OLAĞAN DEVRE XXX. PAZARTESİ

İncil: Luka 13, 10-17

Bir Şabat Günü İsa, havralardan birinde öğretiyordu. On sekiz yıldır içinde hastalık ruhu bulunan bir kadın da oradaydı. İki büklüm olmuş, belini hiç doğrultamıyordu. İsa onu görünce yanına çağırdı. “Kadın” dedi, “Hastalığından kurtuldun.” Ellerini kadının üzerine koydu. Kadın hemen doğruldu ve Allah’ı yüceltmeye başladı. İsa’nın hastayı Şabat Günü iyileştirmesine kızan havra yöneticisi kalabalığa seslenerek, “Çalışmak için altı gün vardır” dedi. “O günler gelip iyileşin, Şabat Günü değil.”

Rab ona şu karşılığı verdi: “Sizi ikiyüzlüler! Her biriniz Şabat Günü kendi öküzünü ya da eşeğini yemlikten çözüp suya götürmez mi? Buna göre, Şeytan’ın on sekiz yıldır bağlı tuttuğu, İbrahim’in bir kızı olan bu kadının da Şabat Günü bu bağdan çözülmesi gerekmez miydi?”

İsa’nın bu sözleri, kendisine karşı gelenlerin hepsini utandırdı. Bütün kalabalık ise O’nun yaptığı görkemli işlerin tümünü sevinçle karşıladı.

OLAĞAN DEVRE XXX. PAZAR

C Yılı: Luka 18, 9-14

Kendi doğruluklarına güvenip başkalarına tepeden bakan bazı kişilere İsa şu benzetmeyi anlattı: “Biri Ferisi, öbürü vergi görevlisi iki kişi dua etmek üzere tapınağa çıktı. Ferisi ayakta kendi kendine şöyle dua etti: ‘Allah’ım, öbür insanlara -soygunculara, hak yiyenlere, zina edenlere- ya da şu vergi görevlisine benzemediğim için sana şükrederim. Haftada iki gün oruç tutuyor, bütün kazancımın ondalığını veriyorum.’ “Vergi görevlisi ise uzakta durdu, gözlerini göğe kaldırmak bile istemiyordu, ancak göğsünü döverek, ‘Allah’ım, ben günahkâra merhamet et’ diyordu. “Size şunu söyleyeyim, Ferisi değil, bu adam aklanmış olarak evine döndü. Çünkü kendini yücelten herkes alçaltılacak, kendini alçaltan ise yüceltilecektir.”

DÜNYA MÜJDE’Yİ DUYURMA GÜNÜ 2022

Sevgili kardeşlerim,

Kilise doğası gereği müjdecidir, müjdeleme onun kimliğidir. İsa göğe çıkışından önce öğrencilerine tüm Hristiyanlar için temel bir çağrı olan şu görevi bırakır: “Kutsal Ruh üzerinize inince güç alacaksınız. Yeruşalim’de, bütün Yahudiye ve Samiriye’de ve dünyanın dört bucağında benim tanıklarım olacaksınız” (H.İş).

23 Ekim, Pazar günü dünyadaki tüm Katolik Kilise’ler Dünya Müjdeyi Duyurma Günü’nü kutlayacak. Yeni olan kiliseler ve cemaatleri anımsayacak; müjdeleme görevlileri anılacaklar. Papa Fransis bu özel gün için tüm Katolik cemaatlere “Benim tanıklarım olacaksınız” mesajını iletti.

Mesih İsa’nın “Sizler benim tanıklarım olacaksınız” sözü, Papa Francis’e göre “merkezi noktadır”: İsa tüm öğrencilerin kendisinin şahitleri olacağını ve “lütufla böyle oluşturulacaklarını” ve “Mesih’in öğrencilerinin topluluğu olan Kilise’nin, Mesih’e şahitlik ederek dünyaya Sevindirici Haberi müjdelemekten başka bir görevi olmadığını” söyler. Papa Francis daha sonra çoğul ifadenin kullanıldığına dikkat çeker: “tanıklar olacaksınız” ifadesi “çağrının toplulukçu (ecclesial) karakterine” işaret etmektedir. Yani hepimiz ve beraber… Hepimiz ve birliktelikte…

Tanıklık etmemiz gereken kişi Mesih’tir. Papa Francis, Aziz VI. Pavlus’un Evangelii Nuntiandi’deki şu sözleri aktarır: “Müjdelemek hiç kimse için asla bireysel ve münferit bir eylem değildir, aksine son derece Kiliseye bağlı bir eylemdir.” Daha sonra havarilerin “İsa tarafından dünyaya sadece misyonu yerine getirmek için değil, aynı zamanda ve her şeyden önce misyonu yaşamak için, ama sadece tanıklık etmek için değil, aynı zamanda ve her şeyden önce Mesih’in tanıkları olmak için gönderildiklerini belirtir.

Mesih’in müjdecileri, kendilerini anlatmak, niteliklerini ve ikna kabiliyetlerini ya da yönetim becerilerini göstermek için gönderilmezler. Bunun yerine, Mesih’i söz ve eylemle sunmanın, kurtuluşunun Müjdesini ilk havariler gibi sevinç ve içtenlikle herkese duyurmanın en büyük onuruna sahiptirler.

– Müjde görevlileri bugün: Rahipler, rahibeler kendi ülkeleri, evlerini, akrabalarını bırakıyorlar ve gidiyorlar. Onlardan çoğu fakirlikte ve zorluklarda yaşıyorlar. Mesih İsa için! İnsanların kurtuluşu için! Onlardan öldürülenler çok fazladır.

– Yeni olan kiliseler: Yeni kurulmuş kiliseler… Onlara yardım etmemiz lazım. Bunun için bizler de bir şey verebiliriz.

Dünya Müjde’yi Duyurma Günü’ne nasıl katılalım?

1. Evrensel Kilise için, özellikle de dünyadaki genç kiliseler ve müjdeciler için için dua etmemiz gereklidir.
2. Acı çekenler için dua edelim, niyetlerimizi dua ve kişisel fedakarlıklarımızla birlikte sunalım.

3. İhtiyaç sahibi kardeşlerimiz için maddi katkılarımızı sunalım.

Hepimiz İsa Mesih’in ölümünü ve dirilişini vasıtasıyla kurtuluşumuzun armağanının Sevindirici Haberin’i aldık. Bu haber bizim en iç yaşantımızın parçasıdır, bunun için onsuz Hristiyan olamayız.

Müjde umudumuzdur!

İzmir 20 Ekim 2022,

Dom katedralinde tapınma sırasında vaazı.

+ Martin Kmetec OFMConv

İzmir Başepiskoposu

OLAĞAN DEVRE XXIX. CUMARTESİ

İncil: Luka 13, 1-9

O sırada bazı kişiler gelip İsa’ya bir haber getirdiler. Pilatus’un nasıl bazı Celileliler’i öldürüp kanlarını kendi kestikleri kurbanların kanına kattığını anlattılar. İsa onlara şöyle karşılık verdi: “Böyle acı çeken bu Celileliler’in, bütün öbür Celileliler’den daha günahlı olduğunu mu sanıyorsunuz? Size hayır diyorum. Ama tövbe etmezseniz, hepiniz böyle mahvolacaksınız.

Ya da, Şiloah’taki kule üzerlerine yıkılınca ölen o on sekiz kişinin, Yeruşalim’de yaşayan öbür insanların hepsinden daha suçlu olduğunu mu sanıyorsunuz? Size hayır diyorum. Ama tövbe etmezseniz, hepiniz böyle mahvolacaksınız.”

İsa şu benzetmeyi anlattı: “Adamın birinin bağında dikili bir incir ağacı vardı. Adam gelip ağaçta meyve aradı, ama bulamadı. Bağcıya, ‘Bak’ dedi, ‘Ben üç yıldır gelip bu incir ağacında meyve arıyorum, bulamıyorum. Onu kes. Toprağın besinini neden boş yere tüketsin?’

 “Bağcı, ‘Efendim’ diye karşılık verdi, ‘Ağacı bir yıl daha bırak, bu arada ben çevresini kazıp gübreleyeyim. Gelecek yıl meyve verirse, ne iyi; vermezse, onu kesersin.'”

Olağan devre – 30. Pazar Günü – C

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

23/10/2022 – OLAĞAN DEVRE – 30. Pazar Günü – C

1.Okuma Sirak 35,12-14.16-18 Mezmur 33 2. Okuma 2Tim. 4,6-8.16-18 İncil Luka 18,9-14

Alçakgönüllünün duası bulutları aşar”! Birçok acı sebebiyle moralimiz bozulsa, gücümüz azalsa bile bu sözler iman yürüyüşümüze devam etmemiz için bizleri cesaretlendirmektedir. Acılar her zaman vardır, Sirak’ın Kitabı’nda anlatılanlar var, Aziz Pavlus’un katlandıkları var, sonra anlatılmayacak kadar çok olan başka acılar var.

Jesus MAFA project, The Pharisee and the Publican
Jesus MAFA project, The Pharisee and the Publican

Havari, dünyevi yaşama dönmeyi tercih eden ve imanını reddeden bazı öğrencileri tarafından terk edildi. Tamamıyla hayatını İsa’ya yönlendirerek yaşayan için bundan daha büyük acı olamaz. Pavlus birçok yorgunluğunun boşa gittiğini ve ümitlerinin boşa çıktığını gördü. Biri imanı terk ettiğinde ölüyormuş gibidir: Artık onunla samimi olamazsın, ondan destek ve teselli, ruhani ya da maddi bir yardım bekleyemezsin. Ona tamamen güvenemezsin.

Bu doğrudur, çünkü İsa’yı terk eden ve Kilise’sinden uzaklaşan artık Kutsal Ruh’a, birbirimizi kardeş kılan birlik Ruh’una sahip değildir. Havarinin bu acısını günümüzde birçok rahip, belki de daha derin olarak anne babalar veya dedeler yaşar. Ne yapabiliriz? Alçakgönüllülükle dua etmeliyiz. Bunu bugün bize Rab değişik şekillerde söylemektedir. Devamlılıkla dua edeceğiz ve bakışlarımızı daima Baba’ya yönelteceğiz, çünkü O’nun kötü projeleri yoktur, tersine! Aziz Pavlus da hapiste iken, artık sadece birkaç imanlıdan destek alarak tanıklığını vermeye devam edebilmek için duadan güç almaktadır.

Dua nasıl olmalı? İsa bize dua etmeyi öğretmeyi hiç bırakmıyor çünkü bizler hiç bir zaman Allah’a ulaşmış değiliz. Bugün dua etme dersi önemli bir özellikle zenginleşiyor. Bazen Allah’ın bizi dinleyebilmesi için günahsız olmamız gerektiğini düşünürüz ve madem ki günahkarız Onun bizim duamızı dinleyemediğini düşünürüz! İsa şöyle diyor: Baba Allah, önünde günahkarları görmekten mutludur, onlar merhamete ihtiyaç duyduklarını anladıklarında onları doğru kılar. Bunu anlayabilmemiz için bugün bize dua eden iki kişiyi göstermektedir. Düşüncesini kolayca anlıyoruz: Allah’a güzel laflar sıralamak yeterli değildir, önemli olan yüreğimizdir; Allah insanın yüreğini gözlemeye devam etmekte. Eğer yürekte başkalarına karşı suçlama ve yargılama varsa, o yürekten çıkan dua, dua değildir, sadece Allah’ın yüreğini yaralayan gururdur, aynen bir küfür gibi. Eğer yüreğimizde kendimizle övünme isteğimiz varsa, Allah’ın hoşuna kesinlikle gitmemekteyiz. Dua ederken yüreğimize dikkat edeceğiz: Baba’nın arzuladığını arzuluyor muyuz? Baba bizlerde başkalarına karşı Kendininki ile aynı sevgiyi görmek istiyor, acıyan ve merhametli bir sevgiyi.

Gerçek bir şekilde dua ederken her şeyden önce halen Allah’tan uzak olduğumuzu görürüz, bu sebepten Kendi affı ile bize yaklaşmasını dileriz. Aynı şeyi kardeşlerimiz için, Allah’ın emirlerine uymayan ve Allah’ın halkının birliğine katılmayan kardeşler için de dileyebiliriz,

Eğer duamız bizlerin alçakgönüllülükte büyümemizi sağlamıyorsa duamızın zaman kaybı olduğunu söyleyerek bizleri çekiştirenler haklıdır. Dua zamanları, günahkar olduğumuzun bilincinin ve tüm insanlara karşı merhametimizin arttığının fırsattı olacaktır. O zaman duamız; değişimimiz, Baba ve Oğul ile birliğimiz olan amacına ulaşmaktadır!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

OLAĞAN DEVRE XXIX. CUMA

İncil: Luka 12,54-59

İsa halka şunları da söyledi: “Batıda bir bulutun yükseldiğini görünce siz hemen, ‘Sağanak geliyor’ diyorsunuz, ve öyle oluyor. Rüzgarın güneyden estiğini görünce, ‘Çok sıcak olacak’ diyorsunuz, ve öyle oluyor. Sizi ikiyüzlüler! Yeryüzünün ve gökyüzünün görünümünden bir anlam çıkarabiliyorsunuz da, şimdiki zamanın anlamını nasıl oluyor da çıkaramıyorsunuz?

“Doğru olana neden kendiniz karar vermiyorsunuz? Sizden davacı olanla birlikte yargıca giderken, yolda onunla anlaşmak için elinizden geleni yapın. Yoksa o sizi yargıcın önüne sürükler, yargıç gardiyanın eline verir, gardiyan da sizi hapse atar. Size şunu söyleyeyim, borcunuzun son kuruşunu ödemedikçe oradan asla çıkamazsınız.”

OLAĞAN DEVRE XXIX. PERŞEMBE

İncil: Luka 12, 49-53

“Ben dünyaya ateş yağdırmaya geldim. Keşke bu ateş daha şimdiden alevlenmiş olsaydı!

Katlanmam gereken bir vaftiz var. Bu vaftiz gerçekleşinceye dek nasıl da sıkıntı çekiyorum!

Yeryüzüne barış getirmeye mi geldiğimi sanıyorsunuz? Size hayır diyorum, ayrılık getirmeye geldim. Bundan böyle bir evde beş kişi, ikiye karşı üç, üçe karşı iki bölünmüş olacak.

Baba oğluna karşı, oğul babasına karşı, anne kızına karşı, kız annesine karşı, kaynana gelinine karşı, gelin kaynanasına karşı olacaktır.”

OLAĞAN DEVRE XXIX. ÇARŞAMBA

İncil: Luka 12, 39-48

Ama şunu bilin ki, ev sahibi, hırsızın hangi saatte geleceğini bilse, evinin soyulmasına fırsat vermez. Siz de hazır olun. Çünkü İnsanoğlu beklemediğiniz saatte gelecektir.”

Petrus, “Ya Rab” dedi, “Bu benzetmeyi bizim için mi anlatıyorsun, yoksa herkes için mi?”

Rab de şöyle dedi: “Efendinin, uşaklarına vaktinde azık vermek için başlarına atadığı güvenilir ve akıllı kâhya kimdir? Efendisi eve döndüğünde işinin başında bulacağı o köleye ne mutlu! Size gerçeği söyleyeyim, efendisi onu bütün malının üzerinde yetkili kılacak. Ama o köle içinden, ‘Efendim gecikiyor’ der, kadın ve erkek hizmetkârları dövmeye, yiyip içip sarhoş olmaya başlarsa, efendisi, onun beklemediği günde, ummadığı saatte gelecek, onu şiddetle cezalandırıp imansızlarla bir tutacaktır.

“Efendisinin isteğini bilip de hazırlık yapmayan, onun isteğini yerine getirmeyen köle çok dayak yiyecek. Oysa bilmeden dayağı hak eden davranışlarda bulunan, az dayak yiyecek. Kime çok verilmişse, ondan çok istenecek. Kime çok şey emanet edilmişse, kendisinden daha fazlası istenecektir.

OLAĞAN DEVRE XXIX. SALI

İncil: Luka 12, 35-38

“Kuşaklarınız belinizde bağlı ve kandilleriniz yanar durumda hazır olun. Düğün şenliğinden dönecek olan efendilerinin gelip kapıyı çaldığı an kapıyı açmak için hazır bekleyen köleler gibi olun. Efendileri geldiğinde uyanık bulunan kölelere ne mutlu! Size doğrusunu söyleyeyim, efendileri beline kuşağını bağlayacak, kölelerini sofraya oturtacak ve gelip onlara hizmet edecek. Efendi gecenin ister ikinci, ister üçüncü nöbetinde gelsin, uyanık bulacağı kölelere ne mutlu!