Paskalya’ya Hazırlık Devresi 1. Pazar Günü – C

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

06/03/2022 – PASKALYA’YA HAZIRLIK DEVRESİ – 1. Pazar Günü – C

Iª Okuma: Yasa’nın Tekrarı 26, 4-10 Mezmur: 90 IIª Okuma: Rom 10, 8-13 İncil Lk 4, 1-13

“Her kim Rab’bin adını yardıma çağırsa, kurtulacaktır””: Bu sözlerle havari Pavlus ümidimizi canlı tutup huzurumuzu koruyor. “Rab’bin adını yardıma çağırmak” ne demek? Bu; bekleyişimizi insanlara, önemli kişilere veya dünyevi şeylere, kendi becerilerimize bağlamamaktır. Rab’bin adını yardıma çağırmak, geleceğimizin garantörü olarak, en derin arzularımızın amacı olarak sadece O’nu aramaktır. Bundan önce aziz Pavlus şöyle yazıyordu: “İnsan yürekten iman etmekle aklanır, imanını ağzıyla açıklamakla da kurtulur” .

JESUS MAFA, Jesus is Tempted (Cameroon 1973)
JESUS MAFA, Jesus is Tempted (Cameroon 1973)

Kurtuluş armağan ve lütuftur: Armağan olması otomatik olarak gerçekleştiği anlamına gelmez. Kurtuluş herkes için değil, ama inanan ve imanını belirten herkes içindir. İman etmek, İsa vasıtasıyla tanıdığımız Baba’ya güvenme yeri olan yürekte gerçekleşir. İman eden, yaşamını Baba’ya teslim etmek için İsa’ya güven veren “aklanır”, yani doğru yerde, Baba Allah için evladın yerinde bulunur. Yüreğinde imanı saklı tutan kişi evet aklanır, fakat dünyevi ayartmalardan uzak ve kendi insani zayıflıklarından, düşmanın etkilerinden muaf değildir. Bunun için havari bize bir adım daha önermekte. Kurtuluşu tatmak için bulunduğumuz durumu çekinmeden belirtmemiz de gerekiyor: “imanını ağzıyla açıklamakla kurtulur”. İmanımızı başkalarının önünde belirttiğimizde kendimizi güçlü hissederiz, ayartmalardan korunmuş oluruz ve ayrıca İsa’nın bizden utanmamasını, Baba’nın önünde bizim için tanıklık yapmasını sağlarız. İsa şöyle dedi: “Kim insanların önünde beni tanırsa, ben de onu Göklerdeki Baba’mın önünde tanıyacağım”! Kurtuluşun gerçekten çifte bir gelişmesi vardır: Göklerde ve yeryüzünde!

Bugünkü İncil denenmelerden kurtulmaktan bahsediyor: İsa açıklıkla Allah’ın Sözünü hatırlatıyor ve böylece ayartıcı O’ndan uzaklaşıyor. Ayartıcı, İsa’nın Söze uyma ve Baba’ya itaat kararlılığı karşısında gösterdiği alçakgönüllülüğe dayanamıyor. Elbette bu Sözler Allah’ın Oğlu olan kendisinden çok daha önemsiz kişiler tarafından yazıldı, ama O, yine de kıskançlık veya üstünlük hissetmeden o sözleri kabul ediyor. Denenmeler anlatımında şu göze çarpar: İsa alçakgönüllüdür! Tersine ayartıcının sözleri, Şeytandan gelen her şeyin öz kibrini, ‘kendin yap’ deyiminde ve davranışında saklayan, asiliğe iten o kibrin sızmasına izin vermektedirler. “Allah’ın Oğlu isen” kendin karar ver!”. İsa ise şöyle cevap veriyor gibidir: Oğul isem, Babamın karar vermesini istiyorum, O’na güveniyorum. O konuşuyor ve ben O’nun Sözü sayesinde yaşamaktayım: Bu Söz, benim için ekmektir ve kesindir. Çöldeki ‘man’ gibi her zaman bol ve hazır besindir.

İsa; bu dünyada hacı olan, kendini verdiği sözü tutan, hayal kırıklığına uğratmayan Allah’a emanet ederek İbrahim’in kat ettiği yola devam ediyor ve mükemmelleştiriyor.

Bizler Rab’bimiz İsa’yı yardıma çağıracağız, ve ayartıcı bizden uzaklaşacaktır. İsa’ya olan imanımızı belirteceğiz ve kurtuluşu, tüm açılarıyla, tatmaya başlayacağız!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

İstanbul Kutsal Ruh Katedrali’nde Kül Çarşambası

İstanbul Kutsal Ruh Katedrali’nde 2 Mart Çarşamba günü kutlanan ayinle Paskalya ’ya Hazırlık Devresi başladı. Litürjik takvim içinde çok önemli bir gün olan Kül Çarşamba’sı litürjisi öncesinde pederler günah itirafları için katedralde hazır bulundu. Yoğun katılımın olduğu akşamda İstanbul’daki kiliselerden pederlerin de katılımıyla kutlanan ayin, İstanbul Latin Katolik Kilisesi Ruhani Reisi Mons. Massimiliano Palinuro tarafından yönetildi.

Bu kutlamanın Paskalya’ya doğru olan yolculuğumuzda bizi, Rabbe olan dönüşüme ve af dilemeye çağırdığını belirten Mons. Massimiliano, okumaların ve İncil’in okunmasının ardından İngilizce ve Türkçe olarak verdiği vaazında şöyle söyledi:

Mesih’in adına aracılık ediyor, O’nun adına yalvarıyoruz: Allah ile barışın” (2 Kor. 5:20).

“Mesih’in adına aracılık ediyor, O’nun adına yalvarıyoruz: Allah ile barışın” (2 Kor. 5:20). “Havari Pavlus’un içtenlikle söylemiş olduğu bu çağrıya kulak verelim. Şimdi sadece alçak gönüllükle en temel ihtiyaçlarımıza dönme, bu kutsal oruç döneminde Allah’ın Söz’ünü yeniden hayatımızda harekete geçirme zamanıdı

Önümüzdeki oruç devresi bizim için, bencilliğimizden, içgüdülerimizden, tutkularımızdan ve dünyanın koşullandırmalarından kurtuluş zamanıdır. Bu devre özel çabalar ve somut fedakarlıklar gerektiren ciddi bir kurtuluş yoludur. Bizi Allah’ın tam bilgeliğine ve iradesine götüren güvenli bir köprüye benzeyen bu kurtuluş yolu üç ayak üzerinde durmaktadır: Dua, fedakarlık ve Sadaka”

Vaazın ardından Mons. Massimiliano tarafından küller takdis edildi ve “Rabbimizden uzak kaldığımız zamanlarda bizlerin sadece bir tozdan ibaret olduğumuzu hatırlamamız” için küller halka ve rahiplere serpildi.

Litürjide kullanılan bu küller, bir önceki senenin Palmiye Pazarı’nda ki  dalların yakılmasıyla elde edilir ve Kül Çarşambası gününde kullanılır.

Paskalya’ya hazırlık döneminde her Cuma günü saat 17:00’da İstanbul Kutsal Ruh Katedrali’nde Haç Yolu düzenlenecektir.

(SAT-7 TÜRK/İstanbul-Diyakon Peder Burhan)

Fotoğraf Alfonso Zamuner

İzmir’de Kül Çarşambası ile Oruç Dönemi Başladı

İzmir Aziz Yuhanna Katedral Bazilikası’nda 2 Mart tarihinde Kül Çarşambası’yla tüm mezheplerde olduğu gibi Katolik Kilisesi için de en önemli dönem olan Paskalya’ya Hazırlık Devresi başladı. Kutsal ayinden önce ilk olarak din adamları ve rahibeler için derin düşünme zamanı Alsancak Rosario Kilisesi’nin Başrahibi Peder Igor Barbini tarafından sunuldu, ardından “Efkaristiya Tapınması” yapıldı. Sonra Günah itirafı gizemi gerçekleştirildi.

Kutsal ayin, İzmir Başepiskoposu Monsenyör Martin Kmetec tarafından yönetilirken; tüm İzmir kiliselerinin ve Meryem Ana Evi’nin rahipleri de ayine eşlik ettiler.

Peygamber Yoel’in Kitabı’ndan ve Aziz Pavlus’un Korintliler’e İkinci Mektubu’ndan sözler okunduktan sonra Diyakon Nikola Aziz Matta İncil’inden sözler okudu. 

Ardından Monsenyör Martin kısaca İngilizce ve bütün olarak Türkçe verdiği vaazında “Hristiyan için oruç ne bir çile ne de yüzeysel bir “adaletin gösterisi”dir; oruç kişinin Rab’be ve Sözü’ne kendini açtığının bir işaretidir. Allah’ın Sözü, O’na olan tam bağımlılığımızın farkına varmamızı sağlar, içimizde bağışlanma arzumuzu derinleştirir ve davranışlarımızı değiştirme konusunda kararlı olmamıza yardımcı olur. Kefaret, oruç bir şeyden sakınmak demektir; tüketim toplumundan ve tanrıtanımazlıktan uzaklaşmak demektir. Esas olana nasıl gidileceğini, gerekli ve gereksizin nasıl ayırt edileceğini öğrenmemiz gerekiyor. Bu yönünü kendinden çevirmek ve başkalarına yönelmek demektir. Onların ihtiyaçlarını hissetmek, kalplerindeki Allah’ın farkında olmak demektir. Yoksullarla dayanışma içinde olmalı ve yakınımızdaki herkese daha fazla hayırseverlik göstermeliyiz. Tozdan oluşan bedenimizin, Biricik Oğlu’nun ölümüyle birleşip, hayat veren Allah’a sunulan bir kurban olarak O’na geri döneceğini anlamak için üzerimize kül serpeceğiz” dedi.

Vaaz bittikten sonra Başepiskopos külleri kutsadı. Başepiskopos Genel Vekili Peder Fellyanus Dogon tarafından küller haç şeklinde Monsenyör Martin’in başına serpildi ve ardından Başepiskopos önce tüm rahiplere ve sonra Peder Fellyanus tüm katılanların başlarına kutsanan külleri serptiler. Kullanılan küller, litürjik olarak her zaman bir önceki senenin Palmiye Pazarı’ndan kalan dallar yakılarak kül haline getirilir ve Kül Çarşambası günü kullanılır.

Ayin bitmeden önce P. Fellyanus söz alarak: “Bu Efkaristiya kutlamasının sonunda, herkesi, bizi Paskalya’ya götüren Oruç Devresi boyunca Rab’bin bize verdiği değerli lütuf ve kurtuluş armağanını karşılamaya davet etmek istiyorum. İlan edilen İncil bize, Kilise’nin geleneksel olarak tüm inananları bu haftalarda özellikle yoğun bir şekilde yeniden keşfetmeye ve yaşamaya davet ettiği üç büyük gerçeği hatırlattı. Her şeyden önce, tuttuğumuz oruç, bugün, Kül Çarşambası ve Kutsal Cuma günüdür. Papa Françesko’nun davetini kabul ederek, Ukrayna’daki dramatik çatışmaya bir son vermesi için Rab’be yakarmak üzere oruçlarımızı ve dualarımızı sunacağız. Oruç Devresi boyunca, Tanrı için bir kefaret ve arzu işareti olarak bir şeyden vazgeçmek önemlidir. Vazgeçtiğimiz her şey, en yoksul kardeşlerimizin maddi ihtiyaçlarına yardım etmeye yönelik olabilir. Son olarak, hepimiz, Rab ile birliğimizi artıran ve inançla yaşadığımız zaman, tarihimizin ve dünyanın gidişatını gerçekten değiştirebilecek olan duamızı iyi yaşamaya çağrıldık” dedi. 

zan Karagöz tarafından yönetilen Katedral’in korosu ayine renk kattı.

Paskalya’ya Hazırlık Dönemi’nde İzmir Aziz Yuhanna Katedral Bazilikası’nda her Cuma saat 17.00’de Tespih Duası, saat 17.30’da Kutsal Ayin ve ardından Haç Yolu Duası yapılacaktır. 2022 yılının Paskalya Bayramı, 17 Nisan tarihinde kutlanacaktır. (SAT-7 TÜRK/İZMİR-Nathalie Ritzmann)

İstanbul Ermeni Katolik Cemaati Surp Vartanantas Yortusunu Kutladı

İstanbul Ermeni Katolik Cemaati “Vartanants Yortusu”nu, Taksim Surp Hovhan Vosgeperan Kilisesi’inde düzenlenen özel bir ayinle kutladı. Ayine; Taksim Surp Hovhan Vosgeperan Kilisesi Başrahibi Vartan Kazancıyan, Başrahip Abraham Fırat, Başrahip Mikail Uçar, DerHayr Haygaram Çekiç, Başdiyakon Der Hagop Minasyan, Gisasargavak Jan Acemoğlu, ve tıbirler eşlik ettiler.

Bu özel ayinde Surp Hovhan Vosgeperan Korosu Şef Zaven Agay yönetiminde ilahiler seslendirdi. Ayin sonrasında Başrahip Vartan Kazancıyan’ın isim günü de kutlandı.

“Vartanants Yortusu”
Ermenilerin  485 yılından beri kutladıkları bu yortu, Hristiyan kalabilmenin bayramıdır. Ermeniler için merhamet ve kahramanları anma ulusal bayramı olarak kutlanan bu gün; Vartan Mamikonyan önderliğindeki Ermeni ordusunun Avarayr Ovası’ında Pers Ordularıyla yaşadığı inanç ve ölüm kalım savaşının hatırlandığı yortudur. 

Dönemim güçlü Pers kralı Hazgert 2, 301 yılından beri Hristiyanlığı resmi devlet dini olarak kabul eden ilk Hristiyan krallığı olan Ermeni Krallığı’nı, zorla ZERDÜŞT dinine dönerek ateşe tapmaları için zorlamış ve 451 yılında, Avarayr Savaşı’nda, büyük bir direniş ve İman dolu bir dirençle karşılaşmıştır. 

Komutan Vartan Mamigonyan  451 yılında, Avarayr Savaşı’nda, dinî inancı uğruna 1036 askeriyle birlikte şehit olur. Bu savaşa askerlerden başka, din adamları, rahipler, aydınlar, akademisyenler ve bilim adamları da asker katılmışlardı. Zafer kazanan Persler buna  rağmen, Ermenilerin öleceklerini bile bile kahramanca direnişlerinden etkilenerek  Ermenileri, dini inançlarında özgür bıraktılar ve böylece Ermeniler Hristiyan dinine sadık kalmayı başarmış oldular. Bu olay iki devlet arasında bugüne kadar sürecek olan büyük bir barışa neden oldu.

KÜL’DEN SONRA CUMA

İncil: Matta 9, 14-15
Bu arada Yahya’nın öğrencileri gelip İsa’ya, “Neden biz ve Ferisiler oruç tutuyoruz da senin
öğrencilerin tutmuyor?” diye sordular. İsa şöyle karşılık verdi: “Güvey aralarındayken,
davetliler yas tutar mı? Ama güveyin aralarından alınacağı günler gelecek, o zaman oruç
tutacaklar.