İSTANBUL KATOLİK RUHANİ REİSLİĞİ GÖREVİNE P. MASSIMILANO PALINURO FD. ATANDI

CURRICULUM VITAE

10/06/1974 tarihinde Ariano Irpino’da doğdu. 24/04/1999’da Ariano Irpino – Lacedonia Diyosezinde Rahip olarak takdis edildi. 2011 tarihinden bu yana Türkiye’de fidei donum görevlisi olarak bulunmaktadır. Anadolu Apostolik Temsilcilik Bölgesinde Temsilci Yardımcısı,  geçici sekreter ve Trabzon’da Santa Maria Katolik Misyon Kilisesi’nde başrahiplik görevlerini yürütmektedir.

Klasik lise eğitiminin ardından PONTIFICIA FACOLTA TEOLOGICA DELL’ITALIA MERIDIONALE (PFTIM)’de Felsefî Çalışmalar alanında Diploma (1995) ve Teoloji Bakaloryası (1998) aldı.

Roma ‘da PONTIFICIO ISTITUTO BIBLICO’da Kutsal Yazılar üstüne Lisansını (2001) ve PFTIM’de dogmatik Teoloji Doktorasını tamamladı (2009).

2001-2011 arasında PFTIM’de doçent olarak bulundu, önce Corpus Paulinum e Atti’de asistan olarak ve sonra 2004’te Filologia Greca del Nuovo Testamento e discipline bibliche ausiliarie’dedoçent olarak görev yaptı; 2010’da aynı fakültede Corpus Ioanneum e Lettere Cattoliche kürsüsünde doçentlik görevini üstlendi. Tefsir ve tarih konularında makaleler ve yazıları yayınlandı.

1999: Ariano Irpino’da (AV) Nostra Signora di Fatima Mahalli Kilisesinde yardımcı rahip.

2000 – 2011: San Nicola Baronia’da SS. Annunziata Kilisesinde Başrahip.

2000-2006: Hastanede gönüllü vaizlik.

2007—2011: Ariano Irpino – Lacedonia episkoposluk bölgesinde Beni Culturali Ecclesiastici Ofisinde Direktör; aynı dönemde Diyosezan Müzeleri Direktörü, diyosezan Kütüphanesinde Kütüphanecilik ve diyosezan Arşivinde Arşivci.

2002-2005: Kalıcı diyakon adaylarının teolojik eğitimi kurs sorumlusu

2006-2011: Ariano Irpino diyosezinde laikler için teolojik eğitim okulunda Kutsal Yazılar Doçentliği.

İtalya ve Orta Doğu’da çeşitli diyosezlerde ruhbanlar ve din adamlarına dersler, son değişiklikler için kurslar ve manevi egzersizler verdi. Çeşitli İtalyan diyosezliklerinde, Katolik din öğretmenleri için Kutsal Kitap teolojisinde son yeniliklere dair kurslar verdi.

2011-2018 arasında İzmir (Türkiye)  Başepiskoposluk bölgesinde fidei donum görevlisi olarak bulundu.

14 Eylül 2012-13 Eylül 2018 tarihleri arasında İzmir Aziz Yuhanna Metropolitan Katedrali Rektörü olarak görev yaptı.

2015-2018 tarihleri arasında aynı başepiskoposluk bölgesinde Katekümen eğitimi ve kateşez Sorumlusu oldu.

2018 yılı eylül ayından bugüne dek Anadolu Apostolik Temsilciliği (Türkiye) fidei donum görevlisi olarak çalışmaktadır.

14 Eylül 2018’den bugüne dek Trabzon Santa Maria Kilisesi’nde Kilise Başrahibi olarak görev yapmaktadır.

2019 Kasım ayından bu yana Anadolu Apostolik Temsilciliği Temsilci Yardımcısı ve geçici sekreter görevindedir.

27 Aralık 2019’daİzmir Metropolitan Katedraline fahri bağlı rahip (canoınico onorario) konumundadır.

2019’da Türkiye Katolik ruhani Reisler Kurulu tarafından Türkçe’deki İnciller ve Havarilerin İşleri çevirilerinin incelenmesi ile görevlendirilmiştir.

Ayrıca öğretim seviyesinde Latince, Yunanca, Kutsal Kitap İbranicesi bilmektedir. Türkçe ve İngilizce konuşmaktadır.  

HAÇ’IN YÜKSELTİLMESİ BAYRAMI

14 EYLÜL

İncil: Yuhanna 3,13-17

Gökten inmiş olan İnsanoğlu’ndan başka hiç kimse göğe çıkmamıştır. Musa çölde yılanı nasıl yukarı kaldırdıysa, İnsanoğlu’nun da öylece yukarı kaldırılması gerekir. Öyle ki, O’na iman eden herkes sonsuz yaşama kavuşsun. “Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun. Tanrı, Oğlu’nu dünyayı yargılamak için göndermedi, dünya O’nun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi.

OLAĞAN DEVRE XXIV. SALI

İncil: Luka 7, 11-17

Bundan kısa bir süre sonra İsa, Nain denilen bir kente gitti. Öğrencileriyle büyük bir kalabalık O’na eşlik ediyordu. İsa kentin kapısına tam yaklaştığı sırada, dul annesinin tek oğlu olan bir

adamın cenazesi kaldırılıyordu. Kent halkından büyük bir kalabalık da kadınla birlikteydi.

Rab kadını görünce ona acıdı. Kadına, “Ağlama” dedi. Yaklaşıp cenaze sedyesine dokununca sedyeyi taşıyanlar durdu. İsa, “Delikanlı” dedi, “Sana söylüyorum, kalk!”

Ölü doğrulup oturdu ve konuşmaya başladı. İsa onu annesine geri verdi. Herkesi bir korku almıştı. “Aramızda büyük bir peygamber ortaya çıktı!” ve “Tanrı, halkının yardımına geldi!” diyerek Tanrı’yı yüceltmeye başladılar. İsa’yla ilgili bu haber bütün Yahudiye’ye ve çevre bölgelere yayıldı.

OLAĞAN DEVRE XXIV. PAZARTESİ

İncil: Luka 7, 1-10

İsa, kendisini dinleyen halka bütün bu sözleri söyledikten sonra Kefarnahum’a gitti. Orada bir yüzbaşının çok değer verdiği kölesi ölüm döşeğinde hasta yatıyordu. İsa’yla ilgili haberleri duyan yüzbaşı, gelip kölesini iyileştirmesini rica etmek üzere O’na Yahudiler’in bazı ileri gelenlerini gönderdi.

Bunlar İsa’nın yanına gelince içten bir yalvarışla O’na şöyle dediler: “Bu adam senin yardımına layıktır. Çünkü ulusumuzu seviyor. Havramızı yaptıran da kendisidir.”

İsa onlarla birlikte yola çıktı. Eve yaklaştığı sırada, yüzbaşı bazı dostlarını yollayıp O’na şu haberi gönderdi: “Ya Rab, zahmet etme; evime girmene layık değilim. Bu yüzden yanına gelmeye de kendimi layık görmedim. Sen yeter ki bir söz söyle, uşağım iyileşir. Ben de buyruk altında bir görevliyim, benim de buyruğumda askerlerim var. Birine, ‘Git’ derim, gider; ötekine, ‘Gel’ derim, gelir; köleme, ‘Şunu yap’ derim, yapar.”

Bu sözleri duyan İsa yüzbaşıya hayran kaldı. Ardından gelen kalabalığa dönerek, “Size şunu söyleyeyim” dedi, “İsrail’de bile böyle iman görmedim.” Gönderilenler eve döndüklerinde köleyi iyileşmiş buldular.

OLAĞAN DEVRE XXIV. PAZAR

B Yılı: Markos 8, 27-35

İsa, öğrencileriyle birlikte Filipus Sezariyesi’ne bağlı köylere gitti. Yolda öğrencilerine, “Halk benim kim olduğumu söylüyor?” diye sordu. Öğrencileri O’na şu karşılığı verdiler: “Vaftizci Yahya diyorlar. Ama kimi İlyas, kimi de peygamberlerden biri olduğunu söylüyor.”

O da onlara, “Siz ne dersiniz, sizce ben kimim?” diye sordu.

Petrus, “Sen Mesih’sin” yanıtını verdi.

Bunun üzerine İsa bu konuda kimseye bir şey söylememeleri için onları uyardı.

İsa, İnsanoğlu’nun çok acı çekmesi, ileri gelenler, başkâhinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üç gün sonra dirilmesi gerektiğini onlara anlatmaya başladı.

Bunları açıkça söylüyordu. Bunun üzerine Petrus O’nu bir kenara çekip azarlamaya başladı.

33 İsa dönüp öteki öğrencilerine baktı; Petrus’u azarlayarak, “Çekil önümden, Şeytan!” dedi. “Düşüncelerin Tanrı’ya değil, insana özgüdür.”

Öğrencileriyle birlikte halkı da yanına çağırıp şöyle konuştu: “Ardımdan gelmek isteyen kendini inkâr etsin, çarmıhını yüklenip beni izlesin. Canını kurtarmak isteyen onu yitirecek, canını benim ve Müjde’nin uğruna yitiren ise onu kurtaracaktır.”

OLAĞAN DEVRE XXIII. CUMARTESİ

Luka 6, 43-49

“İyi ağaç kötü meyve, kötü ağaç da iyi meyve vermez. Her ağaç meyvesinden tanınır. Dikenli bitkilerden incir toplanmaz, çalılardan üzüm devşirilmez. İyi insan yüreğindeki iyilik hazinesinden iyilik, kötü insan içindeki kötülük hazinesinden kötülük çıkarır. İnsanın ağzı, yüreğinden taşanı söyler.

“Niçin beni ‘Ya Rab, ya Rab’ diye çağırıyorsunuz da söylediklerimi yapmıyorsunuz?

Bana gelen ve sözlerimi duyup uygulayan kişinin kime benzediğini size anlatayım.

Böyle bir kişi, evini yaparken toprağı kazan, derinlere inip temeli kaya üzerine atan adama benzer. Sel sularıyla kabaran ırmak o eve saldırsa da, onu sarsamaz. Çünkü ev sağlam yapılmıştır. Ama sözlerimi duyup da uygulamayan kişi, evini temel koymaksızın toprağın üzerine kuran adama benzer. Kabaran ırmak saldırınca ev hemen çöker. Evin yıkılışı da korkunç olur.”

OLAĞAN DEVRE XXIII. CUMA

İncil: Luka 6, 39-42

İsa onlara şu benzetmeyi de anlattı: “Kör köre kılavuzluk edebilir mi? İkisi de çukura düşmez mi? Öğrenci öğretmeninden üstün değildir, ama eğitimini tamamlayan her öğrenci öğretmeni gibi olacaktır.

“Sen neden kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de kendi gözündeki merteği farketmezsin? Kendi gözündeki merteği görmezken, kardeşine nasıl, ‘Kardeş, izin ver, gözündeki çöpü çıkarayım’ dersin? Seni ikiyüzlü! Önce kendi gözündeki merteği çıkar, o zaman kardeşinin gözündeki çöpü çıkarmak için daha iyi görürsün.”

OLAĞAN DEVRE XXIII. PERŞEMBE

İncil: Luka 6, 27-38

“Ama beni dinleyen sizlere şunu söylüyorum: Düşmanlarınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size lanet edenler için iyilik dileyin, size hakaret edenler için dua edin.

Bir yanağınıza vurana öbür yanağınızı da çevirin. Abanızı alandan mintanınızı da esirgemeyin. Sizden bir şey dileyen herkese verin, malınızı alandan onu geri istemeyin. İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın.

“Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile kendilerini sevenleri sever. Size iyilik yapanlara iyilik yaparsanız, bu size ne övgü kazandırır?

Günahkârlar bile böyle yapar. Geri alacağınızı umduğunuz kişilere ödünç verirseniz, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile verdiklerini geri almak koşuluyla günahkârlara ödünç

verirler. Ama siz düşmanlarınızı sevin, iyilik yapın, hiçbir karşılık beklemeden ödünç verin. Alacağınız ödül büyük olacak, Yüceler Yücesi’nin oğulları olacaksınız. Çünkü O, nankör ve kötü kişilere karşı iyi yüreklidir. Babanız merhametli olduğu gibi, siz de merhametli olun.”

“Başkasını yargılamayın, siz de yargılanmazsınız. Suçlu çıkarmayın, siz de suçlu çıkarılmazsınız. Başkasını bağışlayın, siz de bağışlanırsınız. Verin, size verilecektir. İyice bastırılmış, silkelenmiş ve taşmış, dolu bir ölçekle kucağınıza boşaltılacak. Hangi ölçekle verirseniz, aynı ölçekle alacaksınız.”

8 EYLÜL BAKİRE MERYEM ANA’NIN DOĞUŞU

İncil: Matta 1, 1-16.18-23

İbrahim oğlu, Davut oğlu İsa Mesih’in soy kaydı şöyledir:

İbrahim İshak’ın babasıydı,

İshak Yakup’un babasıydı,

Yakup Yahuda ve kardeşlerinin babasıydı,

Yahuda, Tamar’dan doğan Peres’le Zerah’ın babasıydı,

Peres Hesron’un babasıydı,

Hesron Ram’ın babasıydı,

Ram Amminadav’ın babasıydı,

Amminadav Nahşon’un babasıydı,

Nahşon Salmon’un babasıydı,

Salmon, Rahav’dan doğan Boaz’ın babasıydı,

Boaz, Rut’tan doğan Ovet’in babasıydı,

Ovet İşay’ın babasıydı,

İşay Kral Davut’un babasıydı,

Davut, Uriya’nın karısından doğan Süleyman’ın babasıydı,

Süleyman Rehavam’ın babasıydı,

Rehavam Aviya’nın babasıydı,

Aviya Asa’nın babasıydı,

Asa Yehoşafat’ın babasıydı,

Yehoşafat Yoram’ın babasıydı,

Yoram Uzziya’nın babasıydı,

Uzziya Yotam’ın babasıydı,

Yotam Ahaz’ın babasıydı,

Ahaz Hizkiya’nın babasıydı,

Hizkiya Manaşşe’nin babasıydı,

Manaşşe Amon’un babasıydı,

Amon Yoşiya’nın babasıydı,

Yoşiya, Babil sürgünü sırasında doğan Yehoyakin’le kardeşlerinin

babasıydı,

Yehoyakin, Babil sürgününden sonra doğan Şealtiel’in babasıydı,

Şealtiel Zerubbabil’in babasıydı

13 Zerubbabil Avihut’un babasıydı,

Avihut Elyakim’in babasıydı,

Elyakim Azor’un babasıydı,

Azor Sadok’un babasıydı,

Sadok Ahim’in babasıydı,

Ahim Elihut’un babasıydı,

15 Elihut Elazar’ın babasıydı,

Elazar Mattan’ın babasıydı,

Mattan Yakup’un babasıydı,

Yakup Meryem’in kocası Yusuf’un babasıydı.

Meryem’den Mesih* diye tanınan İsa doğdu.

İsa Mesih’in doğumu şöyle oldu: Annesi Meryem, Yusuf’la nişanlıydı. Ama birlikte olmalarından önce Meryem’in Kutsal Ruh’tan gebe olduğu anlaşıldı.

Nişanlısı Yusuf, doğru bir adam olduğu ve onu herkesin önünde utandırmak istemediği için ondan sessizce ayrılmak niyetindeydi.

Ama böyle düşünmesi üzerine Rab’bin bir meleği rüyada ona görünerek şöyle dedi: “Davut oğlu Yusuf, Meryem’i kendine eş olarak almaktan korkma. Çünkü onun rahminde oluşan, Kutsal Ruh’tandır.

Meryem bir oğul doğuracak. Adını İsa koyacaksın. Çünkü halkını

günahlarından O kurtaracak.”

Bütün bunlar, Rab’bin peygamber aracılığıyla bildirdiği şu söz yerine

gelsin diye oldu:

“İşte, kız gebe kalıp bir oğul doğuracak; adını İmmanuel koyacaklar.”

İmmanuel, Tanrı bizimle demektir.