niçin Kilise’yi bir oğlan doğuran kadına benzetmektedir? Mutlaka Kilise’den bahsetmek için İsa’nın annesinin imgesini kullanmaktadır.

Güneşle kuşanmış Kilise’dir, çünkü Kutsal Ruh’un lütfuyla parlamaktadır, İncil’in ışığıyla parlamaktadır ve “yükseklerden doğan güneşin”, yani İsa’nın mevcudiyetinden parlamaktadır. Fakat Kilise’de Meryem’in yeri çok özeldir, çünkü Meryem havarilerin ilk birlik ve dua tecrübelerinde onlara yardımcı oldu. İlahi ışık tüm gücüyle Meryem’de parlar, çünkü Meryem Allah’tan hiç uzaklaşmadı! Bizlerde ise ilahi ışık, günahın ve egoizmin lekelerini gün ışığına çıkarır.

Ay ise, gururla şişmiş olan zenginler ve güçlüler tarafından hükmedilen insanlığın uğradığı değişiklikleri göstermek için konmuştur. İşte, ay Kadın’ın ayaklarının altındadır! Bu kadın Kilise’dir ve Kilise aziz Meryem’in mevcudiyetiyle, onun kutsallığıyla, gururu ve gücü reddeden ilahisiyle gururlanabilir.

Yıldızlı taç Kilise’nin krallığını gösterir. Meryem bu krallığı tam olarak yaşadı, çünkü o, İsa’nın gerçek hizmetkarı oldu. O kadar hizmetkar oldu ki, vaatlere göre İsa’yla birlikte hükmedebiliyor!

Meryem ve Kilise, Kilise ve Meryem karşılıklı olarak birbirlerini desteklemektedirler ve birbirlerinin niteliklerini göstermektedirler. İkisinin de aynı amacı ve aynı varış noktası var. Meryem bizlerin, İsa’ya itaat ettiğini görmek ister, Kilise itaat eder ve üyelerinin itaat etmesine yardım eder. Meryem, İsa’nın bulunduğu yere varmaktadır, Kilise de bu varış noktasına ulaşmak için, Meryem’den öğrendiği ilahiyle Allah’ın büyüklüğünü överek, oraya doğru yürümektedir. Meryem, tüm Kilise’nin kabul edileceği yere kabul edildi. Orada ebedi nimetlere kavuşacak ve İsa’nın şanını paylaşabilecek, yani Allah’ın sevgisinin büyüklüğünü ve güzelliğini gösterebilecek.

Bu dünyada devamlı olarak ebedi nimetlere bağlı olarak yaşamaktayız: Bugünkü bayramla Meryem bize bunda yardımcı olur. Şimdi yaz mevsimindeyiz ve yüzeyselliğe kolayca düşebiliriz. Sadece eğlenceyi ve kendimizi tatmin etmeyi aramayalım! Yaşamın kutsal ve derin amaçlarını unutmayalım! Allah’n ışığını yansıtan Meryem’e bakarak gerçekten gerekli ve önemli olan ebedi yaşama, sevginin Allah’ının yaşadığı o yaşama ulaşmak için birbirimize destek olalım ve yürümeye devam edelim.

Bugün Meryem’in kabul edildiği göğe bakarak, bu dünyada kutsal bir yaşama şekline, yani içsel huzura ve insanlar arasındaki ahenkli ilişkiye, mal mülkten hür olmaya, Allah’ın içimizdeki ve aramızdaki mevcudiyetine dikkat etmeyi öğrenelim!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Olağan Devre XIX. Pazartesi

“O, bütün bu acıları kurtuluşumuzu gerçekleştirerek çekmiştir. Günaha kul köle olmuş bulunanlar kendilerini günahın gerektirdiği cezalara maruz bırakmışlardı. Fakat, her türlü günahtan uzak olan ve daima adaletin yolunu izlemiş bulunan o, günahkarlara mahsus işkenceye katlanır ve haçı ile eski lanetin hükmünü ortadan kaldırır.” (Teodoretus, Rabbin Vücut  Bulması Hakkında Vaaz, 26-27)