Kutsal Kitab’ın Okunması
17/07/2022 – OLAĞAN DEVRE – 16. Pazar Günü – C
1.Okuma Yar. 18, 1-10 Mezmur 14 2.Okuma Kol. 1,24-28 İncil Lk. 10,38-42
İlk okuma bizlere İbrahim’in hayatının en ilginç ve önemli anlarından birini anlatır. O, tek ve her şeye kadir Allah ile daha önce karşılaşmış, bir antlaşma yapmıştı. O karşılaşmasında Allah, İbrahim’in, başka halkların putlarının etkisi altında olmadan, tamamen O’na iman etmesi için, İbrahim’den sosyal ve ekonomik güvencelerinden uzaklaşmasını istemişti, karşılığında da ona güvenli bir gelecek ve kalabalık bir soy verecekti! Şimdi, bu aynı Allah, ona evlat vermeyerek imanını yıllarca denedikten sonra karşısına bir hacı gibi çıkar.
İlk bakışta acayip gibi gelen bir özellik: İbrahim, çadırının yanında duran üç kişi görür, sonra onlarla tek bir kişiymiş gibi konuşur ve onlara “Efendim!” der. Cömert bir misafirperverlik gösterir: Karısını ve hizmetkarlarını onlara iyi bir şekilde ağırlamak için çalıştırır. Herkes hacı olarak gelen Rab’bi ağırlamak için çalışmaktadır! Allah, bu dikkati hoş karşılar, kabul eder. Fakat isteği, Kendisini verdiği vaatleri tutan sadık Allah olarak göstermektir. Verdiği vaatleri tam da insanlara, İbrahim’e ve Sara’ya imkansız olarak göründüğü anda gerçekleştirmek ister. Sara, İbrahim’in eşi, Allah’ın verdiği sözü gerçekleştirme kararını vermesine, güler. Sara’nın gülmesi bizim Rab’be yönelttiğimiz tüm azar ve şüphelerimizi – sanki O sadece bizlerin gücümüzle ve zekâmızla yapabileceğimiz şeyleri gerçekleştirebilme durumundaymış gibi! – çok iyi tasvir eder.
İbrahim’in ve Sara’nın misafirperverliğinin değişik bir şekli İncil metninde gözümüze ilişir. İki kız kardeş olan Marta ve Meryem de insanları Baba ile barıştırma vaadini gerçekleştirmek için yolculukta olan İsa’yı kabul ederler. Marta maddi bir karşılamayı, Meryem ise daha içsel bir karşılaşmayı gösterir. İsa her ikisini de beğenir, ama birinin ötekini yargılamasını beğenmez. Marta, Meryem’den şikayet edince ve Kendisini eleştirince İsa işe karışmak zorundadır. Marta, gerçek kız kardeş olarak, onu Allah’ın armağanı olarak kabul ederek ondan öğrenmeyecekti.
Marta’nın sözleri, Sara’nın gülmesine benzer: Ona göre kendi işi ve yeteneği gerekli, Rab’bin Söz’ünden daha önemlidir. Kardeşinin İsa’ya gösterdiği tam güveni eleştirir. İsa iki kız kardeşin davranışının arasında farklılığı gözetmektedir: «Marta, Marta, sen çok şey için kaygılanıp telaşlanıyorsun», Meryem ise en önemli şeyi, ebedi yaşama hazırlayan ve onu tattıran şeyi yapmaktadır.
Aziz Pavlus hem Sara’ya hem de Marta’ya verilen dersi öğrendi. O; İncil’i bildirmek için, Allah’ın Sözünü gerçekleştirmek için ve hem sözlerle hem de hayatı ile onu sunmak için kendini sunmaktadır! Tanıklığının sadakatli, Kilise’ye faydalı olması için o “Mesih’in, kendi bedeni olan Kilise uğruna çektiği sıkıntılardan, eksik kalanları kendi bedeninde tamamlıyor”. Havari acı çekmeye üzülmüyor, hatta Rab için çektiği, O’na sunduğu acılarla gururlanıyor. O’nun insanlara göstermiş olduğu en büyük sevgi; kendisine emanet edilen Söz’ü bildirmektir. Pavlus bu Söz’ü, hayat veren bu Söz’ü sevdi ve ona davranışları ile tanıklığı verebilmek için onu dikkatle dinledi. Pavlus’un hayatı, o Söz’le değiştirilmiş, ona bu Söz’den güç ve sadakat verilmişti.
Alllah, yemek yemek için değil, İbrahim’in kendisini dinlemesi için ziyaretine gitmişti. Aynen İsa Marta’nın evine, beslenmek için değil, dinlenmek için girdi. Yemek ikram etmek önemlidir, ama gerçek iman ile kendi hayatının değiştirilmesine izin vermek için Söz’ü kabul etmek daha önemlidir!
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it